2. KESİM: STRES VE İLGİLİ KAVRAMLAR, STRESİN TARİHSEL
3.3. STRES, SAĞLIK İLİŞKİSİ VE ÖRGÜTSEL STRESİN BİREYSEL VE
3.3.3. Örgütsel Stresin Kurumsal Sonuçları
Stresin çalışanın sağlığı üzerinde ortaya çıkardığı sonuçlar yanında, örgütsel verimlilik ve iş başarımı açısından da olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu olumsuz etkiler örgüt üzerinde iki boyutta ele alınmaktadır. Bunlardan birincisi örgütün temel amacı ile ilgili etmenlerden biri olan verimlilik ve iş başarımı düşüklüğü, diğeri ise örgütte verimliliği, etkinliği ve iş başarımı ortaya çıkaracak olan insan etmeninin yaşadığı yabancılaşma duygusudur. Stres çalışanların özellikle zihinsel ve duygusal yeteneklerini ortaya koymalarını olumsuz yönde etkiler. Stres işgücü devrinin hızının en önemli nedenidir. Birey çalıştığı ortamda iş tatmini bulamaması durumunda, öncelikle işe devamsızlık, sonra da işten ayrılma gibi bir yol seçebilir. Bu durumda nitelikli personel kaybına neden olur. Stres aynı zamanda örgütte bireysel çatışma ve gruplar arası çatışmaya neden olabilir. Bunun sonucunda performans düşüklüğü görülebilir.252
249 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 122. 250 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 123. 251 Pehlivan, İş Yaşamında Stres, s. 87.
Örgütler için öncelikli konu; kendi verimliliklerinin devam ettirilmesi ve varlıklarının sürdürülmesi, özetle örgütün sağlığıdır. Stresin bireye olan etkileri doğrudan veya dolaylı olarak örgütleri de etkilemektedir. Bu sebeple örgütler, çalışanların düşünsel ve ruhsal sağlıklarına önem vermektedirler. Stresin, örgütü hangi açılardan etkilediği hakkında çeşitli çalışmalar yapılmıştır.
Stresle örgütsel sonuçlar ilişkisi yönünden en çok ele alınan konu iş doyumudur. Stres arttıkça iş doyumu azalmaktadır. Ancak iş doyumunun azalması örgüt için tek başına önemli değildir. İş doyumunun azalması iş başarımı düşüşüne sebep olduğu için önemlidir.253
Beehr ve Newman,254 stresin örgütsel sonuçlarının şunlar olabileceğini öne sürmüştür: İş başarımının miktarında ve kalitesinde azalma; çalışanların kendilerini işten geri çekmeye yönelik davranışlarında artış (işe gelmeme, işten ayrılma, erken emeklilik vs.); kâr, satış ve kazançta azalma; kaliteli işçi alma yeteneğinde azalma; ham madde alma yeteneğinde azalma; çevreyi denetlemede artış veya azalma; yaratıcılık ve yeniliklerde değişme; iş yaşamının kalitesinde değişmeler; grevlerde artış veya azalma; yöneticilerin astları etkileme düzeyinde azalma veya artış, şikâyetlerde artış. Bu muhtemel sonuçlardan üzerinde en fazla araştırma yapılanlar, iş başarımı ve işten uzaklaşma/uzak durma (withdrawal) davranışlarıdır.255
Stresten dolayı sergilenen davranış ne olursa olsun, sonuçta organizasyon bundan zarar görmektedir. Bireyin iş başarımının düşmesi veya işe devamsızlığının artması, örgüte çeşitli maliyetler yüklemektedir. Devamsızlık, işten ayrılma, verimin düşmesi gibi strese bağlı davranışların ve bundan dolayı yapılan ödemelerin (tazminat ödemeleri, sağlık sigortasına yapılan ödemeler, doğrudan sağlık harcamaları vs.) Amerika’daki örgütlere yıllık maliyetinin yaklaşık 150 Milyar $ olduğu tahmin edilmektedir (Karasek ve Theorell (1990) ’den aktaran Cooper, 1998). Türkiye’de maliyetin ne olduğuna ilişkin her hangi veriye rastlanmamıştır.
