• Sonuç bulunamadı

Đaşe Faaliyetleri:

Belgede Milli Mücadele'de Edremit (sayfa 122-125)

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.3. Đşgaller Üzerine Balıkesir ve Edremit’teki Faaliyetler

4.3.7. Cephe Gerisinde Edremit’teki Đdari ve Lojistik Faaliyetler:

4.3.7.2. Đaşe Faaliyetleri:

Đzmir’in işgali ile Milli Mücadele’nin başlaması üzerine Edremit’in bütün hayır cemiyetleri milli harekete katılmışlar ve memleket eşrafıyla birlikte para toplamışlardır. Edremit Kuvâ-yı Millîyesi kendi ihtiyacı olan parayı temin ettikten sonra, Balıkesir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne de 30.000 lira para göndermiştir. Toplanan bu parayı Edremit Đdman Yurdu gençleri yaklaşık 90 kilometrelik yolu yürüyerek eşkıya tehlikesine rağmen kendileri götürmüştür. Parayı teslim eden gençler Balıkesir’de tertip edilen bir maça çıkmışlar ve Kazım Bey ile Vasıf Bey’in iltifatlarına mazhar olmuşlardır (Özdemir, 1998: 67; Yetkin, 1939: 179).

Edremit Çınarlı Han’da ve Havran’da birer Kuvâ-yı Millîye Hastanesi açılmıştır (Yetkin, 1957: 37). Ayrıca Edremit Kuvâ-yı Millîye teşkilatı cepheye katılan bir bölüğe ayda 358 lira maaş ödediği gibi, şehit ailelerine ayda 30 lira, cephede yaralananlara ise 15 lira vermekteydi. Edremit Kuvâ-yı Millîye teşkilatı siyasi otoritenin olmadığı bir dönemde bölge üzerinde adeta “Sosyal

Devlet” anlayışı ile hareket ediyordu. Ayrıca Kuvâ-yı Millîye, posta

müdürlerine 4, muhabere memurlarına 3, müvezzilere ve hat memurlarına ise 2 lira maaş ödemekteydi (Yetkin, 1957: 38).

Ayrıca Edremit’te belediyeye ait santral cihazı Kuvâ-yı Millîye karargâhına kurularak bir telefon şebekesi kurulmuştur (Sağdıç, 1983: 55). Bu sayede cephe ile haberleşme olanakları daha da hızlanmıştır. Ayrıca Edremit Posta ve Telgraf Müdürü Kazım Bey, Dâhiliye Nazırı Ali Kemal ile Edremit kaymakamı arasında geçen telgrafları takip etmiş, Kuvâ-yı Millîye aleyhindeki girişimleri önceden öğrenme fırsatını yakalamışlardır.

Edremit’te cephedeki askerin ihtiyaçlarının eksiksiz olarak karşılanması için iaşe kurulu oluşturulmuştur. Edremit Kuvâ-yı Millîye Đaşe Kurulu, Tellaloğlu Hacı Mustafa ve Balıkesir Yeniköylü Hüseyin Efendi’den oluşmaktaydı. Ayrıca Burhaniye’de de bir iaşe kolu oluşturulmuştur. Bu kurul, Çakıroğlu Hakkı Bey, Emir Hüseyin Oğlu Hafız Mustafa Efendi, Pelitköylü

Emiroğlu Đbrahim Bey, Hacı Müezzinoğlu Zekeriya Efendi, Kargalı Ahmet Faik Efendi ve Karaağaçlı Cebeci Hasan Efendi’den meydana geliyordu (Sağdıç, 1983: 72). Ayrı bir odası olan Edremit Đaşe Kurulu, cephedeki askerin ihtiyaçları için halktan bağış topluyor ve organize ediyordu. Disiplinli bir çalışma örneği gösteren kurul toplanan para ile un, fasulye, patates satın alıyordu (Sağdıç, 1983: 39).

Cephedeki askerin her türlü ihtiyacı ile ilgilenen Edremit Kuvâ-yı Millîye teşkilatı mevsimin yaz olması nedeniyle su sıkıntısı çeken askeri ihmal etmemiştir. Cephede susuzluklarını gidermeleri için yerel imkânlarla matara hazırlanmasına karar vermişlerdir. Ancak asker sayısının fazla olması nedeniyle malzeme sıkıntısı baş göstermiş, Ruhi Naci Bey parlak bir fikirle kaymakamlığa ait depolarda bulunan galvanizli saçları gizlice aldırmıştır. Bu şaçlarla ikişer kiloluk mataralar tenekeci esnafına yaptırılmıştır. Đtilafçı kaymakamın bütün engellemelerine rağmen Ruhi Naci Bey ve çekirge zabiti Sadettin Bey’in girişimleri ile mataralar hazırlanmış ve cepheye derhal intikal ettirilmiştir (Sağdıç, 1983: 52).

