• Sonuç bulunamadı

1.5. Özbekistan Cumhuriyeti

1.5.3. Özbekistan Cumhuriyetinin Kurulması (1991)

Merkezi Komünist Partisi, 1989 yılında Özbekistan Komünist Partisi I. Sekreterliğine İslam Kerimov’u atadı. Kerimov’un göreve başlamasından kısa bir süre sonra Sovyetlerin kışkırtmaları sonucunda Özbekistan’da Fergana olayları çıktı.104 Bu olaylarda Özbek Türklerinin saldırılarına uğrayan Ahıska Türklerinden binlercesi katledildi. Binlercesi de evlerini terk ederek göç etmek zorunda kaldı.105 Fergana olaylarından kısa bir süre sonra da Özbeklerle Kırgızlar arasında Oş şehrinde çatışma başladı.

104

Khalida Devrısheva,“Türk ve Rus Kaynakları Işığında 1989 Fergana Olayları”,Belgi Dergisi, C.2, S.17, Pamukkale Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Kış 2019/I, s.176.

105

Ahıska Türkleri, 1944’te Sovyet lideri Stalin tarafından yük trenleri içinde anayurtlarından Orta Asya’ya sürgüne yollanmış bir topluluktur. Sovyet arşivlerine göre, Stalin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin (SSCB) Karadeniz’e olan kıyılarını temizlemek amacıyla Ahıska

Türklerine ve Kırım Tatarlarına bu zulmü uygulamıştır. Bkz: Betül

İslam Kerinov’un bu olaylar karşısında aldığı tedbirler ve olayları önlemek için cesurca davranışları Kerimov’u Özbekleri bağımsızlığına kavuşturacak lider konumuna getirdi. Özbek halkı Kerimov’u 1990 başkan seçti. Kerimov, Sovyetlerin uzun yıllar Özbekistan’ı sömürdüğünü, Özbekistan’ın yeraltı ve yer üstü kaynaklarının Özbek halkına ait olduğunu belirterek Sovyet aleyhtarı bir kampanya başlattı ve propagandaları ile halkı bağımsızlığa hazırladı. Nihayet Özbekistan Meclisi 31 Ağustos 1991’de Özbekistan’ın bağımsızlığını ilan etti. Kerimov, 29 Aralık 1991’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların %86 alarak Özbekistan Cumhurbaşkanı seçildi. Kerimov, Ağustos 1991’de Moskova’da Kızıl Ordu tarafından tertiplenen başarısız darbe girişimine destek veren tek birlik cumhuriyeti lideri olmasına rağmen Özbekistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra uluslararası güçlerin desteğini almak için, serbest piyasaya ekonomisine sahip, insan haklarına saygılı, laik ve demokratik devlet kuracağını vaat etti.106

Kerimov, Özbekistan’ın uluslararası rekabete açık bir konumda olması nedeniyle dış politikada denge politikasını benimsedi. Bu doğrultuda dış politikasında iki aşamalı bir hedef oluşturdu. “Bağımsızlaşmak” ve “Türkistan’da bölgesel güç “olabilmek.107 Özbekistan, bağımsızlığını pekiştirmek ve Rusya’nın baskısından kurtulmak için bir yandan ABD ve Batılı devletlerle ilişkilerini geliştirmek bir taraftan da Çin gibi bölgesel güçlerle işbirliği yapmak istiyordu. Diğer taraftan da Moskova ile de ilişkilerini tamamen kesmeyerek çıkarlarının gerektirdiği alanlarda ilişkilerini devam ettirmek amacında idi. Böylece Özbekistan dış politikasının ana stratejisini A.B.D ve Rusya’yı birbirlerine karşı dengelemek şeklinde oluşturdu. Bu doğrultuda, Özbekistan, bağımsızlığını elde etikten sonra çok boyutlu bir dış politika takip etti. BM, AGİT, Avro-Atlantik Ortaklık Konseyi, Barış İçin Ortaklık programı, İKÖ, ECO gibi belli başlı uluslararası örgütlere ve ABD’nin desteğiyle kurulan GUUAM, Rusya’nın başat aktör olduğu BDT, Çin’in etkili olduğu ŞİÖ108 gibi bölgesel örgütlere üye oldu. Ayrıca Kerimov’un girişimleri

106

“ÖzbekistanTarihi” Bkz:,https://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/yayinlar/yayin(Erişim;23.09.2018)

107

A. Sait Sönmez ,”Güvenlik Sorunları ve Bağımsızlaşma Kıskacında Özbekistan - Rusya İlişkileri (1991-2013)”,Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C.6, S. 28, 2013, s. 326.

