• Sonuç bulunamadı

1.4. Psikolojik Sermaye Kavramı

1.4.2. Psikolojik Sermaye Boyutları

1.4.2.3. Ġyimserlik Boyutu Kavramı

Ġyimserlik, pozitif örgütsel davranıĢ hareketinde ortaya çıkan yeni bir kavram olmakla beraber, çok uzun yıllardan beri hem psikologlar hem de halk arasında bilinen ve tanınan bir kavramdır (Özkalp, 2009: 493). Bir çok psikolog, iyimserliği insanın doğasında olan bireysel bir farklılık olarak nitelemektedir. Ancak, diğer psikolog ve örgütsel davranıĢ bilimcilerinin kullandığı kavramlarda olduğu gibi bunda da halen daha çözülmemiĢ noktalar bulunmaktadır. Ġyimserliği bireyin özelliği

31 olarak görenler arasında ilk çağ filozofları (Sofokles, Nietzche), psikolog ve psikiyatristler (Freud, Allport, Erikson, Menninger) bulunmaktadır. Bu bilim adamları, optimizm konusunda olumsuz bir görüĢe sahiptirler. Ġyimserlik bu bilim adamlarına göre bir illüzyondur (hayaldir). Ancak, genelde 1960‟lı ve 70‟li yıllardaki biliĢsel psikologlar birçok bireyin kendisi hakkında olumlu bir yanlılığa sahip olduklarını ve özellikle psikolojik açıdan daha sağlıklı olanların bu tür bir olumlu yanlılığa daha çok sahip olduklarını ifade etmektedirler. Bu olumluluk, antropologlar, geliĢim psikologları ve nero psikologlar tarafından da paylaĢılmakta ve bu kavramın insanın doğasında veya kalıtsal potansiyellerinde var olduğunu ifade etmektedirler (Tak vd., 2009: 494).

Ġyimserlik, pozitif psikoloji hareketi içerisinde yer alan Seligman vd. tarafından araĢtırılmıĢtır (Luthans ve Youssef, 2004: 153). Ġyimserlik boyutu konusunda bir çok tanım yapılmıĢtır. Ġyimserlik, Ģimdi ve gelecekte baĢarılı olabilmek için olumlu tavır ve beklentilerdir (Met, 2010: 892). Ġyimserlik, gelecekteki materyal ve sosyal hakkındaki yorumu ile ilgili tutum ve ruh halidir (Luthans ve Jensen, 2005: 306). Ġyimserlik, bireyin amacı için çabalamak uğruna ısrarcı davranmasını sağlayacak Ģekilde hayatta baĢına iyi Ģeylerin geleceğine dair genellenmiĢ bir beklenti olarak ifade edilmektedir (Kümbül Güler, 2009: 130). Ġyimserlik, Ģimdi ve gelecekte baĢarılı gerektiğinde ve hedeflere doğru azmeden (Malone, 2010: 4) anlamındadır. Ġyimserlik, iĢlerin iyiye gideceğine olan inançtır, bir kalitedir, erdemdir. Polyannacılık, hayalperestlik veya var olan tehlikeleri ve sorunları göz ardı etmek, dünyaya pempe gözlüklerle bakmak değildir (BaltaĢ, 2001: 185). -Bu tanımlamaların bir örnekle açıklandığında; iĢyerinde ödüllendirilmiĢ bir çalıĢan eğer iyimserse Ģöyle bir yüklemede bulunmaktadır. “Ben iyi çalıĢtığım için bu Ģekilde ödüllendirildim, çalıĢtığım her zaman bu Ģekilde ödüllendirileceğim ve sadece iĢ hayatında değil, yaĢamın her alanında çalıĢtığım zaman ödüllendirileceğimi biliyorum”. Farklı Ģekilde olumsuz bir örnek vermek gerekirse, satıĢ hedefini tutturamayan iyimser bakıĢ açısına sahip bir çalıĢan, durumu Ģu Ģekilde açıklayabilmektedir “ ekonomik kriz nedeniyle bu ay satıĢ oranlarım düĢük geldi, bir ay sonraki ay durumun düzeleceğine inanıyorum, sadece satıĢlarda sorun çıktı, yoksa iĢyerinde amirim ile iliĢkilerim gayet iyi gidiyor” (Kümbül Güler, 2009: 131)

32 demektedir. Böylece birey yaĢamdaki olumlu olaylardan hareketle moralini yüksek tutmakta ve öz değerinin farkında olmaktadır-

