• Sonuç bulunamadı

2. DIŞ KAYNAK KULLANIMI VE TAŞIMACILIK

2.1. DIŞ KAYNAK KULLANIMI (OUTSOURCING)

2.1.2. Tedarik Zinciri Faaliyetlerinde Dış Kaynak Kullanımı

2.1.2.3. Üçüncü Parti Lojistik Firmaları

2.1.2.3.3. Üçüncü Parti Lojistik Firmalarının Sunduğu Hizmetler

Tedarik zinciri faaliyetlerinde dış kaynak kullanımı, işletmelere maliyet avantajı sağladığı için tercih edilmektedir ancak lojistik hizmet sağlayıcı firmaların

asıl amacı işletmelerin yoksun oldukları lojistik uzmanlıkları onlara sunmaktır. Böylece, işletmelerin sermayelerini depo ve taşıma ekipmanları gibi varlıklara ayırmamaları gibi bir fırsat ve maliyet avantajı yaratmaktadırlar (Bolumole, 2003).

İşletmeler, tedarik zinciri faaliyetlerinde dış kaynak kullanımı kararı verdiklerinde, üçüncü parti lojistik ile büyük başarı elde etmeyi bekleyebilirler. Ancak, işletmelerin lojistik departmanları veya yöneticileri dış kaynak kullanmayı planlarken dış kaynak kullanımı ile ilgili her türlü konuyu dikkatle ele almalıdır. Dış kaynak kullanımından en iyi şekilde yarar sağlayabilmek için işletmelerin dış kaynaklara devredilecek olan tedarik zinciri faaliyetlerinin neler olabileceğini bilmeleri gerekmektedir (Razzaque ve Sheng, 1998).

Üçüncü-parti lojistik firmaları en basit şekliyle, bir işletme adına taşıma faaliyeti ve yönetilmesi, depolama, mamullerin ikincil montaj ve yerleştirmesi, gümrük komisyonculuğu ve hatta tüm tedarik zinciri yönetiminin sağlanması faaliyetlerini gerçekleştirir (Bing ve Zhongying, 2009).

Özellikle üretici işletmeler başta olmak üzere günümüzde pek çok işletme, ana faaliyetleri dışında kalan tedarik, taşıma, depolama, materyal aktarımı, paketleme, stok, dağıtım gibi tedarik zinciri faaliyetlerini alanında uzman işletmelere yaptırmaktadırlar (Aslan ve Karavaizoğlu, 2009).

3PL firmalarının işletmelere destek verebileceği dört alan söz konusudur. Bunlar; tedarik lojistiği, dağıtım lojistiği, satış sonrası faaliyetler ve depolamadır. Tedarik lojistiği, işletmenin üretimde ihtiyacı olan hammadde veya malzemelerin temin sürecidir. Dağıtım lojistiği, 3PL firmalarının mamul stoklarını yönettiği aşamadır. Depolama faaliyetleri, sipariş süreçleri, taşıma, paletleme, bunlar için işgücü tedariki gibi faaliyetleri içerir. Satış sonrası faaliyetler, 3PL firmalarının satış sonrası verdikleri destek hizmetleridir. Depolama ise 3PL firmalarıyla birlikte içerik açısından değişikliğe uğramış olan bir kavramdır. Sevkiyatları birleştirme, geri dönen mamullerin tamiri, montaj veya elektronik mamullere bilgi yüklemesi gibi faaliyetler de depolama faaliyetlerinin kapsamında sunulmaktadır (Çancı ve Erdal, 2009).

Tedarik zinciri faaliyetleri içinde en yaygın olarak dış kaynağa devredilen faaliyet depolamadır. Depolama faaliyetini dış kaynağa devreden işletmeler, bina, ekipman gibi yatırımları yapmaktan veya ilgili personeli istihdam etmekten kurtulmaktadır. Ayrıca ithal edilen mamulün sevk öncesi yerinde kontrolünün devredilmesi de gündemde olan bir durumdur (Eğin, 2009).

