• Sonuç bulunamadı

Ana Belediye/Yönetim Tarafından Hizmet Sunumu

2.3. METROPOLİTEN VE ORTA ÖLÇEKLİ KENTSEL ALANLAR

2.3.3. Ana Belediye/Yönetim Tarafından Hizmet Sunumu

Yönetimler arası anlaşmalar ile ana belediye ya da yönetim tarafından hizmet sunumu, anakentsel sorunların çözümü çabaları çerçevesinde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde yaygın uygulama alanı bulan bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Los Angeles County yönetiminde belirgin olarak kendini göstermiş olan bu yol zamanla yaygınlaşmış ve diğer kentler de bu yolu tercih edip uygulamaya başlamışlardır.

Özünde hizmet anlaşmalarını içeren bu uygulama, yerel yönetimlerin kendi aralarında, eyaletle ya da diğer kamu ve/veya özel kuruluşlarla hizmet alım satımı amacıyla yaptıkları anlaşmalardan oluşmaktadır. Bu uygulama ile, belirli bazı hizmetleri sunmaya gücü yetmeyen, istenilen kalite ve nitelikte hizmet sunamayan ya da bu hizmetlerin sunumunu oldukça pahalıya mâleden yerel yönetimler bu hizmetleri satın almak amacıyla anlaşmalar yapma yoluna gitmekte ve bu yolla hem kendi özerkliklerini ve yapılarını koruyarak hem de hemşehrilerinin bu hizmetlerden faydalanmasını sağlayarak hizmet sunumunu gerçekleştirmektedirler (Eke, 1982: 18, Kavruk, 2002: 51, Keleş, 2006a: 276).

Bu yöntemle hizmet sunumu, genellikle, ya bir yerel yönetimin kendi sınırları dışındaki yönetimlerle hizmet satmak amacıyla anlaşmasıyla, ya da birden fazla yönetimin belirli hizmetleri işbirliği içerisinde ve ya karşılıklı olarak yardımlaşarak yerine getirmesine dayanan düzenlemelerle sağlanmaktadır. Bu yöntem daha çok polis, itfaiye hizmetleri, eğitim ve altyapı hizmetleri, hava alanları, yapı denetimi, hastane

hizmetleri gibi alanlarda kullanılmaktadır (Bollens ve Schmandt, 1970: 352-353, Eke, 1982: 18).

Bollens ve Schmandt (1970: 353-356), yerel yönetimler arasındaki hizmetler ve olanaklar için olan işbirliği anlaşmalarının genel özelliklerini, bu tarz anlaşmaların aralarındaki büyük çeşitliliğe rağmen belli başlıklar altında belirlemişlerdir. Buna göre:

• Bir fonksiyon, iki yönetim; iki yerel yönetim arasında gerçekleşen bu anlaşmaların çoğunun içeriğinin, bir kent ve yerel bölge yönetiminin (county), kent vergilerini ücretler temelinde county yönetiminin toplamasına yönelik bir anlaşma yapması; veya metropoliten alandaki belli sayıdaki belediyelerin, county yönetiminin az önce bahsedilen fonksiyonu gerçekleştirmesini istemesinde olduğu gibi tek bir aktiviteye ilişkin olduğu görülmektedir. Yerel yönetimler arası işbirliğinin yoğun olarak uygulandığı yerlerde bu tarz hizmet anlaşmalarının pek çok sayıda ve pek çok hizmet ve olanağa yönelik, ancak; her bir anlaşmanın iki yerel yönetim arasında ve belli bir fonksiyona ilişkin yapıldıkları görülmektedir.

