• Sonuç bulunamadı

Araştırmaya Katılan Sosyal Çalışmacıların “Güçsüzlük” İle İlgili

BÖLÜM 3: SOSYAL ÇALIŞMACILAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA:

3.4. Araştırmanın Bulguları ve Yorumları

3.4.2. Araştırmaya Katılan Sosyal Çalışmacıların Yabancılaşma Ölçek İfadelerine

3.4.2.1. Araştırmaya Katılan Sosyal Çalışmacıların “Güçsüzlük” İle İlgili

Araştırmaya katılan sosyal çalışmacıların “Güçsüzlük” ile ilgili ifadelere verdiği cevapların dağılımları Tablo 10’de görülmektedir.

Tablo 10

Araştırmaya Katılan Sosyal Çalışmacıların “Güçsüzlük” İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımları H b ir Z a m a n N a d ir en B a ze n Ç o ğ u Z a m a n H er Z a m a n F % F % F % F % F % Ort Ss Kuruma ve Müracaatçılara Yaptığım Katkının Yeterli Olmadığını Düşünüyorum.

67 22,3 133 44,3 72 24,0 15 5,0 13 4,3 2,250 0,998

İş Yaşamımda Her Şeyin

Benim Dışımda Geliştiğini Hissediyorum.

69 23,0 124 41,3 67 22,3 23 7,7 17 5,7 2,320 1,083

Müracaatçılarla İletişim

Kurmakta Zorlanıyorum. 64 21,3 137 45,7 75 25,0 17 5,7 7 2,3 2,220 0,924

Kurumda Gereksinim Duyduğum Sosyal Desteği Alamadığımı

Hissediyorum.

59 19,7 97 32,3 122 40,7 13 4,3 9 3,0 2,390 0,949

Araştırmaya katılan sosyal çalışmacıların “Güçsüzlük” ile ilgili ifadelere verdiği cevaplar incelendiğinde;

146

“Kuruma ve Müracaatçılara Yaptığım Katkının Yeterli Olmadığını Düşünüyorum.” ifadesine sosyal çalışmacıların, %22,3'ü (n=67) hiçbir zaman, %44,3'ü (n=133) nadiren, %24,0'ı (n=72) bazen, %5,0'ı (n=15) çoğu zaman, %4,3'ü (n=13) her zaman yanıtını vermiştir. Sosyal çalışmacıların “kuruma ve müracaatçılara yaptığım katkının yeterli olmadığını düşünüyorum.” ifadesine zayıf (2,250 ± 0,998) düzeyde katıldıkları saptanmıştır.

“İş Yaşamımda Her Şeyin Benim Dışımda Geliştiğini Hissediyorum.” İfadesine sosyal çalışmacıların, %23,0'ı (n=69) hiçbir zaman, %41,3'ü (n=124) nadiren, %22,3'ü (n=67) bazen, %7,7'si (n=23) çoğu zaman, %5,7'si (n=17) her zaman yanıtını vermiştir. Sosyal çalışmacıların “iş yaşamımda her şeyin benim dışımda geliştiğini hissediyorum.” ifadesine zayıf (2,320 ± 1,083) düzeyde katıldıkları saptanmıştır.

“Müracaatçılarla İletişim Kurmakta Zorlanıyorum.” ifadesine sosyal çalışmacıların, %21,3'ü (n=64) hiçbir zaman, %45,7'si (n=137) nadiren, %25,0'ı (n=75) bazen, %5,7'si (n=17) çoğu zaman, %2,3'ü (n=7) her zaman yanıtını vermiştir. Sosyal çalışmacıların “müracaatçılarla iletişim kurmakta zorlanıyorum.” ifadesine zayıf (2,220 ± 0,924) düzeyde katıldıkları saptanmıştır.

“Kurumda Gereksinim Duyduğum Sosyal Desteği Alamadığımı Hissediyorum.” ifadesine sosyal çalışmacıların, %19,7'si (n=59) hiçbir zaman, %32,3'ü (n=97) nadiren, %40,7'si (n=122) bazen, %4,3'ü (n=13) çoğu zaman, %3,0'ı (n=9) her zaman yanıtını vermiştir. Sosyal çalışmacıların “kurumda gereksinim duyduğum sosyal desteği alamadığımı hissediyorum.” ifadesine zayıf (2,390 ± 0,949) düzeyde katıldıkları saptanmıştır.

Tablo 10 göstermektedir ki araştırmaya katılan sosyal çalışmacıların toplamda en fazla katıldığı ifadeler sırasıyla “Kurumda Gereksinim Duyduğum Sosyal Desteği Alamadığımı Hissediyorum.” (X=2.390) ve “İş Yaşamımda Her Şeyin Benim Dışımda Geliştiğini Hissediyorum.” (X=2.320) maddeleridir. Özellikle sosyal çalışmacıların sosyal destek konusunda kendilerini daha güçsüz hissettikleri görülmektedir. Yeniçeri (2009) güçsüzlük biçimindeki işe yabancılaşmayı çalışanın işinde istediği sonucu elde etmesinde aradığı desteği bulamayacağına dair olumsuz algılamasından, beklentisinden kaynaklanan bir duygu olarak tanımlamıştır. Bu açıdan çalışma arkadaşlarından ve

