• Sonuç bulunamadı

Çocukta Ġstenilen Özellikler ve Geleceğe BakıĢ

A. Kadınsı Özellikler B Erkeksi Özellikler

3.4. Çocuğun Sosyalizasyonu Ġle Ġlgili Verilerin Değerlendirilmesi 1 Ailede Çocuk Sayısı Ġle Ġlgili Veriler

3.4.8. Çocukta Ġstenilen Özellikler ve Geleceğe BakıĢ

Ebeveynler, çocuklarını yetiĢtirirken hem onlar için bir gelecek beklentisi içerisinde olurlar hem de bunun gerçekleĢmesi yönünde bir çaba sergiler. Bir önceki bölümde vurguladığımız gibi yaĢama dair idealler ve beklentiler, bireylerin nasıl bir davranıĢ tarzı geliĢtirecekleri hususunda onlara yol gösterirler. Anne ve babalar da çocuklarını yetiĢtirirken aynı Ģekilde bir gelecek tasarısında bulunurlar ve çocuklarını buna göre yönlendirirler. Sözgelimi, kız çocuğunun gelir getirici bir iĢte çalıĢmasını ve bir meslek sahibi isteyen anne, onun bu yönde beceri ve yeteneklerini geliĢtirecek

Ģekilde iyi bir eğitim alması yönde çaba gösterir ve çocuğunun buna iliĢkin özelliklere sahip olması beklentisi içerisinde olur. Cinsiyet sosyalizasyonunu belirleyen hususlardan biri, ebeveynin çocuğu için istedikleri ve beklentileridir. Bu hususta cinsiyet farklılığının olup olmadığını öğrenmek amacıyla ebeveynlere kız ve erkek çocuklarının hangi özelliklere sahip olmalarını istedikleri sorulmuĢtur. ġüphesiz ebeveynin eğitim durumu, ait olduğu sosyal tabaka ve kır-kent kökenli olması gibi faktörlerin bunda etkili olacağı bilinen bir sosyolojik gerçektir. Kır kökenli olmak ya da yaĢamının büyük bir bölümünü kırsal yaĢam içerisinde geçiren bir ebeveynin çocuğundan beklentileri, kent kökenlilere göre daha farklı olacaktır. Buna karĢılık kent kökenliler, çocukta bireyselliğe vurgu yapan özellikleri daha çok istemeye yatkın olacaklardır. ÇalıĢmamızda bireylerin yaĢamlarını geçirdikleri yerin, onların çocuklarına dair istedikleri beklentileri farklılaĢtırmada ne derece etkili olduğu bilgisine ulaĢmak amacıyla kurduğumuz temel hipoteze (onikinci hipotez) göre yaĢamını daha çok kentte geçirmiĢ olan ebeveynler, çocuklarında kiĢilik yapısını vurgulayan özellikleri daha çok isterler. Kız ve erkek çocuklar için kurulan alt hipotezlere iliĢkin bulgular ve bununla ilgili dağılımlar, Tablo 75 ve Tablo 76‟da yer verilmiĢtir.

Tablo 75: Örneklemin Kız Çocuğundan Ġstediği Özelliklerin YaĢanılan Yere Göre Dağılımı

YaĢamınızın büyük bölümünü nerede geçirdiniz?

Toplam Köyde Kasabada Ġlçede Ġlde Yurt dıĢı

Kız çocuğunuzu yetiĢtirirken en çok hangi özelliğe sahip olmasını istersiniz? Dindar olması f 39 5 18 64 0 126 % 8,3 1,1 3,8 13,6 ,0 26,8 Sağlam ve oturmuĢ bir kiĢilik f 27 12 29 136 3 207 % 5,7 2,5 6,2 28,9 ,6 43,9 Geleneklere bağlı olması f 20 4 2 27 1 54 % 4,2 ,8 ,4 5,7 ,2 11,5 Yüksek düzeyde eğitim almıĢ olması

f 11 2 5 40 1 59

% 2,3 ,4 1,1 8,5 ,2 12,5

Ev iĢlerini iyi bilmesi f 5 2 2 10 0 19

% 1,1 ,4 ,4 2,1 ,0 4,0 ÇalıĢıyor olması f 0 0 2 4 0 6 % ,0 ,0 ,4 ,8 ,0 1,3 Toplam f 102 25 58 281 5 471 % 21,7 5,3 12,3 59,7 1,1 100,0 X2=36,534, Sd=20, P=0.013, P<0.05

