• Sonuç bulunamadı

4.2. Paydaşların Öğrenci Oturma Düzeni Üzerine Görüşleri

4.2.4. Tercihler

4.2.4.2. Öğrenci tercihleri

ışığında İngilizce derslerinde nasıl bir oturma düzeni istedikleri sorulduğunda, elde edilen verilerden çıkan bulgular tablo 4.13’te sunulmuştur.

Tablo 4.13. Öğrencilerin Yerleşim Biçimi Üzerine Tercihleri

Öğrencilerin İngilizce derslerinde çoğunlukla (n=12) tekli sıraları tercih ettiği görülmektedir. İşbirlikli (ikili) çalışmalarda arkadaşıyla beraber çalışmak isteyen öğrencilerin (n=4) arkadaş seçiminde titizlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Anlaşabileceği ve bilgisinden, desteğinden faydalanabileceği kişilerle çalışma eğilimleri olduğu saptanmıştır. Klasik (sıralı) düzenin ise ön sıralarda (n=5) ve orta

sıralarda (n=4) oturmak şartıyla tercih edildiği görülmektedir. ÖA8 ve ÖC8, daha

önce uyguladıkları U düzeninden memnun kaldıklarını ve İngilizce derslerinde sürekli U düzeninde oturmak istediklerini belirtmişlerdir. Arkadaşlarıyla birlikte çalışmaktan keyif alan öğrenciler ise aktif çalışabilecekleri küme düzeninin (n=4) İngilizce derslerinde sürekli kullanılmasını istemektedirler.

İngilizce derslerinde klasik (sıralı) düzene alışkın oldukları belirtilmiş fakat bu düzende oturmaya devam ettikleri sürece tahta ve öğretmeni dikkate alarak sınıftaki ön ve orta sıralarda oturmak istedikleri ifade edilmiştir. Öğrencilerden bazıları klasik (sıralı) düzende İngilizce derslerinde, öğretmen ve tahta ile aralarında engel oluşturacak hiçbir kişi istemediklerini belirterek en ön sıralarda oturmak istediklerini vurgulamışlardır.

Ben başkalarının arkasında olduğum için göremiyorum. Benim için ders boyu zorluk oluyor. Tahtayı göremiyorum ben. Mesela ben en öne geçmek isterdim. İnsan en önde oturmak istiyor ya da en önün bir arkasında. Olmayınca da üzülüyor neden öyle değil diye. (ÖA5)

Bir gün ortada oturuyordum, hoca ders anlatıyordu ama benim gözüm başka yerlere takılıyordu. Öndeki kişilere takılıyordu. Öndeki kişilerin saçlarına, enselerine bakıyordum, dikkatim dağılıyordu. Ben de öğretmenime söyledim, öne geçmek istediğimi söyledim. O da en öne aldı beni. (ÖD8)

Arka sıralarda kesinlikle oturmak istemediklerini belirten bazı öğrenciler, ön sıralarda da öğretmenin her davranışlarını fark edebildiği ve hâkimiyetinin çok yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Her hareketlerinin öğretmen tarafından fark edilmemesini istedikleri için orta sıralarda oturmak istediklerini dile getirmişlerdir.

Aslında ben biraz utangacım. O yüzden, önde oturduğum için öğretmenle fazla göz teması kuruyorum. Bu beni rahatsız ediyor, çok olmasa daha iyi olurdu. Sadece bunun için orta sıralarda oturmayı isterdim. (ÖB6)

En önde de oturmak istemem. Çünkü o zaman öğretmenle çok yakın oluyorum. Hemen beni kaldırabiliyordu. Hazırlıksız olduğum zamanda bile. Bu çok kötüydü. Mesela bir kere İngilizce‘den bir çalışma vardı. Onu ben bitirmiştim, başka bir şey açmıştım, başka bir dersi açmıştım. Öğretmen hemen onu gördü, kapattırdı. Ama ben boş oturmak istemiyordum çünkü canım sıkılıyor. Başka bir şey yapmama da izin vermiyordu. Tüm yaptıklarımı görebiliyor önde oturduğumda. O yüzden önde oturmayı da sevmedim. Aslında biraz da derste özgür olayım diyorum. Çünkü ben zaten öğretmenin her söylediğini yapıyorum ama her hareketimi de görmesini istemiyorum. O yüzden şu an oturduğum gibi orta sıraları daha çok seviyorum. (ÖD6)

Ben de ortada oturmak isterdim, arkadaşımızın dediği gibi. Çünkü arkadayken bazen göremiyorum. Önde oturduğumda da çalışamadığımda hoca hemen beni kaldırabiliyor. O zaman da cevap veremiyorum, söyleyemiyorum. O yüzden bence de en iyi yer orta sıralar. (ÖD5)

Genel olarak tercihlerin tekli sıralar (n=11) yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Öğrenciler yanlarında oturan arkadaşlarının ders esnasında dikkatlerini dağıttıklarını veya sıralarda yer kavgası yaşadıklarını belirterek bireysel çalışmak istediklerini dile getirmişlerdir.

