• Sonuç bulunamadı

ÇIRAKLIK VE YAYGIN EĞİTİM

Belgede Mevcut Durum Analizi 2010 (sayfa 64-68)

ÇEVRENİN KORUNMASI VE KORUMA ALANLARI

2.3.7 ÇIRAKLIK VE YAYGIN EĞİTİM

“Yaygın eğitim, örgün eğitimin yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar” (Milli Eğitim İstatistikleri 2009-2010, s.XIII). Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri halkın içinde bulunduğu çeşitli problemleri aşmak için yaşam boyu devam eden bir eğitim olan yaygın eğitimin üzerinde önemle durulmuştur. 1977 yılında çıkarılan bir kanunla yaygın eğitim hizmetlerini bir çatı altında toplamak amacıyla Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü kurulmuştur, 1983 yılında ise faaliyetlerine ayrı ayrı devam eden Çıraklık Eğitimi Genel Müdürlüğü ile Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü birleşerek Çıraklık Ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

Yaygın eğitim alanında faaliyet gösteren bölgede toplam kurum sayısı 485, öğretmen sayısı 3.686, derslik sayısı 3.071’dir. Okul öğretiminin değişen dünyanın tüm ihtiyaçlarını karşılaması mümkün olmadığından hayat boyu eğitim olarak da nitelendirilen yaygın eğitimin öneminin kavranması gerekmektedir.

Bölge illeri arasında insan kaynakları, sanayi, doğal kaynaklar, ulaşım ve istihdam imkanı gibi birçok açıdan farklılıklar bulunmaktadır. Bu bakımdan eğitim-ekonomi-istihdam bağlantısı sağlanmalı ve böylece bölgede gerekli olan insan kaynakları, ihtiyaca cevap verebilecek şekilde düzenlenmelidir (YHGP, 2006). Etkin ve planlı bir insan kaynakları politikası kalkınmanın sürdürülebilirliği için büyük önem taşımaktadır.

2007/’08 Öğretim Yılında Türkiye’de 369 olan Mesleki Eğitim Merkezi sayısı bölgede 22 olup bunun bölge illerine dağılımına baktığımızda Amasya’da 5, Çorum’da 6, Samsun’da 6 ve Tokat’ta 5 adet bu alanda çalışan kurum olduğu görülmektedir. Yine aynı öğretim yılında Türkiye’de toplam 957 adet olan halk eğitim merkezi sayısı, bölgede 48’dir. Bölge illerine bakıldığında ise Amasya’da 7, Çorum’da 14, Samsun’da 15 ve Tokat’ta 12 tane halk eğitim merkezi olduğu görülmektedir.

Kurum Başlayan Devam eden Bitiren Öğretmen Derslik

Genel Toplam 485 246.943 236.695 233.618 3.686 3.071

Halk Eğitim Merkezi 48 122.777 115.618 113.046 259 180

Mesleki Eğitim Merkezi 22 14.180 14.180 14.180 228 101

3308 Sayılı Kan. Göre Açılan Meslek Kursları 4.046 3.663 3.599

Pratik Kız Sanat Okulu 21 4.212 3.639 3.577

Olgunlaşma Enstitüsü 1 73 17

Özel Eğitim 8 291 291 291 53 8

Rehberlik Araştırma Merkezi 11

Turizm Eğitim Merkezi

Yetişkinler Teknik Eğitim Merkezi

Özel Dersane 151 43.096 43.096 43.096 1.821 1.745

Motorlu Taşıt Sürücü Kursu 88 43.575 43.575 43.575 659 237

Özel Muhtelif Kurslar 44 7.897 5.764 5.385 68 111

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Mrk. 68 6.151 6.151 6.151 491 603

Özel Etüt Eğitim Merkezi 23 718 718 718 34 69

Tablo 2.3.7.1 Yaygın Eğitimde Eğitim kurumlarına göre kursiyer, Öğretmen ve Derslik Sayısı,2007/’08 Öğretim Yılı

Kaynak: TÜİK, 2010

65

2.3.8 EĞİTİM VE İSTİHDAM İLİŞKİSİ

Bölgede istihdamın yapısı, eğitim düzeyi ve cinsiyet bakımından incelendiğinde önemli bilgilere ulaşılmaktadır. Bölgede istihdam edilen 1.005.000 kişinin 619.000’i erkek (yüzde 61,50), 387.000 (yüzde 38,50)’i kadındır. Türkiye geneline baktığımızda istihdam edilen toplam nüfus olan 21.277.000 kişinin 15.406.000’i (72,40) erkek, 5.871.000’i (27,60) kadındır. Çalışan kadın oranının ülke ortalamasının üzerinde olması, bölgede tarım sektöründe ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların oranının yüksek olmasıyla açıklanabilir.

