• Sonuç bulunamadı

6-10 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN ESNEKLİK DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ VE YAŞ GRUPLARININ ESNEKLİK DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMAS

Ferhan Soyuer1, Feyzan Cankurtaran1, Alihan Karaüzüm1, Mustafa Cem Türkmen1,

Hümeyra Erdoğan1, Ayçe Bıyıklı1

1Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, Kayseri. soyuerferhan@gmail.com, fcankurtaran637@gmail.com, mcemtrk@gmail.com, alihankarauzum1@gmail.com,

hum.erdogan96@gmail.com, aycebiyikli@gmail.com,

1.Giriş: Esneklik, hem günlük yaşam aktiviteleri hem de spor aktiviteleri için fiziksel uygunluğun sağlıkla ilişkilendirilen önemli özelliklerindendir. Esneklik üzerinde yaş, cinsiyet gibi sosyodemografik özelliklerin etkisinin olduğu bilinmekle birlikte, bunların esnekliği ne derece etkilediği konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

2.Amaç: Çalışmamızın amacı 6-10 yaş arası çocukların esneklik değerlerinin belirlenmesi ve farklı yaş gruplarındaki çocukların esneklik değerlerinin karşılaştırılmasıdır.

3.Yöntem: Çalışmamıza 6-10 yaş arasındaki sağlıklı son çocukluk dönemindeki 67 birey katıldı. Esneklik testleri (gövde fleksiyonu, hiperekstansiyonu, rotasyonu, lateral fleksiyonu; hamstring uzunluğu; kalça abduksiyonu; M. Quadriceps femoris; kalça fleksiyonu) esnemeyen bir mezura ile her bireye üç kez yapılarak değerlendirildi ve ortalama değerleri cm cinsinden kaydedildi. Yaş gruplarının esneklik değerlerinin karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizi ve kruskal-wallis testi kullanıldı. Esnekliğin yaşa bağlı değişim ilişkisi için de Pearson r’si hesaplandı ve p<0,05 düzeyi istatistiki olarak anlamlı kabul edildi.

4.Bulgular: Gövde fleksiyonu, gövde lateral fleksiyonu (sağ ve sol), hamstring uzunluğu (sağ ve sol) ortalamaları açısından yaş grubu kategorileri arasında istatistiksel anlamlı bir farklılık bulundu (sırasıyla, p=0.025, p=0.008, p=0.001, p<001, p<0.001). Yapılan korelasyon analizinde gövde fleksiyonu ve yaş arasında negatif yönlü diğerlerinde pozitif yönlü, hamstring uzunluğu (sağ ve sol) ve yaş arasında güçlü diğerlerinde zayıf olmak üzere bir ilişki saptandı (sırasıyla, r=-0.35, p=0.003; r=0.36, p=0.003; r=0.39, p<0.001; r=0.067, p<0.001; r=0.65, p<0,001).

5.Tartışma ve Sonuç: Çalışma bulgularımız yaş ile esneklik değerlerinin ilişkili olduğuna ve büyüme ve gelişim çağındaki çocukların gövde fleksiyonu esneklik değerinin yaşla birlikte azalırken gövde lateral fleksiyonu (sağ ve sol) ve hamstring uzunluğu (sağ ve sol) esneklik değerlerinin yaşla birlikte arttığına işaret etmektedir.

47 ÇOCUKLARDA BESLENME DAVRANIŞININ BELİRLENMESİ

Dilek ÖZÇELİK ERSÜ

İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü, İstanbul dytdilekozcelik@gmail.com

ÖZET

Giriş: Çocuklarda yeme davranışı sıra dışı bir durum olmamakla birlikte normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Birçok ebeveyn çocuklarının normalden daha az veya daha fazla yediklerini ve yemek yerken mızmız veya hevesli olduklarından bahsetmektedir. Bu yeme problemlerin çoğu klinik olarak bir öneme sahip değildir ve tespit edildiğinde zamanla çözülmektedir.

