• Sonuç bulunamadı

2.7. Anne Babalık Nedir?

2.7.5. Anne Babalığı En İyi Düzeyde Desteklemek

Anne babalar çocukların gelişimlerini desteklemek gibi önemli bir konuda çoğunlukla nadiren eğitim alırlar. Anne-babalar çocuklarının ilk öğretmenleridirler; anne-baba çocuk etkileşimi çocuğun zihinsel, duygusal, dil, gelişimini biçimlendirir. Pek çok anne-baba çocuklarının en iyi düzeyde öğrenmesini sağlamak ve gelişimlerini destekleme konusunda kendilerini sorumlu tutarlar ve bu konuda çaba harcarlar. Araştırmalar, çocukların yeni becerileri uygulayarak aktif olarak denediklerinde ve destekleyici bir ortamda çevrelerini araştırma ve öğrenme fırsatı verildiğinde en iyi düzeyde öğrendiklerini göstermektedir (26).

Aile eğitiminde ailenin çocuk gelişimi hakkında bilgilendirilmesi, çocuğun gelişim düzeyine uygun eğitim yaklaşımları konusunda bilinçlendirilmesi son derece önemlidir (48).

Anne-babaların çocuk yetiştirme konusunda ihtiyaçları çoktur. Pek çok kişi anne-babalığa hazırlanırken kendi çocukluk deneyimlerinden etkilenir. Doyurucu yeterli bir çocukluk geçirmiş anne-babalar aile destek hizmetlerinden uzak olsalar bile yeterli olabilmektedirler. Ancak olumsuz deneyimleri olan anne-babaların pozitif anne babalık teknikleri ile ilgili rehberliğe ve desteğe ihtiyaçları olmaktadır (26).

Anne babalara yönelik programlar, yapıları açısından farklılık gösterirler. Anne-baba (education) eğitimi: Bu geniş süreç anne babaları çocuk yetiştirme becerileri ve bazı özel alanlarda bilgilendirmeyi içerir. Profesyoneller anne-babaların çocukları ile ilgili hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olurlar. Programlar genellikle; çocuklarının gelişimsel becerilerini desteklemek ve güçlendirmek konusunda anne babalara yardımcı olacak anne baba stratejilerini

öğretmeyi içerir. Ayrıca çocuğun sosyal yaşam ve oyununa katılım yolu ile davranışlarını şekillendirmek ve gelişimsel öğrenmeyi destekleyici fırsatları artırmayı hedefler (26).

Anne-baba (training) eğitim uygulamaları: Aile eğitiminin daha özel alanlara ve daha özellikli ihtiyaçlara göre hazırlanarak, anne-babalara etkileşimli bir şekilde doğrudan rehberlik etme süreçlerini içerir.

Anne-baba destek programları: Servisler tarafından hazırlanan aile fonksiyonlarını güçlendirmek ve desteklemek amacıyla başvurulan programlardır.

Aile Eğitim Program Çeşitleri

Birincil Programlar: Anne babaların karşılaşabileceği bazı problemleri önlemeye yönelik hazırlanan programlardır.

İkincil Programlar: Belirlenen problemlerin erken dönemde desteklenmesine yönelik programları ve toplum sağlık programlarını kapsar (ev ziyaretleri, erken müdahale programları gibi).

Üçüncül Programlar: Bu programlar engel ya da problemlerin uzun dönemdeki olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlayan programlardır.

Aile eğitim programları ile çeşitli özel gruplara eğitim vermek amaçlanır. İlk kez çocuğa sahip olan anneler, düşük gelir düzeyi ya da eğitim düzeyine sahip anneler, bakım veren kişiler, özel gereksinimi olan çocukların anneleri, kültürel ve dil farklılığı olan anneler gibi. Aile eğitimi, insan sağlığı-eğitimi ile ilgili uzmanlar tarafından verilir. Aile eğitimi sözel bilgilendirme (merkezde, telefonla vb yapılan görüşmelerle yapılan bilgilendirmeler), video ile eğitim, grup eğitimi gibi çeşitleri içerir (26).

