• Sonuç bulunamadı

4. TÜRKİYE’DE KATILIMCILIK

4.4. Katılımcı Örgütsel Yapılar

4.4.5. Özel İhtisas Komisyonları ve Çalışma Grupları

DPT’yi kuran 91 sayılı ve 30 Eylül 1960 tarihli mülga kanuna göre iktisadi ve sosyal gelişme planlarının hazırlanması ve uygulanması ile ilgili konularda oluşturulan daimi ve geçici ÖİK’lar DPT’nin ana hizmet birimleri olan İktisadi Planlama Dairesi Başkanlığı ile Sosyal Planlama Dairesi Başkanlığının birer unsuru

olarak tasarlanmıştır228. Teşkilat kanununda bilahare yapılan değişikliklerin

tamamında DPT Müsteşarlığı anahizmet birimlerinde gerektiğinde sürekli veya

geçici ÖİK’lar kurulabileceği, aynı ifade ile yer almıştır229.

DPT’nin Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden örgütlendiği 3 Haziran 2011 tarihli ve 641 sayılı KHK’da ise ÖİK’lara yer verilmezken, daha önce teşkilat mevzuatında bulunmayan çalışma grupları ihdas edilmiştir. Buna göre, Bakanlık, görev alanına giren konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, STK’lar, özel sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile çalışma grupları oluşturabilecektir.

Benzer bir düzenleme, 2011 yılında kamu hizmetlerinin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere 6 Nisan 2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan on ayrı teşkilat KHK’sında da yer

almıştır230.

Özel kesim, akademisyenler ve kamu kesimi arasında bir diyalog oluşturulmasını ve planların toplum tarafından kabulünü ve meşruiyetini artırmayı

227 Tamer, 2008: 45-46 228 DPT, 2006d, 216

229 DPT, 2006d (8.6.1984 tarihli ve 223 sayılı KHK, 6.3.1991 tarihli ve 3701 sayılı Kanun, 17.7.1991 tarihli ve 437 sayılı KHK, 10.8.1993 sayılı ve 511 sayılı KHK ve 19.6.1994 tarihli ve 540 sayılı KHK) 230 633 sayılı KHK (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı), 634 sayılı KHK (Avrupa Birliği Bakanlığı), 635 sayılı KHK (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı), 638 sayılı KHK (Gençlik ve Spor Bakanlığı), 644 sayılı KHK (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı), 645 sayılı KHK (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), 652 sayılı KHK (Milli Eğitim Bakanlığı), 655 sayılı KHK (Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı), 656 sayılı KHK (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) ve 658 sayılı KHK (Türkiye Su Enstitüsü).

amaçlayan231 ve katılımcı plancılık anlayışının bir gereği olarak görülen ÖİK, Türkiye’nin planlı kalkınma dönemi boyunca belirli konu başlıkları altında, alanlarında uzman çeşitli kamu, özel kesim ve STK temsilcileri ile akademik çevreleri bir araya getirmiş ve çalışmalarıyla Planların oluşturulmasına katkıda

bulunmuştur232. ÖİK’ların bizzat varlıklarının sağladığı katkının haricinde çalışma

yöntemlerinin de katılımcılığı artırmaya yönelik olarak düzenlenmesine yönelik olarak DPT tarafından farklı araçlar kullanılmıştır. Özellikle Dokuzuncu Kalkınma Planı ÖİK’larında kullanılan ve ÖİK içerisinde yer alan bütün katılımcıların konuya ilişkin katkılarını en elverişli biçimde sunmalarını ve ÖİK toplantılarında elde edilen sonuçların daha sistematik ve eksiksiz biçimde raporlanmasını sağlayan moderasyon tekniği ve GZFT analizi bu meyanda örnek olarak verilebilir.

