• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: YAZARLARIN HİKÂYELERİNİN İNCELENMESİ

3.1. AYTÜL AKAL’IN HİKÂYELERİNİN İNCELENMESİ

3.1.9. Sevgi

3.1.9.2. Arkadaş Sevgisi

“Büyükannemi iki yanağından öptüm.

‘Sen evimizin uğurusun büyükanne’, dedim.

Acaba ben her sabah beyaz tavşanlar, beyaz tavşanlar, beyaz tavşanlar, desem, büyükannemi ölümsüzlüğe kavuşturur muydum, büyükannem daha uzun yıllar bizimle birlikte yaşar mıydı?” (Akal, 2016/a, s. 112-113).

Kızım Ben Çocukken adlı eserindeki Anne, Kimse Odama Girmesin hikâyesinde

Babamın Sihirli Küresi eserinin Mor Şapkam hikâyesinde babaanne çocuğa güzel bir şapka diker ve çocuk o şapkayı çok sever:

“Babaannemin buruşuk yanaklarına kocaman ıslak iki öpücük kondurdum” (Akal , 2017/b, s. 8).

Benim Babam Sihirbaz adlı eserin Harika Dayı hikâyesinde çocuk, sınıf arkadaşlarına yazar olan dayısından bahseder ve diğer çocuklar da öyle bir dayılarının olmasını isterler:

“ Benim dayım harikadır!’ dedi yeni sıra arkadaşım böbürlenerek” (Akal, 2018/a, s. 21).


Annem Neden Çıldırdı hikâyesinde çocukların teyzesi onlarla vakit geçirir. Onları gezmeye götürür ve sevdikleri yiyeceklerden onlara alır. Bundan dolayı da yeğenleri onu çok severler:

Teyzem bizi çok sever, biz de onu. (Akal, 2019, s. 18). 


Akal’ın hikâyelerinde her ne kadar çekirdek aile yer alsa da özellikle babaanne ve anneanne gibi büyüklerle diğer yakın akrabalar eserin şahıs kadrosunda önemli yer tutarlar.

Sevgi Nerdesin, Anne Ben Çocuk Değilim, Çok Uslu Yaramazlar 3, Okulumuzda Bahar, Çok Uslu Yaramazlar 2

Tabloya göre Aytül Akal yukarıdaki hikâyelerinde arkadaş sevgisinin teması ile ilgili bulgulara yer vermiştir.

Arkadaşlık insanlar arasındaki genel ve sıradan ilişkilerden farklı olup çok güçlü bir ilişkidir. Sosyal bir varlık olan insan, çocukluk döneminden yaşlılık dönemine kadar arkadaşlara ihtiyaç duyar. Arkadaş, bireyin iyi gününde ve kötü gününde yanında olur.

Bazı arkadaşlar insanın ailesinin bir üyesi gibi olur. Birey her zaman kendi duygularını onlarla paylaşır. Arkadaş, insanın iyi gününde onun yanında olup mutluluğunu arttırır, kötü anlarında ise dertlerini paylaşarak sıkıntılarını azaltır. Arkadaşsız olan biri kendisini yalnız hissedip hayatında huzur bulamaz. Arkadaşları çok olan bir kişi daha mutlu bir hayat sürdürür. Mutlu bireylerden oluşan bir toplumda hayat daha mutlu ve başarılı geçer.

Ama her çeşit arkadaşlığın da değerli olmadığına dikkat etmemiz gerekir. İyi arkadaşın insanda olumlu etkiler bıraktığı kadar kötü arkadaş da olumsuz etkiler bırakır. Bazı sahte ve yalan dostluklar bireyin hayatını olumsuz etkiler. Ergenlik çağında olan kişiler daha çok arkadaşa ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda bu yaşlarda olan çocuklar, daha çok arkadaşlarının etkisinde kalırlar, bu yüzden bu yaşlarda olanlar için arkadaş ve arkadaşlık daha çok önem taşır.

Oğlum Ben Çocukken , Alo Anne Orada mısın? hikâyesinde çocuk telefonla uzun konuşmasının nedenini söyler:

“Ay anne, o gün biraz uzunca konuşmuş olabilirim ama arkadaşımın sorunları vardı, bana danıştı” (Akal, 2012, s. 39).

Çocuklar birbirleriyle arkadaş oldukları zaman birbirlerine her konuda yardım ederler.

Bu yardım dersler konusunda da olabilir. Tak Tak Şans Geldi adlı eserin Dilek Küpü hikâyesindeki çocuk oturduğu apartman görevlisinin torunuyla arkadaş olur ve bu arkadaşlık onun taşınmasıyla bitmez ve devam eder:

“Benden bir yaş büyüktü ama burada kaldığı süre içinde çok iyi anlaşmış, arkadaş olmuştuk. Ara sıra bana derslerimde yardımcı bile olurdu.” (Akal, 2016/a, s. 86).

