• Sonuç bulunamadı

Almanya’da Din Eğitimi

Göçün ilk yıllarında, diğer konularda olduğu gibi, dini eğitim alma konusunda da göçmen aileler ve dolayısıyla onların çocukları bir takım sorunlarla karşılaşmışlardır. Bu sorunun çözülmesi yolunda ilk adımı NRW Eyaleti atmış ve Müslüman çocuklarına yönelik bir dini eğitim programını uygulamaya koymuştur. Neticesinde bu program başarı ile sonuçlanmış ve ön görülen hedefler doğrultusunda her iki tarafı da memnun edecek bir sonuç alınmıştır. Daha sonraki yıllarda ise, diğer eyaletler de kendilerine bağlı bulunan okullarda bir dini eğitim programı başlatmıştır.

Bütün Alman okullarında, “dinle ilgisi olmadığını belirten okullar dışında”, resmi ve zorunlu bir ders olan din dersinin verilmesini sağlamak ve dersin işleyişini takip etmek, devletin sorumluluğunda bulunmaktadır. Bu derste görev alacak öğretmenler ise devlet üniversite ve yüksek okullarında eğitilmekte (Becker: 1998, 38-39) ve bu kişilerin maaşları devlet tarafından ödenmektedir (Köktaş, 2005:27).

Alman Anayasa‟sının 7. Maddesinin 3. Fıkrası‟nda din dersi ile ilgili şu ifadeler yer almaktadır: “Din dersi herhangi bir dini cemaate ait olmayan okulların dışında, kamu okullarında alınması gereken bir öğretim branşıdır. Devletin denetim hakkı zedelenmeksizin din dersi dini cemaatlerin ilkeleriyle uyum içinde verilir” (Schreier: 1998, 12).

Bu madde ayrıca, geleneksel kiliseler dâhil bütün dini cemaatlerin kendi sistemlerine uygun bir şekilde, isteyen öğrencilere din dersi verme hakkını kendilerine vermektedir.

34

Almanya‟da din dersinin verilmesi hem devlet hem de o kilise/dini cemaatin görev alanına tahsis edilmiş ve her iki yapıya da bu anlamda bir sorumluluk yüklenmiştir. Devlet okullarının genel eğitim politikalarına ve okulların genel işleyişine aykırı olmama koşuluyla, kiliseler ve dini cemaatler kendi ilkelerine uygun bir şekilde bu dersin müfredatını hazırlayabilme hakkına sahiptirler (Becker: 1998, 39).

Aynı maddeye göre, çocuğun din dersi alıp almamasına, anne-baba veya öğrenci velisi karar verir. Ama eğer çocuk 14 yaşına girdiyse, bu dersi seçimi ile ilgili kararı bizatihi kendisi alır. Bunun yanı sıra eğer bir öğrenci din dersine katılmak istemiyorsa, o dersin yerine etik (ahlak) dersine girebilir (Becker: 1998, 39).

Almanya‟da Müslüman çocuklarının dini eğitim alma konusunda bir problemle ilk defa 1973‟te aile birleşimi sonrasında karşılaşıldı. Zira Türk erkek işçilerin eşlerinin ve çocuklarının Almanya‟ya gelmesi, Almanya‟daki Türk varlığının demografik yapısında bir değişim yaşanmasıyla sonuçlandı. Bu yeni durumun yaratacağı sorunlara Almanya hazır olmadığı için, Türk çocukları din eğitim alma konusunda bazı sorunlar karşılaştı (Yiğit, 2005:107).

O dönemler, hali hazırda Hristiyanlar ve diğer azınlıkların çocukları, Almanya‟da yerleşik oldukları için, istedikleri din dersini seçiyorlardı. Ama Federal Almanya Cumhuriyeti‟nin, azınlık Müslüman çocuklarına yönelik hazırladığı bir dini eğitim programı bulunmuyordu. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti‟nin de bu konuda pasif bir tutum sergilemesi, bu alanda bir eksikliğin ve bir boşluğun oluşmasına neden oluyordu (Yiğit, 2005: 108).

