• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.2. ANTROPOMETRİ

2.2.2. Antropometrik Veriler

2.2.2.1. Antropometrik ölçü tanımları ve uygulama alanları

Boy uzunluğu: Kişinin kafasının dik ve karşıya baktığında zeminle kafanın en üst sınırı arasındaki mesafeyi tanımlamaktadır. Bu ölçü kapı yüksekliklerinin saptanmasında kullanılır.

Ağırlık: Kişiye etki eden yerçekimi kuvvetine denir. İş yeri giyecek ölçülerin belirlenmesinde ve sandalye taşıma mekanizmasında kullanılır.

Omuz yüksekliği: Kişinin sağ omuz tepesi ile oturma yeri yüzeyi arasındaki dikey yüksekliktir. Bu ölçü sandalye aralıklarının yüksekliğinde kullanılır.

Dirsek yüksekliği: Kişinin sağ dirsek sınırının oturma yüzeyi üst sınırı arasındaki mesafesidir. Sandalye kollarında ve masa tasarlamada kullanılır.

Diz yüksekliği: Kişinin diz kapağının ortasının, dik açı yapacak şekilde oturduğunda zemin ile arasındaki dikey mesafedir. Masa ve tezgâh altlıklarının yüksekliğinin belirlenmesinde yararlanılır.

Oturma yüksekliği: Kişinin vücudu dik iken oturma alanının üst zemini ile kafanın en üst sınırı arasındaki dikey mesafeyi tanımlar. İç mekândaki sarkıtların, koltuk aralıklarının belirlenmesinde yararlanılır.

Omuz genişliği: Kişinin omzunu çevreleyen deltoid kaslarının iki tarafı arası yatay mesafedir. Kapı açıklıklarının, sandalyelerin ve iş yeri giyecek tasarımlarında yararlanılmaktadır.

Kalça genişliği: Kişi dik konumda otururken iki kalçasının en uç noktaları arasındaki yatay mesafedir. İş yeri giyecek ölçülerinde, sandalye koltuk tasarımında yararlanılır.

Kalça – diz uzaklığı: Kişinin diz kapağı ile kalça uç noktası arasındaki mesafedir. Koltuk arası mesafelerin tezgâh açıklıkları ölçülerinin düzenlenmesinde kullanılır.

El ulaşım mesafesi: Kişinin kollarını bükmeden tam açma durumunda ilerideki ulaşabileceği en uzun sınırla arasındaki mesafedir. Ekran önü çalışma yeri tasarımında yararlanılır.

Antropometrik ölçünün belirlenmesinde en büyük vücut ölçüleri esas alınır. Ölçülerin kullanım yerlerine verilen benzetmeler şu şekildedir. ( Durgun, 2013:55 ) ● Kapı yüksekliği insan boyutlarında en uzun kişinin boyundan kısa olmamalı ve kişinin boyunu uzatabilecek diğer noktalarda hesaplanmalıdır,

● Acil çıkış kapıları insan boyutlarında en iri kişinin omuz genişliğinden daha fazla olmalı ve giyecek ve kişisel koruyucu donanımlar üzerinde olduğu düşünülerek birlikte hesaplanmalıdır,

● Koltuk genişliğinde, insan boyutlarında en geniş basenli kişiler dikkate alınmalıdır.

2. 3. EKRAN ÖNÜ ÇALIŞMA

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgisayar ofislerin vazgeçilmez unsuru olmuş, iş yükünü hafifletmiş ve kolaylaştırmıştır. İnternet ile ise iletişim hızlanmış haberlere istenilen bilgilere ulaşım kolaylık ve hız kazanmıştır. Fakat bu hızın ve kolaylığın ergonomik problemleri ortaya koyan bir de diğer yüzü vardır. Ekranlı araçlarla çalışma arttıkça masa başında kalınan süreler ve hareketsizlik de sorunları

beraberinde getirmiştir. Bilinçsiz ve uzun süreli çalışma önemli sağlık problemlerine sebep olmaktadır (Erdinç, 2015:18).

