• Sonuç bulunamadı

Deneme 1 Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken Matematik Yeteneği Seviyelerinin Karşılaştırılması ile İlgili Tartışma ve

BEŞİNCİ BÖLÜM TARTIŞMA VE YORUM

B- Deneme Grupları ve Kontrol Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken Matematik Yeteneği Düzeylerine İlişkin Tartışma ve Yorumlar

1- Deneme 1 Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken Matematik Yeteneği Seviyelerinin Karşılaştırılması ile İlgili Tartışma ve

Yorumlar

1.a. Deneme 1 Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken Matematik Yeteneği Seviyelerinin Deneme 3 Grubu Çocukları ile Karşılaştırılmasına İlişkin Tartışma ve Yorumlar

Deneme 1 grubu çocukları ÇİSBEP eğitimi ve arkasından KÜÇİBÜM eğitimi almışlardır. ÇİSBEP eğitimi ile deneme 1 grubu çocuklarının tüm sosyal ortamlarda kurallara uyma, sağlıklı iletişim kurmak için gerekli becerilerini öğrenme, kendisinin ve diğerlerinin duygularını tanıma ve duruma uygun tepkiler verme, öfkesini kontrol etme, sosyal ortamlarda karşılaşabileceği sosyal problem durumlarına uygun çözümler üretme, arkadaşlık kurma, evde ve okulda takım çalışması ve işbirliği için gerekli becerileri kazanmaları amaçlanmıştır. Sosyal becerilere sahip çocukların kendi problemlerine çözümler üreten ve problemlerini çözebilen, özgüven sahibi, akranları tarafından sevilen ve yetişkinlerle iyi ilişkiler kurabilen, sosyal yönden uyumlu, işbirlikçi, bilişsel yeteneklerini üst düzeyde kullanabilen bireyler olmaları beklenmektedir. KÜÇİBÜM eğitiminin ise; deneme 1 grubu çocuklarının sayıları tanıma, sayıları karşılaştırma, sayıları yazma, nesneleri sayma gibi sayı bilgisinin ve sayılarla basit toplama, çıkarma ve eşit paylaşım/bölme yapma gibi sayılarla işlem yapabilme becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Deneme 3 grubu çocukları ÇİSBEP eğitimi almamışlar, sadece KÜÇİBÜM eğitimi almışlardır. Deneme 3 grubu çocuklarının KÜÇİBÜM eğitiminin etkisiyle sayı bilgisi ve sayılarla işlemler gibi Erken Matematik Yeteneği düzeylerinde bir artış beklenmektedir ancak bu artışın deneme 1 grubu lehine anlamlı bir farklılık oluşturacağı şeklindedir. Daha önceden yapılan sosyal beceri/sosyal problem çözme becerisi ile akademik başarı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalara bakıldığında; (Suchodoletz ve diğerleri, 2009; Arnold ve arkadaşları, 2006; Meagher, 2008; Dobbs ve diğerleri, 2006; Rhoades ve arkadaşları, 2011; Bloom ve diğerleri, 2007; McClelland, Morrison ve Holmes, 2000; Malecki ve Elliott, 2002; Kandır ve Orçan, 2011a) sosyal beceri/sosyal problem çözme becerisi ile akademik başarı arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu

ve sosyal beceri ve sosyal problem çözme becerisinin akademik başarıyı etkilediği görülmüştür.