Stres, bireyleri ve örgütleri değişik yönde ve düzeyde etkiler. Verimlilik ve etkinlikle olan ilişkisi nedeniyle stres, ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Aşırı yüksek derecede stres iş görenin fiziksel ve zihinsel sistemini bozmaktadır. Hastalıkların çoğalması, kalifiye personel kayıpları, ödenen tazminatlar örgüte ağır bir mali külfet yüklemektedir. Strese bağlı hastalıklar bir yandan örgütlerde üretim ve verim kayıplarına neden olurken,
253 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 132. 254 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 220. 255 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 154.
diğer yandan da yüksek sağlık harcamalarını gerekli kılmaktadır. Bireysel açıdan bakıldığında ise kısa ve uzun süreli hastalıklara neden olabilen iş stresi, kişilerin yaşamlarının yitirilmesine neden olmaktadır. İş ortamında stres altında çalışan bir personel örgütlere hem parasal açıdan bir maliyete hem de zaman açıdan kayba yol açmaktadır. Örneğin çalışmalar iş stresinin; işte yaralanma, çalışana ödenen tazminat, hastalık, devamsızlık, işi yavaşlatma, düşük verimlilik gibi sebeplerle her yıl ABD’ne 150 milyar dolardan daha fazlaya mal olmakta olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada her on Amerikalıdan yedisinin iş stresi ile ilgili sağlık sorunları ile karşılaştıkları dolayısıyla düşük verimliliği işaret ettiklerini belirtmektedir. Çalışanlar yöneticiler hakkında organizasyonlarda meydana gelen stresle ilgili hususlar için dava açmakta ve yüklü tazminat kazanmaktadırlar. Böylece organizasyonların zararları artmaktadır.
Genel çerçevede inceleyecek olursak; stres aşağıda belirtilen olumsuz sonuçları nedeniyle işverenlerin önemli harcamalar yapmasını gerekli kılmaktadır.
1. Verim düşüklüğü, 2. İşe devamsızlık,
3. Sağlık sigortası ödemelerinin artması, 4. Personel devri,
5. Personel tazminat talepleri, 6. Hırsızlık ve sabotaj.
3.4.3.1. Verimlilik ve İş başarımı Düşüklüğü
Stresle iş başarımı ilişkisi ters dönmüş U şeklindedir. Belirli bir düzeye kadar stres iş başarımı artırmakta ancak belirli bir düzeyden sonra ise azaltmaktadır. Bu düzeyin ne olduğu ise yapılan işin niteliklerine bağlıdır. Bazı işlerde düşük düzeyde stres iş başarımını artırırken bazı işlerde yüksek düzeyde stres gerekebilir. Stres-iş başarımı ilişkisi ve yapılan işin durumunu gösterir grafik Çizim-6’da görülmektedir.
Stresle iş yerinden uzaklaşma/uzak durma eğilimi ise doğrusal bir ilişkidir. Stres arttıkça, uzaklaşma eğilimi artar. İş yerinden hoşnut olmayan bir kişi mümkün olduğu kadar o ortama girmek istemeyecek veya bir an önce o ortamdan ayrılmak isteyecektir. Ancak bu konuda yapılan çalışmaların en büyük sıkıntısı, uzaklaşma eğiliminin doğrudan doğruya iş stresinden kaynaklanmayabileceği, iş stresinin, sebeplerden sadece bir tanesi olduğudur. İş stresi ile doğrudan ilişkili olduğu düşünülen dört çeşit uzaklaşma/uzak durma davranışı vardır.
Bunlar, işe geç gelme (tardiness), işe hiç gelmeme (absenteeism), işten ayrılma (turnover) ve psikolojik geri çekilmedir (psychological withdrawal).
Çizim 6: Stres – İş başarımı İlişkisi256
Örgütlerin çalışma ortamlarında büyük bir etkinlik göstermeleri, çalışanlara ve çalışanların başarımı da, psikolojik iklimlere, stres düzeyine bağlıdır. Uygun psikolojik iklim, ancak olumlu stres düzeyindeki bireyler tarafından gösterilebilir. Örgütsel iklimin, söz konusu olumlu stres düzeyini koruyacak düzeyde olmasının, verimlilik ve İş başarımı ile doğrudan ilişkisi vardır.