3PL firmaları, tedarik zinciri faaliyetlerinin tümünü müşterilerine sunsalar dahi 3PL tüm faaliyetlerde kullanılması şart olan bir yöntem değildir. Bazı işletmeler, sadece birkaç tedarik zinciri faaliyeti için bu yöntemi kullanmaktadırlar (Saxena, 2007). Ancak, küresel piyasada tedarik zinciri faaliyetlerinde dış kaynak kullanımına olan talebin artmasıyla birlikte tedarik zinciri faaliyetlerinin tümü için bir hizmet paketi satın alınması yaygınlaşmaktadır. Çünkü işletmelerin hizmetlerin tümünü dış kaynağa devretmeleri durumunda daha fazla dış kaynak kullanım faydası sağladığı konusunda bu hizmeti alanlar arasında bir farkındalık söz konusu olmuştur (Laskowska ve Poznanska, 2007).

Bir üçüncü parti lojistik firması, aşağıdaki hizmetlerden tümünü veya bir kısmını sunar (Regan ve Song, 2001; Fung ve Wong, 1998):

• Taşımacılık / Dağıtım; genel taşıma hizmeti, birden çok taşıma hizmeti, (tren,

okyanus, hava yolu), özelleştirilmiş hizmetler (ambalajsız taşınacak mamuller, yığın mamuller, tehlikeli materyaller, soğuk hava deposunda taşınması gereken mamuller, vb.), alışılmadık zamanlardaki hizmetler (JIT, gece yarısı, her gün vb.), deniz nakliyatı ve takibi,

• Depolama ve mamul destek hizmetleri; genel-bölgesel depolama, bilgi işlem

teknolojisi kullanımı (barkod, radyo frekansları vb.), stok yönetimi, tersine lojistik, katma değer yaratan hizmetler (paketleme, etiketleme, işaretleme, test etme, montaj vb., sipariş süreçleme ve gerçekleştirme),

• Gümrük hizmetleri; gümrük komisyonculuğu, gümrük vergileri ile ilgili

işlemler.

• Bilgi teknolojileri desteği; elektronik veri değişimi yeterliliği, lojistik bilgi

sistemi ve diğer yazılımlar, web-temelli çözümler, tedarikçiler/üreticiler, lojistik hizmet sağlayıcılar, müşteriler/tedarikçileri içeren tedarik zincirindeki iletişim bilgi teknolojileri sistemleri.

• Lojistik yönetimi / danışmanlık; filo operasyonu, dağıtım ağı tasarımı, taşıyıcı

seçimi, rotalama, tesis yerleşimi analizi, seçimi, dizaynı, stok yönetimi.

• Müşteri hizmetleri.

Özetle, 3PL firmaları, taşıma, depolama, dağıtım, sevkiyat, mali veya bilgi bazlı faaliyet sunabilirler (Genç, 2009). Bu faaliyetler, birbiriyle iç içe geçmiştir ve aralarında sürekli bir bilgi akışı söz konusudur. (Sevim ve ark., 2008).

3PL firmaları için pazar fırsatı ister ulusal ister uluslararası olsun, büyüktür. Ancak bazen, bazı 3PL firmaları tedarik zinciri yönetiminde belli başlı faaliyetleri müşterilerine sunarlar ve bunun dışına çıkamazlar. Bazen de ulusal işletmeler, uluslararası bir işte veya tersi olarak uluslararası işletmeler ulusal düzeydeki bir işte başarı sağlayamazlar (Craig, 2003). Bu nedenle 3PL firmalarını seçerken uzman oldukları faaliyet türü ve bölgeleri de dikkate alınmalıdır.

2.1.2.4. Dördüncü Parti Lojistik Kavramı

4PL, mamul ve bilgi akışının koordinasyonu ve entegrasyonudur. Bu süreci yöneten işletmeler de 4PL firmalarıdır. Bir 4PL firması, müşterisi olan işletmenin tedarik zinciri faaliyetlerini işletme adına ve işletme yönetimi ile birlikte planlamakta ve takip etmektedir. Ayrıca, işletme ile yapmış olduğu anlaşma ya da belirlemiş olduğu planlama dâhilinde ya işletmenin hali hazırda tercih ettiği ve çalıştığı 3PL firmaları ya da kendisinin çalıştığı 3PL firmaları arasında tedarik zinciri faaliyetleri ile ilgili işlerin dağıtımını ve takibatını yapmaktadır. Bir anlamda, 4PL firmaları 3PL firmaları ile müşterileri arasında bağlantı görevini de üstlenmektedirler (Barlın, 2009).

getiren ve tüm zincirin tasarım ve yönetimini üstlenen hizmet sağlayıcıdır (Uludağ ve Erol, 2008). 4PL kavramı, ticari marka olarak Accenture Firmasının elinde olduğu için bu hizmetleri sunan diğer lojistik firmaları, “Lider Lojistik Sağlayıcı” kavramını kullanmaktadırlar (Genç, 2009).

