• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: BULGULAR ve TARTIŞMA

3.1. Araştırmanın Yöntemi ve Tasarımı

Bu başlık altında, araştırmanın yöntemi olarak belirlenen Örnek Olay çalışmasının kısaca tanıtımı yapılarak, hangi gerekçeler ile bu çalışmada kullanıldığına yer verilecektir. Bu bağlamda, örnek olay yönteminin özelliklerinin ne olduğu, hangi tür tasarımlara imkan verdiği, ne tür çalışmalarda kullanıldığı ve öneminin ne olduğu tartışmaya yön verecek sorulardır. Ayrıca, bu araştırmanın neden nitel bir araştırma olarak kurgulandığının gerekçelerine bu bölüm içerisinde değinilecektir.

3.1.1. Örnek Olay Yöntemi

Örnek olay yöntemini detaylı şekilde ele aldığı eserinde Yin (2003: 13-14), sahip olduğu özellikler üzerinden yöntemin tanımını yapmıştır. O’na göre örnek olay yöntemi, güncel bir olayı/olguyu kendi öznel bağlamında inceler, olay/olgu ile bağlam arasındaki sınırlar bulanıktır. Araştırmacının bu olgu veya olay üzerinde herhangi bir

89

kontrolü olmadığı gibi, veri kaynakları çeşitlilik arz etmektedir. Bu kapsam, örnek olay çalışmalarını bir yöntem olmaktan ziyade bir araştırma stratejisine dönüştürmektedir (Punch, 2011). Macpherson ve diğerleri (2000), örnek olayların amaç, yer, süreç ve ürüne odaklandığını belirtirken, Eisenhardt (1989), onun teori inşasında kullanılan bir araştırma stratejisi olduğunu ifade etmiştir. Literatürde bu yöntem, vaka çalışması veya durum çalışması olarak da isimlendirilmektedir (Büyüköztürk vd., 2010).

Yazında yöntemin tanımlamasında esas alınan görüş, örnek olayların bir olguyu/olayı derinlemesine ve yakından incelemeye fırsat verdiğidir (Eisenhardt, 1989; Yin, 2003; Altunışık vd., 2005; Bilim, 2007; Yıldırım ve Şimşek, 2008; Punch, 2011). Yin (2003), gerçek yaşamda karşılaşılabilecek farklı düzeydeki pek çok sosyal olgunun, örnek olay yöntemi yardımıyla bütüncül şekilde ele alınabileceğini ifade etmektedir. Sosyal olgular karmaşık fenomenler olduğundan, örnek olay yöntemi gibi araştırma desenleri bu fenomenlerin derinlikli şekilde ele alınması ihtiyacını karşılamaktadır. Öyle ki örnek olay yöntemi, bireyden topluma kadar genişleyen farklı düzeydeki analiz birimlerini araştırma konusu edebilen bir araştırma desenidir. Birey, grup, örgüt, toplum araştırma konusu olabileceği gibi onların ürettiği politikalar, süreçler ve eylemler de olabilir. Bütüncül yaklaşım, anlamlı bilginin elde edilmesi için merkezi bir öneme sahiptir. Eisenhardt (1989) teori inşası için de aynı durum geçerli olduğunu vurgular. Ancak sosyal bir olguyu bütüncül olarak ele alma isteği belirli tercihlerde bulunmayı beraberinde getirmektedir. Zira araştırılacak kütlenin içinden seçilecek yüksek sayıdaki örneklem, derinlikli kavrayışı mümkün kılamayacağından, istenilen derinliğe ancak az sayıda örneğe/vakaya odaklanarak ulaşılabilir. Burada araştırmanın hangi amaçla yürütüldüğü esastır. Macpherson ve diğerleri (2000), nitel ve nicel araştırma gelenekleri arasındaki farkın buradan doğduğunu ifade eder.

Punch (2011) ise, bir araştırmanın sorusunun ne olduğunun, o araştırmanın yönteminin ne olacağını belirlediğini vurgulayarak, nitel ve nicel araştırmaları betimleyici ya da açıklayıcı sorular sorup sormadıklarına göre tasnif etmektedir. Bir başka ifade ile araştırma sorusu ne tür araştırma yaptığımızın bilgisini vermektedir. Punch’a (2011: 16) göre betimleme, “neyin ne olduğunun, şeylerin nasıl başlayıp sürdüğünün ya da bir durum, kişinin ya da olayın neye benzediğinin resminin çıkartılması”dır.

90

Bu temelde, ulusaşırı bir firmanın çalışma ilişkilerinin nasıl bir etkileşim alanı içerisinde olduğunu ortaya koymaya çalışan bu çalışma için, olguları kendi karmaşık bağlamında ve derinlemesine ele alan örnek olay yöntemi araştırma deseni olarak uygun görülmüştür.

Örnek olay çalışmalarını çeşitli şekilde sınıflandırmak mümkündür. Yin (2003) ve Stake (1994; akt: Punch, 2011) örnek olay çalışmalarını üç farklı kategoride değerlendirmiştir. Yin’in (2003) kategorileri keşfedici, tanımlayıcı ve açıklayıcı örnek olaylar olarak isimlendirilirken, Stake’in (1994) sınıflandırması gerçek, araçsal ve kollektif örnek olay çalışması olarak ayrılmıştır. Her iki sınıflandırma örneğinde de sonuncu tür, birden fazla örnek olayı kapsayan çalışmalar için kullanılmaktadır. Tüm kategorilerde genel amaç, araştırılan olgunun daha kapsamlı ve bütüncül ele alınmasına ilişkindir. Ayrıma neden olan şey, araştırılan olgunun tekil veya çoklu olması buna bağlı olarak kuramla ilişkilendirilmesidir. Bu zeminde, ulusaşırı bir firmanın çalışma ilişkisini etkileyen unsurların nasıl olduğunu ortaya koymaya çalışan bu çalışmada, tek bir örnek olay üzerinden gidilecektir. Firmanın değişim dinamiklerinde nasıl bir etkileşim alanının olduğu, bir etkileşim alanı varsa hangi unsurlar bağlamında olduğu böylece ortaya konacaktır.

