• Sonuç bulunamadı

3. KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ (NATO)

3.1. Örgütün Kuruluşu ve Genişlemesi

Steven W. Hook ve John Spanier, “Büyük güçler güvenlikleriyle ilgili

kararları genelde rakiplerine bırakmaz” demektedir.411

Bunu desteklercesine, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Doğu-Batı Bloku arasındaki rekabet ortamının yaratmış olduğu güvensizlik sarmalı neticesinde iki büyük devlet etrafında güç birlikleri oluşmaya başlamıştır. Bunlardan ilki Batı Bloku üyelerini etrafında toplayacak olan NATO olmuştur.

NATO, ortaya çıkışında ve izleyen 40 yıl boyunca bir Soğuk Savaş ürünü olarak addedilmiştir. Öncelikli amacı, askeri ittifakları WP olan SSCB ve Doğu Blokunun uydu devletlerinden kaynaklanan tehditlere karşı caydırıcı bir rol oynamak şeklinde belirlenmiştir. İlk genel sekreteri Lord Ismay’ın da ifade ettiği gibi NATO’nun görevi “Rusları dışarıda, Amerikalıları içeride ve Almanları altta

tutmak” olmuştur.412

Böylece NATO, 1945 sonrası ABD ve Batı Avrupa arasındaki bağlantıyı güçlendirmiş, komünist bloktaki dengi, 1955’te kurulan WP ile arasındaki Soğuk Savaş dönemini tanımlayan askeri soğuklukta pay sahibi olmuştur.413

Örgütün realist kuramın fikirlerinden esinlenerek kurulup güçlendiği anlaşılmaktadır.

Kuzey Atlantik İttifakı’nın kuruluşuna ilişkin antlaşma, 12 devletin katılımıyla 4 Nisan 1949’da Washington’da imzalanmıştır. Washington Antlaşması

411

Hook ve John Spanier, a.g.e., s.9. 412

Geoffrey Wheatcroft, “Who Needs NATO”, The New York Times, 15 June 2011, http://www.nytimes.com/2011/06/16/opinion/16iht-edwheatcroft16.html?pagewanted=all&_r=0, Erişim Tarihi: 20.08.2014.

413

olarak da anılan sözleşme, bütün imzacı devletlerin onayları, garantör devlet olan ABD hükümetine verildikten sonra 24 Ağustos 1949 tarihinde yürürlüğe girmiştir.414 NATO, 2014 yılı itibariyle 65’nciyaşını doldurmuştur. 28 üyesi bulunan örgüt ayrıca Barış İçin Ortaklık, Akdeniz Diyalogu ve İstanbul İşbirliği Girişimi ile etki alanını önemli ölçüde genişletmiştir. Hâlihazırda genişleme ve derinleşme konusundaki çalışmalarını da aralıksız sürdürmektedir. Bu çabalar, önümüzdeki on yıllarda da NATO’nun uluslararası sistemde aktif rol alacağını kanıtlamaktadır.

Tablo X’den anlaşılacağı üzere NATO, uzun bir dönem Soğuk Savaş ürünü olmuş; bu dönemde özellikle kurucu 12 devlete ilaveten dört üyeyi arasına alarak genişlemiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde ise Doğu Bloku üyelerini bünyesine katarak 28 devletli büyük bir ortak güvenlik örgütüne dönüşmüştür.

Tablo X: Kuruluşundan Bugüne NATO Üyeleri

Ülke Katıldığı Yıl Ülke Katıldığı Yıl

Belçika 1949 Almanya 1955

Kanada 1949 İspanya 1982

Danimarka 1949 Çek Cumhuriyeti 1999

Fransa 1949 Macaristan 1999 İzlanda 1949 Polonya 1999 İtalya 1949 Bulgaristan 2004 Lüksemburg 1949 Estonya 2004 Hollanda 1949 Letonya 2004 Norveç 1949 Litvanya 2004 Portekiz 1949 Romanya 2004

Birleşik Krallık 1949 Slovakya 2004

Amerika Birleşik Devletleri 1949 Slovenya 2004

Yunanistan 1952 Arnavutluk 2009

Türkiye 1952 Hırvatistan 2009

Kaynak: “NATO Member Countries”, http://www.nato.int/cps/en/natolive/nato_countries.htm,

Erişim Tarihi: 10.01.2014.