2. 3. 1. Ekran Önünde Çalışmanın Ana Elemanları 2. 3. 1. 1. Monitör:

● Ekranı ayarlanabilir olmalı, işin gerektirdiği şekilde çevrilebilmelidir.

● Ekranın konulduğu masa da ayarlanabilir olması daha rahat bir çalışma ortamı sağlar.

● Ekranda herhangi bir parlamanın olmadığına dikkat edilmelidir. ● Ekran kontrastı ayarlanabilir olmalı ve ekranda titreme olmamalıdır.

● Ekranda olan yazı karakterleri doğru boyutlarda olmalı, gözü yormamalıdır.

2. 3. 1. 2. Klavye:

Ofislerde ekranlı araçlar en önemli araçlardır. Klavye de bilgisayar kullanımında vazgeçilmez bir parçadır. Sürekli bilgisayar kullanan çalışan açısından klavyenin ergonomik kullanıma uygunluğu büyük önem arz eder.

Uzun zaman klavye ile çalışma el kaslarımızda, boyun ve omuzlarımızda rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu yüzden klavye kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlara aşağıdaki maddelerde değinilmiştir. (Kaya ve Özok ,2017 :16) ● Klavye ekrandan bağımsız ve hareketli olmalıdır.

● Klavyenin önünde bilek desteği bulundurulmalıdır.

● Klavyenin ön tarafında kollar ve bilekler için yeterli boş alan oluşturulmalıdır. ● Klavye tuşlarındaki harf ve semboller rahat okunabilir boyutta ve renkte olmalı ve klavye yüzeyi yansıma yapmamalı, mat olmalıdır.

2. 3. 1. 3. Belge Tutucu:

Belge tutucunun özellikleri çalışanın kişisel özelliklerine uygun şekilde ayarlanabilir olmalıdır. Örneğin boyutları, eğimi, yakınlık ve uzaklığı kâğıtla orantılı olmalı.

2. 3. 1. 4. Çalışma Masası:

Masa tasarımı çalışma araç gereçlerini konumlandırmaya uygun şekilde olmalı ve masanın yüksekliğinin ayarlanabilir olması gerekmektedir. Eğer bunlar mümkün değilse çalışanlara uygun ölçülerde olmalıdır.

2. 3. 1. 5. Sandalye

Ekranlı araçlarda en önemli unsurlardan biri sandalyedir. Düzenli aralıklarla yapılmayan, sürekli ekran başında oturarak iş yapıldığı durumlarda omurga rahatsızlıkları oluşabilmektedir.

Bilgisayarla çalışmalarda tercih edilecek sandalyenin sırt dayanağı ve yüksekliği ayarlanabilir olmalı ve rahatça hareket ettirilebilecek monitöre mesafesi ayarlanabilir şekilde olmalıdır.( Tiftik, 2016: 40)

2. 3. 1. 6. Ayak Altlığı

Ofislerde masa ve sandalye yüksekliği ayarlanabilir olmadığı takdirde ayak altlığı kullanılmalıdır. Çalışanın ayaklarının zemine değmediği durumlarda mutlaka kullanılmalıdır.

2. 3. 2. Uzun Süreli Bilgisayar Kullanımı

Bilgisayar kullanımdaki ergonomik hatalardan kaynaklı karpal tünel sendromu, ellerle sinir sıkışması ya da tendonlarda iltihaplanma ortaya çıkabilir. Mesleki kas iskelet hastalıkları sayılan bu rahatsızlıklar ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

2. 3. 2. 1. Semptomlar:

En sık karşılaşılan bu üç hastalığın belirtileri; elde his kaybı uyuşma, tekrarlı ağrılar, elin güçsüz hale gelmesi, el şeklinde değişme, bilekte yumru oluşması ve sıcak soğuk için aşırı artan hassasiyettir.( Başakçı Çalık, Telli, Başkan ve Gökçe, 2016: 42)

2. 3. 2. 2. Etkili Faktörler:

Bu hastalıkların oluşmasında başlıca faktörler ise; yeterli dinlenme süreleri olmadan tekrarlı el ile yapılan çalışma, yeterli ergonomik koşulların sağlanamaması, çalışana uygun olmayan yeterli Antropometrik çalışma ortamının oluşturulmaması, hatalı çalışma durumları ve stres ile araç gereçleri yanlış kullanımdan kaynaklı kasların gerilmesidir.