Sözel Bilgilendirme

Anne babalarla iletişim sırasında kullanılan en yaygın ve kullanımı kolay yöntemdir. babaların bilgi düzeylerini arttırmakta etkili bir yöntemdir. Anne-babanın gerilimini azaltmaya yönelik destekle beraber sunulduğunda daha da etkili olmaktadır. Öneriler profesyoneller tarafından sade ve anlaşılır bir dil ile verilmelidir. Aktif öğrenme ve katılım desteklenmelidir. Diğer yöntemlerle bir arada kullanımı etkililiğini arttırır (26).

Telefonla Bilgilendirme

Telefon merkezli eğitim aileler tarafından tercih edilen ucuz bir tekniktir. Ailelerin vakitten ve paradan kazanmaları en önemli özeliklerindendir. Ülkede kullanılan dili konuşamayan eğitim düzeyi düşük ve fakir ailelerde kullanımı sınırlıdır. Aileler acil durumlarda profesyonellerle telefonda görüştükleri zaman çok tatmin oluyorlar. Kasabalarda yaşayan aileler için kolaylık sağlamaktadır. 24 saat ulaşıma açık olması en olumlu özeliklerindendir. Çocuğu küçük olan aileler için kullanım çok kolaydır. Telefon tekniği de yazılı doküman vb gibi tekniklerle desteklenmelidir (26).

Elektronik Posta

Elektronik posta ile ailelere ulaşma son 6-7 yıldır oldukça yaygınlaşmıştır. Yoğun çalışan uzmanların telefonla iletişime ayıramadıkları zamanı ayarlamalarını sağlamaktadır. Elektronik ortamda araştırma yapmak ve bu bilgileri ailelerle paylaşma kolaylığı vardır. Gönderilen bilgiler aileler tarafından elektronik ortama kaydedilebilir (26).

Yazılı Bilgilendirme

Yazılı doküman ile aileleri bilgilendirme, yanı sıra bireysel danışmanlıkla birlikte verildiği zaman etkili bir aile iletişim aracıdır. Sunulan materyalin tekrar kullanılabilir özellikte olması kişilerin tatmin düzeyini arttırmaktadır. Yazılı doküman verilmesi ailelerin motivasyonlarını ve ilgi düzeylerini arttırmaktadır.

Yazılı materyallerin okunabilir ve anlaşılabilir olması gerekmektedir. En az sekizinci sınıfı bitirmiş bir kişinin anlayabileceği düzeyde olmalıdır. Yazılı dokümanın dili basit, doğrudan konuyla ilgili olmalıdır. Özellikle farklı kültürlerin yaşadığı toplumlarda anne-babalık ve erken çocukluk dönemi ile ilgili sağlanan doküman desteği çok etkilidir. Bilginin hatırlanmasını kolaylaştırır, anlamayı artırır, kaygı düzeyini azaltır. Kompleks konuları ve çok basamak içeren öğretme becerileri (davranış değiştirme programları gibi) ile ilgili konularda etkilidir. Önemli konular önce sözel olarak anlatıldıktan sonra, yazılı materyalle desteklenmelidir. Tıbbi ve teknik dil kullanılmamalı, günlük dil kullanılmalıdır. Kısa cümleler kurulmalıdır (26).

Web Siteleri Yoluyla Bilgilendirmek

Pek çok konuda pek çok insana ulaşılmasını sağlar. Diğer yöntemlere göre ailelerin ulaşma kolaylığı vardır. Tanınmış web sitelerinden tam ve doğru pek çok bilgiye hızlı bir şekilde ulaşılabilmektedir (26).

Video ile Bilgilendirme

Ailelere hem görsel hem sözel olarak bilgi sunulan bir tekniktir. Kompleks konularda bilginin ilginç ve dikkat çekici yollarla sunulabilmesine olanak sağlar. Farklı dillere kolaylıkla çevrilerek kullanılabilir. Okuma yazma bilmeyen ya da az bilen aileler için kullanışlıdır. Aile ve çocukla ilgili orta düzeyde ki problemlerde etkilidir. Bekleme odası gibi yerlerde kısa sürelerde ailelere önemli bilgiler verilebilir (26).

