• Sonuç bulunamadı

E) TEŞEBBÜS, ĐŞTĐRAK VE ĐÇTĐMA

3) Đçtima

KK’nun 15. maddesinde bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde, aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde ve bir fiilin hem kabahat hem de suç olarak tanımlanması halinde içtima ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.

a) Bir Fiille Birden Fazla Kabahatin Đşlenmesi Hali

KK’nun 15. maddesinin 1. fıkrasında, bir fiille birden fazla kabahat işlenmiş ise ve bu kabahatler karşılığında sadece idârî para cezası öngörülmüşse en ağır olan idârî para cezasının uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Örneğin 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun 47. maddesinin (b) bendinde, menşe şahadetnamesiz ve veteriner sağlık raporsuz olup menşei ile

66 Madde gerekçesi için Bkz. ÇAĞLAYAN, Đdari Yaptırımlar, s.152. 67

Belli bir suçu işleme konusunda hiçbir fikri olmayan bir kişiye bu suçu işlemeye karar verdiren kişi azmettiren; bir başkasının kasten işlemekte olduğu bir suçun icrasını kasten destekleyen kişi ise yardım eden olarak adlandırılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Bkz. ARTUK, Mehmet Emin – GÖKCEN, Ahmet – YENĐDÜNYA, Caner, Ceza Hukuku Özel Bölümler, 7. Baskı, Ankara 2006, s.86 vd.

menşeinde salgın hastalık olmadığı tespit edilen hayvanları naklederken veya naklettirirken görevliler tarafından yakalanan veya ele geçirilen hayvan sahiplerine yedi yüz elli Türk Lirası idârî para cezası verileceği öngörülmüştür. Aynı maddenin (f) bendinde de menşei şahadetnamesi veya veteriner sağlık raporu olmayan hayvan ve hayvan maddelerini taşıyan nakil vasıtalarının sahiplerine beş yüz Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar idârî para cezası verileceği belirtilmiştir. Kişi hayvanlarını maddede anlatılan şekilde naklederken yakalanır ve hayvan sahibi aynı zamanda nakil vasıtası sahibi de olursa bu durumda birden fazla kabahat işlenmiş olacaktır. Kendi nakil vasıtası ile hayvanlarını nakleden şahıs hem menşe şahadetnamesiz ve veteriner sağlık raporsuz hayvan nakletme kabahatini hem de menşe şahadetnamesiz ve veteriner sağlık raporsuz hayvan taşıma kabahatini işlemiş olacaktır. Bu durumda kişiye idârî para cezası yönünden ağır olan idârî para cezası uygulanacaktır69.

2872 sayılı Çevre Kanunu’nda KK’nun alanına giren gürültü, çevreyi kirletme gibi konular düzenlenmiştir. Bu durumda mevzuatımızda aynı konuyu kabahat olarak düzenleyen farklı kanun hükümleri bulunmaktadır. Bu farklı kanun hükümlerinin hangisinin esas alınacağı konusunda birtakım tereddütler ortaya çıkabilir çünkü Çevre Kanunu’nda KK’nun düzenlemesiyle bağdaşmayan hükümler yer almaktadır. Çevre Kanunu’nun 27. maddesinde, bu kanunda yazılı fiiller hakkında verilecek idârî nitelikteki cezaların, bu fiiller için diğer kanunlarda yazılı cezaların uygulanmasına engel olmayacağı öngörülmüştür. Bu hükmün KK’nun 15/1 ve KK’nun genel hükümlerinin, idarî para cezası yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kuralını içeren 3. maddesi karşısında nasıl anlaşılması gerektiği irdelenmelidir.

Bu farklılık, Çevre Kanunu, KK’na göre daha yeni ve özel bir kanun olduğundan ve Çevre Kanunu’nun açık hükmü karşısında Çevre Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu durumda bir fiil için hem KK’na hem de

Çevre Kanunu’na göre iki ayrı yaptırım uygulanmasının söz konusu olduğu şeklinde yorumlanmıştır70.

