• Sonuç bulunamadı

1.6. İlgili Yayın ve Araştırmalar

1.6.4. Akademik Risk Alma İle İlgili Yapılan Yayın ve Araştırmalar

Ripple ve Luthar (2000), tarafından yapılan “Academic Risk Among Inner-

City Adolescents: The Role Of Personel Attributes” adlı çalışma yaklaşık üç yıl sürmüştür. Araştırma varoşlarda yaşayan 134 orta öğretim öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada akademik performans, psikolojik belirtiler ve ilaç kullanımını da içine alarak okulda kalma, okulu yarım bırakma durumları ve ilk yıl uyum göstergeleriyle ilişkili biçimde ilk yıllardaki risk ve koruyucu etmenler incelenmiştir. Bu çalışmada bulunan her bir özellik önceki araştırmalardaki zayıf akademik performansa bağlı olmasına rağmen, bu çalışmadaki öncelikli amaç birlikte düşünüldüğünde hangi tutumların akademik problemlerle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu belirlemektir. Ek olarak okulda kalan öğrenciler arasındaki akademik problemlerin önceden bildirilmesiyle, risk faktörlerinin okulu bırakan öğrencilerle bir alakası olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırma sonunda elde edilen bulgular ilk yıl okula devamın sayısı ve demografik dizinler güçlü bir şekilde okulu bırakan öğrencilerin önceden kestirilebileceğini göstermiştir.

Mergendoller ve Diğ. (2000) tarafından yapılan “Comparing Problem-Based

Learning and Traditional Instruction in High School Economics” adlı çalışma lise ekonomi öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya üç öğretmen tarafından eğitilen dokuz lise sınıfında bulunan 186 öğrenci katılmıştır. Araştırmada akademik yetenek, genel ekonomi bilgisi, ekonomiye yönelik tutum, akademik risk alma ve üniteye özgü kapsam bilgisi açısından gruplar karşılaştırılmışıdır. Veri toplama araçları ünitenin başında ve sonunda verilerek aradaki fark karşılaştırılmıştır. Araştırma bulgularına göre probleme dayalı öğrenme yaklaşımının kullanıldığı sınıflarda genel ekonomi bilgisi açısından geleneksel öğrenme yaklaşımlarının kullanıldığı sınıf lehine bir farklılık olmasına rağmen, üniteye özgü kapsam bilgisi, ekonomiye yönelik tutum puanları açısından bir fark bulunamamıştır. Ancak her iki öğretmenin de probleme dayalı öğrenme yaklaşımını kullanan öğrenciler ile geleneksel yaklaşımı kullanan öğrenciler arasında deney grubu lehine başarısızlık sonrası olumsuz hisler taşıma ve başarısızlık sonrası yeniden aktif olma (toparlanma) davranışları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Meyer ve diğ. (1997), tarafından yapılan “Challenge İn A Mathematics

Classroom: Students' Motivation And Strategies İn Project-Based Learning” adlı çalışmada 5 ve 6. sınıflardan oluşan 14 öğrencinin proje tabanlı matematik öğreniminde karşılaştığı zorluklar araştırılmıştır. Nitel ve nicel analizler sonucunda öğrenciler arasında iki çeşit davranış gözlemlenmiştir bunlar: “zoru sevenler” ve “zordan

kaçanlar”. Araştırma sonunda elde edilen bulgulardan biri araştırmaya katılan öğrencilerden çalışmaya istekli olanların etkinliklerde yer alma ve zor işleri tercih etme eğilimlerinin diğer gruptaki çalışmaya isteksiz olan gruptakilerin oranından daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Yine araştırma sonunda elde edilen bir başka bulgu ise çalışmaya istekli olanların çoğunun kız öğrenci olduğu ve olumsuz tepki verenlerin çoğunun da erkek olduğu ortaya çıkmıştır. Bu aynı zamanda cinsler arasındaki genel farklılığı ortaya koymuştur.

