• Sonuç bulunamadı

1857 yılında Alman istatistikçi Ernst Engel (1821-1896) Saksonya Krallığının üretim ve tüketim şartlarına ilişkin ampirik bir çalışma yapmıştır. Engel bu çalışmasında gelir ile gıda harcamaları arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Bu çalışması sonucunda engel kanunu olarak da bilinen bir yasa ortaya koymuştur. Bu yasaya göre: tüketicilerin gelirleri arttıkça bütçelerinden gıda harcamalarına ayırdıkları pay azalır; giyim ve konut harcamalarına ayırdıkları pay değişmez iken kültür, eğitim ve

eğlence gibi harcamalara ayırdıkları pay artar. Bu durumda mal ve hizmetler üç farklı grupta toplanacaktır; Zorunlu mallar, lüks mallar ve birim esnek mallar. Tüketicilerin gelirleri arttıkça bütçeden zorunlu mallara ayrılan pay azalmakta; tüketicilerin gelirleri arttıkça bütçeden lüks mallara ayrılan pay artmaktadır. Tüketicilerin gelirindeki artış oranı ile bir mala yaptıkları harcamalardaki artış oranı eşit olduğunda ise birim esnek

mallardan söz edilir (Ergenç, 2011:5-6). Lüks mallarda tüketicinin gelirindeki değişme,

tüketicinin X malı talep miktardaki değişmeden küçük olur. Bu durumda talebin gelir esnekliği 1’den büyüktür. Tüketicinin gelirindeki artış tüketicinin X malının talep miktarındaki artıştan fazla ise talebin gelir esnekliği 1’den küçük fakat 0’dan büyüktür. Talebin gelir esnekliği 0 ile 1 arasında yer alan mallara zorunlu mallar denir. Birim esnek mallarda talebin gelir esnekliği 1’e eşittir (Ünsal, 2010: 85-86). Bu yorumların iktisatta da” ceteris paribus” diye adlandırılan diğer değişkenlerin sabit olduğu varsayımı altında yapıldığı unutulmamalıdır. Kısaca engel eğrileri, fiyatlar ve diğer değişkenler sabit iken tüketicilerin toplam geliri veya gelirin bir diğer göstergesi olan toplam harcamalarında değişiklik olduğunda tüketicilerin belirli bir mala yönelik satın alımlarında ne gibi değişiklikler olduğunu göstermektedir.

Talebin gelir (veya toplam harcama) esnekliğini bulmak dolayısıyla engel analizi yapmak için birçok fonksiyonel form ortaya atılmıştır. Söz konusu formlar Tablo 4.18’de verilmiştir.

Tablo 4.18: Matematiksel Fonksiyonlar

Fonksiyon Adı Fonksiyon Kalıbı Esneklik

Doğrusal Y=b0 + b1X e=b1(X/Y)

Ters Fonksiyon Y=b0 - b1(1/X) e=b1(1/XY)

Yarı Logaritmik lnY=b0 + b1X e=b1X

Yarı Logaritmik Y=b0 + b1lnX e=b1(1/Y)

Çift Logaritmik lnY=b0 + b1lnX e=b1

Log Ters lnY=b0-b1(1/X) e=b1(1/X)

Working-Leser Y/X=b0 + b1lnX e=1+b1(X/Y)

Orana Doğrusal Y/X=b0 + b1X e=1+b1X(X/Y)

Orana Ters Y/X=b0 – b1(1/X) e=b0(X/Y)

Kaynak: Akan, Çalmaşur ve Özer, 2010:236 X=Toplam gelir (veya toplam harcama)

Y=Belirli bir mal grubuna yapılan harcama e= Talebin gelir (veya harcama) esnekliği

Bu çalışmada kişilerin gelirlerini doğru bir şekilde belirtmesi yönünde çekimser davranabilecekleri düşünülmüştür. Toplam harcamanın da gelirin bir göstergesi olduğu göz önünde bulundurularak gelir yerine toplam harcama kullanılmıştır. Çalışmada Tablo 4.18’de yer alan fonksiyon kalıplarından çift logaritmik fonksiyon kalıbı yardımıyla harcama esnekliği elde edilmiştir.

