• Sonuç bulunamadı

TABLO 25B: ÖNEMLİ KALKINMA ORTAKLAR

4.8.1950-2002 Dünya Bankası Kredilerinin Sektörel Dağılımı

TABLO 25B: ÖNEMLİ KALKINMA ORTAKLAR

Donör Ülke Strateji ve Operasyonlar Finansman / Resmi

Kalkınma Yardımı (ODA)

Banka ile Ortak Çalışma Alanları

BM Grubu

Odak alanları; yönetişim,yoksulluğun azaltılması, çevre ve sürdürülebilir kalkınma,demokratik yönetişim için kapasite geliştirme,toplumsal cinsiyet ve gençlik, özel sektör ortaklığı ve bilgi teknolojileri UNDP: 2006 ve 2007 arasında 33 milyon ABD$ sağlandı; 2008- 2010 döneminde programlı olarak75-90 milyon ABD$ temin edileceği tahmin ediliyor. UNHCR: Brüt ODA (2004-05) ortalama 6 milyon ABD$ Yoksulluğun azaltılması, gençliğin katılımcılığı ve yerel yönetim seviyesinde teknik yardım üzerinde odaklanan sosyal sektörler

OPEC Fonu

Altyapı / ulaştırma 2006 yılında Antalya Hafif Raylı Sistem ve Samsun Hafif Raylı Sistem projeleri (60milyon ABD$). 2009-2010 için projeksiyon mevcut değil (hükümetin talebine bağlı)

Afet yönetimi, ulaştırma ve altyapı

Kaynak: Türkiye Ülke Destek Stratejisi, Ek 2, 2008

Tablodan anlaşıldığı üzere Dünya Bankası ile birlikte kalkınma konularında faaliyet gösteren ve Türkiye’ye çeşitli yardımlar yapan uluslararası kuruluşlar mevcuttur. Sosyal alanlardan ekonomik alanlara enerjiden çevreye kadar her alanda yardım projeksiyonu sunan bu örgütlerin hibe ve yardımlarının iyi bir şekilde koordine edilmesi ve gerekli kurumsal yapıların kurulması gerekmektedir.

SONUÇ

Dünya Bankası Grubu birbiriyle yakın ilişki içerisinde bulunan ve beş kurumdan oluşan bir yapıdır. Bu kuruluşlar Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Uluslararası Kalkınma Kurumu (IDA), Çok Taraflı Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (MIGA), Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) dur. Dünya Bankası terimi aslında bu kurumlardan IBRD ve IDA’yı kapsayan bir terimdir.

Dünya Bankası kuruluşundan günümüze kadar amaçları yönüyle bir takım değişiklikler göstermiştir. Kuruluşunda yıkılan Avrupa ekonomilerini yeniden imar etme amacı ve misyonu olan Banka günümüzde misyonunu “Yoksulluktan arındırılmış bir dünya için mücadele etmek” olarak belirlemiştir. Küreselleşen dünyada Küreselleşmenin beraberinde getirdiği bir takım sıkıntıların ortaya çıkması Dünya Bankasını da IMF ile birlikte sorgulanır hale getirmiştir. Bankanın uyguladığı projelerin ve verdiği kredilerin çoğu zaman yoksulluk olgusunun ana nedenlerini ortadan kaldırma yerine geçici önlemler olarak sunulması çok büyük eleştirilere neden olmaktadır. Özellikle uyum kredileri ile makro ekonomik istikrar, iyi yönetişim ve benzeri amaçlara ulaşılması noktasında destek sağlayan Dünya Bankası Kalkınma Sorunsalı çevresinde örgütlenmesi gereken amaçlarından da uzaklaşmış görünmektedir.

Dünya Bankası yönetiminde ve karar alma mekanizmalarında sanayileşmiş ülkelerin daha fazla söz sahibi olması ve Dünya Bankası Başkanının hep ABD vatandaşları arasından seçilmesi, Dünya Bankası’nın ABD Hazine Bakanlığı’nın kontrolünde olduğu eleştirilerini de beraberinde getirmektedir. Eleştirilerin farkında olan Dünya Bankası İstanbul 2009 toplantısında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yönetim ve karar alma mekanizmalarındaki ağırlıklarının arttırılması için çalışmalar yapıldığını duyurmuştur. Sermaye gücüne dayalı bir oy gücü anlayışı

yerine daha adil bir uygulama getirilmesi yönünde çabalar artarak devam ettirilmelidir.

Dünya Bankası Program Kredileri ve Uyum Kredileri ile bu ikisinin karması olan Karma Krediler ile gelişme yolundaki ülkelere yardım etmektedir. Ancak son yıllarda Banka IMF ile işbirliği içerisinde makro ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik uyum kredilerine ağırlık vermiştir. Bankanın kendi misyonuna pek uymayan bu duruma yönelik eleştirilerin dikkate alınması ve kalkınmaya yönelik projelere önem verilmesi gerekmektedir.

