• Sonuç bulunamadı

Annelik Rolüne Uyum Düzey

5.3. Annelerin Doğum Sonu Dönemde Annelik Rolüne Uyum Düzey

Çalışmada annelerin doğum sonu dönemde yeni edindikleri annelik rolüne uyum düzeyleri kritik edildiğinde, deney grubundaki annelerin doğum sonu dördüncü ayda annelik rolüne uyumları birinci aya göre artarken, kontrol grubunda birinci ay ve dördüncü ay arasında bir değişim olmadığı görülmüştür. Meleis [3] bireyin yeni edindiği role uyum sağlamasının ve rolde kendini yeterli görmesinin rol geçişin başarı ile sonuçlandığını gösterdiğini ifade etmektedir. Bu bulgu Farkındalık Temelli Anneliğe Geçiş Programının anneliğe ilişkin rol geçişte etkin bir program olduğunu göstermektedir.

Kadınların pek çoğu anneliğe geçiş sürecinde başlarına gelen olayları inanışları, düşünceleri, deneyimleri ve beklentileri doğrultusunda “iyi” ya da “kötü” olarak yargılamaktadır [147]. Çalışmada farkındalık egzersizleri ile annelerin yargılamalardan kaçınarak, dikkatini dakika dakika şimdiki ana odaklaması ve annelik rolüne uyumu kolaylaştırılmaya çalışılmıştır. Deney grubunun annelik rolünde yeterlilik düzeyinin kontrol grubuna göre yüksek olması, farkındalık uygulamalarının ilk kez anne olacak kadınların preterm erken membran rüptürü komplikasyonlarına odaklanmak yerine, içinde bulundukları anın eşsizliğini fark etmesi ve bebek bakımına ilişkin hazırlıklarının yapılmasına olumlu etkileri olduğunun önemli bir göstergesidir.

Meleis [3] gebelik döneminde annelik rolününün prova edilmesinin doğum sonu dönemde yeni edinilen annelik rolüne uyumu kolaylaştırdığını belirtmektedir. Fisher ve arkadaşlarının [128] yaptığı çalışmada gebelik döneminde Farkındalık Temellli Doğum Programına katılan ve annelik rolünü farklı senaryolarla prova eden gebelerin doğum sonu dönemde annelik rolüne uyumlarının daha kolay olduğu belirlenmiştir. Reynolds'un [144]

69

doğum sonu dönemde annelerle yaptığı çalışmada, annelere farkındalık egzersizleri uygulatılmış ve imajinasyon ile annelik rolü prova ettirilmiştir. Çalışmanın başlangıcında annelerin bebeklerine karşı koruyucu bir tutumları var iken, program sonunda gözlemleyici ve bebek davranışlarından anlam çıkarıcı bir tutuma doğru değişim olduğu görülmüştür. Bizim çalışmamızda ise gebelere bebek maketi ile emzirme ve bebek bakımı konusunda rol provası yaptırılmış, postpartum birinci gününde olan bir anne ile etkileşimi sağlanmıştır. Türk kültüründe, bebek bakımı konusunda yakın çevrenin etkisinin oldukça fazla olduğu, annelerin bebek bakımı konusunda kendi annelerini rol model aldıkları ve bebeklerinin bakımını kendi ebeveynleri ile paylaşmanın yaygın olduğu belirtilmiştir [148]. Bu çalışmada kontrol grubunun %80’i, deney grubunun ise %63.3’ü kendi annelerinin annelik davranışlarını rol model olarak aldıklarını belirtmiştir. Meleis [3] geçiş sürecinde bir rol modelin belirlenmesinin geçiş sürecini etkleyebileceğini belirtmiştir. Deney grubunun annelik rolünde yeterlilik düzeyinin hem birinci ayda, hem de dördüncü ayda kontrol grubuna göre yüksek çıkması, gebelik döneminde yapılan rol provasının anneliğe geçişte etkin bir bakım girişimi olduğunu ve katımcıların çoğunun kendi annelerini rol model olarak belirlemesinin anneliğe geçişi kolaylaştırdığını göstermektedir.