Her bir hanehalkı için elde edilen çift logaritmik formda fonksiyonlar:

Tüm Hanehalkı İçin Elde Edilen Çift Logaritmik Fonksiyon:

LnKültürel Harcama = -6.74455626389 + 1.33707080553*lnToplam Harcama Toplam Harcama esnekliği (b1)= 1.33707080553

Emekli ve Emekliliği Yakın Hanehalkı İçin Elde Edilen Çift Logaritmik Fonksiyon:

LnKültürel harcama = -7.02434897304 + 1.36502152359*ln Toplam Harcama Toplam Harcama esnekliği (b1)= 1.36502152359

Emekli Hanehalkı İçin Elde Edilen Çift Logaritmik Fonksiyon:

Ln Kültürel Harcama= -6.91477468706 + 1.3588069122*ln Toplam Harcama Toplam Harcama esnekliği (b1)= 1.3588069122

Emekliliği Yakın (50 Yaş Ve Üzeri Çalışan) Hanehalkı İçin Elde Edilen Çift Logaritmik Fonksiyon:

Ln Kültürel Harcama = -7.20755952195 + 1.38122278219*Toplam Harcama Toplam Harcama esnekliği (b1)= 1.38122278219

Bu fonksiyonlar Eviews 8 istatistik paket programı yardımıyla elde edilmiş olup esneklik değerlerinin hepsi %1 anlamlılık düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo 4.19).

Tablo 4.19: Çift Logaritmik Fonksiyon Yardımıyla Farklı Hanehalkları İçin Elde

Edilen Toplam Harcama Esneklikleri

Toplam Harcama Esneklikleri

Tüm Hanehalkı İçin 1.33

Emekli ve Emekliliği Yakın Hanehalkı İçin 1.36

Emekli Hanehalkı İçin 1.35

Emekliliği Yakın Hanehalkı İçin 1.38

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, 2013 ve Yazar Tarafından Hesaplandı.

Dört farklı hanehalkı için kültürel mal ve hizmetlerin lüks mal kategorisinde olduğu görülmektedir (Tablo 4.19). 2013 yılında TÜİK hanehalkı bütçe anketine katılan tüm haneler arasında toplam harcamada meydana gelen bir birimlik artış hanehalkının kültürel mal ve hizmetlere yaptığı harcamayı 1.33 birim arttırmaktadır. Toplam harcamada meydana gelen %100’lük bir artış emekli ve emekliliği yakın hanehalklarının kültürel mal ve hizmetlere yaptığı harcamayı %136 arttırmaktadır. Benzer şekilde, emekli hanehalkının toplam harcaması iki katına çıktığında hanede kültürel mal ve hizmetlere yapılan harcamalarda %135 artmaktadır. Emekliği yakın hanehalkının diğer mal ve hizmetler için yaptığı harcamalar bir birim arttığında hanenin kültürel mal ve hizmetlere yönelik harcamaları da 1.38 birim artış göstermektedir. Toplam harcamalardaki artışa en fazla duyarlı olan hanehalkının (gelir esnekliği en yüksek) emekliliği yakın hanehalkı olduğu görülmektedir. Emekliliği yakın hanehalkları toplam harcamalarda meydana gelen bir birimlik değişme karşısında kültürel mal ve hizmetlere yaptığı harcamayı diğer 3 farklı hanehalklarına kıyasla daha fazla arttırmaktadır (Tablo 4.19).