2. 3. 2. 3. Sonuçları:

Yanlış çalışma, gerekli dinlenme molaları verilmemesi ve çalışma ortamı tasarımı ergonomik açıdan olmadığında yukarıda bahsedilen rahatsızlar baş göstermektedir ve bu hastalıklar ilerledikçe daha ciddi sağlık problemlerine dönüşebilir. Çalışan uygun aralıklarda mola vermeli ve bu molalarda düzenli egzersizler yapmalıdır. Diğer elzem konu ise kullanılan donanım ergonomik olmalı ve çalışan nasıl kullanması gerektiğini bilmelidir.

Şekil 2. 5 Bilgisayar ile çalışmada duruş ve ölçüleri

2. 4. ÇALIŞMA DURUŞLARI (POSTÜR)

En basit ifadeyle postür, ‘duruş’ demektir. Vücudumuzda yer alan baş, gövde, kol ve bacakların vücut bütünlüğüne ve yapılan işin özelliklerine uygun, doğru şekilde yerleşimidir. 18. Yüzyılda Ramazzini çalışma duruşlarının önemi vurgulamış ve doğal olmayan yanlış çalışma duruşlarının çalışan vücuduna olan zararlarını incelemiştir. Çoğunlukla kas iskelet sistemi hastalıklarına uzun süreli yer değiştirmeden olduğu yerde duran görevler yapan çalışanlarda rastlandığını fark etmiş ve bunun sürekliliği arttığında uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına sebep olduğunu belirtmiştir. ( Akay, 2003: 25)

Performans üzerinde bile doğru duruşun önemi büyüktür. Hatalı duruşlar çalışan üzerindeki yorgunluğu, stresi ve ağrıyı arttırır. Bunun sonucunda çalışan sağlık sorunu geçene kasları kendini toparlayana kadar çalışamaz duruma gelir ya da yeterli verimlilikte çalışamaz.

Çalışma alanlarında postür iki başlıkta incelenir. "Oturma" ve "ayakta durma" şeklinde ayrılan postür ün hangi şekilde kullanılacağını ise işe uygunluk ve çalışanın iş esnasında hangi duruşta zorlanmadan çalıştığı belirler.

Ofislerde bu iki duruş şeklinden olan oturarak çalışma daha fazladır. Oturarak çalışmada ayakta çalışmaya oranla varis, sindirim sorunu, ayakta kan toplanması ve şişlik şikâyetleri olmaz. Ancak oturarak çalışmada ise kas iskelet sistemi rahatsızlıkları, sırt boyun ve omuzlarda ağrı, mide rahatsızlıkları ortaya çıkabilmektedir. (Esen ve Fığlalı, 2012: 36)

Üstte belirtilmiş sorunların çözümü olarak daha dengeli bir çalışma şekli tercih edilmelidir. Yani işin eğer işe uygunsa belirli kısmını ayakta belirli kısımlarını ise oturarak yapılması sorunlara çözüm getirebilmektedir. Örneğin mail trafiği dışında telefonla yapılan görüşmeleri oturarak değil ayakta düzgün postür duruşlarıyla yapmak ya da masa ayarlanabilir durumdaysa ayakta çalışabilecek kadar yükseltme ve bunların dışında yeterli aralıklarla dinlenme molalarına çıkıp bu süre zarfında oturmamak bile büyük ölçüde fayda sağlayacaktır.

