Düstûrûn-i mükerremûn müşîrûn-i müfahhamûn nizâmü’l-âlem müdebbiru’l- ümûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmimû mehâmmi’l-enâm bi’r-rayi-sâib mümehhidü’l-bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyidü erkâni’s-saâdeti ve’l-iclâl el- mahfûfûne bi-sunûfi avâtıfi’l-mülkü’l-a’lâ Anadolunun orta kolu yemîn ve yesâriyle nihâyetine varınca vâki’ vüzerây-i ızam edâmellahü teâlâ iclâlehüm ve a’zâmi’l- ümerâi’l-kirâm el-küberâi’l-fihâm ülû’l-kadri ve’l-ihtirâm ashâbü’l-ızzi ve’l-ihtişâm
el-muhtassûne bi-mezîdi inâyeti’l-mülkü’l-a’lâ mîr-i mîrân-ı kirâm dâme ikbâlühüm ve ekâzî kuzâti’l-müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn me’âdinü’l-fezâili ve’l-yakîn rafiû a’lâmi’ş-şeriâti ve’d-din varsû ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassûne bi- mezîdi inâyeti’l-mülkü’l-muîn mevâlî fihâm zîdet fezâilühüm ve mefâhiru’l-kuzâti ve’l-hukkâm me’âdinü’l-fezâili ve’l-kelâm kuzât ve nüvvâb zîde fazlühüm ve mefâhiru’l-emâsil ve’l-akrân mütesellimîn ve voyvodagân ve a’yân ve vücûh-i memleket ve bi’l-cümle iş erleri zîde kadruhüm tevkî’-i refî’-i hümâyûn vâsıl olacak ma’lûm ola ki asâkir-i mansûre taburların noksânlarının itmâm ve ikmâli zımnında Anadolu ve Rumelinde kâin kazâlardan peyder pey taleb ve tertîb olunmakda olan neferâtdan ve Der-Saâdetime vürûd idenlerin ekseri esnây-i râhda uğradıkları kasâbât ve kurâda lâyıkıyle bakılmayub beytûtetleri içün münâsib mahallere dahi kondurulmadığından sefîl olarak bu cihetle içlerinden ba’zıları dahi bi’z-zarûre firâra ibtidâr itmekde oldıkları mukaddemâ tahkik kılınmış oldığına mebnî bundan böyle o mekûle neferât yollarda riâyet ile sefâlet ve firârdan vikâyelerine i’tinâ’ ve dikkat olunması husûsu bundan akdem Anadolu ve Rumelinin uç kollarına mahsûs evâmir-i şerîfem ısdâr ve tisyâriyle tenbîh ve tisyâr kılınmış ise de yine bu husûsa vülât ve hukkâm ve zâbitân taraflarından lâyıkıyle tekayyüd oldığından o mekûle Der- Saâdetime gelmekde olan neferât-ı matlûbe yollarda enva’-ı zahmet ve sefâlete dûçâr ve ol vechile bi’z-zarûre firârı ihtiyâr itmekde ve bu tarafdan mezûnen vilâyetine giden asâkir-i mansûre neferâtına dahi bakılmayub mekûlât ve malzemeleri tedârikinde giriftâr-ı ıztırâb ve zarûret olmakda oldıkları bu def’a vasl-ı sem’-ı mekârim-i neb’-ı pâdişâhânem olub neferât-ı merkûme mücerredî fây-i feriza-i cihâd ve gazâ vü a’dây-i kelimetüllahi’l-ulyâ niyet-i hâlis-ânesiyle tertîb olunmuş olmağla haklarında lâzime-i dikkat ve riâyetin icrâsına i’tinâ’ ve dikkat kâffe-i me’mûrîne vâcib-i zimmet idüği zâhir ve bunlar delîl ve tüfekçi tâifesi misillü vardıkları yerlerde olur olmaz şey istemeyerek olduklarıyle kanaat ider mekûleden olmak ve taşralarda kâin memleketin hânedanları dahi ötedenberû misâfir ile me’lûf bulunmak hasebiyle neferât-ı merkûm vardıkları yerlerde mütellim ve voyvoda ve a’yân ve vücûh-i sâir hânedan konaklarında müsâferet sûretiyle beytûtet itdirildiği halde fukarâ’ya bâr olmıyacakları bedîhi ve bâhir olmakdan nâşi ba’de ezîn gerek bu tarafdan mezûnen sılasına giden ve gerek memleketinden Der-Saâdetime avdet iden asâkir-i mansûre esnây-i râhda beytûtet idecekleri mahallerde ahâlî ve fukarâ’ya bir gûne bâr olmamak
