• Sonuç bulunamadı

3.4 Arnavutluk’ta Komünizm Sonrası Dönem 3.4.1 Ylli Bufi ve Milli İstikrar Hükümet

Nano, 4 Haziran’da istifa etmiş, Arnavutluk’ta 47 yıllık komünist rejim böylece sona ermiştir. Gıda Bakanı Bufi yeni hükümetin başına geçmiş, kabinedeki 12 bakan AEP’den, diğer 12’si de DP ve Cumhuriyetçi Parti, Sosyal Demokrat ve Tarım

Partisi’nden oluşmuştur. 229

Komünist Parti, Dış İşleri ve Halk Düzeni (eski iç işleri) bakanlıklarını kontrol altında tutsalar da, Bufi komünist olmayanların hakim olduğu bir hükümet kurmuştur. Demokrat Parti de Bufi’nin hükümetine katılarak Ekonomi, Finans ve Savunma Bakanlığı dahil olmak üzere 7 tane bakanlık elde etmiştir. Komünistler ve muhalefet arasındaki bu anlaşma 47 yıllık tek parti döneminin bir sonu olarak önem kazanmış ve ülkeyi kaostan kurtaran ortak bir kararlılık olmuştur. Demokratlar için bu durum siyasi gücün anahtarı olmaları dolayısıyla bir kazanım, komünistlerle ulusun sorunlarının sorumluluğunu paylaşmaları adına da bir risk olmuştur. Berisha ve diğer muhalefet parti liderleri komünistlerle hükümete katılmalarını iki nedene bağlamışlardır. Birincisi: bu partilerin katılımı ile ülkeyi demokrasiye geçişe zarar veren anarşiye sürüklenmekten kurtarmak; ikincisi ise: ordunun gücü ele geçirmesine

engel olmak. 230

Yeni hükümetin programında, halkı sakinleştirmek, istikrarı sağlamak ve düzenin

yeniden inşası ve demokratikleşmenin devamı yer almıştır.231 Bufi’nin hükümeti

ayrıca küçük ölçekli özelleştirme, liberalizasyon fiyatları ve yabancı ticaret faaliyetlerindeki kısıtlamaların gevşetilmesi gibi bir dizi reform programı açıklamış

228 Elez Biberaj, a.g.e., s.114.

229 Miranda Vickers, James Pettifer, a.g.e., s.67. 230 Elez Biberaj, a.g.e., s.114-115.

ancak bu eyleme dönüşmemiştir. Hükümetin önceliği kıtlık ve açlığı önlemek

olmuştur.232 Bunun için de dışarıdan kredi ve yardıma ihtiyaç vardır.

AEP 10. Kongresi 10 Haziran’da toplanmıştır. Kongre, Arnavutluk’un savaş sonrası tarihinin resmi olarak yeniden değerlendirilmesine damga vurmuştur. Parti, imajını yenilemek için yapısal ve ideolojik bazı değişikliklere gitmiştir. AEP, Arnavutluk Sosyalist Parti olarak değişmiş, Fatos Nano ise idari komitenin başına getirilmiştir. 9 politbüro üyesi Sosyalist Parti’den ihraç edilmiş, diğerlerinin rütbesi de düşürülmüştür. Parti ideolojisi de modern, ilerici, demokratik, sosyal adalet ve ekonomik reforma sadık olarak yeniden yapılandırılmıştır.

Temmuz ayında Sigurimi resmen dağılmış ve Milli İstihbarat Servisi adında yeni bir kuruluş oluşturulmuştur. Bu kuruluş, herhangi bir siyasi kurumdan bağımsız çalışmaktadır.

Yaza gelindiğinde ekonomik durum iyileşme göstermemiş, Ağustos’un ilk haftasında yaklaşık 10.000 kişi İtalya’ya kaçmaya teşebbüs etmiş, Durres Limanı ve çevresinde yine olaylar çıkmıştır. Bu olaylar sonucunda da büyük bir maddi hasar meydana gelmiştir. AB, acil yardımı 2 katına çıkarmayı hemen kabul etmiştir ama ülkede her yer, bir önceki kış ve bahardaki anarşi durumuna dönmüştür. İtalya binlerce Arnavut’u sınır dışı etmiş, ülkede ise Ağustos ayında Enver Hoca’nın kalan son heykelleri de devrilmiştir. Gençler, şehirleri terk ederken, yaşlılar tarımla geçim umuduyla köylere dönmeye başlamıştır. Kırsal kesimin diğer bölümlerinde ise köylüler özellikle çok az tarım arazisine sahip dağlık alanlardan daha büyük kentlere

göç etmişlerdir. Böylece kentlere göçten sonra kıtlık da meydana gelmiştir.233

Hükümet ayrıca 1945’ten sonra ele geçirilen mülklerin iade edilmesi ya da tazminat talepleriyle karşı karşıya kalmıştır. Hükümetin bu talepleri karşılayabilecek bir plan yapma konusundaki başarısızlığı kırsal kesimde kaosa neden olmuş, köylüler arazilere ve hayvanlara el koyarak kendi önlemlerini almışlardır.