SONUÇ VE ÖNERİLER

Geniş anlamıyla kültür, bir toplumun etnik bileşenlerine göre farklılık gösteren ve uzun yıllar boyunca süre gelen alışkanlıklar bütünüdür. Dar anlamda ise kültür; bir endüstri dalı olarak düşünülür ve kültürel aktiviteleri, kültürel mal ve hizmetleri kapsar. Araştırmamızın konusu saf kültür olmayıp eğlence ve kültür harcamalarına odaklandığı için; kültür bir endüstri dalı olarak ele alınmıştır. Kültürel aktiviteler literatürde boş zaman aktiviteleri olarak yer almaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde ve dünyada sanayi alanında gelişmelerin bir sonucu olarak insana verilen değerin artması boş zaman aktivitelerini önemli bir konu haline getirmiştir. Sanayi devrimiyle birlikte işgücünde verimlilik daha fazla önem kazanmıştır. İnsanların hayat standartlarının gelişmesi sonucunda ortaya çıkan verimlilik artışı, tüm dünyada boş zaman aktivitelerinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerektiğini göstermiştir. Çünkü boş zaman aktiviteleri insanların özgürleşmesini, yenilenmesini sağlamaktadır. Hatta insanların yeni deneyim, bilgi ve beceriler kazanmalarına neden olmakla birlikte toplumsal dayanışmayı da geliştirmektedir. Bütün bu olumlu gelişmeler sonucunda ülkelerin refahında da artış gözlemlenmektedir.

Eğlence ve kültür harcamaları bazı ülkelerde ve bazı yaş gruplarında zorunlu mal kategorisindedir. Gelişmiş ülkelerin bazılarında, bu çalışmanın odak noktasını oluşturan 50 yaş ve üzeri kişiler için eğlence ve kültür mallarının zorunlu mallar kategorisinde sınıflandırıldığı gözlenmiştir. İçlerinde farklı etnik kökenleri de barındıran ülkelerde, ırksal farklılıklar eğlence ve kültür mallarının talebini etkileyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye’de boş zaman konulu çalışmalar ise 60’lı yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Boş zaman aktiviteleri konulu bu çalışmaların odak noktasını genellikle gençler oluşturmaktadır. Gençlerin hangi eğlence ve kültür mal ve hizmetlerini daha çok talep ettikleri ve bu taleplerini etkileyen faktörler açıklanmaya çalışılmıştır. Bölgesel farklılıklar olmasına karşılık, genellikle kızların erkeklere oranla daha pasif eğlence ve kültür mal ve hizmetlerini tercih ettikleri; erkeklerin ise daha çok kafe, spor, çeşitli bilgisayar oyunları gibi daha aktif boş zaman faaliyetlerini tercih ettikleri görülmektedir. Gençlerin boş zaman faaliyetlerinde bulunma amacının yaş gruplarıyla daha fazla etkileşimde olmak ve yeni bilgi, beceri ve deneyimler kazanmak olduğu

gözlenmiştir. Daha yaşlı kişilerin boş zaman faaliyetlerinde bulunma amacı ise hoşça vakit geçirmek ve zamanı güzel değerlendirmektir. Gelişmiş ülkeler için yapılmış boş zaman çalışmalarının odak noktasını, çalışma hayatından çekildiği için daha fazla boş zamana sahip olduğu düşünülen nispeten daha yaşlı kişiler oluşturmaktadır. Gelişmekte olan ülke kategorisinde değerlendirilen Türkiye’de yaşlılar gençlere oranla daha fazla kültürel harcamalarda bulunur iken, emekliler arasından yaş ilerledikçe kültürel mal ve hizmetlere olan talep yeniden düşüş göstermektedir. Yaşla birlikte artan sağlık sıkıntıları bireylerin bu tür aktivitelerde bulunmasına engel oluşturabilmektedir. Yapılan çalışmalar sosyal güvenlik katkılarının emeklilerin önemli gelir kaynakları arasında yer aldığını göstermektedir (Atkinson ve Hayes, 2010; 12). Bireylerin emeklilik dönemi çalışma hayatlarıyla kıyaslandığında gelirlerinde önemli azalış olduğu görülmektedir. Yaşlı kişilerin ek gelir getiren faaliyetlerde bulunamaması veya emeklilik gelirinin çalışma hayatında elde edilen gelirden bir hayli düşük olması yaşlı bireylerin daha az gelir elde etmesine neden olmaktadır. Gelirin azalması ise kültürel harcamaları azaltan önemli bir faktördür.

