• Sonuç bulunamadı

2.3 Alanya’da Yerel Hizmet Sağlayıcıları

2.3.2 Alanya Belediyesi

İlk çağlardan beri önemli bir yerleşim yeri olan bu kent farklı dönemlerde farklı isimler anılmıştır. Eski Yunanlıların “Korekesion, Bizanslıların Kalonoros, Ortaçağ Latinlerinin Candelore, Selçukluların ve Osmanlıların Alaiye ismini verdiği bir kent olmuştur (http://www.alanyamarina.com.tr/tr/Alanya-marina-antalya-alanyahakkinda-alanya-tarihi.asp, E.T. 27.04.2017).

Selçukluların Anadolu’yu fethi sürecinde bağımsızlığını koruyan ve I. Keykubad döneminde fethedilmesiyle birlikte Selçuklu Devleti’nin önemli bir deniz üssü ve gemi inşa merkezi haline gelmiştir. Selçuklu İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra Karamanoğulları Beyliği’nin idaresine giren Alaiye, 1300 yılında Karamanoğulları yönetiminden Memlük Sultanlığı hakimiyetine geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı yönetimine geçen Alaiye, 1571 yılında Kıbrıs eyaletine başlanmış, 1864 yılında Konya eyaletinin bir sancağı olmuştur (Alanya Belediyesi 2015-2019 Stratejik Planı, 2014: 27).

1868 yılında Antalya’ya bağlanmış ve 1871 yılında da Antalya’nın bir ilçesi olmuştur. Şehrin Alaiye olan ismi, Atatürk’ün 1933’te Akdeniz gezisinde Alaiye’den çekilen bir telgrafta, Alanya olarak yazılması ile başlamıştır ve bu tarihten sonar resmi olarak Alanya adını almıştır. Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya savasını kaybetmesiyle birlikte bu bölge İtalyanların kontrolüne geçmiş ve Cumhuriyetin ilanıyla Alanya, Antalya’ya bağlı ilçe konumuna gelmiştir (Alanya Belediyesi 2015-2019 Stratejik Planı, 2014: 27).

Alanya’da belediye teşkilatı ise 1872 yılında kurulmuştur. İlk belediye başkanı Ahmet Asım Bey 1901 yılında göreve başlamış ve bu tarihten günümüze kadar 18 belediye başkanı görev yapmıştır (http://alanya.bel.tr/S/399/Tarihce, E.T. 26.04.2017). Alanya, 06.12.2012 tarih ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile sınırları genişleyen bütün büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları, büyükşehir belediyesi içinde kalan ilçe belediyelerinin sınırları da ilçe mülki sınırları olarak değiştirilmiştir. 6360 sayılı kanun ile büyükşehir belediyelerinin mülki sınırları içinde kalan tüm köy ve belediyelerin kamu tüzel kişiliklerine son verilerek köyler mahalle, belediyeler ise her biri parçalanmadan kendi isimleriyle mahalleye dönüştürülmüştür. Bu belediyelerin mahalleleri de kaldırılmış olup ilçesinin mülki sınırları belediye sınırları olmuştur (Türk Belediyeler Birliği, 2014: 4). Alanya’da yeni yönetim sisteminde toplam

mahalle sayısı 102’ye çıkmış olup fiziki alanın çok geniş ve dağınık olmasına nedeniyle belediye yönetimi bölgeyi dört ana bölge ve bir alt bölgeye ayırarak hizmet vermektedir (Alanya Belediyesi 2015-2019 Stratejik Planı, 2014: 31)..

Alanya Belediyesi; 37 üyeden oluşan belediye meclisi ve 7 kişiden oluşan Belediye Encümen üyelerinden oluşan karar organları ve 2016 yılında 300 memur, 331 daimi işçi, 17 sözleşmeli personel olmak üzere toplam 848 personelle, 62 hizmet binası, 458 araç ve makinesiyle Alanya ilçe Mülki idare sınırları içerisinde hizmet vermektedir.

Şekil 2.2 Alanya Belediyesi Organizasyon Şeması

Kaynak: Alanya Belediyesi 2016 Yılı Faaliyet Raporu, http://alanya.bel.tr/Documents/Faaliyet/ 2016/2016.pdf, s.25, E.T. 22.04.2017).

