• Sonuç bulunamadı

2.4. Gölgeleme Sorununa Yönelik Güvenilirci Tepkiler

3.1.1. AAA Modeli ve Bilgi

AAA modeline göre, p gibi bir performansı şöyle değerlendirebiliriz: (i) Başarılı: p amacını gerçekleştirmiştir.

(ii) Yetkin: p öznenin yetkinliğini sergiler.

(iii) Ehil: p öznenin yetkinliğinden dolayı başarılıdır.139

Sosa için, “başarı + yetkinlik” p’nin ehil bir performans örneği olabilmesi için yeterli değildir. Sosa, bunu okçu örneğiyle şöyle açıklar:

Doğrudan hedefe giderken, Diana’nın oku ani bir rüzgâr tarafından öyle yönlendirilir ki herhangi bir müdahale olmaksızın, ok hedefi ıskalayabilir. Ancak, ikinci bir rüzgâr oku tekrar hedefe yöneltir ve Diana avını öldürür. Burada atış başarılıdır: atış hedefi vurur. Ve o hünerlidir: o, okçuluk yetkinliğini sergiler ve eğer rüzgâr olmasaydı hedefi vururdu. Fakat,

138 AAA modeli için, bkz. E. Sosa, age., 2007, ss. 70-91; Ernest Sosa, Judgment and Agency, Oxford, 2015, ss. 65-88; ss. 133-148. Benzer bir modeli savunanlar için, ayrıca bkz. John Turri, “Knowledge as Achievement, More or Less”, Performance Epistemology: Foundations and Applications içinde, (ed.) Miguel Ángel Fernández Vargas, Oxford, 2016, ss. 124-34; Christoph Kelp, Good Thinking: A Knowledge First Virtue Epistemology, New York, 2019; Lisa Miracchi, “Knowledge is All You Need”, Philosophical Issues, 25, 2015, ss. 353-78.

139 Bu normlar, ahlaki anlamda bir norm değildir. Yani, AAA modeli eldeki bir performansın ahlaki açıdan doğru ya da yanlış olup olmadığına ilişkin bir model değildir. Aksine, bu model bir performansın performans olarak iyi mi kötü mü olduğu ile ilgilidir. Örneğin, birini öldürmek ahlaken yanlış olabilir ancak bir performans olarak AAA modeline göre ilgili normları sağladığı müddetçe iyi bir performans olarak sayılır (Benzer bir ifade için, bkz. Fernando Broncano-Berrocal, “A Robust Enough Virtue Epistemology”, Synthese, 194/6, 2017, s. 2149; J. Turri, agm., 2016, s. 126).

atış yetkinliği sergilese de, atışın başarısı sergilemez. Atış yetkinlikten dolayı başarılı değildir; aksine, o ikinci rüzgâr sayesinde hedefi vurur.140

Yukarıdaki örneğin de gösterdiği üzere, bir performans hem başarılı hem de hünerli olsa bile ehil olmayabilir. Ehillik için, başarı ve yetkinlik arasında uygun bir bağ kurulmalıdır. Diğer bir deyişle, başarı öznenin yetkinliğine atfedilebilir olmalıdır.141 Bu atfedilebilirlik ilişkisi

literatürde genellikle iki farklı şekilde yorumlanmaktadır:

(1) Açıklayıcı (Explanatory) Yorumu: Öznenin yetkinliği eldeki başarıyı açıklar.142 (2) Tezahür (Manifestation)Yorumu: Eldeki başarı öznenin yetkinliğini sergiler.143 (1) ve (2) arasındaki farkı bir örnek yardımıyla daha da netleştirebiliriz. Diyelim ki masanın üstündeki bardak yere düşerek kırıldı. Burada bardağın kırılmasını açıklayan etken yere düşmesidir.144 Yani, bardak kırılmıştır çünkü yere düşmüştür. Alternatif olarak, bardağın

kırılabilir olmasından dolayı kırıldığını da söyleyebiliriz. Ancak, bu nedensel bir açıklama değildir. Aksine, bardağın kırıldığını çünkü kırılabilir olduğunu söylediğimizde, kastedilen şey bardağın belirli bir eğilime sahip olduğu ve kırıldığında bu eğilimi sergilediğidir. Benzer şekilde, Sosa da ehil bir performans durumunda başarının öznenin yetkinliğinin bir tezahürü olduğunu savunur. Buna göre, AAA modelindeki (iii) no’lu koşul yani ehillik normu yeniden şöyle ifade edilebilir.

(iii) Ehil*: p’nin başarısı öznenin yetkinliğini sergiler.

140 Ernest Sosa, “Knowledge and Wisdom”, The Gettier Problem içinde, (ed.) Stephen Hetherington, Cambridge, 2019, s. 147.

141 John Greco, “A (Different) Virtue Epistemology”, Philosophy and Phenomenological Research, 85/1, 2012, s. 1.

142 (1)’e göre, öznenin yetkinliği mevcut başarıyı açıklayan nedenler zincirinin bir parçasıdır. Ancak, yetkinliğin bu zincirin sadece önemli bir parçası mı yoksa en önemli ya da en temel parçası mı olup olmadığı tartışmalıdır. Greco’ya göre, öznenin yetkinliği performansın başarısını açıklayan en temel etken olmalıdır (bkz. J. Greco, age., 2010, ss. 74-5).

143 Benzer bir sunum için, bkz. F. Broncano-Berrocal, agm., s. 2149; Christoph Kelp, “Knowledge: The Safe-

Apt View”, Australasian Journal of Philosophy, 91/2, 2012, ss. 265-6.