KK ile Çevre Kanunu’nun ortak değerlendirilmesi sonucu bu maddeye şu şekilde de yaklaşılabilir. Çevre Kanunu’nda işlenen kabahat için öngörülen idârî para cezası KK’na göre daha ağırsa Çevre Kanunu’na göre idârî para cezası uygulanacak, ancak KK’nun 15/1. maddesi gereğince daha ağır olan Çevre Kanunu’ndaki ceza uygulandığı için KK’na göre daha hafif nitelikte olan idârî para cezası artık uygulanmayacaktır. Bu durumda ne bis in idem ilkesine de herhangi bir aykırılık söz konusu olmayacaktır. Ancak Çevre Kanunu’nda işlenen kabahat için öngörülen idârî para cezası KK’nda aynı fiil için öngörülen idârî para cezasından daha hafif nitelikte ve Çevre Kanunu’nda yapılan düzenlemeler, KK’ndan daha sonra yürürlüğe girdiğinden ve Çevre Kanunu KK’na göre özel bir kanun olduğundan, Çevre Kanunu’na göre idârî para cezası verilecek ve KK’nda öngörülen idârî para cezası daha ağır olması nedeniyle, KK’na göre de ceza verilmesi durumunda kalınacaktır. Bu halde bir fiil için birden fazla ceza uygulanmış olacak ve ne bis in idem ilkesi ile bağdaşmayan bir durum ortaya çıkacaktır.

Bir fiille birden fazla ihlal gerçekleştirilmiş ve idârî para cezası yanında başka idârî yaptırımlar da öngörülmüş ise, bu yaptırımların hepsi birlikte uygulanacaktır.

KK, idârî para cezalarının diğer idârî yaptırımlarla içtima ettirilemeyeceğini, her bir yaptırımın ayrı ayrı uygulanacağını belirtmektedir. Böyle bir durumda, ortak bir ceza ölçüsü olmadığı için ağır olanın da belirlenmesi imkansızdır71.

b) Aynı Kabahatin Birden Fazla Đşlenmesi Hali

KK’nun 15. maddesinin 2. fıkrasında aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idârî para cezası uygulanacaktır.

70 ĐNAN, Atilla, “Çevre Kanunu ile Kabahatler Kanunlarında Đdari Para Cezaları Arasında Sistem

Farklılıkları ve Sistem Anlayışının Önemi”, Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi, S.131, 2006, s.102.

71 TAŞDELEN, Aziz, “Mali Sonuçlu Bir Đdari Yaptırım Örneği: Kamu Harcama Đhalesine

Katılmaktan Yasaklanma”, AÜHFD, C.55, S.1, 2006, s.307.

http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-2006-55-01/AUHF-2006-55-01- Tasdelen.pdf 16.01.2009

Örneğin yukarıdaki olayda hayvan naklettirme için kaç sefer düzenlenmişse her sefer için ayrı ayrı idârî para cezası uygulanacaktır72.

Ancak maddede idârî para cezaları dışındaki diğer yaptırımların her sefer için ayrı ayrı uygulanacağı yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Yani failin yakalanmadan önce geçmişte kabahati birden fazla işlediği anlaşılırsa, her kabahat için ayrı ayrı idârî para cezası uygulanmakla birlikte, örneğin her kabahat için ayrı ayrı ehliyete el konulması ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesi yaptırımı uygulanamayacaktır73

c) Bir Fiilin Hem Kabahat Hem Suç Oluşturması Hali

Bir fiilin, hem kabahat hem de suç oluşturması halinde, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacaktır.

Bir fiilin hem suç hem kabahat olarak tanımlandığı bir olayla karşılaşan idâre, ilgili hakkında idârî yaptırım kararı uygulamaksızın, düzenlediği tutanak veya diğer belgeleri Cumhuriyet savcılığına gönderecektir. Cumhuriyet savcısı da fiilin suç teşkil ettiğine kanaat getirirse kamu davası açacaktır; olayın suç oluşturmadığını veya ceza verilmesini engelleyen bir durumun varlığını tespit etmesi halinde, kendisi idârî para cezası uygulayacaktır74.

