• Sonuç bulunamadı

Etkinliğimizi Değerlendirelim:

EK 14. Öğrenci D ile Yapılan Mülakat

Etkinlik Öncesi Mülakatı:

Araştırmacı: Sence fizik nedir? Fizik ne ile uğraşır?

Katılımcı: Bence fizik gördüğümüz her şeyle uğraşır. Gördüklerimiz hatta görmediklerimiz de dâhil.

Araştırmacı: Ne gibi mesela?

Katılımcı: Mesela atomlar. Görmüyoruz ama atomla da uğraşıyor.

Araştırmacı: En son fizik dersini ne zaman aldın? Ya da şuan alıyor musun? Katılımcı: Alıyorum bu dönem.

Araştırmacı: Peki zevkli geçiyor mu dersler?

Katılımcı: Şimdi kimisi geçiyor kimisi normal geçiyor. O biraz da veren hocaya bağlı. Araştırmacı: Hocaya da bağlı.

Katılımcı: Normal düz bir anlatımla anlatırsan diğer dersler gibi olur. Bence fiziği eğlenceli hale getirmek çok kolay. Sonuçta aldığımız bütün derslerle alakalı bir deney olabilir.

Araştırmacı: Peki nasıl eğlenceli hale getirilebiliyor?

Katılımcı: Mesela Van de Graaff jeneratörü var. Örneğin öğretmen geldiğinde Van de Graaff jeneratörünün nasıl çalıştığını normal anlattı. Ama burada, labarotauvarda bir tane hazır var. Onu çalıştırıp öğrencilere gösterirse daha eğlenceli olur.

Araştırmacı: Anladım. Peki, şu ankiler böyle geçiyor da mesela lisede, ortaokulda ya da lisansta birinci ikinci sınıftayken fizik derslerin nasıl geçti? Eğlenceli miydi?

Katılımcı: Şimdi bu üniversitedekiler liseye göre çok daha iyiydi. Çünkü lisede bizim fizik laboratuvarı vardı ama orada coğrafya dersleri veriliyordu. O yüzden pek kullanamadık. Kullandığımız zaman da aletlere bir şey olur, kırılır diye izin vermediler. O yüzden burada yani laboratuvarlarda biraz daha kurcalama olsun, o deneyleri yapmak olsun biraz daha şansımız olduğu için daha eğlenceli geçiyor.

Araştırmacı: Peki geçmişte aldığın sayısal derslerden matematik, fizik, kimya, geometri, fen bilgisi, biyoloji vs. bunların içerisinde hangisinden daha başarılıydın?

113 Katılımcı: Fizikte daha başarılıydım.

Araştırmacı: Peki sana şöyle sorayım. Mesela fizikte başarılıydın. Bir imkân tanınsaydı işte teknolojik ortamda eğitim olabilir, animasyonlarla eğitim olabilir, laboratuvarlarda eğitim olabilir, klasik sınıfta öğretmen merkezli eğitim olabilir kısaca hepsi olabilir. Sen nasıl fizik öğrenmek isterdin ya da nasıl fizik dersi almak isterdin?

Katılımcı: Ben laboratuvarda fizik dersi almak isterdim. Araştırmacı: Neden?

Katılımcı: Şimdi laboratuvarda almak isterdim. Çünkü görünce insanın daha iyi, yaptığı şey insanın daha iyi aklında kalıyor. Bu gerçek. Şimdi biri kitaptan okusun diğeri bir deneyle bir uğraşla kendi kendine bir şeyle sonuca varsın. Uğraşan hayat boyu unutmaz. Çünkü o bilgiyi kendi deneyiminden edinmiştir. Ama düz anlatım bilgisi hafızada yer eder. Bir süre sonra unutulur. Deneyimle ben unutulmayacağını düşünüyorum. O yüzden laboratuvarda olsa daha iyi bir öğrenme olurdu.

Araştırmacı: Yani laboratuvarda eğitimin öğrenmeyi daha iyi sağladığını söylüyorsun. Katılımcı: Evet, öyle düşünüyorum.

Araştırmacı: Peki fiziği seviyor musun? Katılımcı: Fiziği seviyorum.

Araştırmacı: Fiziği sevmendeki en büyük etken nedir?

Katılımcı: Fizik dersini sevmemdeki en büyük etken okulda öğrendiklerimle, okuduğum kitaplarda öğrendiklerimle dışarıda bir şeye baktığımda onu anlamlandırmak daha kolay oluyor.

