• Sonuç bulunamadı

4. ARAġTIRMA BULGULARI VE YORUMLARI

4.2. AraĢtırmanın Bulgularına Dair Nitel Veriler

4.2.3. Geç Modern Bireyler ve Çocukları Bağlamında Bir Değerlendirme

4.2.3.3. GörüĢmecilerin Çocuklarının Eğitimi Üzerine GörüĢleri ve Eğitim

4.2.3.3.4. Okul ve Öğretmenden Beklentiler

Neoliberal hayata ayak uydurulması adına eğitim öğretime önem verildiği düşünülürken görüşmecilerin ifadelerinde çocuklarını çok yönlü eğitmek istedikleri de dikkati çekmektedir. Bu yüzden ebeveynlerin okul ve öğretmenden beklentilerinin de giderek artış gösterdiği dikkati çeken önemli faktörlerden birisidir. Ebeveynlerin ifadelerinde „çocuğum satranç kursuna gidiyor, müzik kursuna gidiyor, spor kursuna

gidiyor, özel ders aldırıyorum… vb‟ beyanların çok olduğu görülürken söz konusu bu

çalışmaların belli bir para karşılığı gerçekleştiği de açıkça ifade edilmektedir. Burada dikkatimizi çeken ebeveynlerin çok yönlü bir çocuk yetiştirmek isterken aslında eğitim için ciddi paralar harcadıkları ve para ödedikleri için de okul ve öğretmenden beklentilerinin yüksek olduğudur. Bu noktada görüşmeci 1 in ifadeleri dikkati çeken örneklerden birisi olmaktadır. Görüşmeci 1 çocuklarının ücret karşılığı dersler aldığını ve çocuğun onlarla meşgulken ebeveynlere de boş zaman kaldığını ifade etmektedir. Görüşmeci 1‟in beyanlarında “çocuk derslerle meşgulken kendilerine zaman kaldığı”nı ifade ederken ve bir bakıma yine ebeveynlerinde burada kendilerine bu sayede boş zaman satın almanın çabasında oldukları dikkati çekmektedir.

GörüĢmeci 1(K, 41): “…büyük kızımdan bunu fark ettim 9 yaşında ve bireyselleşti artık. Kendi tercihleri var. Onun programları var. Hafta sonu basketbol kursu var, yok piyano kursu var. O tarz şeylere giderken zaten otomatikman bana boş alanlar açılmaya başladı...”

Araştırmamıza çok büyük katkı sağladığını düşündüğümüz öğretmen katılımcıların paylaşımlarının tezimizi destekler nitelikte olduğu görülmektedir.

Ebeveynlerin okul ve öğretmenden beklentilerinin değiştiği konusu araştırmamıza

105

dahi velilerin beklentilerinin farklılaştığı vurgusunu yapan görüşmeci 15‟in bu konudaki beyanları okullarda yaşanan durumu açıkça ortaya çıkarır nitelikte bulunmaktadır. Görüşmecimizin beyanlarında yine ebeveynlerin akademik başarı ve meslek odaklı beklentilerinin çok yüksek olduğu görülmektedir. Burada eğitimin önemi çocuğun potansiyeli ve yeteneklerinin önüne geçmiş durumdadır. Ebeveyn beklentisi tamamen akademik olduğundan, çocuğun buna elverişli olup olmamasına bakılmaksızın zoraki bir beklenti içerisinde olunduğu görülmektedir. Yine görüşmecinin beyanlarından hareketle burada öğretmen ve idarecileri zor duruma düşüren olaylar yaşanmakta olduğu açıkça görülmektedir.