Ancak idâre veya kamu görevlisi kabahate konu fiilin suç oluşturduğunu bilmeyebileceğinden önüne gelen olayda kabahat fiilinin gerçekleştiğini görüp idârî yaptırım kararı verebilir. Bu fiilin sonradan suç teşkil ettiğinin anlaşılması halinde, kabahatten dolayı idârî yaptırım kararı verilmiş olması, adlî yönden soruşturma yapılmasına engel olmayacaktır. Ancak bu durumda idârî yaptırım kararının geri alınması gerekecektir75.

Başvuru veya itiraz üzerine idârî yaptırım kararını inceleyen mahkeme, fiilin bir suç oluşturduğunu görmesi halinde idârî yaptırım kararının kaldırılmasına karar

72 GÜÇLÜ, s.64. 73 GÜÇLÜ, s.64. 74 ERDOĞAN, Y, s.102. 75 GÜÇLÜ, s.65.

vererek gerekli soruşturmayı yapmak üzere evrakı, ilgili Cumhuriyet savcılığına gönderecektir76.

Uygulamada çok karşılaşılan bir örnek alkollü araç kullanmak nedeniyle 2918 sayılı KTK hükümlerine göre kesilen idârî para cezalarıdır. KTK 48/5. maddesinde göre yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında idârî para cezası uygulanacağı; 5237 sayılı TCK’nun 179. maddesinde ise alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idâre edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişinin cezalandırılacağı öngörülmüştür. Bu durumda fail hakkında alkollü bir şekilde araç kullanma nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye soktuğundan bahisle kamu davası açıldığında, mahkeme, failin mahkumiyetine karar vermesi halinde, alkollü araç kullanmak nedeniyle fail hakkında kolluk birimlerince uygulanan bir idârî para cezası varsa, KK’nun 15. maddesi gereğince bu cezayı kaldıracaktır. Aynı durum KK’nun 36. maddesinde düzenlenen sarhoşluk kabahati ile 5237 sayılı TCK’nun 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma; yine KK’nun 40. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati ile TCK’nun 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan; KK’nun 41. maddesinde düzenlenen çevreyi kirletme kabahati ile TCK’nun 181. maddesinde düzenlenen çevrenin kasten kirletilmesi suçu arasında da söz konusudur.

KARABULUT, bu maddenin uygulanmasında birtakım sorunlar ortaya çıkabileceğini vurgulamaktadır. Đdârî yaptırım uygulamak için ceza davasının açılmasını veya açılmış ise davanın sonucunun beklenilmesinin idârî yaptırımların niteliği ile bağdaşmadığını, idârî yaptırımın gecikmeksizin uygulanması gerektiğini, bu durumun idârenin yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri aksatabileceğini söylemektedir77.

Ancak özel kanunların bazılarında KK’nun 15. maddesiyle çelişen hükümler bulunmaktadır. Örneğin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 68/1-a maddesinde “Nüfus olaylarını bildirmekle görevli olup, bu görevlerini bu Kanunda

belirtilen süreler içinde yerine getirmeyen kamu görevlilerine, fiil başka bir suç

76 ERDOĞAN, Y, s.102.

oluştursa bile, nüfus memurunun teklifi üzerine o yerin ilçe nüfus müdürünün kararı ile 25 YTL idarî para cezası verilir.” denmektedir.

Kanunlarda yer alan KK’na aykırı bu tip düzenlemeler 23/01/2008 tarihli 5728 sayılı kanunla düzeltilmekle beraber Nüfus Kanunu’nda olduğu gibi bazı kanunlarda bu düzenlemeler muhafaza edilmiştir. Bu tarz düzenlemelerin yer aldığı kanunlar açısından KK’nun 3. maddesi hükmünün bu hükümleri zımnen ilga ettiği anlamı çıkartılmalıdır. Ancak KK’dan sonra yürürlüğe girecek veya girmiş kanunlarda veya kanun maddelerinde buna benzer bir hüküm yer alacak olursa sonradan çıkan kanun hükmü geçerli olacağından KK’nun 15/3. maddesine istisna getirilmiş olacaktır78.

III. KABAHATLER KANUNU’NDA YER ALAN VE ĐDÂRÎ PARA