• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM V. SONUÇ ve ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

5.1.3. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Elde Edilen Sonuçlar

Araştırma problemine ilişkin olarak sosyal risk grubu öğrencilerinin yapılan sınıf içi etkinlikler ve performans görevinin ikinci aşaması olan teorik/eleştirel boyutu dikkate alınarak eleştirel düşünme becerileri ile davranışları arasındaki ilişkinin görsel sanatlar eğitimi yoluyla çözümlenmesinden elde edilen sonuçlar şöyledir:

1. Yapılan araştırmada, sosyal risk grubu öğrencilerinin aile içinde yaşanan her türlü zorluğa göğüs gererek, ailenin yaşadığı maddi imkânsızlıklara karşı dayanışma içinde olup aile bireylerinin çalışarak aile bütçesine katkı sağlaması gerektiği konusunda bilinçlendikleri ve yaşadıkları maddi imkânsızlıklar karşısında ailelerine gösterdikleri olumsuz tepkilere yönelik tasarruflu olma bilinci kazandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca uygulanan görsel sanatlar eğitimi programı sayesinde sosyal risk grubu öğrencilerinin aile içi huzurun, karşılıklı güven duygusunun ve aile içi iletişimin önemini kavradıkları tespit edilmiştir. Dolayısıyla sanat eleştirisi yoluyla uygulanan görsel sanatlar eğitimi programının, öğrencilerin ailelerine yönelik düşünsel ve duygusal farkındalıklarını eleştirel bir bakış açısı ile değerlendirerek, bu farkındalıkları günlük yaşamlarına uyarlayabilecekleri olumlu davranışlar kazanmalarında etkili bir öğrenme alanı olarak kullanılabileceği sonucunu ortaya koymuştur. Bu durum uygulanan görsel sanatlar eğitimi programının, bu program kapsamında kullanılan sanat eserinin ve yapılan etkinliklerin aile, mutluluk ve yoksulluk kavramlarına ilişkin öğrencilerin bilinçlendirilmesinde yapılan çalışmayı etkili bir şekilde amacına ulaştırdığı sonucunu ortaya koymaktadır.

2. Sosyal risk grubu öğrencilerinin, hayatın insanlara gösterilen sevgi ve saygı ile daha da güzelleşeceği ve bu kavramların mutluluğun anahtarı olduğu düşüncesine yönelik bakış açılarını geliştirdikleri tespit edilmiştir. Diğer taraftan öğrencilerin günlük yaşamlarında gelişen olaylar karşısında pozitif düşünmeyi öğrendikleri ve kendilerini başkalarının yerine koyarak olaylara başkalarının duygu ve düşünceleriyle bakabilecekleri empatik bir gelişim sergiledikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca yapılan araştırmada sosyal risk altındaki çocukların görsel sanatlar eğitimi yoluyla, hayatın gerçeklerini kavrayıp, olayları düşünce süzgeçlerinden geçirerek kendi yaşamları ile ilişkilendirebilecekleri, kendi duygu, düşünce ve tutumlarına ilişkin olumlu bir davranış değişikliği meydana getirebilecekleri davranışsal bir gelişim sergiledikleri tespit edilmiştir. Dolayısıyla uygulanan görsel sanatlar eğitimi programının sosyal risk altındaki çocukların duygularını tanıma ve ifade etme becerilerinin gelişimleri açısından öğrencilerin öznel iyi oluşları ve duygusal gelişim süreçleri üzerinde etkili olduğu ve öğrencilerin empatik bir eğilim kazanarak günlük yaşamlarına uyarlayabilecekleri davranışların öğrenilmesinde sanat eleştirisinin duygusal gelişim süreçleri üzerinde etkili bir öğrenme alanı olarak kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

3. Sosyal risk grubu öğrencilerinin mutsuzluğun üstesinden gelmeye yönelik davranışsal bir gelişim sergiledikleri ve zorluklarla mücadele etme becerisi kazandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca her işe inanarak başlayıp her hangi bir sorunla karşılaşmaları durumunda ümitlerini kaybetmeden, yaşadıkları sorunlara çözüm üreterek hayallerine ulaşmak için çaba sarf etmelerinin önemini kavradıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca sosyal risk grubu öğrencilerinin yapılan ders içi etkinliklere bağlı olarak ailelerine ve toplumsal olaylara karşı sorumluluk ve yardımseverlik duygusu kazandıkları, kavga ve şiddet içerikli davranışlar karşısında kendini kontrol etme becerisi geliştirdikleri ve sosyal çevrelerinde gelişen olaylardan ders çıkartarak daha adaletli davranmaları konusunda davranışsal olarak kendilerini geliştirdikleri tespit edilmiştir. Bu durum sanat eleştirisi yoluyla uygulanan görsel sanatlar eğitimi programının, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerine önemli katkılar sağladığı ve öğrencilerin sanat eleştirisini günlük yaşamlarına uyarlayarak, davranışsal açıdan sorunlarının çözümünde etkili olarak kullanabildiklerini göstermektedir.

4. Eleştirel düşünme becerisi geliştikçe, bireylerin davranışlarında daha duyarlı ve sorgulayıcı olumlu bir gelişimsel süreç izledikleri ve bu doğrultuda sorgulayıcı

düşüncenin arttığı, ön yargıların azaldığı, kişilerin etrafında gelişen olayları, nedenleri ve sonuçları arasında ilişki kurabilecekleri pozitif bir anlayışla değerlendirme becerilerinin geliştiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca eleştirel düşünme becerisi geliştikçe aile içindeki birlik ve beraberliğin ya da iletişimin önemine ve sorunların çözümüne ilişkin davranışsal beklentilerin de olumlu yönde değiştiği ve bu doğrultuda eleştirel düşünen bireylerin olumsuz davranışlarını kontrol etme becerilerinin gelişerek, ailesel, çevresel ve toplumsal olaylara yönelik bilinç ve farkındalıklarının da arttığı sonucuna ulaşılmıştır.

5. Sanat eleştirisi yoluyla uygulanan görsel sanatlar eğitimi programının, sosyal risk grubu öğrencilerinin derse ve hazırlanan etkinliklere karşı motivasyonlarını arttırdığı ve ders içi etkinlikleri günlük yaşamlarında kullanabilecekleri eleştirel, görsel ve zihinsel bir anlatım yolu keşfetmelerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda görsel sanatlar eğitiminde farklı görsel etkinlikler ve materyallerin sınıf ortamlarına entegre edilmesi, hem ders anlatımının görselleştirilmesi hem de öğrenci-sanat etkileşiminin sağlanması açısından, öğrencilerde görsel algıyı geliştiren ve sanatın günlük yaşamla ilişkilendirilmesine imkân tanıyan önemli bir etkileşim aracı olduğunu göstermektedir.

6. Ayrıca araştırmada öğrencilerin birbirlerinin fikirlerinden etkilenerek öğrendikleri ve fikir alışverişinde bulundukları; yaparak-yaşayarak öğrenmeye ve günlük hayatla ilişkilendirmeye yönelik olarak da keşfederek öğrendikleri sonucuna ulaşılmıştır. Görsel sanatlar eğitiminin öğrencilerin bilgiyi yapılandırmasında, ilgi duyduğu bir alana yönelerek derse yönelik olumlu tutum geliştirmelerinde ve eleştirel olarak kazandıkları bilgi ve becerileri diğer derslerde kullanabilecekleri bir kazanıma dönüştürmelerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca araştırmada sanatsal bakış açısını davranışa entegre ederek, günlük yaşamda sanatsal yoruma ulaşmanın önemi de tespit edilmiştir.