NATO’nun kurulmasında yukarıdan da anlaşılacağı üzere güvenlik ve gelecek faktörü etkili olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, SSCB’nin askeri gücünü aynen muhafaza etmesi ve komünist ideolojiyi diğer devletlere yayma girişimlerinin giderek artması Batı demokrasileri tarafından endişeyle karşılanmıştır. Bu durumda, barışın korunmasında ve istikrarsızlıkların önlenmesinde BM teşkilatının olası yetersiz kalma durumu ve BM askeri gücünün kurulmaması gibi nedenler, NATO’nun tesisinde temel itici güçleri oluşturmuştur. Norman Stone, Alan

414

Axelrod ve John Lewis Gaddis de buna benzer şekilde, “Batı’nın güvenliğine karşı

Sovyet tehdidini” ön plana çıkarmaktadır:

“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Sovyetler Birliği’nin Doğu ve Orta Avrupa ülkelerini askeri işgal ve siyasi manipülasyonlarla kendi saflarına katması, Stalin’in bu ülkelerde serbest seçimlere izin vermeyerek Sovyet modelinde totaliter rejimler kurması, savaşın sona ermesine rağmen, büyük bir konvansiyonel askeri gücü Batı Avrupa’ya karşı elinde tutması, Türkiye’den Boğazların yönetimini ve Kuzeydoğu Anadolu’dan toprak talep etmesi ve Yunanistan dâhil tüm Balkanlar üzerindeki baskısını arttırması, Batı Avrupa ve ABD’yi karşı tedbirler almaya yöneltmiştir”.415

NATO’nun kuruluş misyonunun, kendisine bağlı üyelerin siyasi ve askeri özgürlüklerini, ittifak anlaşmasına ve BM Şartı’na uygun bir şekilde demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü temelinde sağlamak olduğu belirlenmiştir. Tesis edilen transatlantik münasebetlerle Kuzey Amerika ve Avrupa savunmasının bir tutulacağının altı çizilmiş ve ortak çıkarların savunulmasında üye devletler arasındaki işbirliğinin ve Avro-Atlantik güvenliğinin bölünmezliği bağlamında oluştuğu ifade edilmiştir.416

Yukarıdaki metinden de anlaşıldığı üzere NATO’nun kuruluşu, BM Antlaşması’na da uygun bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla meşruiyetini söz konu antlaşmadan almıştır. Bir bakıma İkinci Dünya Savaşı sonrası barışı korumak için tesis edilen hegemon yapıdan beslenmektedir. NATO, savaşı kazananların, kazançlarını korumak üzere kurdukları yeni sistemin adeta bir sigortası olarak genişlemiş ve derinleşmiştir. NATO’nun meşruiyetini yasladığı BM Antlaşmasının bölgesel düzenlemelere ilişkin kuralları, 52’nci ve 54’üncü maddelerde yer almıştır. 52’nci madde bölgesel düzenlemelerin milletlerarası barış ve güvenliğin sağlanabilmesi için gerekli olan ve BM genel amaç ve ilkeleri ile uyum içinde olan işleri yapabileceğini belirtmektedir. NATO bu anlamda yapılanmış bir kuruluş olmaktadır. Ayrıca 51’inci madde de NATO’nun tesisinde önem arz etmektedir:

“[…] BM üyelerinden birisinin silahlı bir saldırıya hedef olması durumunda, BMGK uluslararası barış ve güvenliğin muhafazası adına gerekli tedbirleri alıncaya kadar, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez. Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler en hızlı vasıtayla BMGK’ya

415

Norman Stone, The Atlantic and its Enemies, Allen Lane, Londra, 2010; Alan Axelrod, Cold War:

A new Look at the Past, Sterling Publishing, New York, 2009; John Lewis Gaddis, Soğuk Savaş, Yapı

Kredi Yayınları, İstanbul, 2008’den Aktaran Ali L. Karaosmanoğlu, NATO’nun Dönüşümü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2012, s.5.