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ALANYADA YERLEŞİK YABANCILARIN YEREL HİZMETLERE BAKIŞI

3.1 Araştırmanın Önemi ve Amacı

Küreselleşmenin en temel özelliğini, sermayenin, malların, paranın, fikirlerin, kültürel değerlerin ve insanların, rahatlıkla ve hızlı bir şekilde ülkeler arasında dolaşabilmesi oluşturmaktadır. Bundan dolayı küreselleşme, dünya çapında önemli sosyo-kültürel, ekonomik, çevresel, teknolojik değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Her geçen gün daha fazla ülkeyi doğrudan ya da dolaylı etkisi altına alan küreselleşme süreci bu bağlamda; insan hareketliliğini de eş zamanlı olarak yöneterek, göç alan ve veren ülkelerin sayısını ve hareketin hacmini artırmıştır. Kıta Avrupa’da ikindi dünya savaşının etkisinin azalmasıyla birlikte önce yerel daha sonra uluslararası boyutta gözlemlenen emekli göçleri/yerleşik yabancı göçleri, hem Avrupa hem de Türkiye bu zamana kadar gerçekleşen göç hareketlerinden oldukça farklı bir göç türü ile karşı karşı kalmıştır (Özerim, 2012: 4767).

Her göç hareketi gibi uluslararası emekli göçleri/yerleşik yabancı göçleri de hem göç kaynağı ülkelerden gelen kişilerin hem de göç alan ülkelerde kişilerin birbirileri hakkındaki tutum, algı, düşünce, duygu ve davranışlarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve etkileşim olumlu yönde olabildiği gibi olumsuz yönde de olabilmektedir.

Uluslararası emekli göçü/yerleşik yabancı göçü Türkiye için göç konusunda yeni bir deneyim alanıdır. Çünkü uzun yıllar göç kaynağı ülke konumunda algılanan Türkiye uluslararası emekli göçüyle/yerleşik yabancı göçüyle birlikte varış ülkesi konumu üstlenmeye başlamıştır. Türkiye’nin emekli göçleri/yerleşik yabancı göçleri için popüler yerleşim yerlerini, popüler turizm merkezleri oluşturmaktadır. Türkiye’de de bu göç türünde en çok tercih edilen yerlerin başında batı ve güneydeki gelişmiş turizm merkezleri gelmektedir. Kıta Avrupasından ülkemize gelen emekli/yerleşik yabancın büyük bir çoğunluğunun Alanya,Side, Manavgat, Bodrum, Didim, Fethiye, Kuşadası gibi önemli turistik yerleşim yerleri ve bu yerlere bağlı beldeleri tercih ettiği görülmektedir (Özerim, 2012:4770).

Ülkeler arası ilişkilerde, ülkelerin pozisyonunu belirlemede siyasi, askeri ve ekonomik güç hiç şüphesiz en önemli belirleyici faktördür. Ancak ülkelerin diğer toplumların kamuoyları nezdindeki imaj ve algıları pek çok konuda siyasi, askeri ve ekonomik güçten daha fazla avantaj sağlayabilmektedir. Ülkelerle ilgili sempati ve olumlu yargılar, uluslararası pazarlarda rekabet anlamında, siyasi faktörlerden daha fazla öne çıkabilmekte, olumsuz yargılar ise bunun tam tersi olarak engeller oluşturabilmektedir (Akyürek ve Bilgiç, 2011:1).

Türkiye’ye yerleşik yabancı olarak gelen, ülkenin turizm merkezlerine yalnız turizm sektörünün sağladığı katkıdan daha fazlasını sağlama potansiyeline sahiptirler. Özellikle emekli statüsündeki yerleşik yabancıların istihdam ve meslek gibi bir beklentilerinin olmamasının yanında tüketici konumunda olmaları, içerisinde yaşadıkları coğrafyaya katkı olarak dönmektedir. Bununla birlikte tüm yerleşik yabancıların emlak talepleri başta emlak sektörü ve inşaat sektörünün hareketlenmesine katkı sunmaktadır (Südaş ve Mutluer, 2008: 55). Yerleşik yabancılardan özellikle emekliler, yerleştikleri ülkelerin ekonomilerine çeşitli katkılar sunmaktadır. Bu tür bir gelişme adeta farklı bir yabancı yatırımcı türü olarak bile ele alınabilir. Bu kimseler evler satın almakta veya kiralamakta, göç ettikleri ülke için istihdam olanağı ortaya çıkarmakta, çeşitli ürünler ve hizmetler tüketmekte farklı alanlardan çeşitli yatırımları ve daha fazla yerleşik yabancıyı bölgeye çekebilmektedirler (TMPI, 2006: 6). Bu kapsamda araştırmanın temel amacını, Alanya’da yaşayan yerleşik yabancıların hem Alanya’da hem kendi ülkelerinde belediyelerinde almış oldukları hizmetlerin değerlendirilmesi, hizmetlerden duymuş oldukları memnuniyetlerinin saptanması ve memnuniyet düzeylerinin milliyetlerine göre karşılaştırılıp analiz edilmesi oluşturmaktadır.