• Sonuç bulunamadı

3. KARAMAN EYALETI VE EYALET MERKEZĠ OLARAK KONYA

3.3. Konya ġehrinin Unsurları 138

3.3.2. Ticaret Merkezleri

3.3.2.1. Çarşılar

3.3.2.2.6. Ağaç Pazarı

Ağaç Pazarı; Larende Caddesi‟nde Sahipata Külliyesi ile Kapı Camisi arasındaki alanda bulunmakta idi.231 Selçuklu döneminden beri mevcut olduğu anlaĢılan pazarın, At pazarı Kapısı yakınında olduğu ve bu kapı vasıtasıyla surun dıĢına bağlandığı anlaĢılmaktadır. Hurufat kayıtlarından Sepetçi Mescidinin ağaç pazarında olduğu belirtilmektedir. Hicri 1137 / Miladi 1724‟te Musa‟nın öğlen ve ikindi vakitlerinde 1 akçe yevmiye ile Sepetçi Mescidi‟nde imamlık yaptığı, 232

227 VGMA, HD, 552, Vr.4, s. 4.

228 Aynur Durukan, “Anadolu Selçuklu Sanatı Açısından Vakfiyelerin Önemi”, Vakıflar Dergisi, Sayı: 26, Ankara, 1997, s. 26; XVI. yüzyıla değin kullanılan Altunaba Medresesi Selçuklu dönemi dıĢ kale surları içinde, iç kalenin güney doğusunda yer almaktaydı. Selçuklu döneminde Eski Pazar, bir sabun dükkânı (Durukan, agm, s. 28.) ve XVII. yüzyılın ikinci yarısında üç tarafı yol bir kahvehane dükkanı bulunmakta idi. Söz konusu dönemde Kahvehane dükkanının 6800 liraya satıldığı anlaĢılmaktadır. Ruhi Özcan, agt, s. 91.

229 VGMA, HD, 1107, Vr.29, s. 77.

230 VGMA, HD, 1216, Vr.8, s. 28.

231 Mehmet Uysal, “Tarihsel Süreçte Geleneksel Konya ÇarĢısı Ġçin Bir Mekânsal Analiz”, Milli Folklor Dergisi, Sayı: 86, 2010, s. 154.

232 VGMA, HD, 1091, Vr.1, s. 128.

51

ancak Muharrem 1139 / Ağustos 1726‟de görevinden ayrılması üzerine naib arzıyla Ahmed Halife‟ye berat tevcihinin yapıldığı anlaĢılmaktadır.233

3.3.2.3. Hanlar

Bilindiği gibi hanlar, ticari hayatın merkezinde yer alan, özellikle büyük Ģehirlerde mal akıĢını sağlayan, tüccarlar için konaklama ve malları için güvenli depo hizmeti gören önemli merkezlerdi. Bu özeliklerinden dolayı hanlar, aynı zamanda Ģehrin en iĢlek oldukları alanlar arasında idi. Hurufat defterlerinde, Konya‟da mevcut hanlarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır. 14 Han‟a iliĢkin kayda ulaĢılmıĢtır. Bu hanlardan bir tanesi Selçuklular dönemine, geriye kalan on üç hanın ise Osmanlılar dönemine ait olduğu anlaĢılmaktadır.234

233 VGMA, HD, 1128, Vr.1, s. 137.

234 Ġlgili kısımda, hanlarla ilgili detaylı bilgi verildiğinden, tekrara dü Ģmemek adına burada kısaca bahsedilmiĢtir.

52

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

TARĠHSEL SÜREÇTE KONYA ve MAHALLELERĠ

Konya Ģehrinin tarihi mahalleleri ve Ģehrin mekânsal organizasyonundan bahsedmeden önce, tarihte Müslüman-Türk Ģehrinden kısaca behs etmekte fayda var.

Nitekim Batı medeniyeti nasıl kendine özgü bir Ģehir medeniyeti ve kültürünü ortaya koymuĢsa, Ġslamiyet‟in hâkim olduğu coğrafyalarda da bir Ģehir medeniyeti ve kültürünün oluĢtuğu, bu tarihi mirasın asırlar boyunca tekâmül ederek günümüze kadar geldiği bilinmektedir.235

Bilindiği gibi Türkler Anadolu‟ya geldiklerinde, inanç noktasında olmasa da, yaĢayıĢ tarzları itibari ile Orta Asya göçebe bozkır kültürünü önemli ülçüde devam ettirmekte idiler. XI. Yüzyılın baĢlarından baĢlanarak devam eden bu güçler, zaman içinde Anadolu coğrafyasında birçok beyliğin teĢekkülüne ortam hazırlamıĢtır.