Kitle İletişim Araçları ile Bilgilendirme

Televizyon, radyo, gazete, dergi vb yolu ile eğitim günümüzde giderek yaygınlaşmaktadır. Sağlık ve eğitim ile ilgili önemli konularda farkındalığı ve bilgi düzeyini arttırmak için kullanılan oldukça etkili bir yöntemdir. Kitle iletişim araçları ile pek çok insana kısa sürede ulaşılabilir. Sağlıkla vb ilgili önemli problemleri önlemek açısından düzenlenebilecek kampanyalarla etkililiği artar. Kampanyalar kapsamında mesajların belirli aralıklarla tekrarlanması öğrenmeyi arttırır (26).

Grup Eğitimi

Aile ve çocuklarla yapılan grup eğitimi ailelerin çocuklarını büyütürken karşılaşacakları problemleri önleme ve düzeltme konusunda etkili olan, kültürel farklılıklarıda dikkate alan önemli bir tekniktir. Ailelere ortak problemler hakkında konuşma, fikirlerini paylaşma ve çözüm bulma için fırsat verir. Anne babalık konusunda güven ve becerileri arttırmada etkilidir (26).

Ev Ziyaretleri

Aileye ve çocuğa ait daha uzun süreli problemlerde etkili olan ve ailenin müdahale programı sırasında yıpranmasını en aza indiren programlardır. Ailenin çeşitli nedenlerden dolayı hizmet veren birimlere ulaşamadığı durumlarda etkilidir. Ev ziyaretçisine ailenin doğal yaşam koşullarını ve imkanlarını doğrudan görme fırsatı verir (26).

Reich (2005) tarafından annelerin çocuk gelişimi ve ilgili alanlardaki bilgi düzeylerini açıklamaya yönelik bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada 203 alt sosyo

ekonomik düzeye mensup anneye kadın doğum ve pediatri kliniklerinin bekleme odalarından ulaşılmıştır. Anneler demografik bilgi formu ve çocuk gelişimi ile ilgili bir anket doldurmuşlardır. Annelerin çoğunluğu gelişimle ilgili formun % 60’ını doğru cevaplamışlardır. Annenin eğitim düzeyinin, çocuk sayısının, bakım konusunda yardımcısının olup olmamasının annenin bilgi düzeyiyle doğrudan ilişkili olduğu bulunmuştur (53).

Heinicke ve arkadaşları (2003) tarafından yapılan çalışmada bir grup anneye hamiliklerinin altıncı ayından sonra uygulanan, iletişimi temel alan erken müdahale programının, annelerin aile fonksiyonlarına etkisi incelenmiştir. Anne-babalık görevleri açısından risk taşıyan 31 anne deney grubunu, 33 anne kontrol grubunu oluşturmuştur. Risk faktörü olarak annenin eşinden, ailesinden, arkadaşlarından destek görmemesi, hamileliğin istenmemesi, evsiz anneler, alkol ya da ilaç bağımlısı anneler, çocukluğunda tacize uğramış anneler seçilmiştir. Bebek ve anneler 1. ayda 6. ayda ve 12. ayda değerlendirilmiştir. Müdahale programının anne bebek arasındaki sosyal duygusal gelişim üzerinde pozitif etkiler oluşturduğu gözlenmiştir. Deney grubundaki bebekler ve anneleri arasında daha güvenli bir bağlanma ilişkisi oluştuğu ve bu annelerin bebeklerinin ihtiyaç ve tepkilerine karşı daha duyarlı oldukları gözlenmiştir. Ayrıca bu çocukların daha bağımsız davranışlar sergiledikleri ve anneleri tarafından da desteklendikleri bulunmuştur (54).

Roberts, Bornstein ve arkadaşları (1999) tarafından yapılan çalışmada erken çocukluk ve bebeklik döneminde aile eğitim düzeyinin çocuğun zihinsel gelişimine etkisi incelenmiştir. Daha önce yapılan çalışmalar sosyo-ekonomik statünün, aile eğitiminin ve ev ortamının 2 yaşın altındaki çocukların zihinsel gelişimi ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Çalışmada yetmiş altı bebeğin 9 ay ve 18 aylar arasında 3 aylık aralıklarla, zihinsel becerileri incelenmiştir. Çocukların aile bilgileri de toplanmıştır. Çalışma sonunda erken dönemde zihinsel becerilerin aile ortamı ile ilişkili olduğu bulunmuştur (55).

