• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: AĠLE ġĠRKETLERĠNDE KURUMSALLAġMA SÜRECĠ

2.3. Örgütsel KurumsallaĢma Öğeleri

2.3.1. Sadelik

Bir sistem olarak örgütün tamamının ya da herhangi bir alt sisteminin yapı ve iĢlev yönünden farklılaĢması ile bu sistemlerde çalıĢanların zihinsel ve duygusal yönelimlerinin değiĢmesi ve rasyonelliği ön plana çıkarmaları, örgütlerin karmaĢıklığını ya da basitliğini belirlemektedir. Buna göre bir organizasyon sadece bütünü itibari ile değil aynı zamanda organizasyonun çeĢitli birimlerinin iliĢkili oldukları alt çevre unsurlarının özellikleri ile de yapı ve iĢleyiĢ bakımından farklılık gösterebilir. Bu noktada belirtilen farklılıkların bütünleĢtirilmesi açısından organizasyon yapısının yalınlığı, faaliyetlerin yerine getirilmesinde mümkün olan en kısa iĢ akıĢının kullanılması, departman ve Ģirket politikalarının açık ve net olması, iĢlerin icrasını en az hareketle en kısa zamanda gerçekleĢtirecek çalıĢma sisteminin oluĢturulması, önem taĢıyan unsurlardır (Karpuzoğlu, 2001:74-75).

ġirketlerin etkinliklerini arttırabilmesi için yalın bir organizasyona ihtiyaçları vardır. Bu durumda Ģirketlerin çevresel farklılaĢma düzeyini dikkate alarak sade bir organizasyon yapısı kurmaları kurumsallaĢma göstergelerinden birisidir.

2.3.2. FarklılaĢma

Bir Ģirketin yapısı iç ve dıĢ çevre koĢullarının durumuna bağlı olarak Ģekillenir. Dinamik, değiĢken ve belirsiz bir ortamda organizasyonun farklılaĢmıĢ olması kurumsallaĢma düzeyinin yüksekliğini arttırırken, durgun ve belirli bir ortamda organizasyon birimlerinin fazlaca farklılaĢması gerekmez. Organizasyon birimleri arasındaki farklılaĢma yüksek olduğu ölçüde bütünleĢme ihtiyacı da artar. Söz konusu bütünleĢmeyi sağlayabilecek faktör ise organizasyonun kurumsallaĢma düzeyinin artmasıdır.

Özetle, çeĢitli iç ve dıĢ değiĢkenler sonucu bir Ģirkette farklılaĢan organizasyon birimleri arasındaki uyum ve bütünleĢmeyi kurumsallaĢma sağlar (Sungurtekin, 2008,59).

2.3.3.Esneklik

ġirket organizasyonları ile çevre arasındaki iliĢkileri inceleyen Emery ve Trist bu iliĢkileri;

42

Organizasyonun bilgi, enerji, materyal gibi girdilerini aldığı çevreler ile olan karĢılıklı iliĢkisi (input karĢılıklı bağımlılık),

Organizasyonun iç birimleri arasındaki içsel karĢılıklı bağımlılık iliĢkisi,

Organizasyonun ürettiği mal ve/veya hizmeti gönderdiği çevreler ile olan karĢılıklı çıktı iliĢkisi (output karĢılıklı bağımlılık),

Çevresel unsurlar arasındaki karĢılıklı bağımlılık iliĢkisi (hukuki, politik, teknolojik vb.) olmak üzere dört ana boyutta ele alır.

KarĢılıklı iliĢkilerin yoğun olduğu durumlarda çevresel unsurlardaki değiĢimlerin nerede ve nasıl olacağını tahmin etmek zordur. Dolayısıyla organizasyonların çeĢitli kararlar alarak bu değiĢime uymaları kolay değildir. Bahsedilen uyumu sağlayabilen Ģirketler ise kurumsallaĢma düzeyi yüksek, esnek organizasyon yapısına sahip olan Ģirketlerdir.