Cassell (1992), tarafından yapılan “Locus-Of-Control And Propensity For

Risk-Taking As Related To Achievement İn Higher Education” adlı araştırmanın amacı kontrol odağı yapılarını ve risk alma eğilimi ve bu yapıların yüksek eğitimdeki basarı ile ilgisini incelemektir. Doğu Montana üniversitesindeki 499 öğrenci üzerinde rasgele seçilmiş derslerde iki ölçeğe Rotter Kontrol Odağı Ölçeği ve seçilmiş ikilem anketine (risk alma) tabii tutuldu. Basarı değerlendirilmesi öğrencinin transkriptinde aldığı not ortalamasına göre yapıldı. Öngörülen testlerin sınanması için korelasyon metotları ve karşılaştırmalı analiz kullanıldı. Sonuç olarak şunlar gözlemlenmiştir. Başarı, kontrol odağı, risk alma eğilimi özelliği, okuldaki yılı, yaş ve ailenin gelir seviyesi ile çok zayıf önemsenmeyecek bir biçimde ilişkilidir. Kontrol Odağında erkek ve kızlar arasında farkın önemli olduğu görüldü. Ayrıca, kontrol odağında önemli bir farkın evli, bekar, boşanmış ve dullar arasında olduğudur. Literatürün aksine, bireylerin not ortalaması ile iç ve dış kontrol odağı arasında güçlü bir istatistiksel fark görülmemiştir. Erkek ve kadınlar risk alma eğiliminde önemli bir fark göstermemiştir. Kontrol odağı ve göreceli olarak yeni Akademik Kontrol odağı ölçeği (Trice, Ogden, Stevens&Booth,1982) ile birlikte kullanılan basarının ilişkisi, özellikle kadınlara, tavsiye edilmiştir. Ayrıca şiddetle akademik risk alma da yeni araştırılmalara girişilmesi tavsiyesinde bulunulmuştur.

Chou (1992), tarafından yapılan “Academic Risk-Taking As A Function Of

Evaluation-Assessment Ratio And Payoff İncrements” adlı çalışma akademik risk almayı incelemek için dizayn edilmiş bir araştırmadır. Çalışmada akademik risk değerlendirme oranı (yüksek-düşük), ceza artışları (büyük-küçük) etkileri gözlemlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, gelişim psikolojisi, cinsiyet ve kültür (ABD- Tayvan) farklarının akademik risk almadaki etkileri ve başarısızlık toleransı ve göreve yaklaşımları da araştırmanın bir amacıdır. Beklenildiği gibi (1) Düşük değerlendirme oranı yüksek akademik risk alma ve olumlu davranışları yüksek değerlendirme oranına nazaran arttırmış (2) Yüksek ceza küçük cezaya göre yüksek akademik risk almayı

artırmış (3) Gelişme ile birlikte akademik risk alma artmış (4) Erkekler kadınlardan daha çok akademik risk almaya meyilli oldukları ortaya çıkmış (5) Amerikalı öğrenciler Tayvanlılara göre daha çok akademik risk almışlardır. 3., 4. ve 5. sınıf Amerikalı ve Tayvan öğrencilerine rasgele 4 durumdan biri (büyük-küçük ceza artışları, yüksek- düşük risk değerlendirme oranı) seçildi. Kavrama yetenekli risk alma (KYSA) görevi nicelik alt-testi (subtest) ve uzaysal yargılama alt-testi şu iki bağımlı değişkeni vermiştir: Zorluk ve Doğruluk. Yüksek zorluk ve düşük dereceli doğruluk göreceli olarak yüksek akademik risk almanın ipuçları olarak görülmüştür. Beklenildiği üzere, düşük değerlendirme oranı hem Amerikalı hem de Tayvanlı öğrencilerin risk alma seviyelerini yükseltmiştir. Veriler kısmi olarak ödül artışlarının akademik risk almaya desteğini göstermiştir. Gelişimsel, cinsiyet, ve kültür farklarının akademik risk almaya etkileri beklenildiği gibi bütünlük içindedir.

Clifford ve Chou (1991), tarafından yapılan “Effects Of Payoff And Task

Context On Academic Risk Taking” adlı çalışma 4. sınıfta okuyan Tayvanlı öğrenciler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada akademik risk almada değişebilen ceza ve görev içeriklerinin etkileri 4. sınıfta okuyan öğrencilere 2 bilişsel risk alma görevini değişken ceza yani verilen cevapların zorluk ölçüsüne bağlı olarak değerlendirilmesi ve sabit ölçme (soruların zorluğu karşısında cevapların aynı değerde olması) metodu uygulanarak tamamlanmıştır. Bu görevler hem oyun hem de test içeriğine katılmış. Beklenildiği gibi, değişken ölçme metodu, oyun içindeki sonuçlarda, akademik risk alma oranı daha yüksek çıkmıştır. Bununla birlikte, daha önceki yapılmış risk alma araştırmaları içinde bütünlük içinde sonuçlar bulunmuştur. Okul başarısızlık toleransı ve görev skorları yüksek ve birbirleri ile de ilişkilidir, fakat bu değişkenlerin hiç biri akademik risk almayı güvenli olarak tahmin etmeye yetmemiştir.