Miller ve Sambell (2003) yaptıkları çalışmada farklı ihtiyaçları olan 37 anne-baba bir araya getirilerek anne anne-babalık ihtiyaçlarını belirlemişlerdir. Gruptaki anneler 4 alanda toplanmıştır. Ergenlik çağında çocuğu olanlar, özel ihtiyacı olan çocuklar, 0-6 yaş arasında çocuğu olanlar, kendisi ergen olanlar. Ailelerle yapılan görüşmeler

sonunda ailelerin ihtiyaçlarına yönelik üç eğitim modeli ortaya çıkmıştır. Bu modellere göre:

Uygulamalı Model (Dispensing Model): Ailelerden alınan cevaplara göre aile destek programları, çocukla baş etme yöntemlerini öğretmelidir. Etkili destek çocuğun değişimini sağlar.

Bağlantı Modeli (Relating Model): Aile eğitim programları ailenin gelişimini sağlamalıdır. Etkili anne-baba eğitim programı onların ihtiyaçlarına göre belirlenmeli ve uygulamaya yönelik olmalıdır.

Yansıtma Modeli (Reflecting Model): Etkili aile destek programları anne-baba çocuk eğitimi anne-anne-babanın, anne-anne-baba çocuk arasındaki etkileşimin doğasını anlaması ve desteklemesinin gerektiğini savunmaktadır (56).

Block ve arkadaşları (2005) tarafından yapılan çalışmada 1985’den günümüze 19 eğim programının etkililiği incelenmiştir. Kurum ve ev merkezli müdahale programlarının sadece ev merkezli programlara göre çocukların zihinsel gelişim alanını daha çok desteklediği bulunmuştur. Müdahale programı anne babaların becerilerini desteklediğinde ise zihinsel alanda daha çok ilerleme kaydedildiği bulunmuştur (57).

Şahin, T. Ş. (1998) yaptığı çalışmada destekleyici eğitim programının 5-6 yaş grubunda çocuğu olan babalar üzerindeki etkilerini incelemiştir. Araştırmanın sonunda çocuğun ihtiyaçlarını en fazla kimin karşıladığı, çocuğa kimin kitap okuduğu, çocuğun oyuncaklarını kimin seçip aldığı vb gibi maddelerde ve baba çocuk ilişkisi ile ilgili maddelerde deney grubunun ön test son test sonuçları arasında ki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (58). Aile eğitimi ailelere güç ve destek vermekte ve anne babalık becerilerini desteklemektedir. Aile desteği aileye bilgi kazandırmakta ve psikolojik destek sağlamaktadır (59).

Hancock ve arkadaşları (2002) anne baba eğitim programının çocuklarının iletişim becerileri ve davranışlarını yönetebilme becerileri üzerindeki etkileri incelenmişlerdir. Araştırmaya dil ve konuşma gecikmesi ve davranış problemleri olan çocuğa sahip düşük sosyo ekonomik düzeye mensup 5 anne baba katılmıştır. Anne babalara çocuklarının dil gelişimlerini destekleme ve davranış problemlerini azaltmaya yönelik 30 bireysel seans eğitim verilmiştir. Anne babalar stratejileri öğrenmişler ve stratejileri ev ortamında da olmak koşuluyla uygulamaya

koymuşlardır. Anne babalardaki değişikliğin müdahale programından 6 hafta sonrada hala devam ettiği görülmüştür. Çocukların davranış problemlerinde ve iletişim becerilerinde müdahale programı sırasında pozitif değişiklikler gözlenmiştir (60).

Fox ve arkadaşları (2004) yaptıkları çalışmada 28 düşük gelirli aile ile çalışmışlardır. Eğitim programına katılan anne babaların çocuklarının problem davranışları ile daha başarılı bir şekilde baş edebildikleri ve anne babalık becerilerinin geliştiği bulunmuştur. Program sonunda anne babalar çocuklarına nasıl daha uygun yollarla destekleyeceklerini öğrenmişlerdir (61).

