• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.1. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

3.1.4. Araştırmanın Evreni ve Örneklem Büyüklüğü

Kaplıcaları, zengin doğal yapısı, tarihi eserleri, alternatif turizm çeşitliliği, kültür ve inanç turizmi, festival ve şenlikler gibi çeşitli turizm değerlerine sahip olan Afyonakarahisar deniz, kum ve güneş turizmine alternatif olarak son yıllarda çok önem kazanan ve sağlık turizminin bir parçası olan termal turizm açısından “Türkiye’nin Termal Başkenti” olarak anılmaktadır (Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,

2012b). Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Turizm Stratejileri 2023 Eylem Planı’nda (2007) ülkemizin Avrupa’da termal turizm konusunda birinci varış noktası olmasının hedeflenmesi ve Afyonkarahisar İli’nin sağlık ve termal turizm açısından geliştirilmesi ve teşvik edilmesi düşünülen bölgelerden Frigya bölgesi içerisinde yer alması nedeniyle çalışmanın evrenine Afyonkarahisar’da bulunan üç, dört

ve beş yıldızlı otel işletmelerinde çalışan işgörenler dâhil edilmiş olup, bu evren üzerinden örneklem belirlenmiştir. Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden elde edilen veriler ışığında Tablo 3.1’de otellerle ilgili bilgiler yer almaktadır.

Tablo 3.1. Afyonkarahisar İli’ndeki Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri

Otel Türü Tesis Sayısı Oda Sayısı Yatak Sayısı

5 Yıldızlı 5 1 291 2 746

4 Yıldızlı 1 94 195

3 Yıldızlı 2 110 224

Araştırmanın evrenini oluşturan Afyonkarahisar İli’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Stratejileri 2023 Eylem Planı’nda (2007) sağlık ve termal turizm alanında geliştirilmesi ve teşvik edilmesi düşünülen bölgeler içerisinde yer alması ve son yıllarda gerek üst yapı (5 yıldızlı konaklama işletme sayısının artması, uluslar arası havalimanının yapılması v.b.) gerekse alt yapı gereksinimleri için (şehrin belli bir kısmının ve konaklama işletmelerinin çoğunun

jeotermal su ihtiyacının bir merkezden sağlanması v.b.) büyük çaplı yatırımların yapılıyor olması ilin sağlık ve termal turizmde cazibe merkezi haline gelebilmesi ve rekabet edebilmesi konularında önem arz etmektedir. Dolayısıyla bu ilde bulunan turizm işletme belgesine sahip üç, dört ve beş yıldızlı konaklama işletmelerinde rekabet edebilirlikte önemli kabul edilen örgütsel yaratıcılığın işgörenlerin gözünde nasıl algılandığının ölçülmesinin önemli olduğu düşünülmektedir.

Konaklama işletmelerinde gerekli insan kaynağının belirlenmesinde çeşitli yöntemler kullanılmasının yanı sıra beklenen turist sayısı ve bu talebi karşılamak için

mevcut tesisin kapasitesi daha anlamlı ölçüt olarak karşımıza çıkmaktadır. Dallı’ya göre bu tür işletmelerde gerekli insan kaynağının tespit edilmesinde en yaygın kullanılan tekniklerden birisi oda veya yatak başına düşen mevcut personel sayısı oranıdır (Dallı,

1998, akt.: Erdem, 2004: 46). Bu duruma göre; Afyonkarahisar İli’nde turizm işletme belgesine sahip konaklama işletmelerinde çalışan işgören sayısına ulaşmada Tablo 3.2’de verilen hesaplama yönteminden faydalanılmış ve otel işletmelerindeki işgören sayısı hesaplanmıştır. Hesaplama sonucunda 3 yıldızlı otel işletmelerinde 224 yatak X

0,36= 80,64 personel; 4 yıldızlı otel işletmesinde 195 yatak X 0,38= 74,10 personel; 5 yıldızlı otel işletmelerinde 2.746 yatak X 0,59= 1 620,14 personel ve toplamda 1 775

Tablo 3.2. Türkiye’deki Otel İşletmelerinde Yatak ve Oda Başına Düşen İşgören Sayısı İşletme Türleri Oda Başına Düşen İşgören

Sayısı

Yatak Başına Düşen İşgören Sayısı

5 yıldızlı otel 1,18 0,59

4 yıldızlı otel 0,76 0,38

3 yıldızlı otel 0,72 0,36

Kaynak: (Ağaoğlu, 1992:114; Erdem, 2004:48; Aksoy, 2008:80; Kılıç, 2008:103; Yeşiltaş ve Keleş, 2009:25; Yeşiltaş ve diğ., 2012:101).

