• Sonuç bulunamadı

Araştırma Alanına Yerleşik Yabancı Göç Kararını Etkileyen Faktörler

2.2 Yerleşik Yabancılar

2.2.4 Araştırma Alanına Yerleşik Yabancı Göç Kararını Etkileyen Faktörler

İkinci dünya savaşı sonrasında Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinden Akdeniz sahili olan Avrupa ülkelerine doğru gerçekleşmeye başlayan turizm bağlantılı emekli göçü/yerleşik yabancı göçü güzergahına 1980’den sonra ülkemizde katılmıştır. Kıta Avrupa’sında gittikçe yaygınlaşmaya başlayan ve iklim olarak daha soğuk bölgelerinden sıcak iklime sahip bölgelerine yönelen emekli göçünden/yerleşik yabancı göçünden, Türkiye’nin özellikle Akdeniz ve Ege kıyı bölgelerinin iklim ve turizm açısından sahip olduğu uygun koşullar sayesinde yeni bir hedef bölgeler haline gelmişlerdir. Akdeniz ve Ege kıyılarında çoğunlukla mülk sahibi olma yoluyla yerleşen Avrupa kökenli yabancı göçmenlere 2000’li yılların başından itibaren başta Rusya başta olmak üzere diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden ve komşu ülkelerden yönelen yabancı göçmenler katılmıştır. Ülkemizin Akdeniz kıyı şeridindeki en önemli turizm merkezlerinden bir olan Alanya, Türkiye’ye yönelen yabancı göçünün önemli merkezlerinden biri olmuştur.

Yaşadığı yerleşim yerinden bir başka yerleşim yerine göç etme karar aşamasında olan yabancı göçmenler, bu yer değiştirmeye karar vermelerinde öncelikle gidecekleri yerleşim yerinin seçiminde, öncelikli olarak gidecekleri bölgenin iklimi, yeterli turizm altyapısı, gitmek istediği yerin kültürel, tarihsel ve sosyal çekicilikleri yanında ulaşılabilirliği gibi kriterleri göz önünde bulundurarak karar vermektedir (Südaş, 2012: 170).

Yabancı emekli göçünde Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri en avantajlı konuma/tercih edilen birer ülke haline getiren iklim, göç kararını, süresini/ dönemini ve turizm faaliyetlerinin genel çerçevesini etkileyen en önemli çevresel faktördür (Balkır vd., 2014:6).. Eşsiz Akdeniz

iklimi, başta Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinden güneye, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere söz konusu göçün artmasına etkili olmakta ve yabancı göçmenlere kendi ülkesinde daha önce deneyimini yaşayamadığı oldukça çekici bir yaşam biçimi sunmaktadır. Göç hareketine katılan yerleşik yabancıların ağırlıklı olarak orta yaş ve emekli göçmenler/yerleşik yabancı göçmenler olduğu dikkate alındığında, yaşadıkları bölgelerindekinden daha iyi iklim koşullarında yaşama eğiliminde olmaları ve bu yönde eyleme geçmeleri anlaşılabilir bir durumdur.

Yağışlı gün sayısının az olması (86 gün), güneşlenme süresinin oldukça uzun olması (3000 saat), kışları ılıman, ilkbahar ve son baharda ise ne çok sıcak nede çok soğuk, yazları ise oldukça sıcak bir iklim koşullarına sahip olması yerleşik yabancıların göç rotalarında Alanya’yı tercih etmelerine neden olmaktadır.

Yabancı göçüne yol açan önemli faktörlerden bir diğeri de, daha ucuz yaşam şartlarıdır. Türkiye’nin 1990’lı yıllardan itibaren yerleşik göçmenler tarafında tercih edilen bir ülke olmasında ülkemizin hızla yükselen trendi etkili olduğu gibi ekonomik açıdan dünya sıralamasında ucuz ülkelerden biri olması da etkili olmuştur (Sağır, 2011: 53). Türkiye’nin turizmde rakibi durumdaki ülkelere göre daha ucuz bir ülke imajına sahip olması, ülkemize ve de araştırma bölgesi olan Alanya’ya yabancı göçünde önemli bir avantaj sağlamaktadır. Türkiye’de gayrimenkul fiyatlarının ve yaşam şartlarının diğer rakip ülkelere göre (İtalya, İspanya, Fransa, Yunanistan, Portekiz, Malta) daha ucuz olmasını Türkiye’yi tercih etmede ön plana çıkmaktadır. Yerleşik yabancı göçmenler, ülkemizde hem iklim hem de ekonomik koşulların uygun olmasından dolayı kısa süreli tatil yapmak yerine daha uzun süreli olarak kalmak isteyebilmektedirler. Yapılan araştırmalarla ülkemize gelen yerleşik yabancı göçmenlerin büyük çoğunluğunun orta gelir grubundan olduğu gerçeği göz önüne alındığında, yerleşik yabancıların Türkiye’nin uygun iklim koşulları yanında daha ucuz yaşam şatlarını da

dikkate alarak diğer rakip ülkeler yerine ülkemizi tercih etmeleri kaçınılmaz olmaktadır (Südaş, 2012: 173-174).