147

yöneticisinden ihtiyaç duyduğu sosyal desteği alamayan sosyal çalışmacıların güçsüzlük biçimindeki yabancılaşma duygusu yaşamalarının muhtemel olabileceği ifade edilebilir. Bu açıdan araştırma sonuçlarına göre sosyal çalışmacıların işe yabancılaşmayı en yüksek düzeyde algıladıkları boyutun güçsüzlük boyutu olması açıklanabilir. Sosyal çalışmacılar için örgüt içi sosyal desteğin sağlanmasının önemi birçok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır (Fontana, 1993; Collings ve Murray, 1996; Balloch vd., 1998; Acker, 1999; Acker, 2004; Kim ve Stoner, 2008; Calitz, 2014). Chandler (1986)’in ifadesiyle kendilerine sağlanan sosyal destekle çalışanlar kendilerini güçlü hissederler ve örgütsel amaçları karşılamaya kendilerini adayabilirler. Desteğin sağlanmadığı bir çalışma ortamında ise çalışanlar kendilerini izole olmuş ve irtibatı kesilmiş hissedebilirler (Chandler, 1986).

Araştırma kapsamında on üç sosyal çalışmacı ile yapılan yüz yüze görüşmelerde on bir sosyal çalışmacı kurumda gereksinim duydukları sosyal desteği herzaman alamadıklarını ve bunun ise kendileri için önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Özellikle bu noktada tüm katılımcılar kurumlarda süpervizör ihtiyacını vurgulamışlardır. Görüşme yapılan sosyal çalışmacıların onu, bazen iş yaşamlarında her şeyin kendilerinin denetimi dışında geliştiğini düşünmektedirler.

Araştırmanın bu bulguları Elma (2003) tarafından yapılan “İlköğretim Okulu Öğretmenlerinin İşe Yabancılaşması (Ankara ili Örneği)” isimli çalışmada araştırmaya katılan öğretmenlerin en fazla katıldığı maddeler arasında yer almaktadır. Ayrıca sosyal çalışmacıların iş yaşamlarında herşeyin kendileri dışında geliştiği yönündeki görüşleri kurumun bürokratik yapısı ve mevzuat ile ilişkilendirilebilir. Kurumlarda artan bürokratik yoğunluk ise güçsüzlük biçiminde işe yabancılaşmanın nedeni olarak tanımlanmaktadır (Pearlin, 1962; Blauner, 1964; Aiken ve Hage, 1966; Mottaz, 1981; Shepard, 1973; Wilson, 2004). Nitekim Aiken ve Hage (1966) çalışmalarında sosyal refah örgütlerinde otorite hiyerarşisi ile işe yabancılaşma arasında pozitif bir ilişkinin olduğunu bulgularken Jones (2001) İngiltere’de yerel yönetim tarafından sosyal hizmet departmanlarında istihdam edilen sosyal çalışmacılar ile yaptığı görüşmelerde sosyal çalışmacıların işlerine yönelik ifadeleri arasında büyüyen bürokratik yoğunluğunun yer aldığını belirtmiştir. Özetle sosyal çalışmacılar müracaatçılar ile olan işlerinde iletişimlerinde daha az denetim ve özgürlüğe sahip oldukları yönünde algıya sahip

148

olmaları, bürokratik denetim ve mevzuata maruz kalmaları, müracaatçılar ile sınırlı iletişim (Ferguson ve Lavalette, 2004) onların güçsüzlük biçimindeki yabancılaşma duygusu yaşamalarına sebep olabileciği ifade edilebilir. Böylece sosyal çalışmacıların iş eylemleri sosyal çalışmacılara ve müracaatçılara bir seri yabancı eylemler olarak hissettirilmektedir (Ferguson ve Lavalette, 2004:303).

Araştırmaya katılan sosyal çalışmacıların en düşük düzeyde katıldıkları ifadeler ise “Müracaatçılarla İletişim Kurmakta Zorlanıyorum.” (X=2.220) ve “Kuruma ve Müracaatçılara Yaptığım Katkının Yeterli Olmadığını Düşünüyorum.” (X=2.250) maddeleridir. Aynı zamanda bu ifadeler Elma (2003)’ın çalışmasında öğretmenlerin en az katıldıkları ifadeler arasında yer almaktadır. Bu bulgular insani hizmetler kapsamına giren sosyal çalışmacılar ve öğretmenlerin işlerine yönelik duygularının olumlu olduğunu göstermektedir. Sosyal çalışmacılar yaptıkları işin bir ürünü olarak tanımlanabilecek müracaatçıları ile iletişimde kendilerini güçsüz hissetmemekte, kuruma ve müracaatçılara yaptıkları katkıyı ise oldukça yeterli görmektedirler. Araştırma kapsamında 13 sosyal çalışmacı ile yapılan yüz yüze görüşmelerde on bir sosyal çalışmacı müracaatçılar ile iletişim kurmakta zorlanmadıklarını ancak bazen iletişimde zorlandıkları müracaatçıların da olduğunu, kuruma ve müracaatçılara yaptıkları katkıyı yeterli gördüklerini ifade etmişlerdir. Katılımcılardan biri “ kaynakların sınırlı olması, mevzuat nedeniyle müracaatçılar için yapılabilecekler sınırlı”

şeklinde görüş bildirmiştir. Dolayısıyla katılımcılar sınırlı kaynaklarla ve mevzuata bağlı olarak yapılabileceklerin yapıldığı görüşündedirler.