• Sonuç bulunamadı

Amerika Birleşik Devletlerinde Afet Yönetimi

2. AFETLER KONUSUNDA ULUSLARARASI GELİŞMELER

2.2. Afet Yönetimi Konusunda Uluslararası Gelişmeler

2.3.2. Amerika Birleşik Devletlerinde Afet Yönetimi

Her türlü afetle mücadele etmek zorunda kalan Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), afet yönetim sistemi Bütünleşik Acil Durum Yönetimi Sistemi üzerine kurulmuş olup tüm afetleri tek planda ele alan bir yaklaşım benimsenmiştir.

1979 yılında kurulan Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (Federal Emergency Management Agency, FEMA), merkez, on bölge ve yerel birimlerde teşkilatlanmış yaygın bir ağ ile hizmet vermektedir. Kurum, geniş kapsamlı bir acil durum yönetimi programı ile afet yönetiminin tüm aşamalarında faaliyet göstermektedir. 2001 yılına kadar bağımsız, doğrudan başkana bağlı olarak çalışan kurum, 11 Eylül 2001 sonrasında kurulan ABD Ülke Güvenliği Bakanlığına bağlanmıştır.

ABD’de afet yönetiminin çerçevesini üç yasa belirlemektedir:

Robert T. Stafford Afet ve Acil Durum Yardımı Yasası: Bu yasa ile,

ulusal afet ilan edilen olaylarda eyalet ve yerel idarelere ve afetzedelere sağlanacak yardımların esasları,her ölçekte hazırlanacak afetlere hazırlık ve müdahale programlarının kapsamı ve FEMA'nın görev ve sorumlulukları belirlenmektedir. FEMA afet yönetiminde en üstteki koordinasyon kurum olarak belirlenmiştir. Yerel ya da eyalet kapasitesinin üzerinde bir afet meydana gelirse, eyalet valisinin merkezden yardım talebi ile ABD Başkanının kararı doğrultusunda, FEMA afetlere müdahale etmektedir.

Depremin Etkilerini Azaltma Yasası: Bu yasa, ABD Jeolojik Araştırma,

Ulusal Bilim Vakfı ve Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü gibi kuruluşlarla koordinasyon halinde hazırlanan Ulusal Deprem Etkilerini Azaltma Programının esasları ile depreme hazırlık ve müdahale planlarının hazırlanmasını içermektedir. Yasa kapsamında yerine getirilmesi istenen görevler FEMA’ya verilmiş olup, depremle

63

ilgili araştırmalarda FEMA dışındaki diğer kurumlara da maddi destek sağlanabilmektedir.

Afet Önleme Yasası: 2000 yılında Stafford Yasasını geliştirmek

amacıyla çıkartılan Yasa ile eyalet veya yerel yönetimlere ulusal düzeyde hazırlanacak risk azaltma programı çerçevesinde teknik ve mali desteğin sağlanması amaçlanmış olup, afet öncesi risk azaltma faaliyetleri için kaynak ayrılması, çoklu/bütünleşik tehlike haritaları ve afet öncesi risk azaltma planlarının hazırlanması, sosyal ve fiziki altyapıların afetlere karşı dayanıklılıklarının artırılmasına yönelik programların hazırlanması öngörülmektedir.

Afet Önleme Yasası sonrası başlatılan Ulusal Afet Risklerini Azaltma Hibe Programı’ndan yararlanılabilinmesinin ön koşulu, yerel hükümetlerin yasada belirtilen plan ve programları hazırlamış olmasıdır. Planların hazırlanmasında da hibe desteği sağlanması yasa ile hüküm altına alınmıştır. Program kapsamında proje maliyetlerinin yüzde 75’i, belirli bölgeler içinse yüzde 90’ına yaklaşan oranlarda hibe verilebilmektedir. Yasa, cezai hükümler de içermektedir. Eyaletler plan ve programları hazırlamaz ve uygulamazsa ve gelecek 10 yıl içerisinde o bölgede afet meydana gelir ve hasar oluşursa, eyalete ulusal hükümetten yapılan yardımların oranı yüzde 25-75 oranında azaltılmaktadır48.

Program kapsamında 2004-2007 yılları arasında toplam 559 milyon Amerikan Doları hibe verilmiş olup bunun 357 milyon Amerikan Doları federal hükümet tarafından karşılanmıştır. Bu kaynağın, yaklaşık 310 milyon Amerikan Dolar’lık kısmı risk azaltma projelerine, 48 milyon Amerikan Dolarlık kısmı planlama ve hazırlık projelerine tahsis edilmiştir. Hibe programının etkinliğini ölçmek amacıyla yapılan çalışmaya göre, program kapsamında afet öncesinde harcanan 1 Amerikan Doları’nın, afet sonrası 3 Amerikan Dolar’lık kaybı engellediği belirlenmiştir49.

