• Sonuç bulunamadı

3. SINIRSIZ KARİYER

5.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi

Bu çalışmada sanayi sektöründe faaliyet gösteren imalat işletmelerinde kariyer hareketliliği konusunun ele alınma gerekçesinin, sektördeki gelişimin ve değişimlerin insan davranışlarına bağlı olmasından ve bu davranışları etkilemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bununla birlikte araştırmada, çalışanların kariyerlerindeki hareketlilik algılarının gerekçeleri olarak düşünülen iş-aile çatışması ve kariyer bağlılığı ile buna aracılık ettiği düşünülen sınırsız kariyer ele alınmaktadır. Bu çalışmanın insan kaynakları yönetiminde özellikle kariyer bağlılığı ve kariyer hareketliliği konularındaki bilgi eksikliğini gidereceği umulmaktadır.

İş dünyasında birçok insanın çalıştığı örgüte yönelik tutum ve davranışlarının ardında yatan faktörlerin neler olduğu sorusuna cevap aranmaktadır. Bu sorunun cevabını bulabilmek için kariyer hareketliliği konusu inceleme alanı olarak belirlenmiştir. Kondratuk, Hausdorf, Korabik and Rosin (2004) kariyer hareketliliğini; kişinin kariyeri üzerindeki dahili veya harici işlerin sıklığı ile ölçülebileceğini ifade etmektedirler. Yani birey kariyer hareketliliğini örgüt içinde veya başka bir örgütte terfi, kademe düşürme ya da yatay geçiş şeklinde yaşayabilmektedir. Getkate (2009) de psikolojik ve fiziksel hareketlilik olarak nitelendirdiği kariyer hareketliliği niyetinin, kariyer hareketliliği davranışını ortaya koyacak güç olduğunu belirtmiştir. Yani kariyer hareketliliği niyeti; işgörenin geçerli işini bırakıp yeni bir iş arama davranışı olarak nitelendirilmiştir.

101

Bir tutum olarak kariyer hareketliliği hem çalışanlar hem de bir bütün olarak örgüt için bazı sonuçlara yol açabilir. Bu noktada örgütlerde çalışanların hareketlilik algılarının belirlenmesinin ve algıların nedenlerinin ortaya konması ve kariyer hareketliliğine yönelik çözüm yolu olarak iş-aile çatışmaları, kariyer bağlılığı ve sınırsız kariyerin dikkate alınmasının örgütler için faydalı olabileceği düşünülebilir.

Çalışan her birey işinde ilerlemek ve daha yüksek kademelere gelmek istemektedir. Bireyin iş hayatında ilerlemesinin sağlıklı olabilmesi de uygun bir kariyer yönetimi ile sağlanmaktadır. İnsan Kaynakları yönetimi açısından kariyer yönetiminin özelliği de işgörenlerin firma içindeki hareketliliklerini temin etmektir (Baydoğan, 2007, s. 7). Buna karşın, son zamanlarda iş yapısının değişmesi, bilgi ve yeterliliklerin sürekli yenilenmesi, özellikle büyük şirketlerde fazla çalışanın istihdamı ve çalışanların aynı anda yukarı doğru terfilerinin mümkün olamaması sebebiyle yatay hareketliliğe (rotasyon ve transfer gibi) yer verilmesi, uzmanlık kazanmayı gerektirmesi, işten ayrılma hızının azaltılması ve firma içerisinden istendiğinde personel sağlamak amacıyla çalışan motivasyonunun arttırılması gibi nedenlerden ötürü kariyer yönetiminin önem kazandığı görülmektedir (Kılıç ve Öztürk, 2009, ss. 47-48). Böylece çalışanların kariyerlerinde ilerleyebilmeleri için örgütsel ve çevresel faktörlerdeki değişiklikleri de dikkate almaları gerektiği önerilebilir.