Bölgede bitirilen eğitim düzeyine göre istihdam oranlarına baktığımızda okuma yazma bilmeyen nüfusun istihdam oranının bölgede ülke geneline göre yüksek olduğunu görmekteyiz. Bu, bölgede istihdam yaratan temel sektörün yüzde 51,6 ile tarım olmasına bağlanabilir. Geniş olan tarım sektörü kalifiye olmayan işgücü için istihdam yaratmaktadır. Ancak diğer sektörler göz önüne alındığında, aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere bitirilen eğitim düzeyi istihdam olanaklarını artırmakta ve istihdam oranlarının en yüksek olduğu grup yüksekokul mezunlarıdır. Dolayısıyla denilebilir ki eğitim ile istihdam arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda göze çarpan bir diğer konu ise kadın ve erkeklerin istihdam oranları arasındaki fark ve bu farkın özellikle eğitim seviyesindeki artışa bağlı olarak artmasıdır. Bölgede okuma-yazma bilmeyen erkek çalışan oranı yüzde 44,8 ve kadın çalışan oranı yüzde 39,2 iken lise ve dengi meslek okulu mezunu çalışan erkek oranı yüzde 67,8 ve kadın oranı yüzde 26,7’dir. Böylesi bir fark ülke geneli için de geçerlidir.

Aşağıdaki tablo farklı sektörlerdeki istihdamın eğitim durumlarını göstermektedir. Buna göre yukarıda da vurgulandığı gibi eğitim seviyesinin en düşük olduğu sektör tarımdır. Tarım sektöründe çalışanların yüzde 21,96’sı okuma-yazma bilmemektedir. Bu bölgede okuma yazma bilmeyen toplam çalışan sayısının yüzde 95,79’unu oluşturmaktadır. Bu sektörde lise altı eğitim derecesine sahip çalışan sayısı sektördeki toplam istihdamın yüzde 75,14, lise ve dengi meslek okulu mezunlarının oranı yüzde 2,50 ve yükseköğretim mezunları ise yüzde 0,38’dir. Bölgedeki toplam istihdamın yüzde 12,9’unu oluşturan sanayi sektöründeki çalışanların yüzde 72,86’lık en büyük kısmı lise altı eğitime sahiptir. Eğitim seviyesinin en yüksek olduğu sektör bölgenin toplam istihdamının yüzde 21,8’ini oluşturan hizmet sektörüdür. Sektörde istihdam edilen nüfusun yüzde 40,63’ü yükseköğretim, yüzde 25,11’i lise ve dengi meslek okulu, yüzde 32,87’si lise altı ve son olarak yüzde 0,91’i ilkokul mezunudur.

Okuma yazma

bilmeyen Lise altı Lise ve dengi

meslek okulu Yüksek

okul bitirmeyen İlkokul İlköğretim Ortaokul veya dengi meslek

Tablo 2.3.8.1 Bölgede Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre İstihdam Oranları, 2009

Kaynak: TÜİK, 2010

66

2.3.9 SONUÇ

Kalkınmanın sadece toplumun maddi gereksinimlerinin karşılanması olmadığı günümüzde insanların kişisel ve toplumsal gelişmesi de en az ekonomik gereksinimleri kadar önemli bir hal almıştır. Bu kapsamda sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olan eğitim üzerinde durulması gerekli birincil konulardandır. TR83 Düzey 2 Bölgesi 26 bölge içerinde 13. sırada yer almaktadır. Genel gelişmişlik sıralaması 18 olan bölge eğitimde diğer alanlara göre daha iyi bir performansa sahip görünse de eğitim ile ilişkili birçok değişkende ülke ortalamasının altında kaldığı görülmektedir.

Okur-yazar nüfus oranına bakıldığında 2009 yılında Amasya dışında Bölge illerinin tamamı Türkiye ortalamasının altındadır. Türkiye’de oku-yazar nüfus oranı yüzde 92,4 iken bu oran bölgede yüzde 90,6’dır. Bitirilen eğitim düzeyine göre bir kıyaslama yapıldığında ise bölgenin zorunlu olan ilkokul ve ilköğretim mezunu seviyelerinde ülke ortalamasının üzerinde olduğu bu kademeden sonra tüm kademelerde ülke ortalamasının altında olduğu görülmektedir.

Okul öncesi eğitimde Çorum dışında Bölge illerinin tamamı ülke ortalamasının üzerindedir.

İlköğretimin zorunlu olması nedeniyle okullaşma oranları Bölge ve ülke ortalaması arasında büyük farklar bulunmamaktır. Ne var ki Bölge illerinden Tokat ülke ortalamasının altında bir başarıya sahiptir. Bu nedenle bu ilde Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okullarının (PİO) yaygınlaştırılması önemlidir. Bu yolla özellikle kırsal alanda yaşayan ve yoksulluk nedeniyle çocukların okul masrafını karşılamada zorluk çeken ailelerin, çocuklarını okula gönderebilmeleri için olanak sağlanacaktır. Ortaöğretimle birlikte okullaşma oranlarında Bölge ve Türkiye’de büyük bir düşüş görülmektedir. Ortaöğretimle birlikte kız ve erkek çocukların okullaşma oranları arasında da kızların aleyhine büyük farkların başladığı da ortadadır. Eğitim istihdam ilişkisi bakımından en direkt ilişkiye sahip meslek liseleri de bölgenin ekonomik kalkınmasında büyük öneme sahiptir. Bölgede mesleki ve teknik liselerin oranı Türkiye’ye (yüzde 54,37) kıyasla yüksektir. Bu eğitim seviyesinde okullaşma oranı Türkiye ortalamasının üzerindedir ancak yeterli değildir. İllerde ve ülke genelinde mesleki ve teknik ortaöğretim okullarına talebi artırmanın yolu öğrencilere yapılacak yönlendirme ve mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının mesleki eğitimde yenilikçi olmasından geçmektedir.