Yapılan bütün bu eleştirilere rağmen Banka dünyadaki kalkınma odaklı oluşumların en önemlisi olmayı sürdürmektedir. Son beş yılda Dünya Bankasınca desteklenen projelerin sayısında ve verilen kredilerin miktarında artış yaşanmıştır. Bankanın verdiği proje kredileri projenin belirlenmesinden tamamlanmasına kadar bir proje döngüsü içerisinde belirli aşamalardan geçen bir süreçtir. Bu süreç içerisinde faydalanıcı ülke ile Dünya Bankasının yakın işbirliği içinde çalışması ve Dünya Bankasının uzmanlığından yeteri miktarda yararlanılması gerekmektedir.

Türkiye Dünya Bankası’na 1947 yılında üye olmuş ve ilk kredisini 1950 yılında kullanmıştır. Tarihsel süreç içerisinde inişli çıkışlı bir seyir izlese de Banka ile Türkiye arasındaki ilişkiler gelişerek devam etmiştir. Bankanın Türkiye’ye sağladığı krediler daha çok makro ekonomik istikrarın sağlanması, verimlik ve rekabet koşullarının iyileştirilmesi ve büyüme gibi alanlarda yoğunlaşmıştır. 1999 Marmara depremi ve ardından gelen iki ekonomik kriz nedeniyle Banka ile yakın işbirliği içerisinde çalışmıştır.

Dünya Bankası 2000 yılından buyana Türkiye ile kredi ilişkilerini Ülke Destek Stratejisi (CAS) denilen bir yöntemle düzenlemektedir. Bu yöntemle Türkiye’ye uzun vadeli büyüme ve kalkınma ile yeni bir kriz ortamına girilmemesi amaçlarına yönelik yardımda bulunulması hedeflenmiştir. Dünya Bankası ile Türkiye

arasında son olarak Ülke İşbirliği Stratejisi (CPS) kapsamında 2008-2011 mali yıllarını kapsayan 6,2 milyar ABD Doları tutarında finansman sağlanmıştır.

Bu yeni stratejiyle, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemeye yönelik reformların yapılması ve sürdürülebilir büyüme konusunda Türkiye’nin desteklenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda CAS dönemlerinde kullandırılan kredilerin etkinliğine yönelik Dünya Bankası Bağımsız Değerlendirme Grubunca yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin stratejik hedeflerine ulaşmada başarılı bulunduğu ve alınan sonuçların tatmin edici olduğu belirtilmektedir. Ancak Dünya Bankası’nın kendi bünyesinde yer alan bu grubun değerlendirmeleri subjektif olabilir bu nedenle ülke içinde oluşturulacak bir değerlendirme ekibiyle gerekli performans değerlendirilmesi yapılmalı ve Hazine, Maliye ve Sayıştay gibi kurumların ortak çalışmalar yapması noktasında düzenlemeler yapılmalıdır.

Dünya Bankası’nın Türkiye’de diğer uluslararası örgütlerle birlikte çalışma alanları bulunmaktadır. Özellikle ekonomik istikrarın sağlanması ve sağlam bir finansal yapının kurulması noktasında IMF ile yapılan stand by anlaşmaları ve bu anlaşmaların uygulanması, Avrupa Birliği’nin katılım öncesi yaptığı hibe ve yardımlar ile Dünya Bankasının finansal ve sosyal reform alanlarında sağladığı program ve uyum kredileri arasında benzer yönler bulunmaktadır. Bu finansal destekler sadece bu örgütlerle sınırlı olmayıp, Birleşmiş Milletlerin diğer uzmanlık kuruluşları, İslam Kalkınma Bankası, OPEC gibi kuruluşlarla işbirliği alanları mevcuttur. Türkiye’ye destek sağlayan bu ülkelerin finansal yardımlarının verimli ve etkin olarak kullanılabilmesi için gerekli planlama ve koordinasyonun sağlanması önem taşımaktadır.

Dünya Bankası’nın Türkiye’ye sağladığı kredilerin kullanımında ve belirlenmesinde bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların bir kısmı Dünya Bankasından kaynaklanırken bir kısmı da Türkiye’den kaynaklanmaktadır. Özellikle Ülkemizden kaynaklanan sorunların çözülebilmesi için tüm ilgili kurumların bu

konuda ortak çalışma yapması ve iyi şekilde koordine edilmesi gerekmektedir. Dünya Bankası ile ilgili problemlerin çözümlenmesi için de Banka ile ilişkili olan kurumların daha aktif bir şekilde Banka ile diyalog kurmaları sağlanmalıdır.

KAYNAKÇA