• Sonuç bulunamadı

Alt problem 4: Deney 1 grubu (Dienes ilkelerine göre yapılandırılmış öğretimin yapıldığı ve sınıf öğretmenin yürüttüğü grup), Deney 2 grubu (Dienes ilkelerine göre yapılandırılmış öğretimin yapıldığı ve araştırmacının yürüttüğü grup) ve Kontrol grubu (MEB tarafından onaylanan kılavuz kaynak kitaba göre ders işlenen grup) öğrencilerinin;

(a) "Akademik Benlik Ölçeği"nden elde edilen (son uygulama) puan ortalamaları arasında manidar bir fark var mıdır?

Araştırmanın dördüncü alt problemi, deney ve kontrol gruplarında uygulanan öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik algılarına bir etkisinin olup olmadığını belirlemeye yöneliktir. Bu amaç çerçevesinde öncelikli olarak grupların testten aldıkları puanlara ait ortalamaları kendi aralarında karşılaştırmak için kovaryans analizi (ANCOVA) yapılmıştır. Grupların kendi içinde akademik benlik ölçeğinden ön-uygulama ve son-uygulamadan aldıkları puanlara ait ortalamaları karşılaştırmak için ilişkili örneklemler t-testi (paired-sample t-test) analizi yapılmıştır. Analizler sonucunda elde edilen veriler Tablo 26 ve Tablo 27'de verilmiştir.

Tablo 26. Grupların Gerçek Son-uygulama Akademik Benlik Puanları ve Ön-uygulama Puanlarına Göre Düzeltilmiş Son-uygulama Akademik Benlik Puanları

Son-uygulama Düzeltilmiş Son-

uygulama

Gruplar N s.hata s.hata

Deney 1 31 35,61 1,182 35,84 ,820

Deney 2 29 35,31 1,234 35,16 ,843

Kontrol 25 35,12 1,227 35,04 ,906

*Ölçekten alınabilecek en düşük puan 8, en yüksek puan 40'tır.

Grupların "Akademik Benlik Ölçeği"nden aldıkları gerçek son-uygulama puanlarına ait ortalamaları Deney 1 grubunda 35,61, Deney 2 grubunda 35,31 ve Kontrol grubunda 35,12 olarak hesaplanmıştır (Tablo 26). Grupların ön-uygulama puanlarına göre düzeltilmiş son-

uygulama akademik benlik ölçeğinden aldıkları puanlara bakıldığında ise, Deney 1 grubunun 35,84, Deney 2 grubunun 35,16 ve Kontrol grubunun 35,04'tür. Düzeltilmiş ortalama puanlara göre gruplar arasında gözlenen farkın anlamlı olup olmadığını test etmek için ANCOVA analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucuna ilişkin elde edilen veriler Tablo 27'de verilmiştir:

Tablo 27. Grupların Ön-uygulama Puanlarına Göre Düzeltilmiş Akademik Benlik Ölçeği Son-uygulama Puanlarına Ait ANCOVA Sonuçları

Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı sd Kareler Ortalaması F p* Eta2 Ön-uygulama (Regresyon) 86,419 1 86,419 4,228 ,043 Gruplar (Son- uygulama) 11,126 2 5,613 ,275 ,761* ,007 Hata 1655,783 81 20,442 Toplam (Düzeltilmiş) 1745,694 84 *p<.05 olarak alınmıştır.

ANCOVA sonucuna göre (Tablo 27), araştırmanın çalışma grubunda yer alan öğrencilerin akademik benlik ölçeğinden aldıkları ön-uygulama puanlarına göre düzeltilmiş son- uygulamaya ait ortalama puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır, F(2,81) = ,275, p>.05. Bir başka ifadeyle, öğrencilerin akademik benlik ölçeğinin ön-uygulamasından aldıkları puan ortalamaları ile son--uygulamasından aldıkları puan ortalamaları arasında anlamlı düzeyde bir değişim gözlenmemiştir. Denel işlem süresince deney ve kontrol gruplarında gerçekleştirilen yöntemin öğrencilerin akademik benlikleri üzerinde bir değişime yol açmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Alt Problem 4:

(b) Deney 1 grubu öğrencilerinin "Akademik Benlik Ölçeği"nden elde edilen (ön-son uygulama) puan ortalamaları arasında manidar bir fark var mıdır?

(c) Deney 2 grubu öğrencilerinin "Akademik Benlik Ölçeği"nden elde edilen (ön-son uygulama) puan ortalamaları arasında manidar bir fark var mıdır?

(d) Kontrol grubu öğrencilerinin "Akademik Benlik Ölçeği"nden elde edilen (ön-son uygulama) puan ortalamaları arasında manidar bir fark var mıdır?

Araştırmanın dördüncü alt probleminin bir diğer aşamasında, deneysel uygulama sürecinin başında (ön-uygulama) ve sonunda (son-uygulama) uygulanan "Akademik Benlik

Ölçeği"nden alınan puanlara ait ortalamalar arasında grupların kendi içerisinde anlamlı bir

farkın olup olmadığını belirlemeye yönelik olarak ilişkili örneklemler için t testi (paired samples t-test) analiz yapılmıştır. Ayrıca grupların kendi içerisinde ortalamaları arasında anlamlı bir fark var ise, bu farkın büyüklüğüne ilişkin etki büyüklüğü hesaplaması yapılmıştır. Yapılan analizlere ait sonuçlar Tablo 28'de verilmiştir.

