• Sonuç bulunamadı

Çalışmamızda kullanılan araştırma araçlarından birisi ankettir. Araştırma konusuyla ilgili daha önceden yapılmış çalışmalar3 gözden geçirildikten sonra, araştırma konusuna uygun olduğu düşünülen anket formu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Daha önce AAK tarafından yapılan Türkiye'de Aile İçi Şiddetin Sebep

ve Sonuçları (1994), Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet (1995) isimli çalışmaları,

Faruk Kocacık (2004) Aile İçi İlişkilerde Kadına Yönelik Şiddet; Celalettin Vatandaş'ın (2003) yapmış olduğu Türkiye'de Eşler Arası Şiddet; Aysel Yıldırım'ın (1998) Sıradan Şiddet, Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddetin Toplumsal Kaynakları isimli çalışması gibi birçok çalışmanın verilerinden faydalanılmıştır.

Araştırmanın nicel verileri standartlaştırılmış soru formu aracılığıyla toplanmıştır. Soru formunun ilk kısmında katılımcıların yaş, cinsiyet, öğrenim

3

AAK, Türkiye'de Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları (1994), Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet (1995); Faruk Kocacık, Aile İçi İlişkilerde Kadına Yönelik Şiddet (2004); Celalettin Vatandaş Türkiye'de Eşler Arası Şiddet (2003); Aysel Yıldırım, Sıradan Şiddet Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddetin Toplumsal Kaynakları (1998); Türkcan Baykal, Ailede Kadına Yönelik Fiziksel Şiddet, Bu Şiddete İlişkin Tutumlar Ve Kişinin Şiddet Yaşantısı (2008); Galip Deniz Altınay, 12 Eylül Filmlerinde Şiddetin Sunumu (2007), Coşkun Halıcı, Gazete Haberlerinde Kadına Yönelik Şiddet: Posta Ve Takvim Gazetelerinde Kadına Yönelik Şiddet Haberleri Üzerine Bir Araştırma (2007); Orhan Türkdoğan, Sosyal Şiddet ve Türkiye Gerçeği (1996); Dilek Şirvanlı Özen, Eşler Arası Çatışma Ve Boşanmanın Farklı Yaş ve Cinsiyetteki Çocukları Davranış ve Uyum Problemleri İle Algıladıkları Sosyal Destek Üzerindeki Rolü (1998); Serra Günay, Evlilik Çatışması, Nedensellik-Sorumluluk Yüklemeleri, Eşlerin Evlilik İlişkisinden Sağladıkları Genel Doyuma İlişkin Görüşleri, Ve Evliliğe İlişkin Değerlendirmeler, Arasındaki İlişkiler (2007); Emine Öztürk, Türkiye’de Aile İçi Şiddet, Kadın Sığınma Evleri ve Din (2008); Işıl Vahip, Evdeki Şiddet ve Gelişimsel Boyutu: Farklı Bir Açıdan Bakış (2002) gibi aile içi şiddeti ele alan pek çok çalışma incelenmiştir.

formunun ikinci kısmında katılımcıların dindarlıklarıyla ilgili; dini inanç, ibadet, bilgi, tecrübe ve etki boyutunu ölçen sorular yer almaktadır. Üçüncü kısımda ise katılımcıların eşlerinden hangi tür şiddete ne sıklıkta uğradıklarına dair sorular yer aldığı "eşler arası şiddet ölçeği" yer almaktadır. Ölçek, Lickert tipi bir ölçektir. Bu ölçekte eşler arası şiddetin sıklığı ve türüne ait 15 davranış cümlesi verilmiştir. Katılımcıların verdiği cevaplar, 1'den 5'e doğru puanlanmıştır. Ölçeğin tamamı için en düşük puan 15, en yüksek puan 75'tir. Ölçeğin güvenirlik düzeyi için Cronbach Alfa değerleri 0,75 ile 0.93 arasında bulunmuştur. Ölçeğin yorumlanmasında ölçekten alınan puanlar yükseldikçe ve 22'ye yaklaşıldıkça bireylerin eşler arası şiddete maruz kalma sıklığının da yüksek düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, 22'den aşağı puan alanlar şiddete daha az maruz kalırken, 22'den yüksek puan alanlar şiddete daha çok maruz kalmaktadır. Anket formunun dördüncü kısmında ise katılımcıların aile, kadın, din ve şiddet, kadın ve şiddete yönelik tutumlarıyla ilgili sorular yer almaktadır.

Katılımcılara sorulan sorular hem anket hem de görüşme formunda aynı olan sorulardır. Hazırlanan bütün sorularda katılımcıları yargılayıcı ve incitici olmaktan kaçınılmış; bireylerin şiddet ve dinle ilgili kişisel kanaatlerine ulaşılmaya çalışılmıştır. Eşler arasında sadece fiziksel değil; ekonomik, psikolojik, cinsel ve sözel şiddetin de yaşandığı gerçeğinden hareketle sorular her şiddet türüne göre düzenlenmiştir. Sorular eş olarak hem kadın, hem de erkeğe uygun olarak düzenlenmeye çalışılmıştır. Katılımcıların aile yapısı, evlilik ve nikâh biçimi, ayrı, dul, boşanmış gibi mevcut medeni durumlarıyla ilgili sorular da anket formunda yer almıştır. Anket formunda ayrıca, katılımcıların itaat, namus ve kadercilik gibi din ve eşler arası şiddete ilişkin tutumlarını ele alan sorular yer almıştır.

