• Sonuç bulunamadı

Etkinliğimizi Değerlendirelim:

EK 13. Öğrenci C ile Yapılan Mülakat

Etkinlik Öncesi Mülakatı:

Araştırmacı: Fizik deyince ne anlıyorsun? Ya da fizik ne ile uğraşır?

Katılımcı: Bence fizik bilinmeyenle uğraşır. Bilinmeyeni bilmekle uğraşır. Mesela geçmişte dünya nasıl oluştu? Özellikle bilim deyince hani bilimi kilit, fiziği de anahtar gibi düşünüyorum. Anahtar-kilit uyumu var bence aralarında. Fizik deyince bilim, bilim deyince fizik ilk aklıma gelen o. Onun dışında tabi bugünlerde bilim deyince fizik anlaşılmıyor. Ama bana göre ilk başta gelen fizik. O şekilde söyleyebiliriz.

Araştırmacı: Ne ile uğraşır? Az önce bahsettiğin dünyanın evrenin oluşumu…

Katılımcı: Evrenin oluşumu olur. Bu işte kaldırma kuvvetini fizik diye düşünüyoruz. Çevremizde anlayabildiğimiz ya da anlamak istediğimiz şeylerle işte. Uğraşmak için hep fiziği kullanırız diyebilirim. Onun içerisine giriyor.

Araştırmacı: Tamam. Geçmişteki aldığın fizik dersleri nasıl geçiyordu? Hani fizik dersleri deyince sendeki ilk çağrışım neydi? Olumlu olabilir, olumsuz olabilir.

Katılımcı: Ya şu ana kadar bir sürü fizik dersi aldım. İşte fizik 1, fizik 2, optik, modern fizik. Hani bir sürü ders şeklinde aldım. Benim en çok zorlandığım kuvvet-hareket konusuydu. Şimdi de yapsam onda çok fazla zorlanırım. Ama şimdi çok fizik konuları da eğlenceli geçiyor. Optik konularını ben daha çok sevmiştim. İşte aynalar, mercekler falan. Bu konularla ilgilenmeyi daha çok seviyorum. Elektrik konusunu çok seviyorum mesela. Çok eğlenceli geçiyor benim için. Mesela devre kurmak. Bizim fen bilgisi laboratuvarlarımızda fizik 1, fizik 2 laboratuvarım olmuştu. Hatta onun dışında fizik 3’te vardı. Onlarda da aynı şeyler. Derslerde işlediklerimizi laboratuvarda yaptığımızdan dolayı daha iyi anlaşılıyor, daha zevkli geçiyordu benim için. O şekilde eğlenceliydi diyebilirim. Araştırmacı: Peki o kuvvet-hareketi niçin anlayamıyorduk ya da zorlanıyorduk?

Katılımcı: Ya şöyle mesela sadece teorikte kalsaydı ben onu anlamakta daha çok zorlanabilirdim. Ama dediğim gibi fizik 1 laboratuvarımızda öyle deneylerle, işte arabalarla, işte taklar tikler falan o şekilde hesaplayarak yaptığımızdan dolayı daha eğlenceli geldi.

Araştırmacı: Yani laboratuvar derslerini teorik derslerle karşılaştırdığında laboratuvar dersleri daha mı eğlenceli geçiyordu?

106

Katılımcı: Daha eğlenceli geçiyor. Çünkü uygulayarak daha iyi öğrenebiliyoruz. Görsel zekâmız doğal olarak şey yapıyor. Daha iyi anlamamızı, daha iyi öğrenmemizi sağladığı için ben laboratuvar derslerini daha çok seviyorum. O şekilde de fiziği daha güzel daha iyi öğrendiğimizi gördüm.

Araştırmacı: O zaman fiziği nasıl öğrenmek isterdiniz diye bir soru sorsaydım sen… Katılımcı: Uygulayarak öğrenmek isterdim.

Araştırmacı: Uygulayarak öğrenmek isterdin. Üniversite böyle. Peki, lise boyunca ki fizik derslerin?

