• Sonuç bulunamadı

2.1. ÇEVRE KAVRAMI VE ÇEVRESEL SORUNLAR

2.1.2. Çevresel Sorunlar ve Nedenleri

İnsanlığın meydana getirdiği etkiler dışında, doğal afetler gibi olaylar sonucu birtakım sorunlar ile karşı karşıya gelebilen çevre, çoğunlukla insanlığın yol açtığı sorunlar ile yüzleşmek durumundadır68. İnsan olgusu, çevresel sorunları toplumsal bir olgu haline getirmiştir. Çevre sorunlarının ortaya çıkması ve ciddi boyutlara

ulaşmasının temelinde bir zihniyet değişimi söz konusudur. Çevre sorunlarının

anlaşılmasının temelinde de bu zihniyet değişiminin gerçekleştiği toplumsal nitelik yer almaktadır69. İnsan, yaşam kalitesini arttırmak için bilim ve teknolojiyi geliştirirken paralelinde çevre sorunları ortaya çıkarak büyümeye başlamıştır. Nitekim, iktisadi anlamda bakıldığında kıt kaynak olarak ifade edilen çevre, insanlığın tutum ve

65 Hilmi Kırlıoğlu ve Ahmet Vecdi Can, Çevre Muhasebesi, Değişim Yayınları, Adapazarı, 1998, ss. 3-4. 66 Keleş ve Hamacı, s. 21.

67 Uğur Kaya, İşletme – Doğal Çevre İlişkilerinin Mali Tablolar Aracılığıyla Raporlanması ve Denetimi, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Yayın No: 201, Ankara, 2006, ss. 19-20.

68 Çevre ve Orman Bakanlığı, “Çevre Nedir?”, http://www2. Cevreorman.gov.tr/CevreNedir.html, (03.10.2011).

69 Ahmet Mutlu, “Türkiye’de Çevre Sorunları Literatürünün Baskın Niteliği ve Sosyal Bilimler Yaklaşımının Gerekliliği”, Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, (2009), s. 71.

davranışları sonucunda tüketilmeye başlanmıştır70. Tüm bu açıklamalar ışığında çevresel sorunlar, insan – doğa ilişkilerinin doğal çevre üzerindeki olumsuz sonuçları olarak tanımlanabilir71. Bir başka anlatımla ile çevresel sorunlar, insanın doğaya müdahalesi ve ondan faydalanma sürecinde ortaya çıkan olumsuzluklar şeklinde ifade edilebilir72. Kendisi de doğal bir yaratık olan insanın doğayı tahrip eden tutum ve davranışlarının sürekliliği temel çevre sorunlarının da kaynağını ortaya koymaktadır.

Çevresel sorunlar çok geniş bir yelpazede çeşitlendirilmekle birlikte, çevre sorunları ile aynı anlamda olmamalarına rağmen çevre kirliliği bu yelpazede önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda çevresel sorun olarak akla gelen ilk unsur “kirlilik” kavramıdır73. Bütün canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin; hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması çevre kirliliği olarak tanımlanabilir74. Çalışmamızda da çevresel sorunlar olarak çevre kirliliği esas alınacak ve irdelenecektir. Bu çerçevede, çevre kirliliğinin ortaya çıkış şekilleri şu şekilde ifade edilebilir:

 Hava Kirliliği: Atmosferde bulunan ve kirletici olarak tanımlanan toz, duman, gaz, koku ya da su buharı gibi unsurların insan ve diğer canlılar ile bitki ve eşyaya zarar verecek, kısaca; doğal ve yapay çevreyi olumsuz yönde etkileyecek miktarlara yükselmesi olarak ifade edilebilir75. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hava kirliliğini “canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen veya maddi zararlar meydana getiren yabancı maddelerin normalin üzerinde yoğunlaşmasıdır” şeklinde tanımlamaktadır76. Havaya bırakılan her türlü atık bir kirletici olarak adlandırılırken, kirlilikten söz edilebilmesi için bu

70 Mustafa Taytak ve Oytun Meçik, “Küresel Çevre Sorunlarına Karşı Uluslararası Yeşil Diyalog”, I. Uluslararası Davraz Kongresi Bildiri Kitabı: Küresel Diyalog, (24-27 Eylül 2009), Isparta, s. 252; A. Kadir Maskan ve Diğerleri, “Farklı Branşlardaki Öğretmen Adaylarının Çevre Sorunlarının Nedenleri, Eğitimi ve Çözümlerine İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma”, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt:32, Sayı: 2, (2006), s. 1.

71 Fevzi Altuğ, Çevre Sorunları, Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Yayın No: 41, Uludağ Üniversitesi Basımevi, Bursa, s. 10.

72 Eyüp Zengin ve Aqil Esedov, “Çevre Sorunlarının Yerel Özellikleri ve Üsküdar Örneği”, Sosyal Siyaset Konferansları, Sayı: 59, (2010), s. 151.

73 Kaya, s. 21.

74 Necmettin Çepel ve Celal Ergün, “Temel Çevre Sorunları”, http://www.tema.org.tr/Sayfalar/Cevre Kutuphanesi/Pdf/KureselIsinma/EM_Konu12.pdf, (03.10.2011), s. 2.