16 eyaletten teşekkül olan Federal Almanya Cumhuriyeti‟nin tek bir eğitim anayasasının olmadığı gibi, tek bir eğitim sistemi de bulunmamaktadır. Her eyaletin kendisine ait bir eğitim bakanı bulunmaktadır (Yılmaz ve Soran, 2003:152). Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti, diğer eyaletlerden farklı olarak, Müslüman azınlığın varlığını dikkate alarak, 1980 ile 1986 yılları arasında ilkokul düzeyindeki öğrenciler için, 1982 yılında adı “İslam inancındaki öğrencilere din eğitimi” şeklinde değişen, bir program hazırladı. Bu programın bölümleri, geliştirme aşamasına ilkokulda denendi. Bu programın hedeflerinin ve içeriğinin belirlenmesi esnasında, birçok Müslüman menşeli bilim adamı ve üniversitelerle görüşüldü. Bu bağlamda, programın hazırlanma ve

35

denenme sürecinde, 1980-1986 yıllarında, Marmara, İstanbul, Ankara, Konya gibi Türk üniversitelerindeki bazı İslam din bilimcileriyle ve Kahire‟deki El-Ezher Üniversitesi‟nin Almanca eğitim veren bölümün temsilcileriyle istişare edildi (Gebauer: 1998, 47).

1986 yılında hazırlanan ilkokul öğretim programında din bilgisi dersinin görevleri şunlar olduğu açıklanmıştır (Gebauer: 1998, 49):

“- Özellikle Almanya‟da doğmuş Müslüman kuşakta, tarih, ahlak ve dinlerindeki İslam geleneklerinin bilincini uyandırmak ve gençleri söz konusu gelenekler yardımıyla yönlendirmek,

- Müslüman olmayan bir çevrede Müslüman benliğin gelişmesine yardımcı olmak, - Müslümanlarla Hristiyanların, özellikle de Türklerle Almanların, eşit haklar, barış ve karşılıklı anlayış içerisinde, bir arada yaşamalarına yardımcı olmaktır.”

Hedeflendiği gibi ilkokul düzeyinde uygulamaya konulan bu programa katılan öğrenciler; hem program kurucularını, hem okul yönetimini, hem de velileri memnun edecek bir başarı elde etti. Sözgelimi, dördüncü sınıfa giden bir çocuk, sistematik bir eğitim aldığı için, kendi anne babasından daha çok dini bilgiye sahip oldu. Ayrıca yine bu öğrenciler, Müslüman olmayan kişileri de İslam hakkında bilgilendirecek düzeye ulaştılar (Gebauer: 1998, 52). Konusunda uzman ve hümanist bir dünya algısına sahip din adamları tarafından verilecek dini eğitim neticesinde, bu derse katılacak olan çoğunluk veya azınlık pozisyonundaki ailelerin çocuklarının, entelektüel düzeyde bir dini bilgiye sahip olacakları ve daha barışçıl, birleştirici, hurafelerden ve radikalizmden uzak, akılcı bir dini algıya sahip olacakları kanaatindeyiz.

NRW Eyaletinin bu adımı, diğer eyaletler için bir ön ayak olmuş ve Anayasanın yine yedinci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, DİTİB Hessen ve Ahmediye Cemaati ile işbirliğine giden Essen Eyaleti Eğitim Bakanlığı, bu iki kurumun desteği ve onayı sonucu, Nurgül Altıntaş ile birlikte Hessen eyaletinin ilkokulları için İslami bir din dersi müfredatı hazırladı. Bunun bir program değil de din dersi olarak okullarda verilecek olması hasebiyle bir ilk olması, büyük önem taşımakta ve diğer eyaletlere de örnek olacağı düşünülmektedir. Bu din dersi 2013 eğitim yılında toplam 25 okulda

36

başlatılacak. Dersin verilebilmesi için de sekiz öğrencinin bu ders için kayıt yaptırması gerekiyor. Bu dersi verecek olan din dersi öğretmenlerinin, Müslüman olmaları ve devlet öğretmenlik yeterlilik sınavını (Staatsexamen) tamamlamış olmaları gibi şartlar aranmaktadır (Akdeniz, 14.05.2013)