• Hizmet yönlendirimi ve zaman faktörü; Yerel yönetimler arası anlaşmaların çoğu hizmetlere ilişkin olarak gerçekleşmektedirler. Başka bir değişle, yerel yönetimler arasındaki anlaşmalar yoluyla gerçekleşen işbirliği çoğunlukla hizmetlerin yürütümüne yönelik olmaktadır. Ayrıca söz konusu anlaşmalar, zorunlu olarak devamlı değillerdir. Aslında, bunlar kendi geçici doğalarını vurgulayan zaman faktörüne ilişkin hükümler içermektedirler. Belli bir süre için yapılan bu tür anlaşmaları taraflardan her hangi biri sonlandırma hakkına sahip olmaktadır.

• Yardım/Destek Anlaşmaları; Yönetimler arası hizmet anlaşmalarının bir diğer özelliği de bu anlaşmalardan çoğunun yardım/destek anlaşmaları olmasıdır. Bu anlaşmalar, sadece belli koşullar ortaya çıktığında geçerli olmaktadırlar ve söz konusu koşullar mevcut olduğu sürece devam etmektedirler. Karşılıklı yardım anlaşmaları olarak da bilinen bu yükümlülükler; yangın, kargaşa veya diğer yerel acil durumlarda etkili katılımcı tarafın personel ya da ekipmanıyla yeterli oranda halledilemezse aktif hale getirilmektedir. Sağlanacak yardımın ölçüsü, yardımı yapacak olan yönetim tarafından belirlenmektedir.

• Belirli ve Genel Eyalet Kanunları; Yerel yönetimler arası hizmet anlaşmalarının son temel özelliği, bu anlaşmaların büyük bir çoğunluğunun, tek bir alanda işbirliğine izin veren belirli eyalet yasama yetkisine dayanmasıdır.

Hizmet anlaşmaları yöntemi ile ilgili en ilginç uygulamalar Los Angeles County yönetiminde görülmektedir. Los Angeles County’de, anakent yönetimlerinde tatmin edici uygulamalara ulaşmak amacıyla, yerel yönetim bölgeleriyle (county) kentler arasında fonksiyonların transferine ve işbirliğine dayanan bir uygulama görülmüştür. 1954 yılından itibaren artan bir oranda faydalanılan bu sistem yerel yönetim bölgeleri (county) ile kentlerin, temel kentsel hizmetlerin büyük ölçüde yerel yönetim bölgeleri (county) tarafından gerçekleştirildiği karşılıklı anlaşmalarına dayanmaktadır (Feldman ve Jassy, 1960: 545-546).

Los Angeles County, 1954 yılında Lakewood kentiyle çok sayıda hizmeti içeren paket anlaşmalar uygulamıştır. Kendi özerk yerel yönetimini 1954 yılında kuran kentin yönetimi, hizmetlerin sunulması amacıyla hiç bir örgütlenmede bulunmamış; bütün kentsel hizmetleri satın almak üzere Los Angeles County ile paket anlaşmalar yapmıştır. Bu paket anlaşmalar daha sonra “Lakewood Planı” olarak adlandırılmış ve Los Angeles County’deki sistem de aynı isimle anılmaya başlanmıştır. Bunun ardından da kimi yönetimler yasal olarak sunmaları gereken hemen hemen her tür hizmeti “Lakewood

Planı” ile County’den satın almaya başlamışlardır Ancak şu da belirtilmelidir ki Los Angeles County, “Lakewood Planı” dışında kalan yönetimlerle yerleşim alanlarına da hizmet satmayı sürdürmüştür. Kentler kendi hizmet örgütlerine sahip olsalar da özellikle uzmanlık isteyen konularda hizmet satın alma yoluna gitmektedirler. (Feldman ve Jassy, 1960: 546, Warren 1966: 156-157, Eke, 1982: 19, Tuzcuoğlu, 2003: 212).

Eke (1982: 20-21), hizmet anlaşmaları yoluyla yerel hizmetlerinin sunumunun yararları olduğu kadar sakıncalarının da olduğunu belirtmekte ve bu yarar ve sakıncaları maddeleştirerek açıklamaktadır. Buna göre hizmet anlaşmalarının;

Yararları:

• Bu tarz anlaşmalar yarışma ve pazar ortamı doğurmakta; hizmet üreten bürokrasileri daha verimli ve hızlı çalışmaya, fonksiyonlarını yeniden düzenlemeye, maliyet çözümlemeleri ve nitelik denetimleri gibi uygulamalar gerçekleştirmeye itmektedir.

