• Sonuç bulunamadı

İşyerinde görülen psikolojik yıldırma davranışları oldukça yıkıcı ve rahatsızlık yaratacak bir süreci tetiklemektedir. Sistematik şekilde devam eden psikolojik yıldırma davranışı başta kurban, daha sonra ise sırasıyla örgüt ve toplum üzerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açmaktadır (Özgener, 2004: 10).

İş yerinde uygulanan psikolojik yıldırma bireyin sağlığı ve psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojisi ve sağlığı bozulan birey içinde bulunduğu örgütü olumsuz etkilemekte ve son olarak örgüt yapısı olumsuz etkilenen işyeri de kendi toplumunu ve ülke ekonomisini olumsuz etkileyebilir. Bazı araştırmalara göre çalışanların psikolojik şiddete karşı duyarlılıklarının fazla olduğu, buna maruz kalan bireylerin psikolojik ve fizyolojik sorunlarla karşılaştığı, örgütsel verimliliğin düştüğü, örgütsel ortamın da bozulduğu tespit edilmiştir (Şahin ve ark, 2010: 95). Psikolojik yıldırma sadece hedef alınan bireye uygulansa da etkileri ülke ekonomisini etkileyecek kadar geniştir.

Psikolojik yıldırmanın nedenlerinin sonucu olarak sadece bu durumdan etkilenen bireyleri değil, örgütü ve toplum üzerindeki etkilerini de incelememiz gerekmektedir. Yıldırmanın nedenlerini tek başına bilmek konunun bütünlüğü açısından tek başına hiçbir şey ifade etmeyebilir. Sonuçta psikolojik yıldırmanın varlığı ve yarattığı olumsuz etkileri göz ardı etmek mümkün değildir. Örgüt, mağdur edilen birey ve bunun toplum üzerindeki etkisi de bilinmezse bireyin çalıştığı örgüte olan bağlılığını anlamamız için yeterli olmayacaktır. Psikolojik yıldırmanın mağdur

üzerinde, örgüt üzerinde ve toplum üzerinde yarattığı etkiler ve sonuçlar tek tek aşağıda anlatılacaktır (Köşker, 2016: 34).

2.1.1. Çalışanlar Üzerindeki Etkileri

Örgütlerde psikolojik yıldırmadan en fazla zarar gören kurban pozisyonundaki kişidir (Tetik, 2010: 86). İş yerindeki yıldırma kişiden kişiye ve davranışa göre değişmektedir. Bu yüzden yıldırmanın, mağdur üzerindeki etkisi ve sonucu farklıdır. Bu olgunun, mağdur kişi açısından ciddi sonuçları vardır. Yıldırmaya dayalı mağduriyet psikolojik, fizyolojik, ekonomik ve sosyal olmaktadır (Tanoğlu, 2006: 24). Psikolojik şiddet kurbanı olan bireyin sağlığında bozulmalar başlamakta, bağışıklık sistemi zarar görmektedir. Bu sebeple mağdur işini bırakmak zorunda kalarak, özel yaşamında da problemler yaşamaya başlamaktadır. Dolayısıyla kişinin işini kaybetmesiyle başlayan süreç, ailevi sorunlar yaşamasına yol açarak devam etmekte bu sorunlar sosyal hayatına da sıçramaktadır. Uzun vadede ise kişinin dışlanmışlık yaşamasına hatta yaşadığı sorunlarla artık baş edemeyerek intihar etmesine bile sebep olabilmektedir (Gökçe, 2008: 46). Tınaz (2011)’a göre psikolojik baskının mağdur üzerindeki ekonomik etkilerine bakıldığında, gitgide yitirilmekte olan ruh sağlığı ardından fiziksel sağlığına kavuşmak için doktorlara, ilaçlara, belki de tedavi için hastanelere ödenen para olarak düşünülebilir. Sosyal yönden bakıldığında ise; kişinin her yönden kendine olan özgüvenini yitirdiği görülmektedir. Birey bu durumun etkilerini ailesinde, arkadaşlarında, sosyal ilişkilerinde ve iş çevresinde de yaşamaya başlar. Çevresindeki kişiler, artık onu “başarısız, elindekileri kaçıran birey” olarak değerlendirirler.