Yerleşik yabancı göçünün temel nedenlerinden bir diğeri de büyük şehrin yoğun ve yorucu ortamından uzaklaşmak ve daha dingin bir hayat sürdürme istediğidir. Yerleşik yabacıların yerleşim için seçtikleri yerlerin deniz-kum-güneş üçlemesinin olduğu kıyı turizminin yanında doğal güzellikleri de olan ama aşırı ticarileşmemiş bölgelerden olmasına büyük özen göstermektedirler. Ülkemizin yerleşik yabancılar için yerleşim yeri olabilecek bölgelerinin doğasının emekli göçünde/yerleşik yabancı göçünde ülkemizin rakibi durumunda olup ama turizm etkinliğine çok daha önce başlayan İspanya, Fransa, İtalya ve Portekiz gibi diğer ülkelere göre daha bakir durumda olması ve nüfus yoğunluğunun bunlara göre daha düşük olması önemli bir avantajı olarak görülmektedir (Özerim, 2012: 4777).

Uluslararası turizm pazarında, Türkiye’nin tanıtımında özellikle Türk misafirperverliğinin geleneksel olarak ön planda tutulması ve Türk toplunun kendine özgü geleneksel yaşam tarzı ve Türk kültürünün Avrupa kültüründen oldukça farklı olarak görülmesi, Türk ve Avrupa kültürlerinden kaynaklanan insan ilişkilerindeki farklılık ve bu farklılıklara duyulan ilgi, yerleşik yabancıların Türkiye’ye yerleşme kararı almasında etkili olmaktadır. Nitekim, Südaş, 2005’de yaptıkları bir araştırmada Türk misafirperverliği ve sıcak/samimi/doğal insan ilişkilerinin yerleşik yabancıların Alanya’yı tercih etmede %40 oranında etkili olduğunu tespit etmişlerdir (Südaş, 2005: 68).

Yerleşik yabancıların kendilerinin Türkiye/Alanya’daki daha önceki tatil deneyimleri, daha önce bu bölgelerde kısa ve uzun süre tatil deneyimi olanlar ile bu bölgelere yerleşip hayatlarının geri kalan kısmını bu bölgelerde geçirmeye karar veren yerleşik yabancıların kendi yakın çevrelerinde bu bölgelerin tercih edilmesinde etkili olduğu söylenebilir. Yapılan bir araştırmada yerleşmek için Alanya’yı tercih edenlerin yaklaşık üçte birinin yakın arkadaş grubundan birilerinin bu bölgeye göç ettiği tespit edilmiştir (Südaş, 2005: 68).

Yerleşik yabancıların bir bölgeye yerleşmek için göz önünde bulundurdukları diğer önemli bir kriterde bölgenin sağlık ve haberleşme bakımından sahip olduğu imkanlardır. Türkiye, son yıllarda sağlık sektöründe göstermiş olduğu dönüşüm politikalarıyla gelişmiş Avrupa ülkeleri ile rekabet edecek düzeye ulaşmıştır. Sağlık sektöründe ulaşılan yüksek rekabet seviyesi ile birlikte yüksek kaliteli sağlık hizmetleri ve modern sağlık tesisleri yanında oldukça düşük maliyet yapısı ve kısa sürede istenilen hizmete ulaşım nedeniyle yerleşik

yabancıların göçünde özel bir neden olmaktadır. Sağlık sektöründeki dönüşüme benzer şeklide ulaştırma sektöründe de yaşanan olumlu gelişler sonucunda Türkiye’nin bütün yerleşim yerleri arasında kara ve hava ulaşımının sağlanması, başta Avrupa kıtasının tamamı olmak üzere, dünyan birçok merkezlerine Türkiye’den direk uçuşların gerçekleştirilebilmesiyle ülkemizin yerleşik yabancılarca artan oranda tercih edilmesinde etkin olmuştur. Son yıllarda gerekli genişletme çalışmalarıyla oldukça modern bir yapıya kavuşan ve bu alanda Avrupa’nın en iyi havaalanı ödülü olan Antalya havalimanı ve 2009’da Alanya Gazipaşa havalimanın faaliyete geçmesiyle birlikte Alanya, hayatlarının geri kalanını bu bölgede geçirmek isteyenler yerleşik yabancılar arasında daha da tercih edilen bir yerleşim yeri olmuştur.