Dördüncü parti lojistik firmaları, farklı müşterilerin tedarik zinciri faaliyetlerini gerçekleştirmekte olup, geniş kapsamlı tedarik zinciri çözümleri sunmak için kendi kaynaklarını, yeteneklerini ve teknolojisini 3PL’ler ile bir araya getiren ve yöneten tedarik zinciri bütünleştiricisidir. 3PL’ler ise, sadece maliyet düşürmeye odaklanmakta, müşteri için değer yaratmaya çabalamakta, sürekli gelişme ve yeniden yapılanmaya odaklanmaktadırlar (Çancı ve Erdal, 2009).

Bir dış kaynak kullanım kararı verme aşamasında üç soru ortaya çıkar. İlki, süreçlerin mi yoksa fonksiyonların mı dış kaynağa devredileceğidir. 3PL’in hedefi fonksiyonlardır. 3PL’e devredilecek faaliyet, taşıma faaliyetidir, ancak 4PL’e devredilecek faaliyet taşıma yönetimidir. 4PL sürecin şu anda nasıl işlediği, başarısızlıklarının ve eksikliklerinin nerede olduğu konularını inceler. İkinci soru, görevlerin mi yoksa yönetimin mi dış kaynağa devredileceğidir. 3PL firması görevini bitirir ve çekilir, 4PL firması ise bu görevi ve ileride ortaya çıkacak bunun gibi görevleri yönetir. Üçüncüsü, dış kaynak hizmeti sunan işletmenin dış kaynaktan yararlanacak olan işletmenin ihtiyaçlarını karşılamak için uğraşması mı yoksa bu konuda kayıtsız kalması mı beklenmektedir? 3PL firmaları, sadece müşterilerinin faaliyet döngülerine sadık kalırlar ve o doğrultuda faaliyetlerini sürdürürler. Ancak 4PL firmaları, müşterilerine iş süreçleriyle ilgili olarak çözüm ve yenilik sunarlar (Craig, 2003). Bu tip işletme stratejik ortak şeklinde hareket ettiğinden tüm riski ve faydaları müşteriler ile paylaşmaktadır (Hertz ve Alfredsson, 2003).

Üçüncü parti lojistik, uygulamayla ilgili konulara odaklanırken, dördüncü parti lojistik, stratejik ve teknolojik destekli konulara odaklanmaktadır. Dördüncü parti lojistik firmaları, lojistik zincirin büyük kısmına etki edecek şekilde örgütlenir ve tüm kaynaklara erişebilmek için bilişim teknolojilerine büyük miktarda yatırım yapması ve uzman personelleri istihdam etmesi gerekmektedir (Keskin, 2014). Lider lojistik sağlayıcı olarak 4PL, değer yaratır ve müşteri ihtiyaçlarına uygun mühendislik çalışmaları yapılmasına olanak tanır. Bu servis sağlayıcı, her müşteri için onun

gereksinimlerini ve faaliyetlerini esas alarak, tek ve özel olan çözümler geliştirir (Craig, 2003).

4PL firmaları (Çancı ve Erdal, 2009);

• Taşıma hizmetlerinin yanı sıra dağıtım ve depolama gibi faaliyetleri de

entegre biçimde sağlayabilmektedirler,

• Lojistik alandaki değişimlerle organizasyonel konulardaki değişimleri

bütünleştirerek yönetime sunabilirler,

• Müşterileri için daha iyi lojistik çözümler üretirler,

• Güçlü teknolojik altyapıları olduğundan başarılı bir tedarik zinciri

uygulaması oluştururlar.

Bir 4PL firması, kendi sahip olduğu teknolojiyi kaynak ve özelliklerini tamamlayıcı servis sağlayıcılar ile birleştirerek yönetmektedir. Ayrıca, çok sayıdaki 3PL’lerin faaliyetini merkezileşmiş bir iletişim noktası yardımıyla idare etmektedir (Genç, 2009).