Biz sıraya ortadan bant çekiyoruz. Şu taraf senin, bu taraf benim oluyor. Bazıları istemediği bir kişiyle oturduğunda böyle yapıyor [diğer öğrenciler de bu duruma evet bizde de diyerek katıldılar] bu tarafa geçme diyor, sonra kavga başlıyor. (ÖA5)

Bana göre, yine sütun şeklindeyse sıralar tek kişilik sıra olmalı. Etkinliklerde falan daha sessiz, kendi başıma böyle. Kendim başarmalıyım düşüncesi daha çok artar bence. (ÖA6) Öğrencilerin deneyimleri İngilizce derslerinde sürecin gelenekselleşmiş olarak öğretmen, tahta ve kitap merkezli sürdürüldüğünü göstermektedir. “Dersi

takip etmek istiyorum” (ÖC6) cümlesi de öğrencilerin süreçte edilgen bir rol

üstlendiğini hissettirmektedir. Bu durum, öğretim programının öğrenci merkezli, yaparak, uygulayarak öğrenmeye odaklı öğrenci kazanımlarının uygulamada yer bulamadığını düşündürmektedir. Ayrıca süreçte aktif olarak materyallerle oluşum çalışmasına giren öğrencilerin de sıraların yapısı gereği çalışmalarını istedikleri

biçimde şekillendiremedikleri görülmektedir. ÖA5’in ifadelerinde bu durum kendini açıkça göstermektedir:

Tek kişilik sıralarda masalar küçük olmamalı ama. Çünkü biz fon kartonla etkinlik yapıyoruz tek kişilik sıranın masası küçük olursa kesinlikle etkinlik sığmaz. İki kişilik sıralarda da biz birbirimizin yerlerinden yiyoruz sırada etkinlik yaparken. Kavga çıkıyor sonra. O yüzden masalar büyük olmalı. Küçük masa istemem. (ÖA5)

Bireysel çalışma isteklerinin yanı sıra, İngilizce derslerinde ikili çalışmalar yapılırken yanlarında destek alabilecekleri, anlaşabilecekleri arkadaşlarının olmasının istendiği görülmektedir. Öğrencilerin bir bölümü sınıf içi etkinliklerinde yanlarında ilgilerini düşürmeyecek, kendilerini akademik anlamda destekleyecek kişilerin oturmalarını istemektedirler.

Oyunlarda belki arkadaşlarımla bir şeyler yapabilirim sıramı birleştirip, iyi olur. (ÖA6)

Konuşabileceğim bir arkadaşım değil, genelde derse odaklanabileceğim bir arkadaşım olmalı. Biraz benden daha yüksek olmalı hatta zekâ anlamında. Biraz daha zekâlı olursa bana da yardımcı olur hem, ben de biraz odan kaynaklanabilirim, öğrenebilirim. (ÖA8) Daha önce İngilizce derslerinde U düzeninde oturma deneyimini yaşayan bazı öğrenciler bu düzenin daha verimli olduğunu dile getirmişlerdir. Daha önceki deneyimlerini göz önünde bulundurarak İngilizce derslerinde U düzeninin kullanılmasını istediklerini belirtmişlerdir.

Aslında İngilizce derslerinde U düzeninde oturmalıyız hep bence. (ÖA8)

Bence U şeklinde daha iyi. Hocamız ortada durduğu zaman hepimiz onu daha rahat görebiliyoruz, dinleyebiliyoruz. Sıra olmuyor önümüzde, en arkada kalma derdimiz olmuyor. Hocanın anlattığını da duyabiliyoruz. En çok bunu seviyorum. Genelde ortada bir şeyler yapacağımız zaman, yaptığımız proje ödevlerini anlatacağımız zaman bunu yapıyoruz. Az oluyor ama bence daha çok yapmalıyız. Hatta tüm dersleri bu şekilde oturarak işlemeliyiz. (ÖC8)

Öğrencilerin grup çalışmalarında arkadaşlarıyla etkin bir şekilde görev almaktan hoşlandıkları anlaşılmaktadır. İngilizce derslerinde grup çalışmaları yapılırken tüm öğrencilerin aktif olmasının istendiği vurgulanmış ve küme düzeninin tüm İngilizce derslerinde kullanılmasının arzu edildiği belirtilmiştir. Görüşlerden özellikle akran yardımlaşmasının ve sürekli aktif olmanın önemi ortaya çıkmaktadır.

Ben en çok küme düzenini seviyorum. İngilizce derslerinde hep öyle oturmalıyız bence. (ÖB6)

Sıraları tahtaya çekip çalışma yaptığımızda kendimi çok iyi hissediyorum ama diğer gruplar yaparken bazen beklerken sıkılıyorum ama sesimi çıkarmıyorum. Çünkü onları beklememiz gerekiyor. Birbirimize saygılı olmalıyız. Bence o küme düzenlemesini tüm sıralara yapmalıyız, herkes aynı anda etkinliği yapar. Böyle yapmalıyız bence, hem haksızlık olmaz hem de beklemem gerekmediği için sıkılmam. (ÖC6)