108

Şanghay İşbirliği Örgütü, Şanghay Beşlisi ismi ile 26 Nisan 1996 tarihinde Şanghay’da toplanan Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan devletlerinin kurdukları, Asya kıtasında gelişen

sonucu Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan arasında, 1995 yılında, Orta Asya İşbirliği Örgütü kuruldu.

Özbekistan’ın en önemli güvenlik endişesi komşu devletlerdeki gelişmelerdi. Özbekistan, özellikle Tacikistan’da meydana gelen iç mücadeleleri takip ediyordu. Çünkü 1929’da Moskova Komünist Partisi, Tacikistan’ı Özbekistan’dan ayırdığında, Özbekler buna itiraz ederken, Tacikler ise Buhara ve Semerkant gibi Taciklerin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerin Özbekistan’a bırakılması iki ülke arasındaki sorunun temelini oluşturmaktaydı. Sovyetler Birliği’nin parçalanma sürecine girmeye başlaması ile birlikte Tacikistan’da Komünist Partisi mensupları ve karşıtları arasındaki iktidar mücadelesi kanlı bir iç çatışmaya dönüştü. Rusya ve Özbekistan’ın desteğini alan hükümet güçleri çatışmaları ancak 1993 kontrol altına alabildi. Düşük yoğunlukta devam eden çatışmalar 1997 yılında 100.000 kişinin hayatını kaybetmesi, 600.000 kişinin ise göç etmesi ile son buldu. Özbeklerle Taciklerin iç içe yaşaması nedeniyle Tacikistan iç çatışmasından Özbekistan çok yönlü olarak etkilendi. Kerimov, yönetiminin endişesi, Tacikistan’daki dinci muhaliflerin, iktidarı ele geçirmesi ile Özbekistan muhalif gruplarının da bu durumdan etkileyeceği korkusu idi. Bu nedenle Kerimov, Tacikistan iç savaşında muhaliflere karşı hükümete her türlü desteği verdi. Fakat Kerimov’un, Tacikistan sebepli endişesi Tacikistan iç savaşı sonrasında da devam etti. Çünkü Tacikistan iç savaşından sonra fundamentalist gruplar kurulan Tacikistan, uzlaşı hükümetinde yer aldı. Ayrıca, Tacik muhalefeti gibi Özbekistan’daki muhaliflerin birleşme olasılığı ve Tacik hükümetindeki milliyetçilerin Özbekistan’da yaşayan Tacikleri etkileyeceği endişesi Kerimov’u endişelendirdi.

Özbekistan’ın, coğrafi konumu, diğer Türkistan ülkelerinde yaşayan Özbek nüfusu, Rusya, İran ve Çin gibi bölgesel güçlerle sınırının olmaması ve kendisinden

askeri, siyasi, kültürel ve ekonomik işbirliği örgütlenmesidir. 15 Haziran 2001’de Özbekistan’ın örgüte katılmasından sonra Şanghay İşbirliği Örgütü adını almıştır. Örgütün temel amaçları, üye ülkeler arasında karşılıklı güven ve iyi komşuluk ilişkilerini güçlendirmek, siyaset, ekonomi, bilim, teknoloji, eğitim, kültür, güvenlik ve enerji alanlarında uzun dönemli işbirliğini tesis etmek ve bölgede barışı, güvenliği ve istikrarı tesis etmektir. Bu örgüt sayesinde üye ülkeler arasındaki sınır problemleri çözüme kavuşmuş, terörizmle mücadele konusunda ortak bir yaklaşım benimsenmiş ve dünyada yaşanan gelişmelere karşı ortak bir irade sergilenmektedir. Detay için Bkz: Shanghai Cooperation Organisation, Brief introduction to the Shanghai Cooperation Organisation, http://www.sectsco.org/EN123/brief.asp ( 14.08.2015)

daha zayıf durumda olan komşu ülkeleri etkileyebilmesi Özbekistan Cumhuriyetini bölgenin “başat aktörü” konumuna getirdi. Özbekistan’ı yanına alan taraf, Türkistan rakiplerine karşı stratejik üstünlük kazanabilmekte, Özbekistan’ın saf değiştirmesi durumunda bölgedeki dengeler de değişmekte, Avrasya ve Türkistan coğrafyasında Özbekistan’ın katılmadığı entegrasyon hareketleri eksik kalmaktaydı. Özbekistan ayrıca İslam, Hıristiyanlık, Budizm ve Zerdüştlük gibi farklı din ve kültürlerin odağında yer alıyordu. Özbekistan’ın bu durumunu stratejist Brzezinski şu şekilde vurgulamaktadır: “bölgesel liderliğe oynayabilecek en önemli aday” Özbekistan Cumhuriyetidir.