• Sonuç bulunamadı

Yurt Đçi ve Yurt Dışında Yapılan Đlgili Yayın ve Araştırmalar

3.1. Araştırmanın Model

Bu çalışmada okul öncesi eğitim alan ve almayan bir grup 1. sınıf öğrencisi ve ebeveynleri ele alınarak karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırmanın modeli betimleyici tarama modelidir (Karasar, 2005: 77). “Genel

tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup, örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleri” olarak da ifade edilmektedir (Karasar, 2005:79). Tarama modellerinden nedensel karşılaştırma araştırmaları ise insan grupları arasındaki farklılıkların nedenlerini ve sonuçlarını koşullar ve katılımcılar üzerinde herhangi bir müdahale olmaksızın belirlemeyi amaçlayan çalışmalar olarak tanımlanmaktadır (Büyüköztürk, Kılıç, Akgün, Karadeniz, Demirel, 2009). Çalışmada okul öncesi eğitim alan ve almayan 2 grup öğrenci ve aileleri alınarak gruplara ait belli özellikler karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu nedenle araştırmanın modeli tarama modellerinden nedensel karşılaştırma yöntemidir.

Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Nicel ve nitel verilerin birbirlerini destekleyerek kullanılması, araştırmanın geçerliliği ve güvenirliğini artırmaktadır (Creswell, 2003;akt.Ersoy, 2006). Bu bilgiye paralel olarak, Yıldırım ve Şimşek (2005), değişik yöntemlerin birlikte kullanılmasının toplanan verilerin ve bu verilere dayanarak yapılan açıklamaların doğruluğunun ve geçerliğinin saptanmasında önemli olduğunu ifade etmektedir. Bu çalışmada, verilerin toplanma sürecinde nicel ve nitel

araştırma yöntemleri birlikte kullanılarak, yöntem çeşitlemesi yapılması amaçlanmıştır. Yöntem çeşitlemesi, aynı araştırma sorusunu yanıtlamak amacı ile birden fazla araştırma yöntemi ve tekniğinin kullanılması olarak tanımlanmaktadır (Türnüklü, 2001; Yıldırım ve Şimşek, 2005).

Araştırmada nicel hesaplamalarla elde edilen bilgileri nitel yöntemlerle de desteklemek amacıyla ebeveyn ve öğretmenlerle yarı-yapılandırılmış görüşme formu oluşturularak değişkenlere ilişkin görüşler elde edilmiştir. Nitel araştırma, konuları kavramları doğal ortamda, fenomenleri, insanların onlara atfettikleri anlamlar sayesinde anlama girişimidir. Nitel araştırma, bireylerin yaşamlarındaki anlamları tanımlayan çalışmaları, vaka incelemesi, görüşme, kişisel deneyim, içebakış, gözlemsel, tarihsel ve görsel metinler içermektedir (Kuş, 2003: 77). Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kullanılmıştır. Nitel durum çalışmasında bir duruma ilişkin etkenler bütüncül bir yaklaşımla araştırılır ve ilgili durumu nasıl etkiledikleri ve ilgili durumdan nasıl etkilendikleri üzerine odaklanır (Yıldırım ve Şimşek, 2005). Bu çalışmanı nitel kısmında öğretmen ve velilerin okul öncesi eğitim, aile katılımı ve araştırmanın diğer değişkenleri ile ilgili algılarının incelenmesi hedeflenmiştir. Algılara ilişkin verilerin toplanmasında, nitel araştırmada en sık kullanılan veri toplama yöntemleri görüşme, gözlem ve doküman incelemedir (Yıldırım ve Şimşek, 2005:36). Bu çalışmada sözlü iletişim yoluyla veri toplama (soruşturma) tekniği olarak tanımlanan görüşme tekniği ile veri toplanmıştır (Karasar, 2005). Görüşme tekniği, kullanılan görüşme formunun yapısı ve görüşmecinin rolü bakımından çeşitlilikler göstermektedir (Sencer ve Irmak, 1984). Görüşmeleri amacına, katılanların sayısına, kuralların katılığına ve görüşülen kişiye göre sınıflandırmak mümkündür (Karasar, 2005: 157). Araştırmacıların sıklıkla başvurduğu görüşme tekniklerinden biri olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinde, araştırmacı önceden sormayı planladığı soruları içeren görüşme protokolünü hazırlar. Buna karşın araştırmacı görüşmenin akışına bağlı olarak değişik yan ya da alt sorularla görüşmenin akışını etkileyebilir ve kişinin yanıtlarını açmasını ve ayrıntılandırmasını

sağlayabilir (Türnüklü, 2000). Yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinin araştırmacıya sunduğu en önemli kolaylık görüşmenin önceden hazırlanmış görüşme protokolüne bağlı olarak sürdürülmesi nedeniyle daha sistematik ve karşılaştırılabilir bilgi sunmasıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 283). Bu çalışmada öğretmen ve velilerle yapılan görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda var olan durum betimlenmiş ve yapılan uygulamaya bağlı olarak değişkenler arası farkın ne düzeyde olduğu incelenmiştir. Elde edilen bilgiler görüşme sonuçlarıyla desteklenmiştir. Araştırma deseninin simgesel gösterimi Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1:Araştırma Deseninin Simgesel Gösterimi

Đlköğretim 1. sınıf GRUPLAR

S.B.D.Ö. Ö.B.Ö. D.Z.Ö. A.K.Ö. Y.Y.G.F.