Günümüzde çevresel iliĢkilerin yoğun olması ve çevresel değiĢme hızının sürekli artması belirsizlik, dolayısıyla tehlike ve tehditlerin artmasına neden olur. Bu tehdit ve tehlikeler Ģirketlerin yaĢamlarını ve geliĢmelerini zorlaĢtırmakta ve onları risk altına sokmaktadır. ġirketlerin varlığını tehdit eden dıĢ çevre riskleri Ģirketlerin iradesi dıĢında meydana gelen tehlikeleri ve fırsat yakalamak ümit ve çabasıyla Ģirketlerin göze aldığı tehditleri kapsar. Bu riskler aynı zamanda Ģirketlerin güvenliğine önem vererek faaliyetlerinde daha esnek davranmalarını gerektiren ve bu yolla büyümelerine ve kar etmelerine hizmet eden bir araç rolünü üstlenir.

Özetle bir organizasyonun çevreye uyum yönünden esnek davranıĢ içerisinde olması kurumsallaĢma düzeyinin yüksekliğini, çevreye uyumunda katı davranıĢ özelliklerini taĢıyor olması ise kurumsallaĢma düzeyinin düĢüklüğünü gösterir denilebilir (Karpuzoğlu, 2001:76-77).

2.3.4. Özerklik

Kurum ve kurumsallaĢma arasındaki farkı ilk defa vurgulayan Selznick‟e göre kurumsallaĢma düzeyi yüksek olan örgütler kendilerine özgü özellik, farklılık ve faaliyetler zincirine sahiptirler. Bu örgütlerin kendilerine özgü kurum kimlikleri vardır.

43

KurumsallaĢma düzeyi düĢük olan Ģirketler ise daha çok bağımlı bir yapıya sahip olup, yönetimde ve alınan kararlarda hür değildirler (YaĢa, 2006:46-47).

Bu noktada kurumsal kimlik kavramının açıklanmasında fayda vardır. Kurumsal kimlik, bir firmanın uzun dönemde stratejik olarak planlanmıĢ amaçlarına ulaĢabilmesi ve arzu edilen imaja sahip olabilmesi için kendisini ve firma felsefesini çalıĢanlarına, müĢterilerine, ortaklarına ve halka tanıtmak için kullandığı tüm metotların (ġirket Kimliği, Tanıtım Kimliği, DavranıĢ Kimliği) toplamının tek bir güç yaratacak Ģekilde birleĢtirilmesi, kullanılması ve bu durumun yansımasıdır. Daha açık bir ifade ile kurumsal kimlik bir firmanın, bir ürün ve/veya hizmetin (kısaca, bir markanın) ismi, logosu, antetli kağıdı, taĢıt araçlarının dizaynı, firma binasının genel görünümü, iç dekorasyonu, satıĢ elemanlarının davranıĢ biçimleri, firmanın yönetim Ģekli, kurumda çalıĢan yönetici profili ve kalitesi, üretim ve hizmet anlayıĢı vb. unsurları içeren bir kavramdır. Kurumun belirtilen görsel ifadelerinin ötesinde görsel olmayan ifadelerini de (toplumsal, politik, ekonomik tutum) içeren kurumsal kimlik kısaca, firmanın kim olduğunu ve çevre tarafından nasıl algılandığını gösterir.

Burada kurumsal kimlik ile ilgili belirtilmesi gereken son nokta üç farklı kurumsal kimlikten söz edilebileceğidir. Kurumun her yerde tek bir görsel kimliği kullandığı tek çeĢit kimlikte firma ve ürünler kolaylıkla anımsanır. Söz konusu duruma örnek olarak Shell, THY, Mc Donald's vb. verilebilir. DesteklenmiĢ kimlikte hem ana firmanın hem de yan kuruluĢların ve markalarının kendilerine ait kimlikleri vardır Örneklemek gerekirse General Motors-Opel, Altınyıldız-Beymen, Benetton-Sisley, Koç-Arçelik, Koç-Beko bu tür kimliğe sahiptirler. Son olarak markalaĢmıĢ kimlikten bahsedilebilir. Yan kuruluĢların her birinin ayrı bir kimliği olduğu markalaĢmıĢ kimlikte yan kuruluĢ ile ana firma arasında bağlantı yokmuĢ gibi görünür. Bu duruma verilecek örnek ise Unilever-Philip Morris olabilir. Özetle yüksek kurumsallaĢma düzeyine ulaĢan Ģirketler bünyelerinde özerk bir yapıyı barındırırlarken kurumsallaĢma düzeyleri düĢük Ģirketlerin bağımlılıktan kurtulamadıkları görülmektedir (Karpuzoğlu, 2001:77-78).

44

2.4. Örgütsel KurumsallaĢma Süreci