ve mekûlatları mesârifâtlarından dolayı tevzî’ defterlerine bir nesne idhâl olunmamak üzere kazâ ve kasâba ve kurâ ve mütesellim ve voyvoda ve a’yân ve vücûh ve kurâ ihtiyârları ve sâir hânedan konaklarında müsâferet itdirilüb haklarında merâsim-i mihmân-nevâzı icrâ ve asâkir-i mezkûre silkine idhâl olunmak üzere kazâlardan bi’t- tertîb peyderpey Der-Saâdetime gelmekde olan neferât haklarında dahi getürülmek muâmele-i hıdmetin ifâsıyle mürûren ve sâlimen savb-i maksûde iyâb ve zihâbları emr-i ehemmine kemâl-i ihtimâm ve dikkat ve gider oldıklarında dahi yanlarına müstevfî cebelü neferâtı terfîkıyle yollarda firâra ruhsat olmamaları vesailini istikmâle sa’y ü gayret olunmak fermânım olmağın tenbîhen ve te’kîden ve ihtimâmen mahsûsen işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve rikâb-ı hümâyûnum kaim- makâmı tâtârlarından kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân el-hâc Hafız Mustafa zîde kadruhü ile tisyâr olunmuşdur. İmdi bâlâda beyân olundığı üzere o misillü neferât hılâl-ı tarîkda ve dâhil oldıkları mahalde haklarında merâsim-i mihmân-nevâzî ve hurmet icrâ ve firârdan muhâfazaları mâddesine tekayyüd ve i’tinâ’ birle mürûran savb-i maksûde îsâlleri husûsuna ikdâm ve mübâderet olunmak matlûb-i mülûkânem idüği ve bu bâbda iğmâz ve rehâvet ve kusûr ve gaflet ile ba’de’l-yevm asâkir-i mezkûreye yollarda zarûret ve müzâyeka çekdirildiği haber olunmak veyâhût o misillü neferât-ı mürettebden bir mahalde firârı vuku’ bulması lâzım gelür ise firârileri temâmen ol ol kazâdan tazmîn itdirileceğinden gayri bu keyfiyyet hâkim ve a’yân ve sâir haklarında dahi mûcib-i ıtâb ve mes’ûliyyet olacağı, siz ki vüzerây-i müşâr ve mîr-i mîrân ve mevâli ve kuzât ve nüvvâb vesâir mûmâ-ileyhimsiz ma’lûmunuz oldıkda ber vech-i muharrer amel ve hareket ve bu vesîle ile fukarâ’ ve zuafâ tecrîm ve izrâr olunmıyarak kazâlardan mürûr ubûr idenlere bir sudan mâ-adâ yem ve yiyecek virilmemesine dair mukaddem ve muahhar sudûr iden irâde-i seniyyemizin ale’d- devâm infâz ve icrâsıyle ahâlîy-i memleket ve fukarâ’-i raiyyetin gadrden himâye ve sıyânetleri esbâbından istihsâline vüfûr-i ihtimâm ve bezl-i makdüret ve hilâfı vaz’ tecvîzden gayetü’l-gaye tevekki ve mübâadet eyemeniz bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur, buyurdum ki: vüsûl buldukda vech-i meşrûh üzere şerefyâfte-i sudûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ’ ve lâzimü’l-imtisâlimin mazmûn-i itâat-makrûniyle amel ve hareket eyleyesiz şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i’timâd kılasız. (boş) tahrîran fi‘l-evâili şehri Cemâziye’l-âhir li sene sitte ve erbaîne ve mieteyni ve elf. 1 Cemâziye’l-âhir 1246 (17 Kasım 1830) Kostantîniyye El-mahrûse