Bu çalışmada şu sorulara cevap aranmıştır: (1) Hanehalkının toplam harcamaları içinde eğlence ve kültür harcamalarına ayrılan pay nedir ve hangi eğlence ve kültür malları daha fazla talep edilmektedir? (2) Eğlence ve kültür harcamasında bulunan hanehalkı ile harcamada bulunmayan hanehalkları hangi özelliklere sahiptirler? (3) Hangi sosyo-ekonomik ve demografik faktörler hanehalklarının eğlence ve kültür harcamalarını etkilemektedir? (4) Eğlence ve kültür malları lüks mallar mıdır? (5) Çok değişkenli analizden elde edilen bulgular nelerdir? Çalışmada tüm bu soruların cevapları emekli ve emekliliği yakın hanehalkı için cevaplanmıştır. TÜİK’in üstlendiği hanehalkı bütçe anketinden elde ettiğimiz verilere göre emekli ve emekliliği yakın hanehalklarının eğlence ve kültür harcama kalıpları tespit edilmiştir.

Çalışmanın teorik alt yapısı Gary Becker’ın Hanehalkı Üretim Teorisi’ne dayandırılmıştır. Bu teoriye göre hanehalkı üretici gibi de davranabilecek ve kendi ürettiği malları kullanması sonucunda da bir fayda elde edebilecektir. Ancak hanehalkının üretim yaparak geçirdiği zamanın fırsat maliyeti çalışma dışı sahip olduğu boş zamandır. Becker, diğer tüketici teorilerinden farklı olarak evde üretilen mallar ile çalışma dışı geçirilen zamanı da tüketici teorisine eklemektedir. Böylece boş zaman mal ve hizmetlerine olan talep bireylerin istihdam durumundan pozitif veya negatif yönde

etkilenmektedir. Bireylerin çalışması zamanın fırsat maliyetini yükseltecek; yükselen fırsat maliyeti boş zaman mallarına olan talebi azaltacaktır.

Çalışmanın örneklemi 3463 haneden oluşmaktadır. Bu bireylerin 1569’u emekli; 1894’ü emekliliği yakın bireylerdir. Çalışmanın örneklemi “emekli ve emekliliği yakın hane halkları”, emekliliği yakın hanehalkları” ve “emekli hanehalkları” olarak 3 farklı gruba ayrılmıştır. Üç grup içerisinde emekliliği yakın hanehalkları en yüksek gelire sahip olan gruptur. Gelir ile kültürel harcamalar arasında pozitif yönlü bir korelasyon olduğu görülmektedir. Gelirin artması eğlence ve kültür harcamalarını da arttırmaktadır. Hane reisi 50 yaş ve üzeri olan hanelerin büyük bir bölümünün ücret dışı geliri bulunmaktadır ve bu tür gelirin hanelerin kültürel harcamalarda bulunmasında etkili olduğu gözlenmiştir. Ancak gelirleri arasında görülen büyük farklara rağmen; üç hanehalkı grubu arasında tüm mal ve hizmetlere yapılan harcamalar bakımından çok büyük fark yoktur. Buna karşılık; kültürel harcamalarda bulunan emekli hanehalkları kültürel harcamalarda bulunan emekliliği yakın hanehalklarından daha fazladır. Üç hanehalkı grubu içerisinde de kültürel harcama yapan haneler genellikle kentte yaşayan, yaşadığı çevrede kolay ulaşım imkânlarına sahip olan ve 2-3 kişiden oluşan hanelerdir. Kültürel harcamalarda bulunan hanehalkı reislerinin çoğunluğu 50-59 yaş arasında lise ve üzeri eğitim seviyesine sahip kişilerdir. Kültürel harcama yapmayan hanelerde hane reisinin eğitim seviyesi kültürel harcama yapan hanelerdeki hane reisinin eğitim seviyesinden nispeten daha düşüktür. Çeşitli sağlık sıkıntıları yaşayan hane reisine sahip hanehalkı genellikle kültürel harcamalarda bulunmamaktadırlar. Hane reislerinin çoğunluğu evlidir. Kültürel harcama yapan veya yapmayan hanehalkı reislerinin medeni durumlarında önemli bir farklılık yoktur. Yaşadığı konutun mülkiyetine sahip olan emekliliği yakın hanehalklarının, mülkiyet sahibi olan emekli hanehalklarından az olması, mülkiyet sahibi olmanın bireylerin emekli olma kararında etkili olduğunu göstermektedir. Üç hanehalkı grubu arasında kültürel harcamalarda bulunmayan emekliliği yakın hanehalkları çoğunluktadır. Kültürel harcamalarda bulunmayan hanelerde nispeten daha fazla kişi yaşamaktadır. Kültürel harcamalarda bulunan hanehalklarının gelirleri kültürel harcamada bulunmayan hanehalklarının gelirlerinin neredeyse iki katına eşittir.

