• Sonuç bulunamadı

Askeri İdari Kadrolarda Yapılan Değişiklikler

1.4. TBMM’NİN SEÇİM KARARINI ALMASI

2.1.3. Askeri İdari Kadrolarda Yapılan Değişiklikler

Tek parti döneminde CHP iktidarının en büyük dayanağı ve güvencesi asker ile bürokrasi idi. 1950 seçimleri ile beraber iktidarın değişmesi bu iki kesimde derin şaşkınlıklara ve korkuya yol açtı. Ayrıca tek partiye alışkın olan askerin değişime müsaade etmeyeceği söyleniyordu. Halk dahi askerin iktidarı DP’ye vermeyeceğini düşünüyordu. Haklı sebepleri de vardı. İsmet İnönü faktörü ve CHP tabanının çoğunluğunu asker kökenliler oluşturuyordu. İktidar değişimine sıcak bakmayacakları düşünülüyordu.

Bu endişeli süreçte DP iktidarını korkutan bir olay yaşandı. 5 Haziran günü bir Albay309 Menderes’i ziyaret etmiş ve 8-9 Haziran gecesi askerin darbe yapacağını söylemişti. Her işi bırakan Menderes, Çankaya köşküne giderek Celal Bayar ile görüşmüş ve askerle ilgili değişiklik için onay almıştı. Askerin yüksek kademesinde

307

Cem Eroğul, a.g.e., s.56.

308

TBMM Tutanak Dergisi, C. 1, Toplantı: 1, Dönem:9, 2 Haziran 1950, Ankara, s. 144; Zafer

Gazetesi, 3 Haziran 1950, s.1; Cumhuriyet Gazetesi, 3 Haziran 1950, s. 1.

309

Cem Eroğul bir Albay Menderes’e ihbarda bulunulduğunu yazarken, Bk. Cem Eroğul, a.g.e., s.56; Mustafa Albayrak ise DP Ankara milletvekili Seyfi Kurtbek’in ihbarda bulunduğunu yazmaktadır. Bk. Mustafa Albayrak, Türk Siyasi Tarihinde…, s.191. Şerafettin Turan ise Seyfi Kurtbek’in Celal Bayar’a ihbarda bulunduğunu ve Bayar’ın Genel Kurmay Başkanına bu durumu sorduğunu ve Ordunun rutin işlerinin görüşüldüğü bir toplantı yapıldığı cevabını aldığını yazar. Bk. Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi Çağdaşlık Yolunda Türkiye, 4. Kitap, Bilgi Yayınevi, Ankara 1999, s.29.

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş büyük değişim yaşanmıştı. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürmen Paşa’nın yerine Orgeneral Nuri Yamut, Genel Kurmay ikinci Başkanı İzzet Aksalur’un yerine Korgeneral Şahap Gürler tayin edildiler. Orgeneral Salih Omurtak, Kazım Orbay, Hakkı Akoğuz paşalar emekliye ayrıldılar. Ordu Komutanı Asım Tınaztepe, İkinci Ordu Komutanı Muzaffer Tağsavul, Üçüncü Ordu Komutanı Mahmut Berköy paşalar Askeri Şuraya tayin edildiler. Deniz Kuvvetleri komutanı Mehmet Ali Ülgen ve Zeki Doğan paşalar da merkeze alındılar. Ayrıca 15 General ve 15 Albayı da 2-3 ay içinde emekliye ayrılmalarına karar verildi310. Basın bu duruma sessiz kalırken, Ulus gazetesi askere

sahip çıkan yayınlar yapmıştı.

Değişimin çok ani ve darbe gibi olması birçok söylentiye sebep olmuştu. Seçimlerin ardından dönemin Genel Kurmay Başkanı ve bazı generallerin İsmet İnönü’yü ziyaret ettikleri iddiaları ortaya atılmıştı. Metin Toker İsmet İnönü’ye yapıldığı iddia edilen ziyareti hatıralarında şöyle anlatmaktadır; “ …9 Haziran 1950

günlü Hürriyet Gazetesinde Ankara muhabirinin “Komutanlar Dedikodusu” başlığı altında yaptığı haberde şu yorumlara yer vermiştir; Söylentiye göre CHP’nin iktidarı kaybettiği 14 Mayıs 1950 Pazar günü akşamı bugün kendilerine bir görev verilmemiş olan ve durumları bilinmeyen bazı komutanlar İsmet İnönü’ye hatır sormuşlar, bir emri bulunup bulunmadığını öğrenmek istemişlerdi. Ordu yüksek komuta heyetindeki değişiklikler bu teşebbüsün ürünüdür.”311

diyerek bu iddiayı ortaya atmıştır312. Askeri kadrodaki beklenmedik değişim, bürokrasideki değişiminde habercisi oldu313. Bürokrasi kadrosu devlet geleneğine bağlı olarak CHP iktidarına bağlı idi. Bu düzenin değişeceğine hiçbir zaman inanmıyorlardı. Seçim propagandası döneminde idare amirlerin bazıları CHP için çalışmışlar tarafsızlıklarını

310

Cumhuriyet Gazetesi, 7 Haziran 1950, s. 1; Yeni Sabah Gazetesi, 7 Haziran 1950, s.1; Cem Eroğul,

a.g.e., s.56; Mustafa Albayrak, Türk Siyasi Tarihinde…, s.192.

311

Metin Toker, DP’nin Altın Yılları 1950-1954, İkinci Basım, Bilgi Yayınevi, Ankara 1991, s.23.

