• Sonuç bulunamadı

Yapılan keçeleştirme denemelerinde, yünlü kumaşları boyutlandırarak giysi biçimleri oluşturmak için kumaşların tamamının değil sadece belirlenen bölgelerine

2.2.2. Ön Örnek Giysi Çalışmaları

Bölüm 2.2.1 de verilen adıyla “bölgesel keçeleştirme” uygulaması yapılan dokuma kumaşların, keçeleştirmeden sonra kazandığı etkiler, deneme tezgahında dokunan örnek kumaşlarda gözlenmiştir. Buna bağlı olarak çekme oranlarıyla sağlanan yeni kumaş biçimlerinin, giysilere boyut vererek biçimlendirme yapmak üzere kullanılmasına karar verilmiştir.

Bölgesel keçeleştirme sonucu oluşan boyut farklılıklarına bağlı dalgalanma ve büzgülerin yaka, kol, bel gibi bir giysinin biçimini sağlayan bölgelerin oluşturulmasında kullanılabileceği fikri bölüm 2.1.’de belirtildiği üzere Jun’ichi Arai ve Yoshika Wada Iwamoto gibi tasarımcılar tarafından önerilmiştir. Bu önerilerde söz konusu olan keçeleştirilecek kumaşın bezayağı gibi temel örgülere sahip, gevşek yapılı düz kumaşlar olabileceği belirtilmiştir.

Bu önerilerden yola çıkarak dokunmuş olan kumaşların tamamına değil, bir giysi biçimi oluşturacak şekilde belirli bölgelerine keçeleştirme yapıldığında ortaya çıkacak giysi model olanaklarını gözlemlemek için, öncelikle, hazır dokunmuş yünlü kumaşlarla küçük model denemeleri yapılmıştır. Bu amaçla satın alınmış bezayağı örgülü hazır kumaşın:

Çözgü ve atkı iplik numarası: 42/2 Nm Çözgü sıklığı: 14 tel/cm Atkı sıklığı: 14 tel/cm’dir.

Temel giysi kalıpları oluşturularak kumaşın kenarlarından el dikişi yapılmıştır. Bu basit kalıplar üzerinde sadece belirlenen bölgelere keçeleştirme işlemi uygulanarak bu temel giysi biçimi geliştirilmiş bir giysi biçimine dönüştürülmeye çalışılmıştır.

15x15 cm boyutlarında yarım “T” kalıp üzerinde kol ve boyun bölgesine elde keçeleştirme uygulanarak sonucu gözlenmiştir (Resim 60).

Yapılan bölgesel keçeleştirme deneme uygulamasında kalıplama, kesme ve dikim aşamalarıyla gerçekleşen geleneksel terzilik yönteminde drape ve katlamaların oluşturulması fazladan zaman ve emek harcamayı gerektirirken, bölgesel keçeleştirme sonucu bu özelliklerin kendiliğinden oluştuğu tespit edilmiştir.

Bununla birlikte kumaş kenarlarında kesim sonucu oluşan iplik atmalarını engellemek için kıvırma ve kenar baskı dikişi yapmak yerine hafif bir keçeleştirme yapılmasının yeterli olduğu görülmüştür.

(a) (b)

(c)

(d)

Resim 60: 15x15 cm boyutlarında yarım beden ve tek kol olarak kesilen yünlü kumaşın elde dikimi (a), keçeleştirerek kolun biçimlendirilmesi (b), keserek yaka oluşturma (c), keçeleştirerek yaka biçimlendirilmesi (d)

İkinci deneme uygulamasında 15x20 cm boyutlarında yarasa kollu ve yakası boğazlı bir basit kalıp kesilmiştir. Kumaş kenarları elde dikilerek birleştirildikten sonra kol ve etek uçlarında ve drape oluşacak şekilde boğazdan göğse doğru ters üçgen şeklinde keçeleştirme yapılmış ve dökümlü bir üst beden giysi modeli oluşturulmuştur (Resim 61).

(a)

(b)

Resim 61: 15 x 20 cm boyutlarında yünlü kumaştan kesilip, dikilip(a), keçeleştirilerek oluşturulan drapeli giysi modeli (b).

Bölgesel keçeleştirmeyle, giysi model olanaklarını görebilmek için yapılan küçük model denemelerinden sonraki aşamada, gerçek boyutlarda keçeleştirilmiş giysi denemeleri yapılmıştır.

Gerçek giysi boyutlarında bölgesel keçeleştirmenin giysi modeli oluşumundaki etkilerini görebilmek için yapılan bu denemelerde kullanılan kumaşlar tekstil piyasasından elde edilmiş hazır kumaşlardır.