Ġyimser bireylerin olaylara bakıĢ açıları olumlu olmaktadır. Ġyimser bireyler yaĢamdaki olumsuz olaylardan, suçluluk duygusu ve umutsuzluktan kendilerini uzak tutmaktadırlar (Kesken ve Ayyıldız, 2008: 740). Fakat, burada yapılan olumlu değerlendirmelerin gerçekçi olması gerekmektedir. Çünkü, psikolojik sermaye boyutu olarak iyimserlik, olumlu ve olumsuz olayların sonuçlarını doğru, gerçekçi bir Ģekilde değerlendiren, iyimserliğin sorumlu ve uyumlu yönünü barındıran bir özelliğe sahip olmaktadırlar (Kümbül Güler, 2009: 131). Yani, iyimser bireyler gerçekçi hedef ortaya koymakta ve bu hedeflere ulaĢmak için çabalarını devam ettirmektedirler (Malone, 2010: 5). Herhangi bir baĢarısızlığa uğradıklarında, bu baĢarısızlığı doğuĢtan sahip oldukları kendi zayıflıklarıyla açıklamak yerine, değiĢtirilebilecek özelliklere ya da çevresel faktörlere bağladıkları gözlenmektedir (BaltaĢ, 2001: 185).

ÇalıĢma hayatında, iyimserliğin pek çok faydası bulunmaktadır. Hatta yöneticilerin eleman alımında iyimserlik boyutunun bireylerde aranan özellikler arasında olduğu tespit edilmektedir. Örneğin, insan kaynakları yöneticisi Wearhause, personel seçiminde, bireylerde eğitim ve deneyimden ziyade iĢe alma kriterlerinden birinin de iyimserlik olduğuna dikkat çekerek; hayattan zevk alan bireylerle çalıĢmak istediklerini belirtmektedir (Luthans, 2002: 57). Bu ifadeleri, onun iyimserlik boyutuna verdiği önemi göstermektedir. Literatür çalıĢmaları da iyimserliğin önemli olduğunu desteklemektedir.

Literatür çalıĢmaları incelendiğinde, iyimser bireylerin çalıĢma hayatında daha çok çalıĢmaya teĢvik edilebilen, daha tatminkar, zorluklar karĢısında daha sebatkar, fiziksel ve duygusal bakımdan daha canlı oldukları bulgularını gösteren araĢtırma sayısının artmakta olduğu oldukça dikkat çekmektedir (KeleĢ, 2011: 347). Ayrıca iyimserliğin fiziksel ve ruhsal sağlığa, dayanıklılığa, akademik, atletik, politik ve mesleki motivasyona ve baĢarıya olan etkileri sıkça araĢtırılmaktadır (Özkalp, 2009: 493). Ġyimserliğin üretkenliğe, düĢük düzeyde iĢe devamsızlığa, yüksek

33 performans gibi olumlu örgütsel çıktılarla da pozitif iliĢkisi bulunmaktadır (Luthans ve Jensen, 2005: 306).

Portföy iĢçiler analiz edildiğinde, iĢ özellikleri ile iĢ gerginlikleri arasındaki iliĢkinin anahtarının iyimserlik olduğu bulunmaktadır (Avey vd., 2009: 681). Ayrıca dünyaya iyimser bir açıyla bakabilen bireylerin iç motivasyonlarının yüksek olduğu ve meslek yaĢamlarında daha baĢarılı olduğu söylenmektedir (BaltaĢ, 2001: 185). Aynı zamanda iyimserlik emosyonel stresi azaltarak bireyin kendini daha iyi hissetmesini sağlamaktadır. Anksiyete ile baĢa çıkmada önerilen yöntemler arasında iyimser düĢünce ve davranıĢlarda bulunmak önemli bir yere sahip olmaktadır (Kaya vd., 2007: 76). Bu kavramın diğer olumlu yapılar olan örneğin, umut ve duygusal zeka ile de pozitif iliĢkisi bulunmaktadır. Daniel Coleman, iyimserliği duygusal zekanın bir boyutu olduğunu ifade etmektedir (Özkalp, 2009: 493). Ġyimserlik düzeyi düĢük bireylere bakıldığında ise (aynı Ģekilde bu kavramın olumsuz etkilerine de bakılacak olursa), pasiflik, baĢarısızlık, sürekli depresyon ve hatta intiharlar olduğu görülmektedir (Luthans, 2008: 211).

Benzer Belgeler