Çalışmamızda kullanılan araştırma araçlarından bir diğeri de mülakat yöntemidir. İnsanların idealize ettikleri dünya ile yaşadıkları dünya farklılıklar içermektedir. Yapılan gözlemlerle eşler arası ilişkilerin niteliğiyle ilgili durumu saptamaya çalışacağız. Altınay ve Arat'ın (2007: 59) da belirttiği üzere, şiddet konusundaki alan araştırmalarında rastlanan en temel sorunlardan biri, yaşanılan şiddetin daha az yansıtılmasıdır. Bunun nedenleri, soruların sorulma biçimi, erkeğe kadın, kadına erkek anketör kullanılması, anketörlerin güven uyandırıcı bir ilişki kuramamaları veya anket yapıldığı esnada yanında başkalarının bulunması gibi

başkalarıyla paylaşamayacak kadar utanmaları, sorunsuz bir aile görünümü verme isteği gibi nedenler sıralanmaktadır. Dolayısıyla, araştırmacı ve katılımcı arasında kurulan ve güvene dayalı ilişkinin ve soruların sorulma biçiminin araştırma sonuçlarını etkileyecek çok önemli etkenler olduğu belirtilmektedir (Kurtkan Bilgiseven, 1994: 250; Özgüven, 1998: 105). Yapılan çalışmada bu hassasiyetler dikkate alınmıştır. Görüşme yapılacak kişiden görüşmek için randevu alındıktan sonra, görüşmeye katılacak kişinin kendini rahatça ifade edebilmesi, görüşlerini rahatça ortaya koyabilmesi için uygun görülen yer ve zamanda yapılmasına gayret gösterilmiştir.

Diğer taraftan anket uygulaması esnasında katılımcılara, bilimsel araştırma yapıldığı söylenmiş, araştırmanın konusu ve amacı kısaca aktarılmıştır. Ancak 'araştırma' ifadesine karşı çekimser davranıldığı gözlenmiş, bunun yerine hazırlanan bir "ödev" için anket formunu doldurmaları istenmiş, bu şekilde doldurulan anketlerde sonuçların daha sağlıklı olduğu görülmüştür. Böyle bir durumun ortaya çıkması, araştırma yapılan bölgenin anket uygulamasına yabancı olmasından kaynaklandığı bir düşüncesini akla getirse de esasında, bizatihi araştırma konusunun "mahrem konuları" içermesinden kaynaklandığını söylemek daha isabetli olacaktır.

Görüşmeye başlamadan önce görüşmecinin yapacağı tanıtıcı konuşma çok önemlidir. Ayrıca, evlerden bilgi toplama halinde, özellikle halkın muhafazakâr olabileceği ve kadınların erkek görüşmecilere cevap verme hususunda çekimser davranabileceği yerlerde, kadın görüşmecilerin kullanılması gerekmektedir. Bu gerçekten hareketle araştırmamızda erkek katılımcılar için tarafımızdan, kadın katılımcılar için de bu konuda yeterli donanıma sahip bayan görüşmeci tarafından yapılmıştır. Araştırmanın niteliği göz önünde bulundurularak araştırmamıza uygun olduğunu düşündüğümüz "nitelikli mülakat yöntemi" kullanılmıştır. Görüşme yapılan her kişiye aynı sorular sorulmuştur. Bazı katılımcılar başta şüpheyle yaklaşmış, ancak görüşmenin ilerleyen kısmında içtenlikle görüşmeyi sürdürmüşlerdir. Görüşmelerde erkek katılımcıların özellikle şiddetin yaşanmasıyla ilgili mevcut durumu ifade etmede zorlandıkları görülmüş, yaşadıkları şiddeti üçüncü kişiler üzerinden aktarmışlardır.

Toplanan araştırma verileri SPSS (15 for Windows) paket programına aktarılmış, katılımcıların anket sorularına verdikleri yanıtlar, parametrik ve

bir konuda ölçülen değer ile beklenen değer arasında bir farkın olup olmadığının incelenmesine yönelik analiz tekniklerinden "tek grup T testi, iki bağımsız grup T testi, ilişkili grup T testi ve Anova testi" gibi parametrik testler kullanılmıştır. İki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkinin varlığı, eğer varsa ilişkinin şekli ve yönünü belirlemek üzere "ki kare" test tekniğinden faydalanılmıştır(Altunışık ve ark., 2012:180-217). Ki kare testinden sadece ilişkilerin tespitinde değil; araştırma modeline uygun olarak değişkenler arasındaki farklılıkların belirlenmesinde de yararlanılmıştır.

1.5. Araştırmanın Varsayımları