144 Bu örnek, Kallestrup ve Pritchard’dan alınmıştır (bkz. Jesper Kallestrup ve Duncan Pritchard, “Dispositional Robust Virtue Epistemology versus Anti-Luck Virtue Epistemology”, Performance Epistemology: Foundations and Applications içinde, (ed.) Miguel Ángel Fernández Vargas, Oxford, 2016, ss. 33-4; Jesper Kallestrup ve Duncan Pritchard, “Virtue Epistemology and Epistemic Twin Earth”, European Journal of Philosophy, 22/3, 2014, s. 338). Benzer bir örnek ve açıklama için, ayrıca bkz. John Turri, “Manifest Failure: The Gettier Problem Solved”, Philosophers’ Imprint, 11/8, 2011, s. 6.

Burada açıklanması gereken diğer temel bir kavram ise, yetkinlik kavramıdır. Sosa, yetkinliği “öznenin iyi performans gösterme eğilimi” olarak tanımlar.145 Bu nedenle, yetkinlikler de,

tıpkı eğilimler gibi, üç bileşenden oluşur: (1) yapısal bir unsur – yetkinliğin ya da hünerin yeri, (2) öznenin durumu ve son olarak (3) çevre.146 Örneğin, okçuluk yetkinliğini ele alalım.

Bu yetkinliğin üç bileşeni sırasıyla şunlardır: (1) belirli bilişsel ve motor beceriler, (2) uyanık ve ayık olmak ve (3) yeterli ışık ve uygun hava koşulları.147 Eğer bu üç koşul sağlanırsa, özne

Sosa’nın deyimiyle tam yetkinliğe sahiptir.148 Bunun önemi ise şudur. Ehil bir performans

için gerekli olan yetkinlik koşulu, Sosa için, tam yetkinliktir. Yani, (iii) Ehil**: p’nin başarısı öznenin tam yetkinliğini sergiler.149

Bu tanımı karşılayan herhangi bir performans ise, Sosa’ya göre, bir kazanım durumu oluşturur. Diğer bir deyişle, kazanım ehil bir başarıdır yani öznenin (tam) yetkinliğini sergileyen bir başarıdır.150 Öyleyse, kısaca, K= E diyebiliriz.

Bu normatif çerçeve, b gibi bir inanca uygulandığında ise şöyle bir tablo ortaya çıkar:

Başarılı İnanç: b, doğrudur.

Yetkin İnanç: b, öznenin epistemik yetkinliğini sergiler.

Ehil İnanç: b, öznenin epistemik yetkinliğinden dolayı doğrudur. Yani, b’nin

doğruluğu öznenin tam yetkinliğini sergiler.

b, ehil bir inanç olduğunda ise, bilgi statüsü kazanır. Daha spesifik olarak, bilgi öznenin (tam) yetkinliğini sergileyen doğru inançtır:

145 Ernest Sosa, “How Competence Matters in Epistemology”, Philosophical Perspectives, 24, 2010, s. 465. 146 Sosa, bazen yetkinlik yerine hüner kavramını da kullanır.

147 Okçuluk örneği, Sosa’nın kendi örneğidir (E. Sosa, agm., 2010, s. 465). Benzer bir örnek için, ayrıca bkz. Ernest Sosa, Epistemology, New Jersey, 2017, ss. 191-2.

148 Sosa, aslında, söz konusu üç bileşene karşılık olarak, yetkinliğin üç düzeyi arasında bir ayrım yapar: (1) yapısal (constitutional) yetkinlik (sadece yer), (2) içsel (inner) yetkinlik (yer + durum) ve yukarıda da ifade edilen tam yetkinlik (yer + durum + çevre) (bkz. E. Sosa, agm., 2010, s. 465). Bu bölümün amacı, Sosa’nın bilgi kuramının temel çerçevesini sunmak ve bunun değer meselesine nasıl bir çözüm geliştirdiği olduğu için, bu teknik terminolojinin ve ayrımın detayları üzerinde durulmayacaktır.

149 E. Sosa, agm., 2010, s. 469.

Eğer bir performans uygun koşullarda öznenin yetkinliğini uygulamasından dolayı başarılı olursa, o zaman bu performans ehil bir performans, özneye atfedilebilir bir performanstır. Bilgi, böyle atfedilebilir, ehil performansın özel bir durumudur.151

Benzer şekilde, Sosa şöyle der:

Bilgi, doğruluğu öznenin epistemik yetkinliği aracılığıyla elde edilen inançtır; bu nedenle ehil bir inançtır.152

Eğer bilgi ehil bir inanç ve K=E ise, bilgi de bir tür kazanımdır. Sosa’nın kendi ifadesiyle, bilgi epistemik bir kazanımdır.153 Böyle bir kazanım için gerekli olan epistemik yetkinlik ise,

“çoğunlukla doğruya ulaşmayı ve yanlıştan kaçınmayı sağlayan” yani doğruluğa güvenilir bir şekilde ulaşma eğilimidir.154 Sosa, örneğin, iyi görme gibi algısal yetkinliği bu türden bir

eğilim olarak kabul eder.155 Bu epistemik yetkinlik için de üç bileşeni şöyle sıralanabilir:

ışığa ve renge duyarlı çubuk ve koni hücrelerinde oluşan yapısal bileşen, uyanık ve ayık olmak gibi durum bileşeni ve yeterli ışığın olması gibi çevre bileşeni.156 Öyleyse, yapısal,

durum ve çevre bileşenlerinin üçüne sahip epistemik bir yetkinlik tam bir epistemik yetkinlik olur.

Peki, Sosa’nın AAA modeli bilgi anlayışı değer sorununu nasıl çözer? Ehil bir inanç yani bir tür kazanım olan bilgi niçin daha değerlidir?