Dunn ve arkadaşları [127] yaptıkları çalışmada deney grubuna gebelikte 6 hafta süresince farkındalık egzersizleri uygulatılmış, kontrol grubu ise sadece izlenmiştir. Doğumdan sonra dördüncü ayda deney ve kontrol grubu arasında annelik rolünde yeterlilik ve farkındalık konusunda istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir [127]. Bu çalışmada olduğu gibi annelerin doğum sonu hem 1. ay, hem de 4. ayda annelik rolünde yeterliliğe ilişkin değişikliği belirleyen bir çalışmaya ulaşılamamıştır. Bütün bilgiler doğrultusunda, bütünleştirilmiş bakım uygulamaları alan gebelerin doğum sonu birinci ay ve dördüncü ayda annelik rolünde yeterlilik düzeyinin daha yüksek olduğu ve programın anneliğe geçiş süreci olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir.

5.4. Doğum Haftası

Gebelere uygulanan farkındalık temelli anneliğe geçiş programının doğum haftasına etkisi değerlendirildiğinde, kontrol grubunun doğum haftası 36.2±0.7, deney grubunun ise 36.6±0.6 olarak belirlenmiştir. Pek çok çalışmada doğum haftasının, yeni doğanın morbidite ve mortalitesini önemli derecede etkilediği gösterilmiştir [14-17]. Preterm doğum eyleminin yenidoğanın akciğer maturasyonunda yetersizlik, intrauterin gelişme geriliği, hipotermi ve nörogelişimsel problemlere ilişkin riskleri artırdığı bilinmektedir [14,18]. Bu bilgiler ışığında, deney ve kontrol grubunun doğum haftası arasındaki 4 günlük farkın istatistiksel olarak anlamlı olmamasına karşın, bu süre çalışmanın dikkat çeken bir bulgusudur. Koryoamniyonitis gelişmediği sürece bebeğin anne karnında bir gün bile fazla kalmasının sağlık durumu üzerinde olumlu etkileri olduğu tartışılmaz bir gerçektir [16,17].

Bebeklerin 10. dakika APGAR skoru değerlendirildiğinde, deney grubundaki bebeklerin APGAR değeri 8.70±0.8, kontrol grubunun ise 7.83±1.27 olarak belirlenmiş ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. Deney grubundaki bebeklerin doğum kilosu 2975.67±20.42, kontrol grubundakilerin ise 2971.67±25.33 gram olarak bulunmuştur. Deney grubunun doğum gebeliğinin kontrol grubuna göre 4 gün daha uzun sürmesinin bebeklerin doğum kilosunu ve APGAR değerlerini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

70

Farkındalık egzersizlerinin bebeklerin sağlığı üzerine etkisini inceleyen yalnızca bir çalışmaya ulaşılabilmiştir. Narendran ve arkadaşları [149] tarafından, 335 gebenin katılımıyla yapılan araştırmada, farkındalık temelli meditasyon ve yoganın gebelik sonuçlarına etkisi belirlenmiştir. Deney grubunda gebeler iki günde bir, bir saat süre ile yoga ve meditasyon egzersizlerini uygulamaları için cesaretlendirilmiştir, kontrol grubundaki gebelere ise standart obstetrik bakımda önerildiği gibi iki günde bir 30 dakika yürümeleri iletilmiştir. Deney grubunda gebelerin bebeklerinin doğum kilosunun 2500g ve üzerinde olduğu belirlenmiş, deney grubu ile kontrol grubu arasında preterm eylem açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Bu bulgu bebekte erken doğuma bağlı görülebilecek komplikasyonların azaltılması açısından programın etkinliğini gösteren önemli bir sonuç olarak ifade edilmektedir [149]. Yapılan çalışmada deney grubunun doğum haftasının kontrol grubundan 4 gün uzun olması ve bebeklerin doğum kiloları ile APGAR değerlerinin deney grubuda daha fazla olması, farkındalık egzersizlerinin bebek sağlığını olumlu yönde etkileyebileceği göstermektedir. Farkındalık Temelli Anneliğe Geçiş Programının doğum haftası ve bebek sağlığı üzerine olumlu etkileri olduğu söylenebilir.