• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.5. İbn Kuteybe'de Anlam İlişkileri

3.5.2. Zıtanlamlılık

3.5.2.2. Arap Dilinde Eḍdâd Olgusunu Ortaya Çıkaran Sebepler

Gerek dilde tek bir lafzın iki zıt anlamı ifade edebilmesini imkân dahilinde gören dilciler, gerekse buna karşı çıkanlar, böyle bir anlam olayının nasıl ortaya çıkmış olabileceği üzerine görüş beyan etmiş ve eḍdâd olgusunu belli sebeplerle açıklamaya çalışmışlardır. İki zıt anlam ifade eden bir lafzın aslî olarak bu zıt anlamları ifade edecek şekilde vaʽz edildiğini zikredenler olmakla birlikte699, çoğunlukla dilciler böyle bir durumun çeşitli sebeplerle sonradan ortaya çıktığı kanaatindedirler.700

- Lehçeler: Farklı lehçelerin birbirine karışması yolu ile eḍdâd olgusunun ortaya çıktığını ifade eden dilciler olmuştur. Bir lafız iki farklı lehçede tamamen birbirlerine zıt anlamlar ifade edebilirler. Daha sonra bu iki lehçe bir araya gelir ve birbirlerinden kelime alıp verirler. Bu durumda tek bir lafzın iki zıt anlam ifade etmesi durumu ortaya çıkar.701 Mesela “ ﺔﻓﺪﺴﻟا” kelimesi Temim lehçesinde “karanlık”, Kays lehçesinde

“aydınlık” anlamına gelir.702

Dilcilerin bir kısmı, lehçe farklılıkları sonucunda ortaya çıkan zıt anlamlı lafızların eḍdâd kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade etmişlerdir.703

- Mecâz: Bir kelime, zıt bir anlamı ifade edecek şekilde mecâzî olarak kullanılabilir.

Aradan zaman geçmesi ile birlikte lafzın anlamları arasındaki mecâzî ilişki unutulur ve

697 es-Suyûṭî, el-Muzhir, I, 396; Mücâhid, s. 331.

698 Ḥaydar, s. 145. es-Suyûṭî, S̱aʽleb'in “Mecâzu’l-kelâm” kitabında zıt anlamlı kelimelere yer verdiğini ifade etmektedir. Örneğin ةزﺎﻔﻣ eḍdâddan sayılır, hem “ölü” hem de “sağlam kişi” için kullanılır. ﺔَﻨﻤﻟا kelimesi “güç” ve “zayıflık” anlamına gelir. es-Suyûṭî, el-Muzhir, I, 393; eş-Şeyḫ, s. 81; Ḥaydar, s.

146.

699 eş-Şeyḫ, s .84.

700 Tek bir lafzın birden çok anlamı ifade etmesi bakımından çokanlamlılık kapsamına giren eḍdâd olgusunu ortaya çıkaran sebepler, çokanlamlılığı ortaya çıkaran sebepler ile benzerlik gösterir. Bu yüzden eḍdâd olgusu hakkında çalışan kişilerin, çokanlamlılığı ve sebeplerini de irdelemeleri gerekir.

701 eş-Şeyḫ, s. 85; Ḥaydar, s. 147; Mücâhid, s. 333.

702 es-Suyûṭî, el-Muzhir, I, 390.; Mücâhid, s. 333.

703 es-Suyûṭî, el-Muzhir, I, 396; Ḥaydar, s. 146.

lafız, hakîkî olan anlamı ile birlikte hakîkî anlamının zıttı olan diğer anlamı da eşit derecede ifade eder hale gelir.704 Mesela سﺄﻜﻟا kelimesi hem “içilen kab” hem de

“kabdan içilen şey” anlamına gelir. Bu iki anlam arasında mecaz-ı mürsel-mahal ilişkisi vardır.705

- Çağdaş dilbilimcilerin psikolojik veya toplumsal sebepler olarak kabul ettikleri bazı anlam olayları da mecâz kapsamında değerlendirilebilir. Örneğin, ifadeyi güçlendirmek için mübâlağa üslubu ile kullanılan bir lafızla tam olarak zıt anlamı kastedilmiş olabilir.