ÖİK çalışmalarında ortaya konan bilgi, görüş ve önerilerin DPT’ye aktarımı bir ÖİK Raporu vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Bu çalışma kapsamında Dokuzuncu Kalkınma Planı ÖİK’ları üzerine yapılan incelemede ÖİK’lar tarafından ortaya

konan politika önerilerinin yüzde 51 oranında Plana yansıdığı görülmüştür233 (Tablo

4.2). Diğer taraftan, ÖİK’lar tarafından dile getirilen öneriler arasında kamu politikalarını belirleyen aktörlerin reddedemeyeceği, bununla birlikte bir şekilde Plana yansıtılma ihtiyacı duyulmamış hususlar olduğu; benzer şekilde Planın uygulama döneminde yıllık programlarda yer bulması muhtemel çok sayıda öneriye yer verildiği de dikkat çekmektedir. Bu durumda, ÖİK önerilerinin mutlaka Plana yansıtılması zorunluluğunun bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, ÖİK çalışmalarının önemli düzeyde Plana yansıtıldığını ve/veya ÖİK önerileri ile Planda ortaya konan politika ve temel amaçların hatırı sayılır düzeyde yakınsadığını ifade etmek mümkündür.

Öte yandan, ÖİK çalışmaları ve raporları konusunda ortak bir çerçeve belirleyen yaklaşım ve formatlar takip edilmesine rağmen önerilerin Plana yansıma düzeyi açısından ÖİK’lar arasında farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu farklılıkların

231 Yılmaz, 2003:205

232 2005/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi

233 İncelemede Adalet, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (Bilgi Teknolojileri, Posta, Telekomünikasyon, Yayıncılık), Bilim ve Teknoloji, Bölgesel Gelişme, Kamu Harcama ve Kontrol Sistemlerinin İyileştirilmesi, Kamu İhaleleri, Kamuda İyi Yönetişim ve Sanayi Politikaları olmak üzere on adet ÖİK raporu ele alınmıştır. İnceleme sonuçları Ek 2’de verilmektedir.

ortaya çıkmasında; (1) ÖİK’ların temel amaç ve politikaları ortaya koydukları düzeyin Planın düzeyiyle uyumu, (2) ÖİK’ların temel politika önerilerinde bulunmak ile olabildiğince talebi detaylı biçimde dile getirmek arasında gidip gelmesi, (3) ÖİK konusu politika alanının kamu kesimi, özel kesim, üçüncü kesim ve akademi dünyasında dil, anlam ve politikalar açısından yakınlaşmayı sağlayacak bir geçmişe sahip olup olmaması, (4) ÖİK konusu politika alanının Planın bütünlüğü içerisindeki göreceli konumu ve (5) raporların dili ve belirlenen formata uygunluk seviyesi gibi nedenlerin etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Tablo 4-2. Dokuzuncu Kalkınma Planı ÖİK Önerilerinin Plana Yansıma Düzeyi

Özel İhtisas Komisyonu Öneri Sayısı Plana

Yansıma Yüzde Adalet 25 6,18 25 BİT (Bilgi Teknolojileri) 13 5,50 42 BİT (Posta Hizmetleri) 1 - - BİT Telekomünikasyon) 7 3 43 BİT (Yayıncılık) 4 1,5 38 Bilim ve Teknoloji 9 6,50 72 Bölgesel Gelişme 6 4,50 75

Kamu Harcama ve Kontrol Sistemlerinin

İyileştirilmesi, Kamu İhaleleri 7 3 43

Kamuda İyi Yönetişim 7 6,56 94

Sanayi Politikaları 6 5,75 96

Toplam 85 43,49 51

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.

Uzun yıllar politika konusu olan, hem kamu yönetiminin derinliğine nüfuz ettiği hem de özel kesim, üçüncü kesim ve akademi kesiminin birikim kazandığı ve birbirleriyle diyaloglarının daha geniş zaman dilimlerine yayıldığı alanlarda

tarafların temel amaç ve politika tespitlerinin büyük oranda eşleşmesi ÖİK incelemesinde en fazla dikkat çeken hususlardan biri olmuştur. Bu tespit, politika aktörleri arasında katılımcılık kanallarının açık tutulmasının ve farklı kesimler arasında diyaloğun geliştirilmesinin kamu politikalarında en azından farklı kesimlerin yaklaşımları arasında tutarlılığın sağlanması açısından önemine işaret etmektedir.