Cephede görev yapan askerlerin atlarının nal, arpa, yem ve saman ihtiyacı yine iaşe kurulu tarafından karşılanıyordu. Ancak bir gün Manyaslı Şevket ve çetesinin cepheden çamaşır sıkıntılarını bildirerek, bu ihtiyaçlarının giderilmesi istenmiştir. Đaşe kolu derhal gerekli kumaşları aldıktan sonra evlere paylaştırarak gerekli çamaşırları diktirmeye başlamıştır (Sağdıç, 1983: 89). Görüldüğü üzere Edremit Đaşe Kolu hızlı ve organize bir şekilde cephedeki askerin ihtiyaçlarını gidermiştir.

Cephenin ve Kuvâ-yı Millîye’nin ihtiyaçlarını karşılamak için bütün imkânlar seferber edilirken, diğer taraftan da Ayvalık kazası “Emval-i Metruke” zeytinlikleri mültezimlerine ait zeytinyağlarına, Edremit Kuvâ-yı Millîyesi adına Çerkez Şevket Bey tarafından el konulmuştur. Küçükkuyu bucağında olan ve Emval-i Metruke zeytinliklerden elde edilen 400 desti zeytinyağına ise, Burhaniye Milli Kuvvetler Müfrezesi Kumandanı Remzi Bey tarafından el konulmuştur (Özdemir, 2001b: 156).

Edremit Kuvâ-yı Millîye teşkilatı cephe gerisinde var gücüyle çalışırken, askerin her türlü ihtiyacını karşılamak için yeni kaynaklar bulmaya çalışıyordu. Bu çabaların merkezini tabiî ki de bölge halkı oluşturuyordu. Ancak halkın bir kesimi bu faaliyetleri onaylamıyor ve Kuvâ-yı Millîye aleyhinde çalışmalar yapıyordu. Kuvâ-yı Millîyeciler, ihtiyaçların karşılanması için yer yer sert tavırlar sergiliyordu. Bu tavırlardan rahatsız olan kimseler Edremit Kuvâ-yı Millîye liderlerini Đstanbul’a şikâyet etmiştir. Dahiliye Nezareti’nden Karesi Mutasarrıflığına 19 Ocak 1920 tarihinde şikayet hakkında yazı gönderilmiştir. Edremit’te Kuvâ-yı Millîye namını şahsi menfaatleri doğrultusunda kullanan, Dramalı Cemali Bey, eski Edremit Kaymakamı Hamdi Bey, Edremitli Hacı Seyit ve Eşref Bey, Mal Müdürlüğünden Emekli Hacı Ahmet ve Maliye Tahsildarlığı’ndan emekli Hacı Mustafa ve Hacı Đsmail Bey ve Midillili Tevfik Beylerin tutuklanması emrediliyordu. Gerekçe olarak halkın can, mal ve namus güvenliklerini çete faaliyetleri ile tehdit ettikleri, bu nedenle bazı kimselerin bölgeden göç ettiği gösteriliyordu49 (BOA. DH. ŞFR., D:106, nr:83). Yunan işgaline uğrayan bölgelerde iddia edilen cürümlerin hepsi işlenirken, Edremit’te halkı bu tehlikeye karşı korumak için çabalayan vatanperverlerin bu denli suçlanması, Đstanbul Hükümeti’nin nasıl bir vahamet içinde olduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Milli Mücadele yıllarında kurtuluş için sadece erkekler çalışmamış, kadınlar da üzerlerine düşen görevleri büyük fedakârlıklarla yerine getirmiştir. Çalışmalarını daha çok kadın azalarla yürüten ve reisleri Hacı Zehra Hanım’ın yönetiminde eşraf ve memur hanımlarını oluşturduğu Hilal-i Ahmer Cemiyeti, önceleri büyük bir gizlilik içinde orduya gömlek, pantolon ve gerekli çamaşırları hazırlamıştır. Cemiyet tarafından hazırlanan rozetler kız çocukları tarafından bayram namazından çıkan erkeklerin yakalarına takılıyordu. Beyaz, kırmızı bahar çiçeklerini andıran rozetlerin takılması karşılığında kumbaralara para atılıyordu. Bu sayede ordunun ihtiyaçlarının karşılanması için gereken paranın toplanmasına çalışılıyordu (Özdemir, 2001a: 300).

49

19 Ocak 1920 tarihli Dahiliye Nezareti tarafından Karesi Mutasarrıflığı’na gönderilen telgraf için Bkz. (BOA. DH. ŞFR., D:106, nr:83)

Belgede Milli Mücadele'de Edremit (sayfa 122-125)