Psikolojik yıldırmanın yol açtığı en büyük ve ciddi zarar sağlık konusundadır. Psikolojik yıldırma mağdurlarında konsantrasyon düşüklüğü, stres sebepli baş ağrılarının çoğalması, tansiyon hastalığı, eklemlerde ve kaslarda ağrılar, madde bağımlılığı, utangaçlık, toplumdan uzaklaşma isteği, yeme bozukluğu, saç dökülmesi, alerjiler, obsesif davranışlar, kalp ritim bozukluğu, depresyon, panik atak sıklıkla karşılaşılmaktadır (Şahin, 2006: 33). Psikolojik yıldırmanın mağdur üzerindeki etkilerine ekonomik açıdan bakıldığında da git gide bozulan psikolojik sağlığın yerine getirilmesi için doktorlara, hastanelere ve ilaçlara verilen paraların

düşünülmesi gerekmektedir. Ayrıca işini bırakmak mecburiyetinde kalan birey düzenli bir gelir elde etme imkânından da mahrum kalmaktadır (Tınaz, 2011: 158).

Psikolojik yıldırmanın, mağdur üzerinde yol açtığı sosyal problemlere değinmek gerekirse, mağdurun neredeyse her konuda güven kaybı yaşamaya başladığı görülür. Dökmen (2003:178)’e göre; psikolojik yıldırma mağdurları, yaşadıkları olumsuz sürecin başlangıcındaki çalışkan, sakin, başarılı ve sessiz yapılarından uzaklaşarak gittikçe daha sinirli, saldırgan olurlar ve iş yerinde daha düşük performans göstermeye başlarlar. Mağdurun saldırgan depresif tarzdaki davranışlarından, konuşmalarından sıkılmaya başlayan iş çevresi ise mağdurdan giderek uzaklaşır. Mağdur bu durumun etkilerini ailesinde, arkadaşları ile olan sosyal ilişkilerinde ve iş çevresinde yaşamaya başlar. Etrafındaki kişiler onu, hayatta başarılı olamamış, elindekileri yitirmiş birisi olarak nitelendirirler (Tınaz, 2011:158). Mağdur, aile bağlarından uzaklaşabilir, sosyal randevularını unutabilir, aile ve sosyal çevresindeki sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanabilir ve hatta bazı durumlarda intihara teşebbüs edebilir. Dolayısıyla psikolojik yıldırmaya maruz kalan birey, iş yerinde dışlanmakta, mesleki kimliğini, sosyal konumunu kaybederek yakın çevresiyle ilişkileri bozulmaktadır (Gökçe, 2008: 62).

2.1.2. Örgüt Üzerindeki Etkileri

Psikolojik yıldırma davranışının örgüte olan etkileri oldukça önemlidir. Çünkü bir örgütte yaşanan yıldırma süreci tüm örgütü, tüm kademeleri etkilemektedir. Örgütte karışıklıkların, çatışmaların artmasına yol açarak örgütteki huzur ortamının bozulmasına neden olmaktadır. Meydana gelen bu huzursuzluk ve kargaşa ortamı ise örgütsel imaja zarar vererek örgütün iş çevresinde olumsuz anılmasına yol açabilir. Diğer taraftan çalışanların performansı düşerken işgücü devir hızı artar. İşgörenler örgüt ortamında huzursuz olmaya ve çatışma durumlarında ortamdan uzaklaşma çareleri aramaya başlarlar. Psikolojik yıldırma bu bakımdan yalnızca mağduru değil, diğer örgüt çalışanlarını da rahatsız eden bir durumdur. Ayrıca psikolojik yıldırma tanığı olan bireyler, aynı davranışlarla kendilerinin de karşılaşabileceklerini düşünerek örgüte olan bağlılıklarını kaybetmeye başlarlar (Tınaz, 2006:19). Bireylerin örgütlerine ve iş yerlerine olan güvenleri düşer. Çalışma

ortamı daha iyi olan bir örgüte geçebilmenin yollarını ararlar (Koç ve Bulut, 2009:66).