Kültürel harcama yapan hanehalklarının hangi kültürel mal ve hizmetlere daha fazla talep gösterdikleri incelendiğinde; 6 farklı eğlence ve kültür malları ve hizmetleri

içerisinde %40 oranında en fazla seslerin kaydedilmesine yarayan ekipmanlar, televizyon, video-kaset çalar setleri, fotografik ekipmanlar için harcama yaptıkları görülmektedir. Buna karşılık, ev dışında ve içinde eğlence ve kültüre yönelik dayanaklı mallar, hanehalkları tarafından en az talep edilen kültürel mal ve hizmetlerdir. Kültürel mal ve hizmetler içerisinde yer alan sinema, tiyatro, konser, müze, şans oyunları hanehalkları tarafından ikinci sırada talep edilen mal ve hizmetleridir. Sanılanın aksine daha yaşlı bireylerce, paket tatiller, bahçe, bitki ve çiçekleri, spor kamp ve açık hava faaliyetleri, oyunlar, oyuncaklar, hobiler, evcil hayvanlar ile ilgili ürün ve hizmetlere oranla; kitap, gazete, dergi ve çeşitli basılmış materyallere daha fazla talep gösterilmektedir.

Dördüncü bölümde de ayrıntılı olarak bahsedildiği üzere; Çalışmanın uygulama kısmına geçilmeden önce örneklemimizde yer alan ve diğer gözlemlerden aşırı derecede sapmalar gösteren gözlemler analiz dışı bırakılmıştır. Ayrıca yapılan analizin daha doğru sonuçlar verdiğinden emin olmak için bazı testler uygulanmıştır. Bu testlerden biri olan çoklu doğrusal bağlantı sorunun incelenmesi amacıyla yapılan testte bağımsız değişkenler arasında bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Sadece hanehalkı reislerinin verileri dikkate alınarak bir örneklem oluşturulması sebebiyle, analiz sonuçları cinsiyet faktörünün kültürel harcamalar üzerinde bir etkisi olmadığını göstermektedir. Yapılan analizde, uygulama kısmında kullandığımız logistik regresyon analizinin bütün varsayımlarının sağlandığından emin olunmuştur. Üç farklı hanehalkı grubu için, hem zorunlu giriş tekniğiyle hem de geriye doğru eleme yöntemi tekniğiyle logistik regresyon analizi uygulanmıştır.

En fazla örneklem büyüklüğüne sahip olan emekli ve emekliliği yakın hanehalkları için uygulanan logistik regresyon analiz sonuçlarına göre; ücret dışı gelirin ve konut mülkiyet durumunun hanehalkının kültürel harcamalarını etkileyen önemli faktörler olmadıkları gözlenmiştir. Buna karşılık, hane reisinin çalışma durumunun, medeni halinin ve yaşının hanehalkının eğlence ve kültür harcamalarını belirleyen önemli faktörler olduğu anlaşılmıştır. Hane reisi emekli olan hanehalklarının hane reisi çalışan hane halklarına göre eğlence ve kültür harcamasında bulunma olasılığı daha yüksektir. Hanede yaşayan kişi sayısının artması hanenin eğlence ve kültür harcaması yapma olasılığını arttırmaktadır. Emeklilik zamanın fırsat maliyetini azaltarak eğlence ve kültür mallarına yönelik talebi zaman ve mallar arasındaki tamamlayıcılık ilişkisi