Yan (2005) çalışmasında, örgütleri tarafından motive edilen iş görenlerin örgüt içinde geliştirme faaliyetlerine katılımlarının örgütsel öğrenme kültürünü oluşturduğunu ve çalışanların kariyer bağlılığı ile gelişim faaliyetlerine katılımları arasındaki pozitif bir ilişkiyi ortaya koymaktadır. Özdevecioğlu ve Aktaş (2007) da çalışmalarında kariyer bağlılığı ile yaşam tatmini arasında pozitif bir ilişki tespit etmişlerdir. Ayrıca kariyer bağlılığının yüksek düzeyde kariyer tatmini ve kariyer başarısı sağladığından bahsetmektedirler.

Bunun yanı sıra iş yaşamında kadının yer almaya başlamasıyla birlikte evde ya da dışarıda yerine getirilmesi gereken rol sorumluluklarının değişmeye başladığı gözlenmektedir.

102

Özellikle ekonomik ihtiyaçların ve kadınların eğitim düzeylerindeki artışın, kadının çalışma hayatına katılımını arttırdığı bir gerçektir. Bununla beraber iş ve aile hayatının kadından ve erkekten beklediği rollerde de birtakım değişiklikler görülmeye başlamıştır. Ev işlerinin yerine getirilmesinde ve ailenin geçimini sağlamada kadın ve erkeğin eşit sorumluluğa sahip olmaya başladığı görülmektedir (Doğrul ve Tekeli, 2010, s. 12). Bu açıdan bakıldığında iş ve aile alanlarını etkileyen ve bu iki alanın etkilediği düşünülen durumların ayrıntılı bir biçimde irdelenmesi gerektiği söylenebilir.

Aytaç (2009) çalışmasında; niteliklerine uygun olmayan alanda kariyer yapıyor olmayı, iş yerindeki çalışan rollerinin belirsizliğini ve çalışma ortamındaki iş arakadaşlarıyla veya yönetimle düşük kaliteli ilişkilerin iş-aile çatışmalarını artıran unsurlardan olduğunu belirtmektedir. Benzer şekilde Burke ve arkadaşları (2009) yaptıkları çalışmada uzun mesailerin iş stresini arttırdığını, çalışanların da işe yönelik memnuniyet duygusunu azalttığını tespit etmişlerdir. Özdemir (2012) de araştırmasında bireye verilen görevin açık ve net olmayışının, işgörenin sorumluluklarının farkında olamamasının iş tatminsizliği ve işe devamsızlık yarattığını tespit etmiştir.

Belirtilen çatışma nedenleri iş-aile çatışmalarına sebep olan unsurlardandır. Bu unsurlar arasında uzun mesailer, sağlık ve güvenlik problemleri, görev belirsizliği, kötü çalışma koşulları ve niteliklerine uymayan alanda çalışıyor olmak sayılabilir. Bu nedenlerin ortadan kaldırılması hem bireyin iş/kariyer tatminini artırabilir, hem de örgüte yönelik sadakat duygusunu arttırdığı için örgüt içi kariyer hareketliliğine de olumlu katkı sağlayabilir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında bu araştırmanın amacı, çalışanların iş-aile çatışması ve kariyer bağlılığına ilişkin algılamalarının, kariyer hareketliliği üzerinde etkili olup olmadığını analiz etmek ve ayrıca bu ilişkilerde sınırsız kariyerin aracı değişken rolü oynayıp oynamadığını ortaya koymaktır. Bununla birlikte, kariyer hareketliliği çalışanların tutum ve davranışları üzerinde etkili olması sebebiyle önemli bir inceleme alanını oluşturmaktadır. Öte yandan işten ayrılma niyeti ve örgüt içinde personel hareketliliğini düşük düzeye indirgeyen kariyer bağlılığını teşvik

103

etmek için örgütlerin çalışanlarına uygun fırsatları sunup sunmadıklarına dair algıları incelemek ilginç olacaktır.