Maneesri (1990), tarafından yapılan “Feedback, Future Use, And Payoff

İncrements As Determinants Of Academic Risk Taking” adlı bu çalışma kolej öğrencilerinin risk alma davranışlarının ölçülmesi için bir takım eğitim psikolojisi testleri şu etkilerin incelenmesi için yapılmıştır. Bunlar; Dönütün varken ve yokkenki etkileri, ilerideki kullanımının olup veya olmamasının etkileri, ödül artırımının büyük ve küçük olmasının etkileri. Öğrencinin başarısızlık toleransı, risk alma davranışı ve risk almaya karsı tutumu ve bunlar arasındaki ilişkiler de bu çalışmada araştırılmıştır. Araştırma sonunda yapılan testler dönütün uygulanma hali uygulanmama durumuna göre daha yüksek risk alma ve daha iyi performanslar verdi. Beklenenin aksine ileride kullanım etkisi ve ileride kullanımın dönüt ile etkileri önemsiz olduğu gözlemlenmiş ve

son olarak, bu çalışma şu deneysel sonucu vermiştir: Öğrencilere orta derecede risk alarak (cevap doğruluğu seviyesi yaklaşık 0.50) daha karmaşık kavrama görevleri verilebilir ve aynı zamanda öğrenciler çok yüksek olumlu tutumda sergilemişlerdir.

Clifford ve Diğ. (1990), tarafından yapılan “Academic Risk Taking,

Development, And External Constraint” adlı çalışmada akademik risk alma ve öğrencilerin gerçek motivasyonlarını etkileyen faktörler incelendi. 602, 4., 6. ve 8. sınıf köy ve kent okullarından Tayvan öğrencisine bir nicel ve uzamsal yargı risk alma ödevi ile birlikte okul başarısızlığı için tolerans ölçeği verildi. Araştırma sonunda şu veriler elde edildi. Cevabın doğruluk düzeyi ve madde zorluk düzeyi risk alma değişkenleri olarak vazife gördü. Madde zorluğu ile belirlenen risk alma, gelişmeyle yükseldi. Başarısızlık toleransı notla, köy okullarında büyük oranda düştü ve erkeklerde kızlardan daha yüksek çıkmıştır.

Clifford ve Diğ. (1989), tarafından yapılan “Academic Risk-Taking:

Developmental And Cross- Cultural Observations” adlı çalışma, 8 ve 11 yaşlarındaki Amerikalı ve Çinli öğrencilerle alan gözlemi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin akademik çalışmadaki gelişimleri ve kültürel kalıplar içerisinde akademik risk alma incelenmiştir (öğrenciler çeşitli işlerdeki zorluklar karşısındaki başarılarına göre seçilmişlerdir) araştırma sonunda şu veriler elde edilmiştir: a) Cinsiyet akademik risk almada ve başarısızlığı tolere etmede önemsizdir b) Başarısızlığı tolere etme gelişimi azalmıştır c) Akademik risk alma teorik ölçümde maksimum risk almayla % 50 ilişkilidir d) Akademik risk almada gelişim kalıpları duruma göre farklılık göstermiştir e) Akademik risk alma konu alanına göre farklılık göstermiştir f) Akademik risk alma Amerikalı çocuklarda yüksek Çinli çocuklarda ise endüstri bölgelerinde çalışanlarda devlet işinde çalışanlardan daha yüksektir.

Strum (1971) tarafından yapılan “The Relationship of Creativity and Academic

Risk-Taking Among Fifth Graders. Final Report” adlı araştırma yaratıcılık ve akademik risk

alma ile ilgili iki önemli karakteristik özellik üzerinde yaşları 9-11 arasında olan 5. sınıflar arasında toplam 291 denek üzerinde yapılmıştır. Yaratıcılık kriteri, akıcılık, esneklik, orijinallik ve ayrıntı kriterleri ile tanımlanmıştır. Risk alma akademik olarak alınmıştır. Bu iki özelliğin, kız ve erkek öğrenciler arasında, büyüklüğü, yönü ve farklılığı üzerine çalışılmıştır. Bu çalışma için, Torrance Yaratıcı Düşünme, şekil ve Form A ve SRA Genel Test Yeteneği (TOGA) testleri kullanıldı. Atwell ve Wells in

Geniş Aralıklı Kelime Testi küçük değişiklerle akademik risk almayı ölçmekte kullanılmıştır. Araştırma sonunda değişkenlerin analizi şu sonuçları vermiştir: Akademik risk alma ve cinsiyet veya genel yetenek arasında önemli bir fark gözlemlenmemiştir. Aynı şekilde yaratıcı düşünme yeteneği ve risk alma ilişkisi erkek, kız veya tüm denekler arasındaki ilişkide önemsiz denecek kadar azdır. Toplam yaratıcılık skoru yaratıcılığı tanımlayan her özellik için de aynı sonuçları vermiştir. Sonuç olarak şuna karar kılınmıştır: Öğrenciler arasında akademik risk alanların (şansını deneyen ve tahminlerde bulunan) daha pasif risk almayan öğrencilerden daha yaratıcı oldukları söylenemez.