aracılığıyla arttırmaktadır. Toplu taşıma araçlarına erişim kolaylığı olan hanehalkının, ulaşım kolaylığı olmayan hanehalkına göre kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha yüksektir. Kentte yaşayan hanehalkının, kırda yaşayanlara göre kültürel harcamalarda bulunma olasılığı da daha fazladır. Evli hanehalkının eşi olmayan hanehalkına göre kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha fazladır. Kültürel harcama olasılığını azaltıcı tek faktörün yaş olduğu görülmüştür. Hane reisinin yaşı arttıkça hanehalkının eğlence ve kültür mal ve hizmetlerine harcama yapma olasılığı da azalmaktadır. Kültürel harcama yapma olasılığını arttıran en önemli faktörlerden biri eğitim iken diğeri tüm mal ve hizmetlere yapılan toplam harcamadır. Hanehalkının diğer tüm mal ve hizmetlere yaptıkları harcamalar arttıkça kültürel harcamalarda bulunma olasılığı da artmaktadır. Benzer şekilde hane reisinin eğitim seviyesi yükseldikçe hanenin kültürel mal ve hizmetlere olan talepleri de artmaktadır. Evinde internet erişimi bulunan hanehalklarının da eğlence ve kültür harcaması yapma olasılıklarının daha fazla olduğu gözlenmiştir.

Emekli hanehalkı için logistik analiz sonuçları gösteriyor ki; hanehalkı büyüklüğü, yaşanılan konutun mülkiyeti, ulaşım kolaylığı ve yaşanılan yerin kent ya da kır olması hanehalkının eğlence ve kültür harcamalarını etkileyen öenmli faktörler değildirler. Söz konusu faktörlerin istatistiki olarak kurulan modele bir katkısının olmadığı görülmüştür. Buna karşılık hane reisinin sağlık durumunun iyi olmasının, evli olmasının ve hanede internet erişimin bulunmasının hanehalkının kültürel harcamalarda bulunma olasılığını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Hane reisinin eğitim seviyesi yükseldikçe hanehalkının kültürel harcamalarda bulunma olasılığının artmasına karşılık sadece ilkokul ve ortaokul mezuniyet derecesinin emekli hanehalkı için kurulan modele istatistiki olarak önemli bir katkı sağlamadığı gözlemlenmiştir. Emekli hanehalklarının diğer mal ve hizmetler için yaptığı harcamaların artması kültürel harcama yapma olasılıklarını arttıran en önemli faktörlerden biridir.

Emekliliği yakın hanehalkları için uygulanan logistik regresyon analiz sonuçlarına göre; hanehalkı büyüklüğünün, yaşanılan konutun mülkiyetine sahip olmanın ve hane reisinin sağlık durumunun hanehalkının kültürel harcamada bulunma olasılığı üzerinde etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Buna karşılık; emekliliği yakın hanehalkının kültürel harcamalarda bulunma olasılığını arttıran en önemli faktör yine diğer tüm mal ve hizmetlere yaptıkları harcamalardır. Emekliliği yakın hanehalkı içinde

hane reisinin yaşı kültürel harcamalarda bulunma olasılığını azaltan bir faktördür. Ücretdışı gelire sahip olan emekliliği yakın hanehalkının kültürel harcamalarda bulunma olasılığı ücret dışı gelire sahip olmayan hanehalklarına göre daha fazladır. Eşi olmayan hanehalklarının evli hanehalklarına göre kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha fazladır. Diğer gruplarda olduğu gibi emekliliği yakın hanehalkı içerisinde de hane reisinin eğitim düzeyinin artması hanenin eğlence ve kültür mal ve hizmetlerine olan talebini arttırmaktadır. Evinde interneti bulunan hanehalklarının evinde interneti olmayan hanehalklarına göre kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha yüksektir. Hane reisinin bir sağlık sıkıntısı bulunmadığında hanehalkının kültürel harcamalarda bulunma olasılığı sağlık sıkıntıları bulunan hanehalklarına göre daha yüksek olmaktadır.