Şekil 2. 6 Fazla güç gerektiren işlerde ayakta çalışma alanı

Benzer işler yapılırken ayarlanabilir sandalye, ayaklı düzenekler ya da yükseltilebilir masa kullanımı da bu sorunlara fayda sağlayabilir. (Şekil 7)

Şekil 2. 7 Aynı veya benzer işin ayakta ya da oturarak yapım

a) Oturarak Çalışma b) Ayakta Çalışma

Şekil 2. 8 Çalışma şekli alternatifleri

Doğru postür işin yapımını kolaylaştıracağı için çalışanın vücuduna yüklenen yükü hafifletir, yorgunluğu azaltır. Ancak postür sadece işle alakalı şekillenmez. Çalışan günlük hayatında da doğru şekilde dik yürümediği dik oturmadığı takdirde hem fiziksel hem zihinsel açıdan sağlık problemleri yaşayabilir. (Güney, 1995:26)

Kötü duruş bozukluklarının üstesinden gelebilmek için yapılabilecek yollar aşağıdaki gibidir:

● Doğru postür ile ilgili eğitim verilmesi gereklidir. Rahat olan duruş şeklinin doğru duruş olmayabileceği belirtilmelidir.

● Kötü postür şeklini düzeltici egzersiz yapılmalıdır.

● Çalışma alanlarında doğru Antropometrik ölçülerden yararlanılmalı ve çalışanı en az düzeyde zorlayan tasarımlar yapılmalıdır.

2. 4. 1. Oturarak Çalışma

Oturarak çalışmada;

● Vücuttaki kan dolaşımına daha az ihtiyaç duyulur, ● Enerji harcama azalır ve bacaklardaki yük azalır,

Bunlar da ayakta çalışmaya oranla yaralı sayılabilecek maddelerdir.

2. 4. 2. Oturma Duruş Şekilleri

Birçok oturma şekli vardır ve bunların hiçbiri tamamen doğru ya da yanlış değildir. Her duruş şeklinin çalışana belirli avantajları veya dezavantajları olmaktadır. Ama tüm oturuşlar için geçerli olan durum belirli aralıklarda duruş şeklini değiştirmektir. Aşağıda duruş şekilleri ifade edilmiştir.

2. 4. 2. 1. Öne Eğilerek Oturma:

Bu tür oturuşun faydası leğen kemiğinin daha dik konumda olmasındır. Ancak bu oturma duruşu boyunda basınca ve yorgunluğa neden olur ve kalça üzerine fazla basınç uygulanmış olur.

2. 4. 2. 2. Arkaya Doğru Yaslanarak Oturma:

Omurga açısından doğru bir oturuş olarak sayılmasa da öne eğimli oturmaya kıyasla daha doğal bir şekil kabul edilir. Bu oturuş şeklinde ağırlık sandalyeye aktarılmış olduğundan omurgadaki basınç azalmış olur.

2. 4. 2. 3. Dikilerek Oturma:

Diğer iki duruş şekline kıyasla daha doğru bir oturuş şeklidir ancak uzun süreli olarak bu duruş şeklinde kalmak da zararlıdır. Beden ile boyun açısından daha dengeli bir ağırlık yayılımı vardır.

Şekil 2. 9 Dengesiz oturuşlara örnekler

Ergonomik olmayan oturaklarda çalışanları bu yanlış oturuş şekillerine itmektedir. Çalışanlar belirli süre sonra rahatsız olmaya başladıklarında oturuş şekillerinin tam tersi oturmayla kendilerini rahatlatırlar ancak bu kalıcı bir çözüm değil kısa süreli bir rahatlamadır. Ancak doğru oturuş şekli ve doğru sandalye kullanımıyla gerçek çözüme ulaşılır.(Kurban, Kaygın ve Tankut, 2016: 32)

Şekil 2. 10 Oturarak duruş şekilleri

Doğru oturuşta amaç, ağırlığın doğru yerlere baskılamasını sağlamak, organların birbirine fiziksel olarak desteklemesini sağlayıp çalışanın daha rahat nefes

● Çalışanın dizleri kalçasından daha yüksekte olmalı ki omurgaya binen baskı azalsın, ● Çalışanın ayakları daha ileride durmalıdır ki dizler olması gerektiği gibi dursun ve enerji harcanması en alt düzeyde olsun,

● Çalışanın boynu vücut hizasında olmalıdır. Önde tutulduğunda boyun kasları kafayı tutmaya çalıştığından ağırlığın büyük kısmını kaslar yüklenmiş olur ve kas tutulmaları meydana gelir.