Tablo 28. Grupların Akademik Benlik Ölçeği Ön-uygulama ve Son-uygulama Ortalama Puanların t-Testi Sonuçları

Gruplar Ölçüm N Ss Sd t p* Deney 1 Ön-uygulama 31 35,52 3,90 30 - ,093 ,927 Son-uygulama 31 35,61 3,44 Deney 2 Ön-uygulama 29 33,69 5,97 28 - ,980 ,335 Son-uygulama 29 35,31 5,21 Kontrol Ön-uygulama 25 33,84 4,84 24 - ,849 ,404 Son-uygulama 25 35,12 5,11 *p<.05 olarak alınmıştır.

Tablo 28 incelendiğinde, Dienes ilkelerine yönelik hazırlanan öğrenme etkinliklerinin öğrencinin duyuşsal özellikler (akademik benlik) üzerindeki etkisinin araştırıldığı Deney 1 grubunda, deneysel işlem öncesinde (ön-uygulama) ve sonunda (son-uygulama) uygulanan akademik benlik ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(30) = -,093, p> .05]. Deney 1 grubunun uygulama öncesi ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Ön-uygulama = 35,52 iken, uygulama sonrası (son- uygulama) ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Son-uygulama = 35,61 olmuştur. Deney 1 grubundaki ön-uygulama ve son-uygulamadan elde edilen ortalamalara bakıldığında anlamlı düzeyde bir artışın olmadığı görülmektedir. Ön-uygulama ile son- uygulama arasında 0,11 gibi ufak bir artış olmuştur. Tüm bu elde edilen bulgular, Deney 1 grubunda yürütülen öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik algıları üzerinde fark oluşturacak kadar bir etkisi olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Deney 2 grubunda, benzer şekilde Dienes ilkelerine yönelik hazırlanan öğrenme etkinliklerinin öğrencinin duyuşsal özellikler (akademik benlik) üzerindeki etkisi araştırılmış ve deneysel işlem öncesi (ön-uygulama) ve sonunda (son-uygulama) uygulanan akademik benlik ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(28) = -,980, p> .05]. Deney 2 grubunun uygulama öncesi

X

X X

ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Ön-uygulama = 33,69 iken, uygulama sonrası (son-uygulama) ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Son-uygulama = 35,31 olmuştur. Deney 2 grubundaki ön-uygulama ve son-uygulamadan elde edilen ortalamalara bakıldığında anlamlı düzeyde bir artışın olmadığı görülmektedir. Ön-uygulama ile son- uygulama arasında 1,62 gibi ufak bir artış olmuştur. Özetle, Deney 2 grubunda yürütülen öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik üzerinde fark oluşturacak kadar bir etkisi olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Kontrol grubunda ise, MEB tarafından onaylanan kılavuz kaynak kitapta yer alan öğrenme etkinliklerinin öğrencinin duyuşsal özellikler (akademik benlik) üzerindeki etkisi araştırılmış ve deneysel işlem öncesi (ön-uygulama) ve sonunda (son-uygulama) uygulanan akademik benlik ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(24) = -,849, p> .05]. Kontrol grubunun uygulama öncesi ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Ön-uygulama = 33,84 iken, uygulama sonrası (son-uygulama) ölçekten elde edilen puanlara ait ortalaması Son-uygulama = 34,80 olmuştur. Kontrol grubundaki ön-uygulama ve son-uygulamadan elde edilen ortalamalara bakıldığında anlamlı düzeyde bir artışın olmadığı görülmektedir. Ön-uygulama ile son- uygulama arasında 0,96 gibi ufak bir artış olmuştur. Tüm bu elde edilen bulgular Kontrol grubunda kılavuz kitaba göre yürütülen öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik üzerinde fark oluşturacak kadar bir etkisi olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Araştırmanın dördüncü alt probleminde tüm gruplardan elde edilen bulgular değerlendirildiğinde her üç grupta da yürütülen öğrenme-öğretme sürecinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik algısında bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle duyuşsal özelliklerin uzun sürede kazanıldığı düşünüldüğünde denel işlemin yapıldığı sürenin öğrencilerin akademik benlik algısında fark yaratacak kadar etkili olmadığı söylenebilir. Grupların ön-teste ait akademik benlik puan ortalamalarına bakıldığında oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bu açıdan yüksek bir benlik algısına sahip olan öğrencilerin en azından yapılan öğretimle daha geriye gitmedikleri söylenebilir.

X X

X

BÖLÜM VI

SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER

Mevcut araştırmada, Dienes ilkelerine göre yapılandırılmış geometri etkinliklerinin öğrencilerin kazanımlara ulaşma düzeyine, öğrenci başarısına, kalıcılığa ve akademik benlik algısı üzerinde etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Deney ve kontrol gruplarında gerçekleştirilen öğrenme-öğretme süreci sonunda elde edilen bulgular ışığında birtakım

sonuçlara varılmıştır. Sonuçlar, araştırmanın alt problemleri çerçevesinde

değerlendirilmiştir. İlk olarak deney ve kontrol gruplarının ilköğretim 1-5 matematik programında yer alan geometri ve ölçme (alan ve çevre) alt alanlardaki kazanımlara ulaşma düzeylerine ilişkin sonuçlara yer verilmiştir. Daha sonra deney ve kontrol gruplarında gerçekleştirilen öğrenme-öğretme sürecinden elde edilen sonuçlar paylaşılmıştır. Son olarak deney ve kontrol gruplarında gerçekleştirilen öğrenme-öğretme sürecinin öğrencilerin duyuşsal özelliklerinden akademik benlik algısına olan etkilerine ilişkin sonuçlara yer verilmiştir. Elde edilen sonuçlar alanyazın çerçevesinde tartışılmıştır.