Araştırmanın sonucunda “ÇİSBEP” ile “KÜÇİBÜM Programı”’na katılan deneme 1 grubu çocuklarının “Erken Matematik Yeteneği Testi-3” sontest puan ortalamalarının, KÜÇİBÜM” e katılan deneme 3 grubu çocuklarının sontest puan ortalamalarından yüksek olduğu bulunmuştur. Ancak deneme 1 grubu ve deneme 3 grubu arasında farkın anlamlı olmadığı görülmüştür (deneme 1 grubu 𝑋𝑋�=108.76, deneme 3 grubu 𝑋𝑋�=99.20). Okul öncesi eğitim alanı araştırmacıları, öğretmenlerin çocukların düşünme biçimlerini geliştirmeye odaklanmış matematik sınıfları kurmaları ve öğretmenlerin matematik eğitimi konusundaki rollerinin değişimine ilişkin sosyal normlar üzerinde birleşmektedirler (Kandır ve Orçan, 2011b). Baroody (1993), öğretmenlerin çocukların öğrenmesinde net bakış açıklarına sahip olması gerektiğini ve çocukların gelişimine uygun şekilde matematik kavramlarını öğretmeleri gerektiğini belirtmiştir (Akt: Kandır ve Orçan, 2011b: 27). Deneme 1 grubu öğretmeninin okul öncesi eğitim alanı dışında bir lisans eğitimi alanından mezun olması, bu farklılığın bir nedeni olarak düşünülmektedir. Tokgöz (2006)’ün okul öncesi eğitim öğretmenlerinin erken matematik eğitimi ile ilgi yeterliliklerini incelediği araştırmada; okul öncesi eğitim alanı dışında farklı bir alandan mezun olan öğretmenlerin, “Erken Matematik Eğitimine İlişkin Yeterliklerin Belirlenmesi” ölçme aracı puan ortalamalarının, okul öncesi eğitim alanında lisans ve önlisans mezunu olan okul öncesi öğretmenlerinin puan ortalamalarından düşük olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan deneme 3 grubu öğretmenin lisans mezuniyetinin okul öncesi eğitim alanından olması ve buna bağlı olarak çocukların matematik yeteneğini geliştirici çok farklı etkinlikler uygulaması ve deneysel uygulamalardaki etkinliklerin öğretmen tarafından diğer zamanlarda sıkça tekrar edilmesinin deneme 3 grubu çocuklarının erken matematik yeteneği sontest puanlarının beklenenden daha yüksek olmasında önemli bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. Deneme 1 grubu öğretmeninin, okul içindeki sosyal aktivitelerde çok fazla görev almasına bağlı olarak sınıfta uygulanan KÜÇİBÜM programı etkinliklerinin diğer zamanlarda tekrar edilememesi ve KÜÇİBÜM programı dışında da matematiksel etkinliklere yer verilmemesi, deneme 1 ve deneme 3 grubu erken matematik yeteneği düzeyleri

arasındaki farklılığın anlamlı olmamasının ikinci nedeni olarak düşünülmektedir. Deneme 3 grubu öğretmeninin okul içinde herhangi bir etkinlik ya da görevi olmaması nedeniyle; sınıfta çocuklarla sürekli beraber olması, KÜÇİBÜM etkinliklerinin ve farklı matematik etkinliklerinin sıkça uygulanması deneme 3 grubu çocuklarının puanlarının beklenenden yüksek olmasında önemli bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. Bunlara ek olarak şu bilgiye de yer verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Araştırmada üzerinde durulması gereken esas problemin “Sosyal Beceri ve Sosyal Problem Çözme Becerisi Eğitimi” alma, çocukların Erken Matematik Yeteneği puanlarını etkilemekte midir? sorusu olduğu noktasından hareketle, bu araştırmanın bulgularında deneme grupları ve kontrol grubu çocukların “Sosyal Problem Çözme Becerisi Testi- Prososyal Çözümler ve Agonistik Çözümler öntest-sontest puan ortalamasına ilişkin bulgular elde edilmiş olmasına rağmen puan ortalaması karşılaştırmalarına yer verilmemiştir. Ancak deneme 3 grubu çocuklarının “Sosyal Problem Çözme Becerisi Testi-Agonistik Çözümler öntest-sontest puan ortalaması karşılaştırmasında p< 0.01 düzeyinde anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Yani deneme 3 grubu çocukların okul öncesi eğitim alma değişkenin etkisiyle sosyal problem çözme becerisi –Agonistik/kavgacı çözümler alt boyutunda olumlu bir gelişme olduğu gözlemlenmiştir. Bu durumun, yukarıda belirtilen sosyal beceri ve problem davranışlar ile akademik başarı ilişkisini inceleyen araştırmaların sonuçlarıyla da ilişki olarak deneme 3 grubu çocuklarının erken matematik yeteneği sontest puanlarının beklenenden daha yüksek olmasını etkileyen etmenlerden biri olduğu düşünülmektedir.