Yanlış çökük postür de,göğüs kafesinde büzülmeye neden olur solunum yeterli düzeyde olmaz. Sindirim görevi gören organlardaki baskı arttığından doğru çalışmamaya başlar, damarlarda baskıdan sıkışma olur kan dolaşımı olması gerektiği şekilde olmamaya başlar. Omuzlardaki kaslara ağırlık fazla bindiğinden kaynaklı tutulmalar ve kaslarda yanmalar meydana gelir.( Bilir, 2007: 34)

2. 4. 3. Duruş Değişiklikleri

Oturarak çalışmadan kaynaklı sorunların bir bölümü de sürekli olarak duruşu değiştirmekten kaynaklıdır. Genel olarak nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

● Doğru ayarlanamamış sandalye

● Sandalye yüzeylerindeki sert zeminin deri üzerinde yarattığı basınç ● Doğru duruşu bulana kadar kasların yorulması

● Yeterli dinlenememe

● Çalışanın kilosunun fazla olması

● Ortam ısısının ve havalandırmanın uygun olmaması

2. 4. 4. Oturma Yüzeyleri

Ana işin oturarak yapılmadığı uzun süreli oturma gerektirmeyen işlerde oturma yerinin, şeklinin, yüzeyinin bir önemi yoktur fakat bütün gün oturulan işlerde kullanılan oturma alanlarının ergonomik belirli özellikleri olması gerekmektedir. Oturarak çalışmada ergonomik açıdan risk oluşturan sebepler; (Çavdar ve Sönmezyuva, 2009: 69)

● Oturulan deri yüzey ve dokularına yüklenen fazla basınç, ● Basıncın omurga üzerine direk verilmesi,

● Uzun süre aynı postür şeklinde kalma, Bu oluşan riskleri azaltmak için;

● Omurgalara fazla yük bindirilmemeye gayret gösterilmeli,

● Uzun süreli aynı postür şeklinde kalınmamalı değiştirilmeli, ● Ayarlanabilir oturakların geriye yatırma ayarı kolay ulaşılmalı,

Şekil 2. 11 Ayarlanabilir ofis sandalyesi ve ayak altlığı

Yoğunlukla oturularak çalışma yapılan ofislerde sandalyeler ayarlanabilir olmalıdır. Her yöne hareketli ve tekerlekli sandalyeler tercih edilmelidir.

Sandalyeler öne doğru eğik şekilde değil tam tersi şekilde olmalıdır ki öne doğru kayma rahatsızlık verir. Oturakların yüzeyinin kaygan malzemeden olmamasına dikkat edilmeli ve oturak geriden yükselmedir. (Kahraman, 2013: 18)

Sandalye arkalıkları ayarlanabilir olmalı ve çalışanın vücut şekline uygun tasarlanmalıdır. Eğer yoksa sırt bölgesini destekleyen arkalıklar kullanılabilir ve bu arkalıklar daha dik ve rahat bir oturuş sağlar.

Sandalyeler her ne kadar ayarlanabilir olsalar bile tek başlarına yeterli gelmemektedirler. Masa altlarında ayakaltları için destek olmalıdır. Ayaklar zemine değmediği desteksiz kaldığı durumlarda uyluklardaki baskı artmasından kaynaklı çalışan rahat çalışamaz. Ayak destekleri her iki ayağında sığabileceği genişlikte olmalı ve kaymaz malzemeden yapılmalıdır.

Uygun olmayan çalışma duruşları ve ofis malzemeleri çalışanda kas iskelet hastalıklarına sebebiyet verir ve çalışan ve işletmeye doğrudan, ülke ekonomisine dolaylı yoldan zarar verir. (Seçkiner, 2004)

2. 5. KAS- İSKELET SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARI (KİSR)

Kas iskelet sistemi rahatsızlıkları birçok çeşidi içinde bulunduran bir konudur. Çünkü mevcut kullanılan araçların ergonomik bakımdan eksik olmaları, çalışanların duruş ve oturuş konusunda yaptıkları bilinçsiz olmaları veya çalışma saatlerinin vakitçe uzun olması gibi birçok alanda meydana çıkabilmektedir. Bu anlamda problemin çözümü için çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışanların fiziksel egzersiz eğitimleri ile bilinçlendirilmesi ve yeterli dinlenme olanaklarına ihtiyaç vardır. Böylece çalışanların iş sahası dışında günlük yaşamda da postür ve iskelet sisteminde biriken stres azaltılabilir.