Öte yandan psikolojik yıldırı uygulayan kişi çalışma ortamındaki huzur ve güveni zedeleyeceğinden örgütsel moral ve motivasyon düşüklüğü görülecek bu da örgütsel performansı düşürecektir. Ayrıca örgütteki sosyal iklim de zedelenecek, çalışanlar arası destek ve dayanışma zarar görecektir. Bunun neticesinde ise, yaşanan iş stresi ve bunun getirdiği problemler daha da büyüyecektir. Bu sebeple psikolojik yıldırma davranışına göz yuman, önlem almayan örgütlerde işe devamsızlığın ve istifaların yol açtığı maddi zarar ve maliyetler örgütü ekonomik yönden olumsuz etkileyecektir (Aydın ve Özkul, 2007: 175). Dolayısıyla psikolojik yıldırmanın işletmelere maddi zararı da oldukça fazladır. Mağdurların işsizlik sigortasından faydalanmak istemeleri, işi bırakmaya zorlandıklarını kanıtlamaya çalışmaları işverene mali yük getirmektedir (Davenport ve ark, 2003: 114). Yetişmiş, yetkin bir çalışanın yıldırma davranışı sonucu işten ayrılması ise işletmeyi maddi olduğu kadar emek yönünden de zarara uğratır. Çünkü işletme bir personelin yetişerek yetkinlik kazanmasına zaman ve emek vermiştir. Yetişmiş işgücünün ayrılmasıyla emek verilen zaman dilimi boşa gitmiş olacağından, yerine işe başlayacak kişiye yeniden emek yatırımı harcamak durumundadır (Güngör, 2008: 105).

2.1.3. Toplum Üzerindeki Etkileri

İşyerlerinde meydana gelen psikolojik yıldırma, direk mağdur üzerinde, diğer işgörenler üzerinde, işyerlerinde ve işyeri çevresinde ciddi derecede uzun dönemli zarara yol açabilmektedir. Psikolojik yıldırmanın maliyetini mağdur, psikolojik ve fiziksel sağlığıyla ağır bir şekilde ödemektedir. Ayrıca iş kaybı tehlikesi sebebiyle maddi yönden de ödemektedir. Mağdurun işi bırakması sonucu doğan maliyetin sonuçlarına ise işveren ve toplum katlanmak zorundadır. Firmanın saygınlığını kaybetmesi, üretimin düşmesi, ürün kalitesinin düşmesi, müşteriler tarafından talebin azalması bu maliyet sonuçlarından bazılarıdır (Tınaz, 2011:178).

Toplumda hayatından memnun olmayan, mutsuz bireylerin sayısındaki artış, ne yazık ki çevrede cereyan eden olaylara karşı duyarsızlığı, intihara meyilli olmayı,

depresyonu ve işsizliği artırmıştır. Toplumda görülen bu durum maalesef aile ve toplum huzurunu bozucu bir etkiye sahiptir. Vergilerle ödenen sağlık giderleri, sosyal yardım kuruluşlarına daha çok talebin olması, ruhsal ve zihinsel sağlık problemlerinde artış olması ve zorunlu emeklilikten faydalanan kesimin artması toplumun genelini etkilemektedir (Çobanoğlu, 2005: 99).Çünkü yaşantısından memnun olmayan kişi, iş yerinde de memnuniyetsizlik yaşayacak, bir şekilde çevresine tavır ve davranışlarıyla zarar verecektir. Hatta psikolojik şiddete meyilli olacak hayatta elde edemediklerinin acısını çevresinden çıkaracaktır.

Tablo 6. Psikolojik Yıldırmanın Psikolojik ve Ekonomik Etkileri ETKİLEDİĞİ

ALANLAR

PSİKOLOJİK ETKİLERİ EKONOMİK ETKİLERİ

BİREYLER Stres Duygusal Rahatsızlıklar Fiziksel Rahatsızlıklar Kazalar Sakatlıklar Tecrit Edilme Ayrılık Acısı

Mesleki Kimlik Kaybı Arkadaşlıkların kaybı İntihar/ Cinayet

Terapi

Hastane faturaları İlaçla ayakta tedavi Doktor faturaları Kaza masrafları Sigorta primleri İşsizlik

İş arama

Kapasite altı çalıştırılma Taşınma

AİLELER Çaresiz kalma acısı Karmaşa ve çatışmalar Çocuklara etkileri Ayrılık ve boşanma acısı

Ayrılık ve boşanma masrafları Ailenin gelir kaybı

Terapi

ÖRGÜTLER Anlaşmazlık Hastalıklı şirket kültürü Düşük Moral

Kısıtlanmış yaratıcılık

Hastalık izinlerinin artması Düşük verim

Düşük iş kalitesi Uzmanlık kaybı

Çalışanlara tazminat ödemeleri İşsizlik maliyetleri

Yasal işlem Erken emeklilik

TOPLUM Mutsuz bireyler

Politik kayıtsızlık

Sağlık masrafları Sigorta masrafları

İşsizlik veya kapasite altı çalıştırılmadan doğan vergi kaybı

Zihinsel sağlık programlarına talebin artması Malulen emeklilik taleplerinin artması