48

Disaster Mitigation Act of 2000. 49

64

Buna ilaveten, Afet Önleme Yasası ile birlikte hayata geçirilen hibe programından önce, 1993–2003 yılları arasında çeşitli afet türlerinin ortaya çıkardığı risklerin en aza indirilmesi amacıyla, FEMA tarafından 5500’den fazla projeye destek sağlanarak 3,5 milyar Amerikan Doları’ndan fazla harcama yapılmıştır. Bu programın etkinliğini ölçmek amacıyla yapılan çalışmaya göre, afet öncesinde harcanan 1 Amerikan Doları’nın, afet sonrası 4 Amerikan Dolar’lık kaybı engellediği hesaplanmıştır. Afet türlerine göre maliyet-fayda oranları, depremler için 1,5, rüzgar- kasırga için 3,9, sel için 5,0’dır. Bu oranların hesaplanmasında, deprem ve rüzgar- kasırga için can kaybı ve yaralanma (yüzde 62), seller için ise varlıklarda meydana gelecek hasarın azalmasının (yüzde 95) etkin faktör olduğu belirtilmiştir50.

ABD afet yönetim sistemi Katrina Kasırgası sonrasında önemli eleştiriler almıştır. Katrina Kasırgası öncesinin analiz edilmesi, genel itibariyle başarılı bulunan ABD sisteminin zayıf noktalarının anlaşılması ve bu zayıflıkların giderilmesi amacıyla yapılanların irdelenerek ülkemiz için de dersler çıkarılması açısından önem arz etmektedir51.

Bu süreçteki en önemli hata, kasırga öncesi risk azaltma çalışmalarına temel teşkil edecek “afet senaryosu”nun yanlış oluşturulmasıdır. 1965 yılında New Orleans çevresindeki setlerin 100 yılda bir gerçekleşecek büyüklükte bir kasırgaya dayanabilecek şekilde güçlendirilmesi kararı alınmış ve ilgili birime gerekli hazırlıkları yapma yetkisi verilmiştir52. Yapılan çalışmalar neticesinde beklenen kasırganın Kategori 353 seviyesinde olacağı hesap edilmiş, bölgede yakın zamanda Kategori 4 düzeyinde kasırgaların gerçekleştiği gerçeği ihmal edilmiştir. Katrina Kasırgası da ağır Kategori 454 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu yanlış varsayım çerçevesinde daha az koruma sağlayacak alçak setler inşa edilmiştir. Varsayım yanlışını mühendislik hataları izlemiş, setler zayıf ve çökme tehlikesi olan zeminler üzerinde ve deniz seviyesindeki farklılıklar dikkate alınmadan inşa edilmiştir.

50 Rose, et.al, 2007: 97-11. 51 Grunwald 2007:14-25. 52

U.S. Army Corps of Engineers, Corps olarak ifade edilecektir. 53

Kategori:Kasırgalar için kullanılan şiddet ölçeği, 1 ila 5 arasında değişmekte olup kasırganın yol açacağı rüzgar hızı temel alınarak hesaplanmaktadır.

54

65

Kasırganın afete dönüşmesine neden olan diğer bir önemli etken, risk azaltmaya yönelik çalışmalara 1965 yılında başlanılmış olmasına rağmen zaman içinde bu çalışmalara verilen önemin azalmasıdır. Afet meydana geldiğinde çalışmaların, programın 37 yıl gerisinde olduğu tespit edilmiştir. Mevcut program da önemli oranda eleştiri almıştır. Zaman içinde geliştirilen yeni yaklaşımlar çerçevesinde güncellenmeyen risk azaltma programı, New Orleans çevresindeki bataklıkların önemli oranda yok olmasına yol açarak doğal hayata çok büyük bir darbe indirmiştir.

Risk azaltma çalışmaları ile ilgili diğer bir eleştiri de, Corps’un Amerikan Kongresindeki temsilcilerin baskılarıyla, görünürlüğü yüksek çalışmalara ödenek ayırması ve ciddi bir önceliklendirme yapmamış olmasıdır. FEMA’nın afet sonrasında sergilediği yetersizlikler, afetin etkilerinin artmasına neden olmuştur ancak kasırganın bu büyüklükte bir afete dönüşmesinde en önemli sorumlu Corps’tur.

Afet sonrasında yapılan analizler neticesinde öncelikle setlerle akışı engellenen nehrin bataklıkları yeniden oluşturabilmesi için belirli güzergahlarda yeniden akması sağlanmıştır. Risk azaltma planı mühendislik çözümleri haricinde çözümlere de imkan verecek şekilde geliştirilmiş, riskin doğru hesaplanabilmesi için modelleme çalışmaları güncellenmiştir. Özetle, Katrina Kasırgası, risk modellemeleri ve risk azaltma çalışmalarının önemini bir kez daha vurgulamış, risk yönetiminin bu alandaki gelişmeleri takip edebilen ve kendini yenileyebilen bir süreç olarak ele alınması gerektiğini göstermiştir.