• Sonuç bulunamadı

IV. Ali Kemal’in İlm-i Ahlak Adlı Eseri

IV.III. Eserin Önemi

1.2. Vazife ve Özellikleri

1.2.9. Ahlak Kurallarının Tesbiti

Ali Kemal, Ahlak kurallarının ilk ortaya çıkışının, bireyler arası ilişkilerin düzenlenmesi zorunluluğu ya da başka insanlara karşı tutum ve davranışların bir sorumluluk ilkesi temelinde düzenlenmesi gereksiniminden kaynaklanmış olabileceğini söylemektedir.208

Ahlak kavramlarına en yakın duran kavramların başında adalet gelmektedir. Adalet olmaksızın etik ilkeleri ve ahlâkîliği sağlayan özgürlük, eşitlik, mutluluk, huzur v.b kavramlardan söz etmek çok anlamlı olmayacaktır. Ahlak birçok unsura bağlı olarak toplumdan topluma, topluluklardan topluluklara farklılıklar taşımakta olup son derece göreceli ve değişken bir yapıya sahiptir.209

206 Ali Kemal, a.g.e., s. 59; M. Çağrıcı, a.g.e., s.140-145, 152-157; N. Tusi, a.g.e., s. 81-86; Haris El-

muhasebi, Ahlak ve Arınma, Ter., Rukiye Karaköse, İstanbul 2010, s. 23-24; Ali Zakheri, İbn

Miskeveyh’in Ahlak Felsefesi, İstanbul 1997, s. 59-66; Mustafa Köylü, Dünya Dinlerinde Ahlak,

İstanbul 2012, s. 172-175; Mehmet S. Aydın, Tanrı-Ahlak İlişkisi, Ankara 1991, s. 26-29.

207 H. Erdem, a.g.e., s. 146-147. 208 Ali Kemal, a.g.e., s. 66.

209 Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Sözlüğü, İstanbul 2010, s. 11-12; Recep Kılıç, Ayet ve Hadislerin Işığında İnsan ve Ahlak, Ankara 2010, s. 47-50.

Toplumsal ahlak normları (Objektif ahlak kuralları) ise, yoksul durumda olan bir kimsenin yardımına koşmayı, başkalarının şeref ve haysiyetine karşı saygılı olmayı, başkalarının canına, malına ve namusuna göz dikmemeyi, verilmiş bir söze sadık kalmayı emreden ahlaki ilkelerdir.210

Ali Kemal tüm tanım ve farklılıklara rağmen ahlak kurallarının belirlemesini üç nedene indirgemektedir. Bunlar da; enaniyet(nesf), hisler ve akıldır. O, bunu şu ifadeleri ile belirtmektedir: “İnsan ya sevk-i enaniyet (nefsi) ile hareket eder, enaniyette bazen

körükörüne ve harisane (bağlı) olur, bazen de ihtiyatkârane, arifane ve dakikane olur. Yahut sevk-i hissiyat ile hareket eder. Muhabbet gibi. Yahut sevk-i akıl ile, intizam-ı aleme ibrâz-ı hürmet için hareket eder. Tarih-i felsefenin arz eylediği mesâlik-i ahlâkın kâffesi bu üç kaideden beri üzerine müessestir. Hiçbir meslek yoktur ki neticede bunlardan birine irca’ olunmasın.”211

1.2.9.1. Haz

Haz, insanların iyiliği elde etmesinde rol oynamaktadır. Bu insanı iyiliğe yönlendirebileceği gibi kötü davranışlara da götürebilir. Bedensel hazlardan uzak kalıp onlara ölçülü yaklaşanlar iyi bir davranış sergilemiş olacağı gibi bunu yapamayan kişi haz düşkünü olarak vasıflandırılacaktır.212

Düşünür, ahlak kurallarının haz olarak tanımlanmasını Aristo’ya dayandığını belirtmektedir ve bu görüşü de eleştirerek kabul etmemektedir. Ona göre Aristo ahlakın kaynağını hazza dayandırdığı için ümitsizliğe düşmüştür.213 Haz ahlakının zararlarını da