Kas iskelet sistemi rahatsızlıkları, sinirlerde, kıkırdakta, kaslarda, tendonlarda, birleşme noktalarında ve disklerde meydana gelebilmektedir ve bu sendromlar doğrulma, kavrama, tutma, eğilme gibi fiziki hallerde ortaya çıkmaktadır. İlk bakışta bu fiziki haller günlük yaşamda zararlı olmayabilir ancak hareketleri bilinçsizce yapmak veya sürekli tekrarlar ile rahatsızlık halini alabilmektedir. Tekrarlayacak olur isek bu rahatsızlıklar ani gelişmez ve süreklilik ile birikerek ortaya çıkar. En sık görülen çeşidi ise bel ve sırt ağrısı olarak kendini gösteren tendinitis, tenosinovitis, karpal tünel sendromu ve gergin boyun sendromudur (Esen ve Fığlalı, 2012: 24).

Kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları içinde en sık görülen hali olan bel ve sırt ağrıları, 2001 yılı verilerinde ABD’de ödenen tazminat gerekçelerinin yaklaşık olarak %25’ini oluşturduğu bilinmektedir. Omurilik diskleri ise kasların zedelenmesi, bel ve sırt ağrısında görülen temel rahatsızlıktır. Belirtileri genellikle ağrı, acı, sertleşme, hareket alanının kısıtlanması ve tutulmadır. En temel sebebi ise bilinçsiz şekilde taşınan malzeme ve vücudun titreşime maruz kalmasıdır. Saydığımız temel rahatsızlıklar endüstrinin neredeyse tümünde görülmesine karşın en sık üretim ve taşıma aşamalarında kendini göstermektedir. Büro çalışanları tarafından incelendiğinde çok riskli olmamasına rağmen gerçekleşen işin niteliğine bağlı olarak çalışanların azımsanmayacak şekilde sırt ağrılarından şikâyetçi olduğu bilinmektedir.

Birikimli Travma Bozuklukları ise, alet ve makine ile çalışmakta olanların kas iskelet sistemlerine tekrarlı ve gerilimi artıran hareketler ile tahribata neden olmaları ve bunun sağlıklarında meydana getirdiği olumsuz etki olarak bilinmektedir. En belirgin özelliği ise meydana geldiğinde yaralanmaya yol açmaması fakat

travmaların tekrarı ile meydana gelmesidir. Tekrarlar ile vücutta ciddi zararlar meydana gelir. Bilgisayar başında uzun süreli çalışmalarda da birikimli travma bozukluklarına sebep verebilmektedir. Örneğin, bilgisayar kullanımı ellerde, kollarda, bileklerde, parmak ve dirseklerde gibi birçok alanda rahatsızlık hissine, omuzlarda gerilmeye, kasılmaya, ağrıya, avuç içlerinde dikenleşmeye, ellerde güç kaybına, sertleşmeye ve masaj ihtiyacına sebep verebilmektedir. Bilgisayar kullanımı ile çalışmalarını sürdürenlerde ortaya çıkan birikimli travmaların başlıca olanları bundan sonra özetlenmiştir. (Özcan ve Bölükbaş,2007: 46)

2. 5.1. Karpal Tünel sendromu (KTS):

Elde uyuşma ve ağrı olarak ortaya çıkan bu rahatsızlık, bilekte yer alan sinirlerin karpal tünelde maruz kaldığı baskı sebebiyle oluşmaktadır. Meydana gelmesindeki en önemli sebep ise iş yaşamında sıkça kullanılan klavye ve bilgisayar faresidir.