Artan rekabetçi Pazar taleplerini karşılamak nitelikli insan gücü yetiştirmekten, bu ise yüksek öğretim kurumlarının kalitesi ve yetiştirdiği insan gücünün niteliği ve niceliğinden geçmektedir. Bu kapsamda Bölgede her ilde bir üniversite olmak üzere toplam dört devlet üniversite ve henüz kurulum aşamasında olan bir vakıf üniversitesi bulunmaktadır. Bölgede en düşük sayıda profesör ve öğretim elemanına sahip il 3’ü profesör toplam 135 öğretim elemanı ile Amasya’dır. Bunu Çorum ve Tokat illeri takip etmektedir. YHGP’de de bahsedildiği üzere bölge yükseköğretim kurumlarının en önemli sorunları öğretim üyesi açığının bulunması, bütçe ödeneklerinin yetersizliği ve yatırımların aksaması ve öğretim üyesi göçünün olmasıdır. Üniversitelerin niteliği bakımından önemli bir gösterge olan öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı bakımından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkiye’deki 114 Üniversite içerisinde 21. ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi ise 23.

Tarım Sanayi Ticaret Hizmet Toplam

Okuma yazma bilmeyen 114 2 1 2 119

Lise altı 390 94 83 72 639

Lise ve dengi meslek okulu 13 26 44 55 138

Yükseköğretim 2 7 10 89 109

Toplam 519 129 138 219 1.005

Tablo 2.3.8.2. Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre İstihdamın Sektörel Dağılımı, 2009 (Bin kişi)

Kaynak: TÜİK, 2010

67 sırada yer almaktadır. Hitit ve Amasya Üniversitelerinin sıralaması ise sırasıyla 98 ve 102’dir. Bölge

üniversitelerinin toplam yayın sayısı ülke üniversitelerinin yayımladığı toplam yayınların yüzde 3,90’ını oluşturmaktadır.

Okul öğretiminin değişen dünyanın tüm ihtiyaçlarını karşılaması mümkün olmadığından hayat boyu eğitim olarak da nitelendirilen yaygın eğitimin öneminin kavranması önem teşkil etmektedir.

Yaygın eğitim alanında faaliyet gösteren bölgedeki toplam kurum sayısı 485, öğretmen sayısı 3.686, derslik sayısı 3.071’dir.

Görüldüğü üzere kalkınmada anahtar rol üstlenen eğitim alanında bölge ülke ortalamasının altında ya da ortalamaları ancak yakalamaktadır. Bu kapsamda yapılacak her türlü yatırım ve bilinçlendirme çalışmaları bölgenin insan kaynaklarına yatırım anlamına gelecek ve bölgenin rekabet seviyesinin artırılmasında büyük önem taşıyacaktır. Bu nedenle Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okullarının (PİO) yaygınlaştırılması, kız çocukların okula gönderilmesinin teşvik edilmesi, mesleki ve teknik liselerin ekonomi açısından öneminin vurgulanması ve mezunların istihdam edilebilirliklerinin sağlanması, kentleşmenin hızla arttığı bölgede yaygın eğitime verilen önemin artırılması, toplumun her kesiminin topluma ve kent yaşamına entegrasyonu ve istihdam edilebilmeleri bakımında büyük önem taşımaktadır.

68

2.4. SAĞLIK

2.4.1 GİRİŞ

Toplumu oluşturan her bireyin sağlık hizmetlerine eşit şekilde ve ihtiyaç duyduğu her zaman yeteri kadar erişebilmesi bireylerin refahlarına ve beşeri sermayenin gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. Bölgede sağlıkla ilgili yaşanan sorunlar Türkiye’ye paralellik göstermektedir. 2003 yılında yapılan DPT sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında Samsun 21. sırada yer alarak bölgedeki diğer illerin önünde bulunmaktadır (DPT, 2003). Bu sıralamaya göre Çorum 42., Amasya 50.

ve Tokat 64. sırada bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliği ile ilgili kapsamlı bilgi edinilmesi ve bu doğrultuda önlemlerin alınması amacıyla bu bölümde sağlık sisteminin yapısı, sağlık harcamaları ve sosyal güvence konuları incelenecektir.

Belgede Mevcut Durum Analizi 2010 (sayfa 64-68)