Arkadaşlar kötü durumlarda birbirleriyle dertleşirler. Öğretmen sınıfta mektup yazma alışkanlığı kazandırmak için bütün çocuklara çekiliş yaptırıp birbirlerine mektup yazdırmış. Ama aileler mektupların çocukların sevgilisi tarafından olduğunu zannedip mektupları açmış ve çocuklar bu konudan rahatsız olmuşlardır:

“Sınıftaki erkek arkadaşlarımdan biri bu konuda ailesine çok kırgın. Dün akşamüstü sahilde buluş tuk, bana dertlerini anlattı” (Akal, 2017/a, s. 38).

Çocuklar arkadaşlarına çok değer verirler. Onların arkadaşlığını kaybetmek ve onların gözlerinde şımarık bir çocuk gibi görünmek istemezler:

“Anne, filmin her on dakikasında bir, dışarı çıkıp evine telefon eden bir civcivle kim arkadaşlık etmek ister.” (Akal, 2012, s. 9).

“Yalnızken istediğini söyleyebilirsin. Ama arkadaşlarımın yanında böyle ‘yavrum’,

‘şekerim’, ‘çocuğum’ gibi küçültücü sözcükleri asla kullanma.” (Akal, 2012, s. 22).

Çok Uslu Yaramazlar 3 hikâyesinde Acar ve Rüzgâr yaramazlık yapıp kurabiyelerine tuz, biber ve başka şeyler katarlar. Pişen kurabiyeleri kendilerinin ve ailelerinin yemesini istemeyen Acar ve Rüzgar, tabakları yere düşürürler. Bu durumda arkadaşları onlara kendi kurabiyelerinden verirler ve onları yalnız bırakmazlar:

Rüzgâr’ın kurabiyeleri yerlere saçıldı.

“Ayyy, elimden kaydı!”dedi Rüzgâr utangaç bir tavırla.

“Üzülme, benim kurabiyelerimden al” dedi Beste. Elindeki tabağı ona uzattı.”( Akal, 2018/c, s. 47- 48).

Bu dostluk zaman zaman çocukların fedakârlık yapmasına sebebiyet verir. Örneğin Babamın Sihirli Küresi adlı eserin Okulumuzda Bahar adlı hikâyesindeki çocuk, arkadaşının hem fakir hem de işitme problem olduğunu anlayınca çok sevdiği şapkasını ona hediye eder:

…Çantamdan şapkamı çıkardım ve Bahar’a uzattım.

“Öğretmenim, benim rolümü iki kişi yapabiliriz. Bahar şapkayı giyip sahnede yürür, ben de yanında konuşurum” (Akal, 2017/b, s. 83).


Arkadaşlar arasında bazen ufak problemler olabilir. Bu problemler çocukların küçük kıskançlıklarından ya da anlaşmazlıklarından kaynaklanır. Ama bu probleme sebep olan kişi arkadaşını üzdüğünü görünce hemen pişman olur ve yaptığını telafi etmeye çalışır.

Çok Uslu Yaramazlar 2 hikâyesinde öğretmen Beste’nin anne ve babası ile konuşmak ister. Beste’nin sınıf arkadaşı olan Acar ve Yener bu konuyu duyunca öğretmenin, anne ve babasına şikayet edeceğini Beste’ye söylerler . Beste üzülür ve ağlamaya başlar.

Çocuklar arkadaşlarını üzgün görünce üzülür ve kendisine şaka yaptıklarını söylerler:

Beste ağlayınca Acar üzüldü.

Rüzgâr da üzüldü.

Hilal de çok üzüldü.

“Sen bakma onlara,” diye arkadaşını teselli etmeye çalıştı. “ Kötü çocuklar onlar.”

“Hiç de bile,” diye kendini savundu Acar. “Şaka yaptım sadece.”

Rüzgâr da atıldı hemen, “ Ben de… Ben de şaka yaptım!” (Akal, 2018/b, s. 28-29).

Akal’ın hikâyelerinde arkadaşlar arasındaki sevgi aile arasındaki sevgi bağı kadar güçlüdür. Çocuk arkadaşlar arasında her türlü paylaşım yapılır. Kardeşler arasında olduğu gibi arkadaşlar arasında da bazen ufak problemlerden, küçük kıskançlıklarından ya da anlaşmazlıklarından kaynaklanan sorunlar olsa da çocuklar bu burumdan dolayı hemen pişman olur ve yaptığını telafi etmeye çalışırlar.