Aşırı güzel bir şeye "çirkin" denilmesi gibi.706 Aynı şekilde "iyimser" ve "kötümser"

yaklaşımlar, edep ve saygı icabı anlamı dışında kullanılan lafızlar, alaycı ifadeler ve çağrışım yoluyla zıt anlamın zikredilmesi mecâzî kullanıma örnek gösterilebilir.707 - Bazen iki zıt anlamı ifade eden kelimenin, bu iki anlamı da ihtiva edebilecek daha genel aslî bir anlamı vardır ve bu anlam mecâz yolu ile zıt anlama sahip iki şeye taşınmıştır.708 İki zıt anlam taşıyan tek lafızlar için yaygın olarak zikredilen örneklerden olan "ءﺮﻘﻟا" kelimesinin durumu da böyledir. Bu kelime aslen "muayyen, düzenli vakit"

anlamına gelir. Daha sonra "hayız" ve "temizlik" dönemlerinin ikisini de ifade edecek şekilde kullanılmıştır. Çünkü iki dönem de "düzenli bir vakit"te gerçekleşir.709

- İştiḳâḳ: Birbirine zıt iki anlamı ifade eden lafızların ortaya çıkmasında, kelimelerin türetildiği bazı kalıp ve yapıların da etkili olduğu zikredilmiştir.710 Mesela S̱aʽleb'e göre

“ةزﺎﻔﻤﻟا” kelimesi, hem "ölüm" hem "kurtuluş" anlamına gelmektedir. Oysa ölüm mânâsına gelen ةزﺎﻔﻤﻟا kelimesi ز َﻮﻓ (ölmek) kökünden türemiş olup, ikincisi زﺎﻓ (kazanmak) kökünden türetilmiştir. Bu kelimelerin kökleri farklı olup türeme yolu ile lafzî birliktelik kazanmış, iki zıt mânâyı birden ifade eder hale gelmiştir.711 Bazı

704 Mücâhid, s. 334.

705 eş-Şeyḫ, s. 89.

706 eş-Şeyḫ, s. 89; Ḥaydar, s. 155.

707 ةزﺎﻔﻤﻟا kelimesinin hem "çöl" hem de "kurtuluş" (olumlama, iyimserlik), ﺮﯾﺮﻀﻟا kelimesinin hem "kör"

hem de "gören" (edep ve saygı), ﻒﯿﻔﺧ kelimesinin şişmanlar için kullanılması (alay), ﻦﯿﺒﻟا kelimesinin hem "kavuşma" hem de "ayrılma" (çağrışım) anlamına gelmesi gibi. eş-Şeyḫ, s.88; Ḥaydar, s. 152-154; Mücâhid, s. 355.

708 eş-Şeyḫ, s. 87; Ḥaydar, s. 154; Mücâhid, s . 333.

709 Mücâhid, s. 333.

710 Mücâhid, s. 335.

711 Ḥaydar, s. 145. Mesela عﺎﺿ hem "gizlenmek" hem de "açığa çıkmak" mânâsına gelir. Birincisi- عﺎﯿﺿ عﺎﺿ

-ﻊﯿﻀﯾ şeklinde olup ﺎﯾ harfi elife dönüşmüştür, ikincisi عﻮﻀﯾ عﺎﺿ şeklinde olup واو harfi elife dönüşmüştür. Aslında ikisi birbirinden farklı kelimelerdir. Ḥaydar, s. 155.

kalıpların (لﻮﻌ ve ﻞﯿﻌﻓ gibi) hem fâʽil hem mefʽûl için kullanılması da bu duruma sebep ﻓ olabilmektedir. Mesela ﺐﯿﻋﺮﻟا kelimesi hem “cesur” hem de “korkak” için kullanılır.712 - Ses Olayları: Lafızlarda meydana gelen ses değişimleri sebebi ile de iki zıt anlam tek bir lafızda bir araya gelebilmektedir. Bir ses olayı olan ibdâl yolu ile böyle bir olayın gerçekleşebildiği görülmüştür. Mesela َﺮﺳأ kelimesi “ortaya çıkardı” ve “gizledi”

mânâlarına gelmektedir. Ortaya çıkarma anlamını ifade lafzın aslı َﺮﺷأ dır. ش harfi daha sonra س harfine dönüşmüş ve şekil, ses ve anlam bakımından birbirinden farklı olan iki kelime tek bir kelimeye dönüşmüş, böylece bu kelimede birbirine zıt iki mânâ bir araya gelmiştir.713 Kelimenin harflerinin yer değişmesini ifade eden ḳalb yolu ile de benzer lafızlar ortaya çıkmıştır. Mesela رﺎﺻ kelimesi hem “bir araya getirmek” hem de