232 Elez Biberaj, a.g.e., s.116.

Arnavutluk, Doğu Avrupa’daki diğer eski komünist ülkelerden farklı olarak demokrasiye geçişin ilk dönemlerinde büyük bir mal-mülk tahribine tanıklık etmiştir. Devlete ait olan okul, çiftlik, hastane, kanal gibi mülklere de zarar verilmiştir. Berisha, 1992’nin başlarına kadar devam eden bu vandalizmin arkasında gizli polisin olduğunu iddia etmiş, ve komünistlerin bunları halkı Hoca’nın diktatörlüğünün demokrasiden daha iyi olduğuna ikna etmek için yaptığını iddia etmiştir. Demokratik Parti tarımda tam özelleştirme ve kooperatiflerin dağılmasını istemiş, 1991 Temmuz’da Halk Meclisi bir arazi kanunu çıkarmıştır. Kanuna göre hükümet köylülere ekip biçmeleri şartıyla arazileri ücretsiz verecekti. Arazilerin satışı

yasaklanmıştı. Yani kanun, önceki arazi sahiplerinin haklarını tanımıyordu.234

DP lideri Berisha, sosyalistleri reform sürecini kasten engellemekle suçlamış, parti üyelerine koalisyon hükümetinden istifa etmeleri için çağrıda bulunmuştur. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Pashko’nun Londra’da IMF ile görüşmede bulunduğu sırada 7 bakan kabineden çekilmiştir. Pashko, ziyaretini kısa kesip ülkeye döndüğünde ülkeyi anarşi ve ekonomik felakete daha da sürüklediği ve hükümeti böldüğü için Berisha’yı suçlamıştır. 1991 Haziran’da Necmiye Hoca partiden ihraç

edilmiş ve tutuklanmıştır. Böylece politikada cadı avı başlamıştır.235

Çoğulcu siyasi sistemin ortaya çıkışı ülkedeki genel durumu iyileştirmemiş, Temmuz 1990-91 arasındaki 1 yıllık dönemde çoğu illegal olmak üzere yaklaşık 100.000 Arnavut ülkeyi terk etmiştir. Ülke büyük bir beyin göçüyle karşı karşıya kalmıştır. 1991’de yapılan bir ankete göre, Arnavut vatandaşlar gerçek bir çok partili demokrasinin ve serbest piyasa ekonomisinin gelmesi gerektiğini savunmuştur. Kentsel alanda yaşayanların çoğu radikal ekonomik reformları desteklerken, kırsal alandakilerin yarısı radikal reform, yarısı da yavaş değişimden yana olmuştur.

Bufi hükümeti de Nano gibi etkisiz kalmış, koalisyonun fikir birliği hızlıca bölünmüştür. Bozulan ekonomi ve sosyal çatışma ülkedeki durumu daha da kötüleştirmiş, Demokratik Parti’yi suçlayanların sayısı artmıştır. Siyasi çoğulculuğun başlarında, AEP aşırı sağ partilerin oluşmasına engel olmuş ve onları faşist olarak

234 Elez Biberaj, a.g.e., s.117.

etiketlemişti. 1991 yazında parlamentonun partilerin kurulması ile ilgili daha liberal bir yasa çıkarmasıyla beraber parti sayısında patlama olmuş ve yılsonu itibariyle bazıları sağcı olmak üzere 20’den fazla parti kurulmuştur.

Bunlardan biri Zogo’nun taraftarlarının kurmuş olduğu Ulusal Demokratik Parti’dir. Monarşinin yeniden gelmesinden yana olan parti, Zogo’nun oğlunu tahta oturtmak için ulusal bir referandum çağrısında bulunmuştur. Sağ partilerin benzer programlarından biri, vatandaşlara “Arnavut” olma bilincini yerleştirme ve komünizm altında bu kimliklerini kaybettiklerini iddia etmekti.

Arnavut mültecilerin Yunanistan’da gördüğü kötü muamele Anti-Yunan duyguları uyandırmıştır. Yugoslavya’nın dağılması, Kosova’daki Arnavutlara karşı artan Sırp baskısı ve Sırp Başkanı Miloseviç’e olan Yunan desteği, Arnavutluk’un Sırp-Yunan kuşatması kuruntusunu arttırmıştır.

Demokratik Parti, Sırbistan’ın Arnavutların kendi kaderini belirleme hakkını tanıdığını ve sınır değişikliği istemediklerini savunurken, sağ partiler Kosova’nın Arnavutlukla tam birliğinde ısrar etmişlerdir. Bu çabalar sağ partilere yurt genelinde tam bir başarı sağlamamış, bozulan ekonomiyi iyileştirecek detaylı bir program da

oluşturamamışlardır.236