Hesaplanan marjinal analiz sonuçlarına göre, her grup hanehalkı için benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Toplam harcamanın artması her 3 grubunda kültürel mal ve hizmetlere olan harcamalarını arttırmaktadır. Hanede yaşayan kişi sayısının artmasının kültürel mallara olan talebi arttırdığı bulgusuna ulaşılsa da emekli hanehalkı ve emekliliği yakın hanehalkı için hanede yaşayan kişi sayısının istatistiki olarak önemli bir katkısının olmadığı görülmektedir. Her üç grup içinde kentte yaşayan hanehalklarının kırda yaşayan hanehalklarına kıyasla kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha yüksektir. Ancak bölgesel farklılıkların emekli hanehalkının kültürel harcamalarını etkileyen bir faktör olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her üç grup içinde hane reisi tek yaşayan hanehalkının hane reisi evli olan hanehalklarına kıyasla kültürel harcamalarda bulunma olasılığı daha yüksektir. Hane reisinin eğitim seviyesinin artması ve evde internetin bulunması hanenin kültürel mal ve hizmetlere olan taleplerini arttırmaktadır. Emekli hanehalkı kültürel mal ve hizmetlere çalışan hanehalkına kıyasla daha fazla talep göstermektedir. Ücret-dışı gelire sahip olan emekliliği yakın hanehalklarının kültürel mal ve hizmetlere olan talebi daha fazladır.

Hane reisinin eğitim seviyesi yükseldikçe hanehalkının boş zaman ya da eğlence ve kültür harcamasında bulunma olasılığının yükselmesi bulgusu eğlence ve kültür mallarının deneyime dayalı mallar (experience goods) olduğu fikri ile tutarlı olmaktadır. Eğlence ve kültür mallarını tüketebilmek için tüketicinin önce bu mal ve hizmetlerle karşılaşıp deneyimlemesi, bu deneyimden zevk alması ve bunun içinde belli bir eğitim seviyesine sahip olması gerekmektedir. Daha yüksek eğitim seviyesi bireyi ve tüketiciyi eğlence ve kültürel malların içeriği konusunda bilgilendirerek bu tür malları

daha fazla takdir etmesini sağlar. Ancak, eğitimin olumlu etkisi bireyler eğlence ve kültür malları ve hizmetleri ile karşılaşabildiğinde görülmektedir. Bu tür mal ve hizmetleri deneyimleyebilmesi ancak bu mal ve hizmetlerin arzı ile mümkün olmaktadır. Dolayısıyla, eğlence ve kültür mallarının arz edilmesi şartıyla bireyin eğlence ve kültüre maruz kalma ihtimali yükselecek, böylece eğlence ve kültür tüketimine ilişkin bir tarz oluşturarak bu tür malları daha çok tüketecektir. Diğer sosyo ekonomik faktörlerle beraber eğitim seviyesinin eğlence ve kültür harcama olasılığı üzerindeki etkisi sadece bu tür malları arz edenler için değil arz ve talep yönlü araçlar kullanarak hanehalkının tüketim davranışlarını etkilemeye çalışan politikacılar için de faydalı olabilecek görüşler içermektedir. Kentsel ve kırsal alanlardaki hanehalklarının eğlence ve kültür harcamaları arasındaki gözlenen farklılıklar hanehalkının zevk ve tercihlerindeki farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Fakat denilebilir ki, bölgeler arası hanehalklarının zevk ve tercihlerindeki farklılıklar dışsal bir takım faktörlerin dışında eğlence ve kültür mallarının ve hizmetlerinin bölge içi arzından da etkilenebilmektedir. Eğlence ve kültür harcaması yapmaya hevesli hanehalkının bulunduğu yerleşim yerlerinde eğlence ve kültür malları arzı yoksa bu alanda harcama yapmayan hanehalkı