2. 5.2. El Osteoartriti (OA):

El osteoartriti ile el bileğinde ve çevresinde gelişen ağrı tanımlanmaktadır. Bu rahatsızlıklar klavye kullanımı ile ortaya çıkmasının yanında özellikle el ile yazı yazılmasıyla ağrıların şiddetlendiği aynı zamanda elin kavrama kabiliyetini de azalttığı düşünülmektedir.

2. 5.3. Ganglionlar:

Cilt altında meydana gelen şişliklerde genellikle eklem kapsülü ile bağlantısı olması halinde rahatsızlığa verilen isimdir. Çoğunlukla el bileğinde belirginleşir ancak ağrı hissettirmez. Sebebi tam olarak bilinmese de aşırı yüklenme ve gerilme ile hücrelerdeki asit üretiminde artış meydana getirdiği düşünülmektedir.

2. 5.4. Ulnar sinir baskısı (loge de guyon sendromu):

El bileğinde meydana gelen bu rahatsızlık, ulnar sinirinin guyon kanalında sıkışmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu sıkışmanın en büyük sebebi bilgisayar faresinin avuç içinde devamlı bir baskı oluşturmasıdır.

2. 5.5. Tetik Parmak:

Ağrı ve tetik parmak oluşumu ile kendini belli eden bu rahatsızlık elde görülen en sık rahatsızlık tekrarlayıcı zorlanma travmasıdır.

2. 5.6. De quervain tenosinovitis:

El bileğinin devamlı bir baskıya maruz kalması ile ortaya çıkan bu rahatsızlıkta, ağrı başparmağa ve ön kola doğrulan yayılır aynı zamanda elin kavrama gücünü azaltır.

ABD’de yapılan araştırmalarda literatüre geçen 1997 yılı çalışmalarında kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının endüstriye maliyetinin toplamı 13-14 milyar dolar olduğunu ortaya koyulmuştur. Genel itibari ile ise meslek hastalıklarının da %42’ sini kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları oluşturmaktadır.

Özetlenecek olursa; kas ve iskelet sistemi sendromları sebepleri genel itibari ile, devamlı tekrarlanan hareketler, iş süresinin uzunluğu ve sıklığı, sabit hareketsiz duruşlar, sağlıklı duruşlara olanak sağlamayan işler, vücudun belli bölgelerindeki sağlıklı olmayan duruşlardan oluşan zorlanmalar ve titreşim gibi faktörlerdir. Bu sebeplerin meydana gelmemesi için alınacak önlemler ilk aşamada bunların bertaraf edilmesi için çalışmaktır (Akay, 2003: 63)

2. 6. OFİS ÇALIŞMA ARAÇLARININ TASARIM VE KULLANIMINA YÖNELİK ÖNERİLER

Bu bölümde, büro çalışmalarında kullanılan araçların ergonomik anlamda doğru ve uygun şekilde kullanılmasına yönelik bilgiler verilmiştir (Kahraman, 2013: 40).

2. 6.1. Monitör

Büro çalışmalarında kullanılacak monitörler seçilirken kalite göz önünde bulundurulmalı, monitörün ortamda yaydığı manyetik alan dikkate alınmalı ve uygun şekilde aydınlatılmış olması gerekmektedir. Aynı zamanda ekranın yerleştirileceği alanda diğer nesnelerden gelen ışığın ekranda yansımasını engelleyecek şekilde belirlenmeli, eğer uygun konum bulunamaz ise gelen ışıkları engelleyebilmek için perde veya jaluzi gibi engeller kullanılmalıdır. Monitörün ekran kontrast ve parlaklık

dereceleri ortam ışığından çok farklı olmamalı, gerekli görülen hallerde günün değişen saatlerinde değişen ışığa göre tekrar tekrar ayarlanmalıdır. Renk ayarlarında ise zıt renkler tercih edilmelidir ve görüntü titreşimli olmamalıdır. Aynı zamanda hastada en az iki kez monitörün tozu alınmalıdır.

Monitör kullanımında göz rahatsızlık riskleri ortaya çıkabilmektedir ve her ne

Benzer Belgeler