Katılımcı: Üniversite böyle ama lisedeki gerçekten çok felaketti. Ya biraz da hocalardan kaynaklanıyordu belki de. Karşıma hiç iyi fizik hocası geçmemişti diyebilirim ben size. O yüzden biraz daha zorlandım. O zamanki fizik derslerim çok iyi değildi. Kötüydü.

Araştırmacı: Peki. Laboratuvarda mı yapılıyordu teorik mi?

Katılımcı: Yok sadece teorikti. O yüzden zaten biraz sıkıntı çekmiştim. Belki de buraya geldiğim zaman hem teorik hem işte uygulama dersleri olduğu için daha iyi öğrenme, biraz daha eğlenceye dökme. Belki de o yüzden daha iyi öğrenmiş oldum. Ama lisedekiler biraz daha şeydi.

Araştırmacı: Peki lisede fizik derslerini, belki dershaneye de gittin, dershanede de gördün. Katılımcı: Dershanede gördüm aynen öyle. Hani dershanede biraz daha sınava yönelik olduğu için sınavda yapabildiğimiz kadarıyla. Ben çok eğlenerek işte fizik çözüyorum diye düşünmemiştim.

Araştırmacı: Ama fen bilgisine geldin. Katılımcı: Fen bilgisine geldim. Aynen öyle.

Araştırmacı: Fiziğin bu kadar zor geçmesine rağmen.

Katılımcı: Onun dışında kimya ve biyoloji çok daha iyi. Yoksa en çok eğlendiğim liseden beri kimya dersi.

Araştırmacı: Kimya dersleri.

Katılımcı: Onu daha çok seviyorum. Mesela burada da daha çok sevdiğim kimya dersidir. En son biyolojidir o ayrı bir konu ama ikincisi fizik.

107 Katılımcı: Kimya dersinde daha başarılıyım.

Araştırmacı: Kimya daha başarılı. Neden kimyada daha başarılı olduğunu düşündün ya da niçin kimyada daha başarılı oldun?

Katılımcı: Onu tam olarak bilmiyorum hocam ama nasıl diyeyim liseden beri, lise birden beri benim kimyam hep iyi geçti. Sürekli anlıyorum. Şu ana kadar hiç anlamadığım bir konu olmamıştır. Çok zorlanmadım kimyada. Belki de o yüzden bu kadar başarılıyım diye düşünüyorum. Fizikte lisede biraz zorlanmıştım, biyolojide olsun. Biyoloji biraz daha ezbere kaçıyor benim için. Bir sayısalcı olduğumu düşünerek çok fazla ezberleyemiyorum. Ondan dolayı fizik ve kimyada daha başarılıyımdır. İşte üniversiteye geldiğim zaman da kimyada yine laboratuvar derslerinde böyle daha çok şeylerle uğraştığımız için böyle bir şeyleri nasıl diyeyim kimyasallarla uğraştığımız için daha çok eğlenceli geliyor bana. O yüzden daha başarılıyım kimyada. Ama fizikte de aynı şekilde. Uygulama derslerinden kaynaklı olarak benim fiziğim üniversitede.

Araştırmacı: Ve kimyan daha başarılı oluyor. Katılımcı: Aynen

Araştırmacı: Fizik dersiniz yani fizik derslerini görmeyi seviyor musun? Fizik derslerine ne bileyim girmek.

Katılımcı: Giriyorum. Öyle kaçmak falan olmuyor bende. Araştırmacı: Zor geliyor muydu peki?

Katılımcı: Hayır hiç de zor gelmiyor bana. Şöyle diyeyim hocam ben dersleri, hiçbir şekilde zorlanmıyorum. Daha doğrusu derslere girmekte sıkıntı çekmiyorum. Hiç sevmediğim dersim bile olsa derse girdiysem ben o dersi mutlaka dinlerim. Hani dinlememezlik işte ben bu dersi sevmiyorum, işte yapamıyorum olayı yok. Zorlandığım zaman bile yapabilirsin diyorum kendi kendime.