Amaç: Çocuklarda yeme davranışını belirlemek amacıyla 51-129 ay arası özel okula giden çocukların ebeveynlerine “Çocuklarda Yeme Davranışı” (ÇYD) anketi kullanılarak çocukların beslenme davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Çalışma örneklemini İstanbul Arel Koleji ana sınıfı ve ilkokul öğrencileri oluşturmuştur. Ebeveynlere Çocuklarda Yeme Davranışı anketi sınıf öğretmenleri aracılığı ile ulaştırılmıştır. Anket, çocuklarının çalışmaya dahil edilmesini onaylayan ebeveynler tarafından doldurulmuş ve toplam 218 çocuk çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışma verileri 15 Nisan-15 Mayıs 2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Çocuklarda Yeme Davranışı anketi 35 soru ve 8 alt ölçekten oluşan ve 5 puan üzerinden değerlendirilen (1=asla, 5=her zaman) likert tipi bir ankettir. Anketin Türkçe validasyonunu yapan R. Yılmaz’dan mail üzerinden izin alınmıştır. Ayrıca ebeveynlerden çocuklara ait antropometrik bazı bilgileri (boy uzunluğu ve vücut ağırlığı) ve doğum tarihini yazmaları istenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır, Çocuklarda Yeme Davranışı anketi alt ölçek puanları ile Beden Kütle İndeksi arasında ilişkiyi tespit etmek için Spearman’s rho korelasyonu bakılmıştır. p değerleri 0.05’in altında bulunduğunda istatistiksel olarak önemli kabul edilmiştir. Hesaplamalar IBM SPSS Statistics 21 istatistik paket programı ile yapılmıştır.

Bulgular: Araştırmaya dahil edilen çocukların %54.6’sı kız, %45.4’ü erkektir. Ortalama yaş 93.2±16.7 aydır. Katılımcılar Dünya Sağlık Örgütü yaşa göre Beden Kütle İndeksi değerlerine göre sınıflandırılmıştır. Buna göre; çocukların %50’si normal vücut ağırlığına sahipken %21.6’sı fazla kilolu ve %14.7’si ise şişman/obezdir. Çocukların toplam ölçek ve alt ölçek puan ortalamaları sırasıyla; toplam 85.6±11.5, Gıda Heveslisi 2.8±0.5, Duygusal Aşırı Yeme 2.1±0.5, Gıdadan Keyif Alma 2.2±0.5, İçme Tutkusu 2.1±0.8, Tokluk Heveslisi 2.5±0.5, Yavaş Yeme 2.3±0.4, Duygusal Az Yeme 2.7±0.6, Yemek Seçiciliği 2.6±0.7 olarak hesaplanmıştır. Katılımcıların Beden Kütle İndeksi değerleri ile alt ölçek puan ortalamaları arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Beden Kütle İndeksi değeri ile Gıda Heveslisi alt ölçek puan ortalaması arasında negatif yönde çok zayıf ileri derecede anlamlı ilişki, Tokluk Heveslisi alt ölçek puan ortalaması arasında negatif yönde zayıf ileri derecede anlamlı ilişki, Duygusal Aşırı Yeme alt ölçek puan ortalaması arasında pozitif yönde çok zayıf ileri derecede anlamlı ilişki, Gıdadan Keyif Alma alt ölçek puan ortalaması arasında pozitif yönde orta şiddette ileri derecede anlamlı ilişki, Yavaş Yeme alt ölçek puan ortalaması arasında pozitif yönde ileri derecede anlamlı ilişki tespit edilmiştir.

Sonuç: Çalışmada beden kütle indeksi değeri arttıkça, obezite eğilimini gösteren alt ölçeklerden duygusal aşırı yeme, içme tutkusu ve gıdadan keyif alma puan ortalaması artmış ve iştahsızlık eğilimini gösteren tokluk heveslisi ve yemek seçiciliği puan ortalamaları ise azalmıştır. Çocuklarda yeme davranışı anketinin alt ölçeklerinin çok yönlü olması çocuklarda özellikle obezite veya iştahsızlık eğilimini saptamada faydalı olabilir. Çocuklarda yeme davranışını ölçmede anket kullanımı obezitede yeme davranışını tanımlamada değerli olduğu kadar, iştahsız çocukları saptamada da iyi sonuçlar verecektir.

48

Sözlü Bildiri

ÇOCUKLARDA OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) VERİSİNİN YAPAY