Dobbs ve arakadaşlarının (2006) matematiksel beceriler ile sosyal-duygusal ögeler arasındaki ilişkiyi incelendikleri çalışmada; girişkenlik, kendini kontrol ve bağlanma gibi sosyal-duygusal becerilere sahip çocukların daha yüksek matematik yeteneği puanlarına sahip oldukları; genel davranış problemleri, içsel semptomlar, içe kapanıklık, sosyal problemler ve dikkat sorunları yaşayan çocukların daha düşük matematik yeteneği puanlarına sahip oldukları görülmüştür. Başka bir araştırmada Meagher (2008), okulöncesi dönemde görülen sosyal-duygusal problemler ile okuma-yazma ve dil becerileri gibi erken akademik beceriler arasındaki ilişkiyi incelemiştir. İçsel problem davranış belirtileri ve bunlarla ilişkili sosyal sorunlar

gösteren çocukların erken akademik beceriler arasında negatif yönde ilişki olduğunu göstermiştir. Diğer taraftan Rhoades ve arkadaşları (2011), okulöncesi dönem çocuklarının birinci sınıf akademik yeterlilikleri, dikkat becerileri ve duyguları tanıma becerileri arasındaki ilişkileri incelemiştir. Sonuçlar, küçük çocukların gelecekteki akademik başarısını desteklemek için dikkat gelişimi kadar sosyal duygusal gelişime odaklanan önleyici müfredatın uygulanması gerektiğini göstermiştir. McClelland, Morrison ve Holmes (2000)’in yaptığı araştırmada ise; anaokulunun başından ilköğretim ikinci sınıfın sonuna kadar olan süreçte; ders çalışma ile ilgili düşük beceri puanına sahip çocuklarda, anlamlı derecede düşük IQ, birçok davranış problemi, dil ve işitme problemleri gibi çok sayıda sağlık sorunları bulunmuştur. Diğer bir araştırmada Malecki ve Elliott (2002) ilköğretim üçüncü- dördüncü sınıf öğrencilerinin; sosyal beceri, problem davranış, akademik olgunluk ve akademik başarı puanları arasında; (a) sosyal beceriler ve akademik başarı arasında pozitif yönde bir ilişki (b) problem davranışlar ile akademik başarı arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu bulunmuştur. Arnold ve arkadaşları (2006)’nın yaptığı araştırmada ise; bir grup hem dışsal problem davranışları azaltma eğitimine hem de akademik programa alınmıştır. Bir grup sadece akademik programa alınmıştır. Bir grup sadece dışsal problem davranışları azaltma eğitimine alınmıştır. Diğer bir grup ise hiçbir eğitim programına alınmamıştır. Araştırmanın sonunda ise birden fazla gelişim alanına etki etmesi hedeflenen programların büyük oranda başarıya ulaştığı ancak, bu tür girişimlere rehberlik yapmak ve uygulamadaki zorlukları belirlemek için daha fazla araştırma yapmak gerekliliği vurgulanmıştır. Son olarak; Suchodoletz ve arkadaşları (2009) anaokulu çağındaki (3-6 yaş grubu) çocukların davranışlarını kontrol edebilme becerisi ve ilkokul birinci sınıftaki okula uyum becerileri arasındaki ilişkiye bakıldığında; erken davranış kontrolünün akademik performans ve okula uyum sağlama- sınıf davranışları ile pozitif yönde bir ilişkili olduğunu belirtmişlerdir. Dahası araştırmanın sonuçları, çok erken yaşlarda bile davranış kontrolünün akademik gelişim sürecinde zekânın da üzerinde ve ötesinde çok önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Sunulan araştırmalarda, çocukların sosyal uyum davranıları ve sosyal becerileri ile bilişsel ya da akademik becerileri arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu belirtilmektedir.