• Yönetimde esneklik sağlanmakta; aynı alanlarda benzer nitelikli hizmetleri sunmak için farklı örgütlerin kurulması gerekliliği ortadan kaldırılarak, kaynak savurganlığı önlenmektedir.

• Yönetimler arasındaki bu anlaşmalar gönüllülüğe dayandığından yerel özerklik zedelenmemekte; yönetimler kendi varlıklarını oldukları gibi sürdürebilmektedirler.

Sakıncaları ise:

• Bazen yönetimler arasında çıkar çatışmaları olabilmekte, bu nedenle hizmet anlaşmaları yoluyla işbirliği içinde sorunlara çözüm bulabilme kolaylıkla gerçekleşememektedir.

• Gönüllü olarak ve yönetimler arasındaki pazarlıklar sonucu oluşan bu anlaşmalar yoluyla, anakentsel alan için planlama, kaynak dağıtımı, düzenleme gibi kimi konularda kapsamlı ve bağlayıcı kararlar alabilmek mümkün olmamaktadır.

• Bu anlaşmalar öngörülen süreyle sınırlı oldukları için, üretilen çözümler kalıcı ve köklü olamamaktadır.

• Yerel hizmetlerin çok sayıda hizmet anlaşması ile birçok farklı örgüt tarafından gerçekleştirilmesi durumunda, halkın kendi yönetimlerinin işleyişine ilişkin fikir sahibi olması ve yönlendirici denetim yapması büyük ölçüde zorlaşabilmektedir. Hizmet anlaşmaları modeli yerel yönetimler arasında bir rekabet yaratmasından dolayı daha ucuz hizmet üretilmesi sonucunu yaratabilmekte ve hizmetlerin yürütülüşünde esneklik sağlamaktadır; ancak, metropol alan bütünlüğünün gerektirdiği uyumun sağlanmasının hemen hemen mümkün olmadığı, sorunlar için kalıcı ve köklü çözümler bulunamadığı ve kent halkının denetimini zorlaştırdığı için bu yönetim modeli eleştirilmektedir (Yalçındağ, 1995: 75).

Ana belediye tarafından yerel hizmetlerin belde belediyeleri ile yapılan çeşitli sözleşmeler yoluyla sunumu metropoliten alanlarda uygulanan yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yöntem orta ölçekli kentsel alanlar olarak tanımladığımız alanlarda da var olan sistemin yanında yada onun yerine uygulanabilecek alternatiflerden birisidir. Özellikle ülkemizde Denizli başta olmak üzere diğer

büyükşehir belediyesi statüsü kazanamamış ancak; var olan sistemle etkili ve verimli hizmet sunumunu gerçekleştiremeyen orta ölçekli olarak tanımlayabileceğimiz kentlerin mevcut sorunlarla mücadelede bu yöntemi izlemeleri mümkün gözükmektedir.

Özellikle tek bir belediye tarafından gerçekleştirilmesi oldukça zor ve maliyetli olan katı atık deponi alanları kurmak ve işletmek, kent içi ulaşımı sağlamak, yağmur suyu tahliyesi, atık suların arıtılması ya da itfaiye gibi hizmetlerde, merkez belediye ile belde belediyeleri çeşitli protokol ve ya sözleşmeler imzalamak yoluyla, hem söz konusu hizmetlerin halka verimli bir şekilde ulaşmasını sağlayabilecekler hem de bu hizmetleri gerçekleştirmenin zorluğunu ve yüksek maliyetini paylaşarak her iki taraf için de faydalı bir uygulama gerçekleştireceklerdir.