Punch (2011) bir örnek olay çalışmasını tasarlarken süreçte karşılaşılan adımları ele almıştır. O’na göre örnek olayın sınırlarının, araştırmanın genel amaçlarının ve gerekliliğinin ne olduğu konusunda net olunmalıdır. Ancak bu sağlandıktan sonra spesifik araştırma amacı ve araştırma soruları oluşturulabilir. Bu aşamadan sonra karar verilmesi gereken, bu amaca ulaşmak için tek örnek olaya mı, birden fazla örnek olaya mı odaklanılacağıdır. Verilerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceğine karar vermek, hemen sonrasında yapılması gereken şeydir. Sonuncu aşamada ise, verilerin nasıl çözümleneceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Yıldırım ve Şimşek (2008) de benzer bir süreci öngörmektedir. Bu çalışma özelinde de Punch’ın (2011) süreç için önerdiği bu izlek takip edilmiştir. Araştırma sürecine ilişkin detaylar ileride ele alınacaktır.

3.1.2. Yöntemin Önemi ve Seçilme Gerekçesi

Yukarıda belirtildiği gibi katmanlı bir sosyal gerçekliğin anlaşılmasında etkin olan bir araştırma yönelimi olarak örnek olay yöntemi karşımıza çıkmaktadır. Ulusaşırı

91

firmaların çalışma ilişkilerindeki işleyişi konu edinen bu çalışma bağlamında, bu firmaların çoklu unsurlara açık bir etkileşim alanında etkinlik gösteriyor oluşu bütüncül ve derinlikli olarak ele alınmasında en uygun yöntemin örnek olay çalışması olacağı düşünülmüştür. Zira Yin (2003) bu yöntemin gerçek yaşamdaki olguların –ki bunlara örgütsel ve yönetsel süreçler de dahildir- karakteristikleri hakkında, bütüncül ve anlamlı bilgi edinmeyi sağladığını önemle vurgulamaktadır. Ayrıca; i- araştırmacının gerçek davranışsal olaylar üzerinde kontrolünün olmaması, ii- olgu ve içinde bulunulan bağlam arasındaki sınırların kesin hatlarıyla belirlenememesi, iii- tarihsel fenomenlere değil ancak çağdaş/güncel olaylara odaklanma (Yin, 2003: 13-14) gibi ölçütlerin bu çalışma için de geçerli olması, örnek olay çalışmasını tercih nedeni haline getirmiştir. Mekansal ve zamansal bağlantılarla olan ilişkisi oldukça dinamik bir etkileşim alanına denk gelen ulusaşırı firmaların çalışma ilişkileri derinlikli şekilde anlaşılması zor bir fenomendir. Bir de bu ilişkileri kuram-güdümlü bir sınama hedefi ile gerçekleştiriyor olmak ele alınacak olan örnek olayın seçimini sınırlayan bir noktaya karşılık gelmektedir. Ancak örnek olay yönteminin sağlayacağı derinlik sayesinde bu sınırlılığın aşılabileceği düşünülmüştür. Öte yandan, STBE yaklaşımıyla ulusaşırı firmaların çalışma ilişkilerini ele alan yazının da sınırlı sayıda olduğu dikkate alındığında, araştırmanın keşifsel bir doğasının olacağı da ortadadır. Yin (2003) keşifsel olan çalışmalar için en yaygın kullanılan araştırma deseninin örnek olay çalışmaları olduğunu belirtmektedir.

Altunışık ve diğerleri (2005), örgütlerdeki süreçlerin anlaşılmasında diğer yöntemlere kıyasla örnek olay yönteminin daha başarılı olduğunu belirtir. Çünkü araştırmacı çeşitli veri kaynaklarından yararlanarak belirli bir süre boyunca bilgi toplayabilir. Bu bilgi örgütlerde meydana gelen değişiklikleri derinlemesine anlamak için bir fırsattır. Bu çalışmada, örnek olay yönteminin bu güçlü yanı, yöntemin tercihinde etkili olan bir başka unsurdur.

Öte yandan, örnek olaya konu olan firmanın son on yıllık faaliyet raporlarının çözümlemeye dahil edilmesi birden fazla değişkeni veri olarak kullanılabilen, üçleme (triangulation) tekniğiyle, bu verilerin güvenilirliğini sağlayan ve bu verilerin analizinde öncül çalışmaların rehberliğinden yararlanan örnek olay çalışmaları (Yin, 2003), araştırmanın bilimsel meşruiyetinin sağlanması noktasında da bir dayanak olmuştur.

92

STBE yaklaşımıyla ulusaşırı firmalarda çalışma ilişkileri nasıl belirleniyor sorusu getirildiğinde; i- sistem, toplum ve baskınlık etkileri nasıl bir etkileşim alanıyla firma içi çalışma ilişkilerine yansıyor? ii- Şayet çalışma ilişkilerinin işleyiş biçimlerinde bir farklılaşma varsa hangi etkiler bu farklılaşmaların arkasında yatıyor? soruları gündeme gelmektedir. Kurama yaslanan bu sorular derinlemesine görüşmeler aracılığıyla ‘kavramsal odaklanma’ ile operasyonelleştirileceğinden tek bir örnek olay üzerinden gitmek sınırlılıkları olsa da anlamlandırma alanını zenginleştirecek bir zemine imkân tanıyabilecektir (Pawson, 1996: 306).