Dixon (2001) yaptığı çalışmada iki erken müdahale programını karşılaştırmıştır. Çalışmada ev ve kurum temelli program ile kurum merkezli programlar karşılaştırılmıştır. Altmış anne baba en az altı hafta anne babalık becerilerini destek programına katılmışlardır. Araştırma sonunda anne babaların tatmin düzeyinde ve çocuklarına olan tutumlarında önemli değişiklikler olmuştur. Kurum ve ev merkezli programların anne babanın tatmin düzeyi ve çocuklarına karşı olan tutumlarında önemli bir fark bulunamamıştır (62).

Melnyk ve arkadaşları (2001) yaptıkları çalışmada aile merkezli erken müdahale programının etkililiğini değerlendirmişlerdir. 42 düşük doğum ağırlıklı premature bebeğe sahip anne çalışmaya katılmıştır. Annelere doğumu takip eden 2-4 günlerde çocuklarının gelişimlerine yönelik eğitim verilmiştir. Ve eğitim bebeklerin hastanede yattıkları süre içinde 1 hafta sürmüştür. Bebekler düzeltilmiş yaşları üç ayken değerlendirilmişlerdir ve deney grubundaki bebeklerin mental gelişim skorları kontrol grubuna göre anlamlı çıkmıştır. Aynı değerlendirme çocuklar altı aylıkken tekrar yapılmıştır. Deney grubundaki annelerin bebeklerin zihinsel gelişim skorları kontrol grubuna göre 14 puan daha yüksek çıkmıştır. Deney grubundaki anneler stres düzeyleri düşük ve özyeterlilik inançları daha yüksek çıkmıştır (63).

Landy ve Menna (2006) yaptıkları çalışmada 3-6 yaşlar arasında agresif ve söz dinlemeyen çocukların annelerine verilen grup eğitiminin etkililiğini incelemişlerdir. Araştırmaya 35 çocuk ve onların anneleri katılmıştır. Çalışma sonunda annelerin özyeterlilik becerilerinde, bilgi düzeyinde artma ve çocukların davranış problemlerinde azalma görülmüştür (44).

Moran ve arkadaşları (2005) yaptıkları çalışmada adolesan annelerinin bebeklerine karşı duyarlılıklarını desteklemeye yönelik eğitim programının

etkililiğini incelemişlerdir. Araştırmaya 6 aylık bebekler ve onların adolesan anneleri katılmıştır. Ev ziyaretçileri sekiz ev ziyareti yapmışlardır ve her ziyarette anne bebek etkileşimi kısa sürelerle kaydedilmiştir. Deney ve müdahale grubundaki anne çocuk etkileşimi 12. ayda tekrar incelenmiştir. Müdahale grubundaki annelerin %66’sının kontrol grubundaki annelerin ise %54’ünün bebekleri ile daha duyarlı iletişim kurdukları görülmüştür (64).

Karaaslan’ın (2002) çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerin annelerine bebeklerin gelişimini desteklemeye yönelik verilen ev eğitim programının etkisi incelenmiştir. Bu çalışmada bebekler deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrılmıştır. Birinci gruptaki annelere ev ziyaretleri ile bebeklerinin gelişimini desteklemeye yönelik eğitim verilmiştir. İkinci grup kontrol grubu olarak alınmıştır. Araştırmanın sonunda çok düşük doğum ağırlıklı bebekler ve annelerine erken dönemde ve yoğun olarak verilen eğitimin bebeklerin gelişimleri ve ev ortamları üzerinde etkili olduğu bulunmuştur (65).

Kım’in (2002) yaptığı araştırmada annelerin çocuklarına oyuncak seçerken ki davranış ve algıları ile anne babanın demografik yapısı arasındaki ilişki ve annelerin çocuklarına oyuncak alma davranışı ile çocukları için oyuncaklarla ne tip oyunlar oynadıkları incelenmiştir. Araştırmaya 3-5 yaşlar arasında çocuğa sahip olan 409 anne katılmıştır. Sonuçta annelerin oldukça farklı bakış açılarına göre çocuklarına oyuncak seçtikleri bulunmuştur. Annelerin oyuncağın kültürel özellilerinden çok rengi, şekli, yapısı ile ilgilendikleri, daha genç annelerin oyuncak için daha çok para harcayabildikleri, anneleri %90’ından fazlasının oyuncak seçerken cinsiyete uygun olmasını dikkate aldığı bulunmuştur (66).

GEREÇ VE YÖNTEM

Benzer Belgeler