Tablo 75‟teki bulgular, ebeveynlerin kız çocuğundan istedikleri özelliklerin, onların yaĢadıkları yere göre farklılaĢtığını göstermektedir. Bununla ilgili alt

hipotezimiz doğrulanmıĢtır. Kentte daha çok yaĢayanlar, kız çocuğunun sağlam ve oturmuĢ bir kiĢilik yapısına sahip olmasını isterken köyde daha çok yaĢayanlar, dindar olması yönünde cevap vermiĢlerdir. Yine kentte yaĢayanlar için kız çocuğunda ikinci sırada en çok istenen özellik, yüksek düzeyde eğitim almıĢ olmasıdır.

Ebeveynlerin erkek çocuğu için istediği özelliğe iliĢkin dağılım Tablo 76‟da gösterilmektedir.

Tablo 76: Örneklemin Erkek Çocuğundan Ġstediği Özelliklerin YaĢanılan Yere Göre Dağılımı

YaĢamınızın büyük bölümünü nerede geçirdiniz?

Toplam Köyde Kasabada Ġlçede Ġlde Yurt dıĢı

Erkek çocuğunuzu yetiĢtirirken en çok hangi özelliğe sahip olmasını istersiniz? Dindar olması f 40 8 18 62 0 128 % 8,5 1,7 3,8 13,1 ,0 27,1 Sağlam ve oturmuĢ bir kiĢilik f 28 14 31 145 3 221 % 5,9 3,0 6,6 30,7 ,6 46,8 Geleneklere bağlı olması f 15 1 1 21 0 38 % 3,2 ,2 ,2 4,4 ,0 8,1 Yüksek düzeyde eğitim almıĢ olması

f 17 1 4 34 2 58 % 3,6 ,2 ,8 7,2 ,4 12,3 Ev iĢlerini iyi bilmesi f 0 0 0 1 0 1 % ,0 ,0 ,0 ,2 ,0 ,2 ÇalıĢıyor olması f 3 1 4 18 0 26 % ,6 ,2 ,8 3,8 ,0 5,5 Toplam f 103 25 58 281 5 472 % 21,8 5,3 12,3 59,5 1,1 100,0 X2=40,461, Sd=20, P=0.004, P<0.05

Tablo 75 ve Tablo 76‟daki veriler karĢılaĢtırıldığında kız çocuğu için belirttiğimiz bulguların erkek çocuk için de geçerli olduğu görülür. YaĢamını daha uzun süre kentte geçirmiĢ olanlar, erkek çocuk için sırasıyla “sağlam ve oturmuĢ bir kiĢiliğe sahip olmak” (%30,7), “dindar olması” (%13,1), “yüksek düzeyde eğitim almıĢ olması” (%7,2) özelliklerini istediklerini belirtmiĢlerdir ki aynı sıralama kız çocuğu için de geçerlidir. Temel hipotezimizin erkek çocuğu ilgilendiren bir diğer alt hipotezi de doğrulanmıĢtır. YaĢamın büyük bir kısmının geçirildiği yer ile erkek çocukta istenilen özellikler arasında anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur.