Araştırmacı: Yani fizik derslerini seviyorsun. Katılımcı: Fizik dersini seviyorum.

Araştırmacı: Güzel. En son fizik dersini iki yıl önce… Katılımcı: Aynen iki yıl önce

108

Katılımcı: Yok. Dediğim gibi bir proje ödevi olmuştu. O da nanoteknolojiyle ilgili bir araştırma yapmıştım. Onun dışında derse girmedik.

Araştırmacı: Daha etkili ve zevkli bir fizik dersi için sence ne yapılmalıdır?

Katılımcı: Bence ne yapılmalı? Hani dediğim gibi uygulamalı derslere daha fazla ağırlık verilmeli bence. Sadece bir iki saate bir sürü şey sığdırdık o ayrı bir konu ama. Bence daha çok kalıcı oluyor. Uygulamaya yönelik ya da sınıf ortamında teorik bile olsa, o dersle ilgili ufak bir resim olsun, bir malzeme olsun getirip sunulması gerekiyor. Ya ben dershanede çalıştığım zaman elektrik konusunu anlatacaktım çocuklara. Gittim kendim elektrik devre aletleri aldım. Dersi onun üzerinden işleyerek, teorik bilgisini anlatarak yapmıştım mesela. Bu şekilde olmasını isterdim.

Araştırmacı: Peki her derste deney yapılabilir mi? Katılımcı: Hayır. Her derste deney yapılamaz. Araştırmacı: Ne yapmak lazım o zaman peki?

Katılımcı: O zaman da deney yapamıyorsak işte bu projeksiyondu, bilgisayardı, bu tarz aletleri kullanarak yine görselliğe önem vererek belki de ya da resim olur işte bir karikatür bile olsa çocukların aklında kalıyor illaki.

Araştırmacı: Yani dikkat çekmek

Katılımcı: Aynen dikkat çekmek için onları kullanabiliriz.

Araştırmacı: Çevrendeki olayları anlamanda ya da yorumlamada fizik dersleri faydalı oldu mu?

Katılımcı: Faydalı oldu elbette ki.

Araştırmacı: Mesela bir örnek verebilir misin? Geçmişte olabilir ama ben fizikte şunu öğrenmiştim, çevremdeki şu olay günlük hayatta bu olayı anlamamda çok faydası oldu dediğin bir…

Katılımcı: Dediğim yani yine elektrikte o şekilde oluyor. Mesela bu kuvvet - harekette. Eğik düzlem olayı diyeyim ben size. O yokuşları mesela eğik düzlem diye düşünüyorum. Her yokuştan indiğim zaman o eğik düzlemmiş gibi, ben onun üzerinden iniyormuşum. O yüzden bu açılar işte sinüs, kosinüs olayı var ya. Kuvveti mesela hızını o şekilde hesaplıyormuşuz gibi. İşte bu virajı alırken eğik düzlemde daha doğrusu yokuştan iniyorsunuz hem virajı alıyorsunuz. Oradaki o olay.

109 Araştırmacı: Araba kullanıyor musun?

Katılımcı: Yok araba kullanmıyorum ama babam araba kullanırken onu hissediyordum, onu düşünüyordum. O şekilde anlamıştım. Yani onun nasıl olduğunu.

Araştırmacı: Peki fizik dersleri çevrendeki olayları yorumlamana katkı sağladı mı? Katılımcı: Biraz olsun katkı sağlıyor elbette ki. Şu an örnek olarak aklıma gelmiyor. Araştırmacı: Aklına gelmiyor.

Araştırmacı: Peki o zaman başlayalım.

Etkinlik Sonrası Mülakatı:

Araştırmacı: Sen bizim ilk uygulamamızı yaptığımız kişisin. Genel olarak ne düşünüyorsun? Soruda da zaten sormuştuk sana. Bu etkinliğin temel kavram olan yoğunluğu anlamada.