416

Detaylar için bkz.: Charter of The United Nations, San Francisco, 1945, https://treaties.un.org/doc/publication/ctc/uncharter.pdf, Erişim Tarihi: 12 Mart 2014.

ulaştırılır ve Konsey’in işbu Antlaşma dâhilinde uluslararası barış ve güvenliğin muhafazası ya da yeniden tesisi adına uygun bulacağı şekilde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez […]”.417

Bir başka anlatımla, bölgesel örgütlere ve üye bir devlete saldırı söz konusu ise örgüt güvenlik konseyi gerekli tedbirleri alıncaya kadar müşterek güç kullanımına başvurabileceğini belirtmektedir. NATO, Paul Kenneddy’nin anlatımıyla, “ilk

yıllarında kesin askeri hesaplardan çok, politik kaygıları yansıtmış” ve ABD, “Avrupa dengesini korumayı kendine görev edinen başlıca Batılı kanaat güç rolünü İngiltere’den devralırken, Amerika’nın diplomatik geleneklerinde meydana gelen tarihi değişikliğin simgesi olmuştur”.418

NATO, öncelikli olarak üyelerinin toplu savunmalarını ve Kuzey Atlantik bölgesinde demokratik bir barışın korunmasını amaçlayan bir siyasi ve askeri ittifak olarak dikkatleri çekmektedir. Kuzey Atlantik ittifakı, kamuoyu tartışmaları ve parlamenter süreçler sonunda ülkelerin antlaşmaya özgür iradeleriyle katılmaları temeli üzerinde oluşmuştur. Bu tarihten itibaren NATO, önce Avrupa daha sonra da Avrupa’nın dışına da çıkmak şeklinde güvenlik ve savunma sisteminde temel ve merkezi bir rol oynamaya başlamıştır.419

Soğuk Savaş sonrası dönemde NATO, BİO anlaşmaları çerçevesinde, WP ülkeleriyle de özel bir ilişkiler ağı oluşturmaya başlamıştır.420

Böylece etki alanını genişletmiştir. Bir başka anlatımla, Soğuk Savaş’tan sonra NATO, klasik bir savunma ittifakı olmaktan çıkarak çevresindeki ilgi ve etki alanlarını genişletmiş ve

417

Charter of The United Nations, San Francisco, 1945, ss.10-11. https://treaties.un.org/doc/publication/ctc/uncharter.pdf, Erişim Tarihi: 12 Mart 2014.

418

Kennedy, a.g.e., s.444. İkinci Dünya Savaşı öncesi dönemde, ABD’nin temel diplomatik tavrı Avrupa’nın işlerinden uzak kalmak üzerine şekillenmiştir. Monroe Doktrini olarak bilinen yaklaşım çerçevesinde ABD, Avrupa diplomasisine karışmak istememekte, ilişkilerini salt ticari düzeyde tutmak arzusunda olmaktaydı. Bkz.: Toktamış Ateş, Siyasal Tarih, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2004, s.211. Uluslar arası ilişkiler disiplinine ABD’nin bu davranışı “Yalnızcılık” olarak geçmiştir. Detaylar için bkz.: Mehmet Gönlübol, Uluslararası Politika: İlkeler-Kavramlar-

Kurumlar, 5.Baskı, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2000, s.65-67. Birinci Dünya Savaşı’na sonradan dahil

olup kısa bir süreliğine Yalnızcılık politikasını terk eden ABD, barıştan hemen sonra Ahmet Şükrü Esmer’in deyimiyle tekrar “inzivaya çekilmiştir”. Ahmet Şükrü Esmer, Siyasi Tarih (1919-1939), Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, No:30-12, Ankara, 1953, s.33. Burada Kennedy, ABD’nin diplomatik temayülünü değiştirerek, kendi sınırlarının dışına müdahil olma arzusunu dile getirmektedir.

419

Burak Tangör, Avrupa Birliği Güvenlik ve Savunma Politikası’nın Gelişimi, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2009, s.29.

420

Michael Rupp, Avrupa Birliği’nin Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası ve Türkiye’nin Uyumu, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, İstanbul, 2002, s.12.

kolektif güvenlik örgütü haline dönüşmeye çalışmaktadır. Genişleme, bir yandan Doğu Avrupa ülkelerini üye yaparken, diğer yandan daha geniş bir çevredeki ülkelerle özel ilişkiler kurulmasına aracılık etmiştir. Bu kapsamda Rusya Federasyonu ve Ukrayna ile NATO arasında tarafların eşit düzeyde olduğu konseyler kurulmuş, Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya ile ‘Üyelik Eylem Planı’ çerçevesinde üyelik hazırlıklarına başlanmış ve hazırlıklar Arnavutluk ve Hırvatistan’ın üyelikleriyle sonuçlanmış, yedi Akdeniz ülkesi ile Akdeniz Diyalogu, dört Ortadoğu ülkesiyle İstanbul İşbirliği Girişimi kapsamında özel ilişkiler geliştirilmiştir.

Benzer Belgeler