şu ifadeleri ile belirtmektedr: “Tabii zevkin taharri-i mecnunanesi insanı böyle ye’s ve

fütura düşürür, kuvve-yi akliyesini tezelzüle verir, hayatını telh ve tezlil eder. Zevk-i kanun ahlâkın evsafından hiç birini şamil değildir; kanun-u ahlâk: “Zevke giden her şeyi yap. Ne kadar zevke hizmet edersen meşrudur, zevke hizmet için ne yaparsan mübahtır.” der mi? Fazilet böyle mi olur? Böyle olsa neden şeref-i zatisini bilen her insan bu sözlere nazar-ı nefret ve kerahet ile bakıyor?”214

210 E. Göngür, a.g.e., s. 84-90. 211 Ali Kemal, a.g.e., s. 66.

212 Nejdet Durak, Aristoteles ve Farabi’de Etik, Isparta 2009, s. 111-122. 213 Aristoteles, a.g.e., s. 194-197.

Düşünürümüz Aristo görüşü olan ahlak kurallarının dayanağı zevktir tezini, zevk hiçbir zaman ahlak kaidesi olarak kabul edilemeyeceği görüşüyle kesin bir şekilde ret eder.215

1.2.9.2. Mutluluk

Bazı ahlakiyun, ahlak kanunun dayanağını “Mutluluk” olarak görmüşlerdir. Bu düşünce yunan filozofu Epikür’a dayanmaktadır. Epikür ve onun düşüncesinde olanlara göre insanların dünyada yaşamasının gayesi saadettir. Bu kurala dayanarak, temel amacın en yüksek derecede menfaat elde etmek olduğunu söyleyebiliriz.216

Ali Kemal’e göre Epikür, insan tabiatının yalnızca hayvansal duygu kısmını ele almaktadır. Ahlakın gayesini, ne türlü olursa olsun, nasıl elde edilirse edilsin, hatta icab ederse hırsızlık gibi kötü bir işe bile müracaat olunsun, her çeşit hazdan ibaret gösteriyordu. Bu durum hırs ve gelip geçici isteklerin artmasına ve ahlak kurallarının da yok olmasına sebep olur. Hâlbuki Epikür’ün mesleği aksine bir kaide, bir intizam altında barış ve uyum içerisinde yaşamaktır. Bu meslek şu dört kaidede özetlenebilir:

 Sonucunda hiçbir sıkıntı çıkmayan lezzetlere yöneliniz.

 Hiçbir haz ve zevki doğurmayan sıkıntılı işlerden uzak durunuz.

 Sizi daha büyük hazdan uzaklaştıran veya sarhoşluk veren içki v.s. eğlencelerden uzak durunuz.

 Sizi daha büyük bir zahmetten kurtaran veya büyük bir hazla sonuçlanan zahmeti tercih ediniz. İşte sonradan İngiltere’de yüce menfaat veya büyük lezzet ismini alan meslek budur. İyice araştırıldığında görülür ki bu mesleğin esası da enaniyettir, lakin saf, dakik, nazik bir enaniyettir.217

1.2.9.3. Duygular

İnsan bir davranışı ya nefsin, ya duyguların ya da aklın yönlendirmesi ile yapar. Bunlardan nefsin yönlendirmesi sonucu ortaya konulan davranışla ahlaki nizam meydana gelmez.218

Akıl ve duyguların yönlendirmesini ise şu şekilde ifade edebiliriz: Aklın verdiği hükümler ya niyetler ya da maksatlardır; başka bir tabir ile davranışın ortaya

215 Aristoteles, a.g.e., s. 142-154; N. Durak, a.g.e, s. 111-122; Ali Kemal, a.g.e., s. 66-68. 216 N. Durak, a.g.e, s. 101-102; M. Çağrıcı, a.g.e., s. 167-168; Ali Kemal, a.g.e., s. 70. 217 Ali Kemal, a.g.e., s. 70-71.

çıkmasından öncedir. Yahut davranış hâsıl olduktan sonradır. Birinci durumda akıl, kişiden çıkacak davranışın iyi veya kötü olduğunu muhakeme eder ve onu yapmanın iyi veya kötü olacağını tayin eder. İkinci durumda, davranış iyi ise güzel bulup beğenir, kötü ise ayıplar ve beğenmez. Akıl bu hükümleri verdikten sonra bizde br takım ahlaki duygular meydana gelir. Örneğin: aklın hükmü niyet ve maksatlara ait ise, bu hüküm bizde bir muhabbet hissi veya bir nefret hissi doğurur.219

Benzer Belgeler