1

Okul öncesi eğitim

almış öğrenci X X X

2

Okul öncesi eğitim

almamış öğrenci X X X

3

Çocuğu okul öncesi eğitim almış

ebeveyn

X X

4

Çocuğu okul öncesi eğitim almamış ebeveyn

X X

5 1.Sınıf öğretmenleri X

Tablo 1’de de görüldüğü gibi araştırmada çalışılan 5 adet grup bulunmaktadır. Bu gruplar okul öncesi eğitim almış ilköğretim birinci sınıf öğrencileri ile anne babaları, okul öncesi eğitim almamış 1 sınıf öğrencileri ile anne babalar ve ilköğretim birinci sınıf öğretmenlerinden oluşmaktadır.

Bağımsız değişkenler: Araştırmada çocuklar için okul öncesi eğitim almış ya

da almamış olma durumu, ebeveynler için ise çocuğu okul öncesi eğitim almış olma ya da almamış olma durumu bağımsız değişkenler olarak ele alınmıştır.

Bağımlı değişkenler: Araştırmada çocuklar için sosyal beceri düzeyi,

duygusal zeka düzeyi, öz düzenleme becerileri düzeyi ile ebeveynler için aile katılım düzeyi bağımlı değişkenler olarak ele alınmıştır.

Araştırma sürecine ilk olarak alan yazın taranmış ve ilgili alandaki ölçme araçları incelendikten sonra Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği (7-12 yaş), Özdüzenleme Becerileri Ölçeği ile Aile Katılım Ölçeğinin kullanılmasına karar verilmiş ve ölçeklerle ilgili gerekli izinler alınmıştır. Daha sonra ölçekler 200 kişilik bir gruba uygulanarak pilot çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın bir diğer değişkeni olan duygusal zeka konusunda yapılan ölçek taraması sonucunda alanda özellikle 7 yaş grubu çocukların duygusal zekaya ilişkin becerilerini ölçmek için ölçme aracı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemede alanda kullanılan ölçeklerin kağıt kalem testleri olduğu ve bu testlerin uygulanacağı çocukların okuma-yazma biliyor olmaları gerektiği tespit edilmiştir. Oysa ilköğretim birinci sınıfın ikinci döneminde çocuklar okuma-yazmayı öğrenseler dahi onlardan likert tipi bir ölçeği anlamaları ve cevapları beklenemez. Bu nedenle bu yaş grubunun ölçümlerinde genellikle aile ve öğretmen gözlemlerine başvurulmaktadır. Alanda dil eş değerliği çalışmaları yapılmış resimler, öyküler ve öğretmen gözlemine dayalı bir ölçme aracına rastlanmış ancak ölçek kullanımı ile ilgili olumlu yanıt alınamamıştır. Sonuç olarak 7 yaş grubu çocuklarla en bilinçli gözlem yapabilecek bireyler olan öğretmen gözlemine dayalı bir duygusal zeka ölçeği geliştirilmesine gerek duyulmuştur.

Araştırma sürecinde bir yandan farklı bir örneklemde duygusal zeka ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yürütülürken bir yandan da evren ve örneklem belirleme çalışmaları yürütülmüştür. Đzmir ili Buca ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğünden 2010-2011 öğretim yılında Buca ilçesinde 1. sınıfa devam etmekte olan öğrencilerin sayısı alınmış daha sonra örneklem belirleme çalışmalarına başlanmıştır. Çalışmanın önerisi etik kurul onayı alıp Milli Eğitimden gerekli izinler alındıktan sonra izin alınan okulların yönetici ve öğretmenleriyle görüşülerek ölçekler tanıtılmış ve araştırmaya katılım için gönüllü olup olmayacakları sorulmuştur. Görüşülen okullardan 13 tanesi çalışmaya katılımda gönüllü olmuştur. Öğretmenler ilk olarak sosyal beceri ve öz düzenleme ölçekleri verilerek öğrencilerine ilişkin doldurmaları istenmiş ve aynı çocukların ailelerine aile katılım ölçeği uygulanmıştır. Daha sonra geçerlik ve güvenirlik çalışmaları tamamlanan duygusal zeka ölçeği öğretmenlere verilerek gözlem sonuçlarını doldurmaları sağlanmıştır.

Son olarak örneklemden gönüllü olan 50 öğretmen ve 50 çocuğu okul öncesi eğitim almış, 50 çocuğu okul öncesi eğitim almamış olmak üzere 100 veliye yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanarak araştırmanın değişkenleri ile ilgili görüşleri toplanmıştır.

Araştırmanın veri toplama aşaması tamamlandıktan sonra elde edilen veriler uygun istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilmiş ve çalışmanın bulgular ve yorum bölümü oluşturulmuştur.

Araştırmanın en son aşamasında ise çalışma sürecinde elde edilen bulgulara ilişkin sonuçlar alan yazın ışığında tartışılmış ve araştırmanın önerileri geliştirilmiştir.