Araştırmacı: Peki hiç kullandın mı? Mesela fizik dersinde bir kural var ya da bir formül var. Günlük yaşamda bir olayla karşılaştığında; “Aaa, işte bu fizikteki formülün karşılığı” dediğin oldu mu?

Katılımcı: Çok. Çok oldu.

Araştırmacı: Aklına gelen var mı? Örnek verebilecek misin?

Katılımcı: Örnek verebilecek miyim? Aynı yurttan ve aynı sınıftan üç beş kişi. Bir kişi bizimle yurda kadar yürüyordu. Oradan kendi otobüsüne binip gidiyordu. O yüzden Dört fizikçi hep beraber yürürüz. Yolda geçerken bir uçak gördüğümüzde onun nasıl havada

114

uçtuğunu tartıştık ya da geçen gün bir vinç gördüğümüzde onun nasıl kaldırdığını konuştuk.

Araştırmacı: Anladım. Yani fizik öğrenmek çevrendeki olayları yorumlamanda etkili oluyor.

Katılımcı: Evet, büyük ölçüde oluyor.

Etkinlik Sonrası Mülakatı:

Araştırmacı: Bu etkinlik hakkında ne düşünüyorsun? Katılımcı: Bence çok güzel bir etkinlik.

Araştırmacı: Yani?

Katılımcı: Bilişsel. Bir şeyler bulmada, yapmada düşünmeye yararlı bir etkinlik.

Araştırmacı: Peki biz bunu okullarda uygulasak çocukların ilgisini çeker mi? Çocuklar için faydalı olur mu?

Katılımcı: Bence çeker yani.

Araştırmacı: Çünkü böyle matematikten biraz daha uzak tutarak sadece belli başlı kavramları öğretmeye yönelik çalışma.

Katılımcı: Bence daha güzel olur. Şimdi matematikle o kadar iç içe girmemesi lazım. Çünkü matematikse olarak mümkün olan her şey fiziksel olarak mümkün olmuyor. Mesela soruda diyor ki 10-25 kolon büyük ve bizim bildiğimiz en küçük elektron yükü 10-19’dur. Yükü nasıl 10-30’lara kadar iniyor. Matematiksel olarak mümkün. Yani o yüzden böyle

etkinlikler lisede ve üniversitede hatta ilkokulda bile yapılmalı. Araştırmacı: İlkokulda bile.

Katılımcı: Tabii, çocuğun ilgisini çeker. Basit kavramları öğrenebilir.

Araştırmacı: Peki sen biliyordun bunu ama böyle bir şeyi bilemeyen birine öğretseydik sağlıklı öğrenmeyi sağlar mıydı? Ya da üç beş ay sonra böyle bir şeyi hatırlar mıydı? Katılımcı: Hatırlardı. Sonuçta üç beş ay sonra birisi yoğunluk dediği zaman direkt bu yaptığı şey aklına gelecekti.

115

Katılımcı: Hem öğretip hem bu deneyi yaptırırsak öğrendiklerini unutsa bile birisi yoğunluk dediği zaman ya da bir yerde yoğunluk kavramı karşısına çıktığı zaman bu deneyi hatırlardı. Hani böyle bir deney yapmıştık diye.

Araştırmacı: Peki buna benzer başka bir etkinlik yapsak gelmek ister miydin? Katılımcı: Tabii gelmek isterdim.

Araştırmacı: Yani bunu öğrenciler için uygulamamızı da tavsiye ediyorsun. Katılımcı: Bence iyi olur, şimdikinden çok daha iyi olur.

Araştırmacı: Peki klasik öğrenme yönteminden daha mı iyi? Avantajı var mı?

Katılımcı: Klasik öğrenmede öğretmen diyelim geldi. Yoğunluk farkı formülünü tahtaya yazıyor. Yoğunluk budur, formülü budur, örnek çözdü. Ama öğrenci bunun üzerinden üç – dört ay ya da belli bir süre geçince yoğunluk farkı aklında kalsa bile sadece formülsel olarak aklında kalacak. Ne işe yaradığını sorsalar soru çözer, sonuçta bir tane basit bir formülü var. Ama yoğunluk nerede kullanırsın ya da nasıl kullanırsın diye sordu mu o sorulara cevap vermesi için bu daha etkili bir yöntem. Hem öğretmen anlattı, hem formülü verdi, soru çözdü hem de böyle bir etkinlik yaptı sınıfta. Bu sefer öğrenci ilerde yoğunluk nedir, ne işe yarar, nerelerde kullanılır dediğin zaman öğrencinin aklına doğrudan bu gelir.

116

Benzer Belgeler