Düşük stres düzeyi ve aşırı stres düzeylerinin, çalışanların iş başarımları üzerinde olumsuz etkileri vardır. Stresin ölçülerini ayarlamak, aynı zamanda stresle başa çıkmak veya stres yönetimi anlamına gelir. Duyular yoluyla etkileme, yenilikler ve çatışmalar, gerilim düzeyini yükseltirken, tek düzelik, sezinleme yeteneğini ve uyum, bu düzeyi düşürür. Gerilim eşiğini aşmayan ılımlı bir gerilim, insanı bir ”molekül yığını” olmaktan kurtarır ve iş başarımını yükseltir. Gerilim düşükse, vücut işe karşı tüm duyarlılıklarını kaybeder. Verimlilik ve iş başarımı düşer, çalışanlar işe karşı kendilerinde bir güdülenme bulamazlar.257 Örgütte tüm çalışanlar için yaratıcı bir gerilime ihtiyaç vardır. Yaratıcı gerilim olumlu stres düzeyinde ortaya çıkar ve en fazla liderin buna ihtiyacı vardır. ”Yaratıcı gerilim olmadan yüksek bir iş başarımı göstermek mümkün olmadığı gibi, önemli bir yönetsel işlev olan “yöneltme” işleminin başarılı bir şekilde yönetilmesi liderin bu yaratıcı gerilimi sayesinde
256 Beehr, Psychological Stress in the Workplace, s. 136. 257 Tutar, Kriz ve Stres Ortamında Yönetim, s. 255.
A İşi B İşi C İşi Yüksek Düşük Yüksek Düşük İş başarımı Stres
mümkündür. Lider yaratıcı gerilimi sadece kendisi için değil, bütün örgütsel ve yönetsel süreçlerdeki çalışmalarda oluşturmalı ve yönetmelidir. Örgütte çalışanlar arasında güçlü bir güdüleme ve etkinliği ortaya çıkarmak, liderin iş görenleri olumlu stres düzeyinde tutması ile mümkün olabilir.258 Bununla beraber göreve ve kişiye bağlı olarak stresin etkilerinin farklı olacağı da değerlendirmeli ve stres seviyesi buna bağlı olarak belirlenmelidir.
3.4.3.2. Stres ve Yabancılaşma
Modern toplumlarda bireyselliğin ön plana çıkması ile birlikte, yalnızlaşma ve yabancılaşma eğilimleri, başlı başına bir korku ve endişe kaynağıdır. Yabancılaşma olgusu bireyselleşme sürecinin ortak bileşenidir ve bireyselleşmeye ödenen bedeldir. Modern toplumlarda tüm hayat unsurları, öylesine karmaşık hale gelmiş, üretim, dağıtım ve tüketim süreçleri öylesine özelleşmiş ve bölünmüştür ki, birey bunun sonucunda kendi kapasitesine duyduğu öz güveni yitirmiştir. Güvensizlik duygusu ise, stresin başka bir kaynağıdır. Birey bu toplumsal değerler dizisi ve çalışma yaşamında anlamadığı emirlere maruz kalmakta, hiçbir surette kontrol edemediği güçlerin etkisiyle kendisinin seçmediği bir noktaya doğru sürüklenmektedir.
İş yaşamında kişisel atılım şansının ortadan kaldırılmasının bir sonucu olarak, bireyin kendinin gerçekleştirememe durumu, bir stres kaynağıdır ve örgütsel açıdan önemli performans kayıplarına yola açar. Modern örgüt tasarımı, insan ile doğası arasında dengenin kaybolmasına yol açmıştır. Bu “anlamsızlık hissi” yine bir stres kaynağıdır. Modern örgütleniş tarzı içinde, insanın sadece fiziki bir unsur, bir dekor durumuna indirgenmesi, onun kimliğinin parçalanmasına, manevi temellerinin yok olmasına ve yaşamının anlam bütünlüğünün kaybına yol açmıştır. Anlam kaybı ise başka bir gerilim kaynağıdır.259