Ebeveynin çocuktan istediği özellikler ile gelecekte çocuğu için istediği gelecek ile ilgili veriler arasında fark olup olmadığını ve varsa cinsiyete dayalı olarak farklılığın hangi hususlarda bulunduğunu öğrenmek amacıyla örnekleme; “geleceğini

düĢündüğünüzde kız çocuğunuz için aĢağıdakilerden hangisini daha çok istersiniz” sorusu sorulmuĢ ve cevap Ģıkları olarak Ģu istekler sıralanmıĢtır: “BaĢarılı bir meslek hayatı, iyi bir eğitim alması, varlıklı bir hayat sürmesi, huzurlu ve mutlu bir evlilik hayatı, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kiĢi olması, dini ve milli değerlere sahip biri olması ve çocuk sahibi olması”dır. Tabloların çok boyutlu olması nedeniyle sayfa formatına sığdıramadığımız için sorumuzla ilgili olarak ebeveynler tarafından verilen en önemli cevapları Ģu Ģekilde belirtebiliriz: Ebeveynlerin ilk sırada verdikleri cevap, kız çocuklarının gelecekte “kendi ayakları üzerinde durabilen sağlam bir kiĢi olması” (%7,4) yönündeki cevap, Tablo 75‟teki bulgularla örtüĢmektedir diyebiliriz. Ġkinci sırada kız çocuğunun gelecekte “varlıklı bir hayat sürmesi” (%5,1) istenmiĢtir. Üçüncü sırayı iki farklı cevap paylaĢmaktadır. Örneklemin %4,9‟u “dini ve milli değerlere sahip biri olması”nı isterken aynı oranda karĢımıza çıkan bir diğer cevap “huzurlu ve mutlu bir evlilik hayatı” sürmesidir. Yukarıda sorduğumuz soru ebeveynlerin aile ve iĢ yaĢamını her iki cinsiyet için bağdaĢtırıp bağdaĢtıramayacağını öğrenmek amacıyla örnekleme birden çok cevabı iĢaretleyebilecekleri notu düĢülmüĢtür. Buna göre baktığımızda örneklemin ilk sırada kız çocuğu için gelecekte “baĢarılı bir meslek hayatı, iyi bir eğitim alması, kendi ayakları üzerinde duran bir kiĢi olması” olması istediği yönde bir beklenti içerisinde olduklarını görmekteyiz. Bu bulgu, büyük bir oranı kırsal yaĢamın geleneksel özelliklerinden beslenmiĢ olan ebeveynlerin kendi çocukları için kent yaĢamına daha uygun içerikte bir gelecek beklentisi içinde olduklarını bize açıkça göstermektedir.

Aynı soru bu kez erkek çocukları için sorulduğunda tek cevaplar arasında ilk sırada, kız çocuğunda olduğu gibi “kendi ayakları üzerinde durabilen bir kiĢi olması” (%6,1) gelmektedir. Bu bulgu da aynı Ģekilde Tablo 76‟daki bulgularla örtüĢmektedir. Ancak tabloya baktığımızda ilk sırayı baĢka bir cevabın paylaĢtığını görmekteyiz. Örneklemin %6,1‟i, “dini ve milli değerlere sahip biri olması” cevabını vermiĢlerdir. Ġkinci sırada “iyi bir eğitim alması” (%5,7), üçüncü sırada ise “baĢarılı bir meslek hayatı” (%5,3) gelmektedir.

Kız ve erkek çocuğuna yönelik istek dağılımı, Türkiye‟nin genel aile yapısındaki mevcut özelliklere paralel bir durum arz etmektedir. Bu durum, aynı zamanda geleneksel ev yaĢamı ile gelire yönelik istikrarlı bir meslek yaĢamının eklemlendiği genel Türk aile yapısına denk düĢmektedir. Yine tablolara bakıldığında her iki cinsiyet için kendi ayakları üzerinde durabilen bir kiĢi olmasına yönelik beklentinin de varlığı, çocuk yetiĢtirmeye iliĢkin gizil amacı vurguladığı gibi kentsel yaĢama özgü bir sosyalizasyonun da fark edilir istendik bir durum olduğunu göstermektedir. GörüĢme yaptığımız, evlilik sonrası kentte yaĢamaya baĢlamıĢ bir ev kadınının (yaĢ 48); “kızımın sosyal olmasını isterim. Kişilerle evin içine kapanmasını