Katılımcı: Ben de onu yazmıştım zaten hocam. Hani yoğunluk, kütle, hacim kavramlarını anlamada böyle çok daha iyi. Hani kavram yanılgıları oluyor ya, kavram yanılgısını giderecek şekilde bir uygulama oluyor. Uygulama oldu daha doğrusu. Geminin yüzmesinde normalde hava boşluklarının hacmini, mesela hacim arttığı için yoğunluğun azaldığını ondan dolayı da yüzdüğünü şu an öğrendim gibi.

Araştırmacı: Yani demirin aslında yoğunluğunu değiştirmiyor. Ama geminin yoğunluğu… Katılımcı: Kesinlikle toplam yoğunluğu değiştiriyorlar.

Araştırmacı: Evet. Katılımcı: Ondan dolayı.

Araştırmacı: Ve bir de işte dediğin gibi daha büyük bir hacim ve bu şekilde. Şimdi biz kaldırma kuvvetine girmedik. Çünkü kaldırma kuvveti kavramı Newton’la ortaya çıkan bir kavram, kuvvet kavramı. Dolayısıyla Archimedes’in yaptığı kuvvetle ilgili nicelikler değildi. Archimedes’in yaptığı işte bu oran. Yani birim hacimde ne kadar fazla kütlesi varsa bir cismin yoğunluğu daha büyük oluyor.

Katılımcı: Aynen öyle.

Araştırmacı: Ve taşırdığı su miktarı da daha az oluyor. Çünkü hacmi ona oranla daha az. Peki, bu tür etkinliklerin devam etmesini ister misin? Başka alanlarda. Yani bilim

110

tarihindeki ilk deneyleri yapmak sence fizik öğrenmek için ya da fizikteki kavramları öğrenmek için daha doğrusu bilimdeki kavramları öğrenmek için. Arşimet zamanında fizik denmedi bu bilimsel bir çalışmaydı, faydalı olacağını düşünüyor musun?

Katılımcı: Kesinlikle faydalı olacağını düşünüyorum böyle bir şeyde.

Araştırmacı: Yani deneyler böyle tasarlansa yine laboratuvara girip kaldırma kuvveti ile ilgili etkinlikleri bu şekilde yapılsa faydası…

Katılımcı: Kesinlikle faydası olur.

Araştırmacı: Bu tip etkinlikler sence bilimsel ilke ve kavramları öğrenmede etkili olabilir mi?

Katılımcı: Kesinlikle.

Araştırmacı: Ama bunu ses kaydı alınıyor diye… Katılımcı: Yok, hayır.

Araştırmacı: Kaydı kapatabiliriz. Katılımcı: Yok, yok.

Araştırmacı: O yüzden rahat olmanı istiyorum.

Katılımcı: Yok, yok. Gerçekten bu tür etkinlikler hem kavram yanılgılarını gidermekte hem de öğrenmekte gerçekten faydalı oluyor. Mesela ben bunu sadece teorikte okusam çok daha az akılda kalır. Sürekli karıştırma ihtimalim olur. Ama şu an ben bunların hepsini gözlemlediğim için ve yaptığım için unutamam. Unutmam herhalde ben bundan sonra bunu.

Araştırmacı: En azından hikâye şu; kütleleri aynı. Katılımcı: Aynen.

Araştırmacı: Kütleleri aynı.

Katılımcı: Ben bundan sonrasını bilmiyordum. Araştırmacı: Evet.

Katılımcı: Nasıl yaptı. Tamam, kütleleri aynı bulduk ama ondan sonra bir sürü şey çıktı. Oranı bulmazsak ikisinin aynı olup olmadığını bilmeyecektik.

111 Katılımcı: Aynen, aynen, kesinlikle.

Araştırmacı: O yüzden ayırt edici bir özellik olarak yoğunluk Katılımcı: Yoğunluk kullanılır.

Araştırmacı: Yoğunluk kavramı. Peki, şunu yapsaydınız daha iyi olur dediğiniz, şu an aklına gelmeyebilir ama eve gittiğinde de şöyle yapılsaydı daha iyi olurdu dediğin, gerçi ilk uygulamamız.

112

Benzer Belgeler