312

Bu iddiayı ortaya atan Hürriyet muhabirinin adı Emin Karakuş’tur. Mustafa Albayrak, bu haberin Emin Karakuş’un hatıralarında doğrulanmadığını söyleyerek sadece iddia olarak zikredilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bk. Mustafa Albayrak, Türk Siyasi Tarihinde…, s.191.

313

Bürokrasi kadrosundaki değişim için ani oldu söylense de Başbakanlık Emir Subayı’nın Menderes’e gönderdiği raporda idari amirler ve bürokratlarla ilgili CHP’ye sağlamış oldukları faydalardan bahsedilmiştir. Bu da iktidarın bürokrasi kadrolarında değişiklik için çalışmaların önceden yapıldığını göstermektedir. Ayrıntılı bilgi için Bk. BCA, Başbakanlık Hususi Kalem Müdürlüğü, 030-0-001-000-000-17-99-38.

kaybetmişlerdi. İktidarın her ne kadar devr-i sabık yaratmayacağız diye vaat etmiş olsalar da sıranın kendilerine gelmesinden korkuyorlardı. Gerçi seçim çalışmaları sırasında hem Celal Bayar hem de Adnan Menderes bürokrasinin tarafsızlığını kaybettiğini vurguluyor, hesap sorulması gerektiği üzerinde duruyorlardı.

Cumhurbaşkanlığına Celal Bayar’ın Başbakanlığa Adnan Menderes’in gelmesi Türkiye’deki idarenin sivilleşmesine yol açtı. Eski CHP iktidarından kalan tek parti zihniyetine sahip bürokrasinin değişmesi gerekiyordu. CHP milletvekillerinin idare amirleri nazarında itibarları vardı. DP milletvekilleri bu saygı ve itibarı görmüyorlardı. Bazı valiler CHP’nin valisi olarak biliniyorlardı314. İsmet

İnönü’nün 1950 seçimleri propaganda döneminde İstanbul mitingini İstanbul valisi Fahrettin Kerim Gökay315

coşkulu kalabalığı “İşte Paşam İstanbul”316 diye göstermişti. Demokrat Parti tarafından bu faaliyetler bilinmekte idi. Hatta her fırsatta gündeme getiriliyordu.

11 Haziran 1950 günü Cumhuriyet Gazetesi 9 valinin emekliye ayrıldığı haberini yapmıştı. Söz konusu habere göre, bu değişimin sebebinin idari amirlerin CHP propagandası yaptığı şeklinde açıklanmıştır. Emekliye ayrılan bu isimler; İzzeddin Çağpar (Samsun), Tevfik Sırrı Gürhan, Şinasi Turgar (Bilecik), Zühtü Durukan, Abidin Özmen ( Afyon), Ziya Tekeli (Balıkesir), Şefik Soyer (Konya), Salih Kılıç (Ordu)317

. Böylece ilk değişim üst kadrolardan başlamıştı.

Demokrat Parti Genel Merkezi 18 Haziran 1950 günü İl İdare Kurulu Başkanlıkları’na bir genelge ile CHP propagandası yapan idare amirlerin ve bürokrasinin yerlerinde kalamayacaklarını, gerekli işlemlerin yapılacağını duyurarak gözdağı vermişti318

. İktidar ise bu durumdan çok rahatsızdı. İsmet İnönü konuyla

314

Çanakkale valisi Fehmi Vural tarafsız olduğunu göstermek için Başbakan Adnan Menderes’e mektup göndermişti. Mektubunda daha önce İsmet İnönü ile memleketin kötü durumdan nasıl çıkılacağı konusunda fikir alış verişinde bulunduğunu ve yeni iktidar ile çalışmaktan duyacağı mutluluğu dile getirmiştir. Mektubun sonunda ise Adnan Menderes’e övgü dolu sözlerle bitirmiştir;

“…İçimde saklamaya kıyamadığımız bu samimi hislerini size bildirirken başta zatı devletleri olmak üzere Demokrat Parti iktidarını gönülden tebrik eder ve kendilerine vatan menfaatine giriştikleri mücadelede muvaffakiyetler dileriz.”; Bk. BCA, 030-0-001-000-000-17-99; leff 46.

315

CHP’nin valisi olarak adlandırılsa da hükümet değişiminde Celal Bayar’a ve Adnan Menderes ile uyumlu çalışmaya ikna etmiş ve görevinde kalmıştır. Bk. Metin Toker, DP’nin Altın Yılları…, s.42.

316

Süleyman Güngör, a.g.m., s.51.

317

Cumhuriyet Gazetesi, 11 Haziran 1950, s. 1; Şerif Demir, a.g.e. s.33.

318

ilgili konuşmasında; “Memleket baştanbaşa huzursuzluk içindedir. Siyasi

emniyetimiz pervasız ve apaçık tehdit altındadır. Ordudan tapu memuruna kadar bütün devlet teşkilatında memurlar yataklarını bağlamışlar, kimin bir iftirası ile ne muamele göreceklerini beklemektedir.” diyerek hükümeti eleştirmiştir319

.

Demokrat Parti iktidarı, programına sadık kalarak devletçi zihniyette ki bürokrasi yerine, daha liberal bir anlayış getirmek istemiştir. İktidarın bu değişimdeki en büyük eksikliği ise yeterince elemanının bulunmaması idi. 27 yıllık CHP iktidarı döneminde kadrolaşan yapı yüzeysel değişiklikler yapılmasına rağmen temeli kalmıştır. DP’nin on yıllık iktidar süresi dahi bu değişime tam olarak yetmemiştir.