Ancak Türklerin Anadolu‟da ciddi manada ilk teĢkilatlı siyasi teĢekkülü Türkiye Selçukluları zamanında olmuĢtur. Konya‟yı payıtaht edinen bu devlet, bir yandan haçlı seferleri ve Hırıstiyan âlemi ile sıcak iliĢkiler içine girerken, diğer yandan sayıları azımsanmayacak miktarda yerli Hırıstiyanlarla birlikte yaĢamanın koĢullarını bulmaya çalıĢmıĢtır. Nitekim Anadolu Selçukluları dönemindeki dinsel özgürlük ve bu dönemde yaĢamıĢ olan Hz. Mevlana‟nın hırıstiyan halkla kurduğu iliĢkiler bu açıdan aydınlatıcıdır.236

Dolayısıyla Anadolu coğrafyası için düĢünüldüğünde Konya ġehri, hem Batı medeniyetinin temelini oluĢturan Hırıstiyanlık inancının237 hem de Ġslam Dinin

235 ġehir sözcüğü, modern zamanların büyük yerleĢim birimleri için en çok kullanılan sözcük olsa da, aslında eskiden beri en çok kullanılan sözcük “Kent”tır. Örneğin Orta Çağ Kentleri, Roma Kentleri, Osmanlı Kentleri-akademik metinlerde Osmanlı Ģehri tabiri pek sık geçmez- ve kent sözcüğünün eski Yunancadaki karĢılığı olan “site”, Yunan site devletleri gibi… Tarih boyunca kent ve kentli sözcüklerin aynı zamanda “medeniyet”le de sıkı bir bağlantısının olduğu düĢünülme ktedir. Nitekim Batı dillerinde "civilisation" sözcüğü kentli yurttaĢ anlamını taĢıyan "civitas"tan türetilmiĢtir. Aynı Ģekilde Arapça' da "medine" ile "kent" aynı anlama kullanılmıĢtır. Her iki sözcüğün kökeni de

"medeniyet"tir. Hem edebiyat hem de toplu mun imgeleminde kent uygarlık ile özdeĢ tutulmuĢtur.

Civilisation yani medeniyet geliĢtikçe kentler de geliĢmiĢ, günümüz kentlerin ulaĢmıĢ oldukları seviye, geçmiĢ zamanlara nispeten en üst seviyelerdedir. GeniĢ bilgi için Bkz, Mehmed Öztürk, Sine-Masal Kentler, Modernitenin İk i “Kahramanı”ı Kent ve Sinema Üzerine Bir İnceleme , DonkiĢot Güncel Yayınlar, 2. Baskı Ġstanbul, 2007, s. 53-54.

236 Ahmed Eflaki, Ariflerin Menk ıbeleri, Cilt: I-II, Çev., Tahsin Yazıcı, Hürriyet Yayınları, Ġstanbul, 1973; Füt Köprülü, “Selçukiler Zamanında Anadolu‟da Türk Medeniyeti”, Aktaran: Tulay Metin, Tarih Ġncelemeleri Dergisi, Cilt: XXVI, Sayı: 1, Temmuz 2011, s. 201-233.

237 Hz. Ġsa‟nın havarilerinden Aziz Pavlus, Konya ve yakın çevresinde önemli hatıraları vardır.

Pisidya'nın Antakya Ģehrinden çıkan Saint Pavlus, Hıristiyanlığı yaymak için Konya'ya gelmiĢtir.

Galatya'nın bu büyük Ģehrinde Hıristiyanlığa inanan bir toplumu meydana getirmek için, her türlü engel, zorluk ve hayati tehlikelere göğüs gererek vaaz, sohbet ve tanıtımlarda bulunmuĢtur. Aziz

53

etkisinin bariz bir Ģekilde hissedildiği bir yer olmuĢtur. Nitekim Selçuklu Devletindeki iç karıĢıklılar ve Moğolların baskısı zamanında Hz. Mevlana Konya Ģehrine bir güneĢ gibi tulu etmiĢ, maneviyatı kırılan halka adeta rehber olmuĢtur.

Mevlana, Sadreddin Konevi238, ġems-i Tebrizi gibi devrin en büyük mutasavvıflarını bağrında barındıran Konya, Dar‟ül-Hadis, Karatay ve Sırçalı Medreseleri ile Ġslam Dünyası için ileri bir merkez olmuĢtur. Denilebilir ki Konya Ģehri, Osmanlılar döneminden günümüze değin halen bu ihtiĢamı yakalayabilmiĢ değildir. Ancak Osmanlı Devleti döneminde de Konya‟da ilim ve irfan merkezi olan pek çok cami, mescid, medrese, tekke ve zaviye‟nin kurulduğu bilinmektedir. Sonuç olarak Konya ġehri, Anadolu Türkleri‟nin yerleĢik yaĢama geçiĢlerinde ve Bati kültürü ile karĢılaĢıp-kaynaĢmalarına tanıklık etmiĢ ilk Ģehirlerdendir. Bu durum müstakil bir çalıĢmanın konusu olarak ayrıca incelenmeye değerdir.