Örneklem belirlemeye ilişkin birçok araştırmacı tarafından (Cannon, 1994;

Davis ve Cosenza, 1988; Ryan, 1995) farklı formüller ortaya konmuştur. Bu çalışmada örneklem sayısının belirlenmesinde Ryan’ın (1995) formülünden faydalanılmıştır. Formül: n = NPq (N-1)B2+ Pq Z2 n= Örnekleme sayısı

N = Araştırmaya konu olan topluluk P = Topluluk oranı veya tahmini q = 1-P

B = Katlanılabilinir hata oranı

Z = Z sayısı (istenilen güven aralığında)

N=1.775 P=0.5 q=0.5 B=0.05 z=(1.96)2 n = 1 775 (0,5) (0,5) (1 775-1) (0,05)2+(0,5) (0,5) (1,96)2 n = 363,88 n = 364 personel

Formülden de anlaşılacağı gibi örnekleme sayısının belirlenmesinde araştırmacının önceden bazı kararlar vermesi gerekir. Araştırma konusu ile ilgili daha önceden her hangi bir araştırma yapılmamış ise P değeri genel olarak 0,5 olarak

alınır (Öztürk ve Türkmen, 2005:178-179). Örnek sayısının belirlenmesinde katlanılabilinir hata oranı Hurst’ın da (1994) dile getirdiği gibi bir matematiksel kavram olan hata oranı araştırmaya konu olan toplulukla örnek olarak seçilen kitlenin uygunsuzluğunu gösterir ve genellikle araştırmacının önceden tahmin etmesi gerekir. Katlanılabilinir hata oranı her zaman yüzde 3 ile yüzde 5 arasındadır.

Bu çalışmada, katlanılabilinir hata oranı yüzde beş olarak saptanmıştır. Bunun yanında, araştırmalarda yapılan çalışmaların bir güven aralığında olması, araştırmanın güvenirliği açısından büyük önem arz etmektedir. Araştırmacılar tarafından kabul edilen bu güven aralığı da artı eksi yüzde iki buçuktur. Başka bir ifade ile %95 güven aralığıdır. Z değeri de buna bağlı olarak 1,96 olarak saptanmıştır.

Araştırmacıların da dile getirdiği gibi örnekleme teorilerinin kabulü ve bu alanda meydana gelen gelişmeler, kişiler ve organizasyonlar için bilgilerin elde edilmesini hem kolaylaştırmış hem de bu bilgilere ulaşmak için yapılan giderlerde önemli ölçüde azalmalara neden olmuştur (Cannon, 1994). Herkesin cevabını bulmak istediği bir soru olan, “araştırmalarda yeterli örnekleme sayısı ne kadar büyüklükte olması gerekir?” sorusudur. Bu sorunun önemi özellikle araştırma için ayrılan bütçenin sınırlı olması durumunda bir kat daha artmaktadır. Araştırmalarda örnek sayısının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken temel unsur örneklemin hedef kitle olarak alınan topluluğun özelliklerini yansıtacak ve araştırmanın en düşük maliyette yapılabilmesi için yol gösterici nitelikte olmasıdır. Mendenhall

vd.’ne (1993) göre araştırmaya konu olan topluluğun benzer karakterine uygun olarak seçilmesi halinde örnekler kabul edilebilinir sonuçlar ortaya koymaktadır.

Kullanılan formül sonucunda bulunan kişi sayısına basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak Mart-Ağustos 2012 tarihleri arasında anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada basit tesadüfi örnekleme yönteminin kullanılmasındaki amaç, belirlenen evrendeki her elemanın, “eşit” ve “bağımsız” seçilme şansına sahip olmasıdır (Altunışık ve diğ., 2005: 129; Ural ve Kılıç, 2006: 38).