“ayırmak” anlamına geliyor. el-Ferrâʼ'ya göre رﺎﺻ kelimesinin “ayırmak, bölmek”

anlamı bilinmiyor. Çünkü kelimenin aslı ىﺮﺻ şeklindedir. Ancak ا harfi, ر ile yer değiştirmiş ve kelime iki zıt anlamı da ifade eder hale gelmiştir.714

Eḍdâd olgusunu ortaya çıkaran başka sebeplerden de bahsedilmiştir. Muʽarreb kelimeler715, anlamın ters çevrilmesi (ḳalbu'l-maʽnâ)716, üslûb çeşitliliği717, iʽcâz gibi sebeplerle bir lafzın iki zıt anlama gelmesi gibi durumların ortaya çıkabileceği ifade edilmiştir.718

712 Ḥaydar, s. 156. Aynı şekilde ﯿﻨﻘﻟا hem “avlanan” hem de “avlayan” anlamına gelir. ﻢﯾﺮﻏ hem

“isteyen” hem de “istenilen” anlamına gelir. eş-Şeyḫ, s. 90.

713 Ḥaydar, s. 155.

714 Ḥaydar, s . 155.

715 Mesela ﻞﻠﺠﻟا kelimesini Araplar İbranice’den almışlardır. Bu kelime İbranice’de “yuvarlamak”

mânâsına gelir. Yuvarlanan şey hafif de olabilir ağır da olabilir. Araplar bu kelimeyi bu iki mânâyı da ifade edecek şekilde hem “büyük” hem de “küçük” anlamında kullanmışlardır. Bu kelime İbranice’de de hem "küçük taş" hem de "büyük taş" anlamına gelmektedir. Ḥaydar, s. 152.

716 eş-Şeyḫ, s. 76.

717 Aslında teḍad olgusu, lafız ve uslub çeşitliliği yollarından biridir. Arapçadaki ifade yollarının genişlemesi için bir araçtır. Dilin özelliklerinden biridir, Arap dilinin esnekliğini ve zıt şeyler arasındaki geçişkenliği göstermektedir. eş-Şeyḫ, s. 84.

718 Dilcilerin eḍdâd olgusunu ortaya çıkaran sebepleri ele alırken bazen görüş ayrılığına düştükleri, verdikleri misaller ile ilgili farklı yorum ve teviller yaptıkları görülmektedir. Bir dilci tarafından mecâz kapsamında açıklanan kelime, diğeri tarafından ses değişimi, bir başkası tarafından lehçe farklılığı kapsamında değerlendirilebilmiştir. Mesela نﻮﺠﻟا kelimesinin iki zıt anlamı ifade etmesi, kimine göre lehçe farklılığı (es-Suyûṭî, el-Muzhir, I, 401), kimine göre ses değişimi (eş-Şeyḫ, s. 92), kimine göre mecâz (Ḥaydar, s. 154) sebebi ile gerçekleşmiştir. Bu ihtilaflar, dilcilerin olguyu çeşitli sebeplere dayandırarak kapsamını daraltmak istediklerini göstermektedir. Ayrıca dilcilerin bu konudaki çaba ve gayretlerinde, eḍdâd olgusu üzerinden Arap diline yöneltilen eleştirilere ve çirkin iftiralara cevap verme arzusunun da etkisi görülmektedir.

İki zıt anlama delalet eden bir lafzın, ifade esnasında hangi anlamda kullanıldığının belirlenmesi ancak sözün bağlamı göz önünde bulundurularak mümkün olabilir.719 Çokanlamlı diğer kelimelerde olduğu gibi, lafzın muhtemel anlamlarından birine işaret eden bir karine mevcuttur ve bu karine ile kapalılığa imkân vermeyecek şekilde anlam sınırlandırılır.720