75 Altuğ, s. 24.

76 Feriştah Sönmez ve Osman Bayri, “Çevre Sorunları, Çevre Muhasebesi”, Erişim Tarihi: 04.10.2011, http://web.adu.edu.tr/akademik/fersonmez/pub/cm.doc, s. 2.

atıkların belli bir seviyeye ulaşması gerekmektedir. İnsanların havaya bıraktığı atıklar hava kirliliğinin birincil aktörü olurken, bunların kirletmesi sonucunda atmosferin yapısında oluşan reaksiyonların yol açtığı kirleticiler ise ikincil derecede rol oynarlar77. Hava kirliliği, özellikle insan sağlığı olmak üzere, insanın inşa ettiği dünyanın diğer unsurları da dahil bütün doğal, yapay, toplumsal ve iktisadi yapılara zarar vermektedir.

 Su Kirliliği: Su ortamının doğal dengesinin, mineral oranının, tat, berraklık ve asılı partiküllerin bozulması olarak ifade edilebilir78. Bir başka anlatımla, su kaynaklarının; su kalitesini düşürerek kullanımını bozacak düzeyde organik, inorganik, biyolojik ve radyoaktif kirleticiler içermesi olarak tanımlanabilir79. Tıpkı hava kirliliğinde olduğu gibi, su kirliliğinden söz edebilmek için belli bir seviyenin aşılması, yani suya karışan yabancı maddelerin belli bir miktardan fazla olması gerekmektedir. Bu düzey suyun kendi kendini temizleyebilme sınırının aşıldığı düzeydir80. Su kirliliği, doğal afetler yolu ile oluşabildiği gibi insanların kullanımları sonucu ortaya çıkan atıklarını suyu bir atık alanı olarak görmeleri ve suya karıştırmaları

neticesinde de ortaya çıkabilmektedir81. Su kirliliğinden de en çok etkilenen varlık onu en çok kirleten insandır. Öte yandan suya bağımlı olarak yaşayan diğer tüm canlılar da sudaki kirlilikten etkilenmektedir.

 Toprak Kirliliği: Toprağın, insan etkinlikleri sonucu oluşan çeşitli bileşikler tarafından bulaştırılmasını takiben, toprakta yaşayan canlılar ile yetişen ve yetiştirilen bitkilere veya bu bitkilerle beslenen canlılara toksik etkide bulunacak ve zarar verecek düzeyde anormal fonksiyonda bulunmasını, toprağa eklenen kimyasal materyalin toprağın özümleme kapasitesinin üzerine çıkması ve toprağın verim kapasitesinin düşmesi şeklinde

tanımlanabilir82. Daha genel bir tanımla, insan faaliyetlerinin sonucu olarak toprağın fiziksel, biyolojik ve jeolojik yapısının bozulmasıdır83. Toprak kirliliğinde de, kirlilikten söz edilebilmesi için, kirleticilerin belli bir

77 Kırlıoğlu ve Can, s. 7.

78 Ergun Gürpınar, Çevre Sorunları, Der Yayınları, İstanbul, 1992, s. 123. 79 Oktay Alpugan, İşletme Bilimine Giriş, Per Yayınları, İstanbul, 1998, s. 413. 80 Kırlıoğlu ve Can, s. 8.

81 Kaya, s. 23.

82 T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, “Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği”, Madde 4: Tanımlar. 83 Sönmez, s. 4.

seviyenin üzerinde olması gereklidir. İnsan, üretim yaparken ya da yaşam alanı olarak kullanırken toprağa bir şekilde zarar verebilir. Özellikle,

toprağın kirlenmesi sonucu, toprakta yetiştirilen her türlü ürünün, bu ürünleri tüketenler üzerinde yıllar içerisinde çıkarabileceği etkiler hem tahmin edilemez nitelikte hem de büyük boyutlarda olabilir.

 Gürültü Kirliliği: İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin boşluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren çevre sorunudur84. Gürültü bir çevre sorunu olarak tanımlanmasına rağmen diğer çevre sorunları gibi çevreye doğrudan bir etki yapmaz. Bunun yerine, insanların çevresel değerleri algılamasını güçleştiren etkiler yapar. Herhangi bir sesin gürültü boyutuna ulaşması ve kirlilik oluşturması için desibel olarak adlandırılan bir ölçü birimine göre değerlendirilmesi ve Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) belirlediği sınır olan 58 desibeli aşması gerekmektedir85. Çevre sorunlarının genel çerçevesi çizilirken göze çarpan en önemli nokta, sorunların kaynağının çok büyük bir ölçüde insan ve insanların oluşturduğu toplumun faaliyetleri olduğu gerçeğidir. Ekonomik, hukuki, dinsel ve siyasi alt boyutları olan toplumsal çevre doğal çevrenin bozulmasına yol açan başlıca faktördür. Toplumsal çevrenin hali hazırda var olan nüfus artışı, endüstrileşme, kırsal yoksulluk, kentleşme vb… etkileri doğal çevre üzerinde olumsuz sonuçlara, bozulmalara ve haliyle çevre sorunlarına yol açmaktadır86.