1.b. Deneme 1 Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken Matematik Yeteneği Düzeylerinin Deneme 2 Grubu ve Kontrol Grubu Çocukları ile Karşılaştırılmasına İlişkin Tartışma ve Yorumlar

Araştırmada deneme 1 grubu ile deneme 2 grubu ve kontrol grubu çocuklarının Erken Matematik Yeteneği Testi-3 son test puan ortalamalarına (deneme 1 grubu 108.76, deneme 2 grubu 86.45 ve kontrol grubu 82. 27) göre yapılan karşılaştırmada deneme 1 grubu lehine anlamı bir farklılık olduğu görülmüştür. Araştırma sonucunda; elde edilen bu farklılığın uygulanan KÜÇİBÜM eğitim programından kaynaklandığı düşünülmektedir. Clements ve Sarama (2007) okul öncesi dönemde çocuklara sunulan matematiksel uygulamaların/programların, özellikle daha sonraki okul başarısızlığı için risk altında olan küçük çocukların informal matematik bilgisini geliştirmede önemli bir temel oluşturduğunu belirtmiştir. Clements ve Sarama (2007)’nın araştırmasında; araştırmacılar tarafından hazırlanan “Building Block” isimli matematik eğitimi programı ve materyallerinin dezavantajlı 4 yaş grubu çocukların matematiksel matematiksel kavram ve beceri puanları karşılaştırma- kontrol grubu çocuklarına göre anlamlı düzeyde artırdığı görülmüştür. Yılmaz Bolat ve Dikici Sığırtmaç (2006)’ın yaptığı çalışmada ise; müzikli oyun etkinliklerile verilen sayı ve işlem kavramı eğitiminin anasınıfına giden 6 yaş çocuklarının sayı ve işlem kavramlarını kazanmalarında kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde fark oluşturduğu görülmüştür. Ertle ve arkadaşları (2008) okul öncesi eğitim sınıflarında çocuklara etkili matematik eğitimi için Amerikan Ulusal Küçük Çocukların Eğitimi Birliği ve Amerikan Ulusal Matematik Öğretmenleri Birliği (NAEYC/NCTM)nin de 2002’de belirttiği 5 temel unsurdan bahsetmektedir. Bunlar; eğitici materyal açısından zengin bir çevre, oyun, öğretilebilir an(fırsat eğitimi), projeler ve çocukların gelişim seviyesine göre hazırlanmış matematik eğitimi programıdır. Okulöncesi sınıfı veya günlük bakım merkezi, matematik ve diğer becerilerin öğretimi için çok çeşitli materyalleri içeren zengin bir ortam sunmalıdır. Çocukların oyunlarını, keşiflerini ve buluşlarını teşvik edici blok köşesi, su tablası ve bilim köşesi gibi alanlara bölünmelidir (Ertle ve arkadaşları, 2008: 64-66). Görüldüğü gibi mevcut araştırma sonucu, yapılmış benzer araştırma sonuçları ile tutarlılık göstermektedir. Bu noktadan hareketle okul öncesi eğitimin çocukların matematik

yeteneklerinin gelişmesinde önemli olduğu, ancak bunun tek başına yeterli olmadığı söylenebilir. Çocukların matematik yeteneklerinin geliştirilmesi için zengin matematiksel içeriklerle hazırlanmış ve farklı materyallerle desteklenmiş eğitim programlarına ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır.

2- Deneme 2 Grubu Çocuklarının KÜÇİBÜM Eğitimi Sonrası Erken