GörüĢmeci 15(E, 48): “…Bizi yoran faktörler maalesef Türkiye'de Eğitim sistemimizin bir türlü oturmayışı. İkincisi velilerimizin çok fazla çocukların üstüne düşmesi, onları kollaması, öğretmenleri öcü gibi görmesidir. Bir kısmı en büyük sıkıntı da şikayette bulunması. Öğrencimizin başarısı için başarısı için bir sıkıntımız yok bizim. Başarısız olabilir bilemeyebilir, çalışmayabilir o normal. Kişiden kişiye değişir. Herkes her şeyi anlayacak diye bir şey yok. Ama sözel sayısal olabilir yani çocukların gelişim şeyleri var. Onlar da sıkıntı yok ama veli konusunda özür dilerim Ben kendi okulumda özellikle 5 ve 6 larda müzik etkinliği, sanatsal etkinliklerin çok fazla yapılmasını istiyorum. Böyle de konuşuyoruz seçmeli dersleri seçtirmek için ama sanki veli bir sene içerisinde Kaymakam olacakmış gibi matematikleri Fenleri yani onları seçiyorlar. O da bizi üzüyor. Yani tabii veliye o anlamda da çok fazla müdahale edemiyoruz…”

Bu konuda görüşlerimizi destekleyen bir diğer görüşmeci 17‟nin beyanları da araştırmamız açısından önemli görülmüş ve alıntı yapılmasına değer bulunmuştur. Zira 34 yıllık bir öğretmen olduğunu söyleyen görüşmeci 17‟nin gözlemlerinin araştırmamız açısından çok büyük değer arz ettiği düşünülmektedir.

GörüĢmeci 17(K, 52): “Şimdi bize yani benim çalışma şartlarında yani iş hayatımda yani ben çok fazla olaylardan etkilenmemeye çalışıyorum. Ama burada beni en çok üzen velilerimizin hele bu yeni nesil çünkü ben 34 yıllık öğretmenim yeni nesil velilerimizin öğretmenden çok fazla beklentilerinin olması, bu beni çok rahatsız ediyor. Yani onlar sınıfta çocuklarının sadece kendi çocuklarına tutulmuş bir özel öğretmen olarak gözüyle bakıyorlar. Bir bütüncül olarak bakamıyorlar ve bu da onlar için sıkıntı yaratıyor. Biraz sabırsızlar, bu sabırsızlıkları çocuklara yansıyor bir anda hemen her şeyin olmasını istiyorlar bir anda hemen işte çocuk özgüven kazansın, bir anda sorumluluk kazansın bir anda başarılı olsun”.

106

Burada yine araştırmamızı destekleyen görüşmeci 11‟inde beyanları paylaşılmaya değer görülmektedir. Zira ebeveynlerin beklentileri konusunda dert yanan görüşmecimiz bu durumdan şikayetçi olduğunu da açıkça belirtmekte ve bu konuda öğretmenlerin mağduriyetini ifade etmektedir. Bir veli olarak değerlendirme yapan görüşmeci 11; özel okul velisi olarak etrafında gözlediği özel okul velilerinin görüş ve düşüncelerini bizimle paylaşmış ve birçoğunun ücret ödedikleri için kendilerini okul ve sınıf yönetiminde söz sahibi hissettiklerini beyan etmiştir. Burada eğitimin biraz daha veliye ve öğrenciye yönelmiş olduğundan bahseden veli söz konusu neoliberal dönüşümlerin burada ne kadar etkili olduğunu kanıtlayan zengin bir veri olarak düşünülmektedir.

GörüĢmeci 11(K, 37): “Şimdi devlet okulundayım. Devlet okulu ile özel okulun aslında benzer yönleri, öğretmen için benzer yönleri ve farklı yönleri var. Özel okulda veliler genellikle, yani birçoğu diyeyim daha doğrusu, bir ücret ödeyip her şeyi yaptırabileceklerini düşünüyorlar. Özel okulda iş kaybetme korkusu var. Ama devlet okulunda maalesef eğitim sisteminin biraz daha veliye ve öğrenciye yönelmesiyle aslında bizde farklı yönden farklı sorunlar yaşıyoruz. İşimizi kaybetmiyoruz. Ama sürekli soruşturma, şikayet, bir serzeniş aynı şeyler aslında biz de yaşıyoruz”.