Sektörden elde edilen, atkı ve çözgü sıklığı 14 tel/cm olan 42/2 Nm çözgü ve atkı numarasına sahip bezayağı örgülü % 100 merinos yünü kumaş, takviyeli ve çift katlı dokuma kumaş tekniklerine benzer yapı ve görüntüler sağlamak üzere düzenlenmiştir.

Birinci deneme giysi için, hazır kumaş üzerine dokumada takviyeli atkı tekniği uygulandığında oluşacak görüntünün benzerini sağlamak üzere elde uzun yüzmelere sahip işlemeler yapılmıştır (Resim 62-a).

Bununla birlikte giyildikten sonra giyside parçaları birbirine tutturmak için gerekli düğme, fermuar gibi malzemelerin yerini tutabilecek denemeler yapılmıştır. Doğrudan kumaş üzerinde delikler keserek bu bölgelere keçeleştirilme yapıldığında iplikleri atmayan deliklerin rahatlıkla oluşturulduğu görülmüştür. Bu deliklerin giysi modeli için ihtiyaç duyulduğunda düğme ve bağlama yapmak için kullanılabileceği tespit edilmiştir (Resim 62-b).

(a)

(b)

Resim 62: Yüzmeli işleme detayı (a), ilik ve drape yapılmış yaka detayı (b) Kaynak: Sedef Acar, 2009

Yarasa kollu temel üst giysi kalıbıyla oluşturulan giyside yanlardan elde dikiş uygulaması yapılmış ve yaka, kol uçları ve bel bölgesinde keçeleştirme uygulayarak drapeler verilmiş, daha gelişmiş modelli bir üst beden giysisi tasarlanmıştır.

(Resim 63).

Resim 63: Kol uçları, yaka, bel bölgesinde keçeleştirmeyle drapeler verilmiş üst beden giysi Kaynak: Sedef Acar, 2009

İkinci deneme giysi için alt katı yün, üst katı pamuklu çift katlı kumaş görüntüsü oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu görüntüyü elde etmek için yukarıda sözü edilen, sektörden elde edilmiş bezayağı örgülü yünlü kumaş üzerine çözgü ve atkı sıklığı 5 tel/cm olan pamuklu kumaş, boyuna çizgiler oluşturmak üzere dikilerek birleştirilmiş ve bağlantılı çift katlı torba yapıya sahip kumaş görüntüsü elde edilmiştir.

Kumaş sadece iki kenarından birleştirme yapılmak üzere boyun, kol ve ön açıklık oluşturacak biçimde ceket formunda kesilmiştir.

Diğer giysi modelinden farklı olarak dikişsiz birleştirme olanakları göz önüne alınarak modele dikiş uygulanmadan kumaş birleştirmesi yapılabileceği tespit edilmiştir. Kumaşta yün liflerinin bulunmasından dolayı keçe iğnesiyle yapılan iğneleme işleminin katların birleştirilmesi için uygun olduğu görülmüştür. Yün lifi bulunmayan kumaş bölgelerinin iğneleme işleminde birleşmeyi engellemesini önlemek için birleştirme bölgesindeki kat aralarına yün elyafı eklenerek iğneli keçeleştirme yapılmasının sağlamlık ve temiz bir görüntü sağladığı belirlenmiştir. Buna bağlı olarak ceket formundaki giysinin kol altlarındaki birleştirmeler dikişsiz şekilde yapılmıştır (Resim 64).

Resim 64: Ceket biçimli giysinin kesim ve keçe iğnesiyle birleştirme görüntüleri. Kaynak: Sedef Acar, Orijinal, 2009

Boyundan başlayarak tüm kumaş kenarlarına ve kol uçlarına bölgesel keçeleştirme yapılmıştır. Bu aşamada keçeleşmiş bölgelerde, keçeleşmeyen bölgelerden farklı olarak, üst kattaki düşük sıklıklara sahip pamuk iplikli katın yünlü kata karışmasıyla hacimli olamayan dalgalı bir doku olştuğu gözlenmiştir.

Bölüm 2.2.1.’de yapılan kumaş denemelerinde görüldüğü ve Tablo 16’da belirtildiği gibi, bu farklı dokuların üst kat kumaşın yünden farklı bir hammaddeye sahip (pamuk) olması ve keçeleşmemesinden dolayı ortaya çıktığı bir kez daha vurgulanmıştır.

Ceket modeline sahip giysi daha sonra asit boyar maddeyle elde boyanmıştır (Resim 65).

Resim 65: Kol uçları, boyun bölgesi, etek uçlarına ve ön uç bölgelerine keçeleştirmeyle oluşturulan ceket biçimi