istemem. Evin içine kapanıp da ne olacak? Benim gibi…” Ģeklindeki sözleri evliliğe

iliĢkin beklentilerin artık ebeveynler açısından farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Aynı Ģekilde iĢçi bir kadının (yaĢ 39) genç kızlığında köyde yaĢadığı baskıya gönderme yaparak kızına yönelik sarf ettiği sözler, ailede kültürel kırılmanın varlığına iĢaret etmektedir: “Ben kızımı pek fazla sıkmam,(..) eminim, istediği gibi

giyinir ama yerinde duruma göre nereye gitmek istiyorsa bana söyler ben de ona o güven veririm. Oğlumu da aynı yetiştirdim, oğlanlarda pek bir şey kaybedilmiyor daha çok kızlarda kaybediliyor. Erkektir yapar kız olduğu için sen otur oturduğun yerde şeklinde toplumumuzda kızlar daha çok baskı görüyor. (...) Baskı yapacağımı sanmıyorum, şimdi gibi uymak istemiyorum çevreye yani.”

Yukarıdaki bulgular birlikte ele alındığında sosyalizasyon sürecinde kız çocuğunun hem birincil toplumsallık hem de ikincil toplumsallık alanında bir kimlik kazanmak yönünde eğitilirken, erkek çocuğun daha çok ikincil toplumsallık alanında yetiĢtirildiği ve cinsiyet kimliği ile rol örüntülerinin buna göre konumlandırıldığı tespitinde bulunabiliriz. Son olarak cinsiyet açısından ebeveynlerin meslek tercihlerinde bir farklılık gözetip gözetmedikleri öğrenilmek istenmiĢtir. Bu konuda verilen cevaplar, ebeveynlerin meslekler konusunda cinsiyet kalıpyargılarına sahip olup olmadıkları konusunda bize bilgi verebilecektir. Örnekleme, “Kız çocuğunuz için hangi mesleği uygun görürsünüz?” sorusu yöneltilmiĢtir. Cevap Ģıkları Ģu Ģekildedir: Öğretmenlik, emĢirelik, doktorluk, hastabakıcılık, mühendislik, hosteslik, sekreterlik, memurluk, avukatlık, iĢçi, subay, esnaf ve üst kademe yöneticilik.”

Tabloların çok boyutlu olması nedeniyle sayfa formatına sığdıramadığımız için sorumuzla ilgili olarak ebeveynler tarafından verilen en önemli cevapları Ģu Ģekilde belirtebiliriz. Örneklemin kız çocuğu için verdiği cevaplar arasında ilk sırada öğretmenlik (%59,3), ikinci sırada %14,6 oranı ile doktorluk, üçüncü sırada %9,3‟lük oranla hemĢirelik ve dördüncü sırada avukatlık (%5,1) gelmektedir.

Örneklemin erkek çocuğu için verdiği cevaplara bakıldığında ise ilk sırada %28,1 oranı ile doktorluk mesleği yer almaktadır. Ġkinci sırada yer alan en uygun meslek mühendisliktir (%16,9). Üçüncü sırada öğretmenlik (%14,6) yer alırken dördüncü sırada %8,5‟lik oranla memurluk gelmektedir.

Ebeveynlerin toplumda “feminen meslekler” olarak bilinen “öğretmenlik ve

hemĢirelik” mesleklerini daha çok kız çocukları için tercih ettiklerini görmekteyiz. Erkekler için uygun görülen mesleklerin daha çok doktorluk ve mühendislik olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda örneklem grubunda mesleklerin cinsiyete göre farklılaĢtırıldığını ve cinsiyete dayalı mesleki kalıpyargıların, onların biliĢsel dünyalarına bu yönde hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum, Sandra Bem‟in belirttiği gibi ebeveynlerin belirli bir toplumsal cinsiyet Ģemasından hareket ettiklerini bize göstermektedir.