• Sonuç bulunamadı

Çevre Bilinci Oluşturulması

BÖLÜM 2: GENEL OLARAK ÇEVRE KORUMA

2.1.3. Çevre Bilinci Oluşturulması

Çevreci Vakıf ve Dernekler: Gönüllü çevre kuruluşları genellikle çevre kirliliğinin

artmasına, doğanın bozulmasına, sınırsız sorumsuz tüketime, çevresel duyarsızlığa karşı tepki olarak ortaya çıkmış ve çevre duyarlılığının gelişmesine ve çevre politikalarının oluşturulmasına öncülük etmişlerdir.339 İnsanlar, tepkinin örgütlü olduğunda daha etkili ve güçlü olacağını bildikleri için bir araya gelmiş ve bu tür yapılanmalara gitmişlerdir. Dolayısıyla çevreci STK’ların, artan, yoğunlaşan ve giriftleşen çevre sorunları hakkında eğitim, eylem ve çözüm noktasında çok kritik işlevler üstlendiği iddia edilebilir.340

Son yıllarda çevre sorunları ile ilgili bilgilere ulaşmak ve çevre eğitimi almak için artan talep karşısında yerel, ulusal ve uluslararası STK’lar kurulmuş ve çevre ve çevre sorunları ile ilgili veriler toplanmıştır. Bu bilgi, veri ve tecrübelerin topluma aktarılması dernek ve vakıfların düzenlediği çeşitli eğitim faaliyetleri ile olmaktadır.341 Dolayısıyla çevre eğitiminin sadece örgün eğitim sistemi içinde verildiği söylenemez. Zaten çevre eğitimi sadece resmi öğretim kurumlarının görevi değildir. Çünkü çevre, bir bütün olarak herkesin sorumluluk alması gereken bir değer ifade eder.342

Çeşitli çevreci kuruluş, dernek ve vakıflar öğrencilere ve topluma çevrenin korunması ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakılması gerektiği fikrini aşılamak amacıyla çevre eğitimi çalışmaları yapmaktadır. Çünkü toplumun her kesimi örgün eğitim sistemi içinde yeterli çevre eğitimi alma imkânı bulamamaktadır. Çevre eğitimi yaşam boyu devam ettiği için dernek ve vakıflar toplumsal çevre bilincini yüksek tutmayı hedeflemektedir. Bunun yanında öğrenci grupları dernek ve vakıflar tarafından özellikle uygulamalı çevre eğitimi faaliyetleri konusunda desteklenmektedir. Amaç toplumda olumlu davranış değişiklikleri meydana getirmek ve toplumu çevre refleksi yönünden dinamik tutmaktır.343

Ulusal ve uluslararası çevre politikaları ve yönetiminde önemli aktörler olarak kabul edilen çevreci örgütler karar alıcıları etkileyerek küresel çevre politikalarının belirlenmesinde ve mahkemelerde taraf kabul edilerek çevrenin korunmasında kritik

339 Keleş ve Hamamcı, s. 237.

340 Duru, s. 2-3.

341 Veerle Vandeweerd, (1997), “Global Monitoring and Reporting: A New Paradigm?”, Ed. Brune, Dag, D.V. Chapman, M. D. Gwynne ve J. M. Pacyna, The Global Environment: Science, Technology and Management, Scandinavian Science Publisher, VCH, vol. 1., Weinheim, s. 978.

342 Geray, s. 328-329.

73

roller üstlenirler.344 Daha çok sağlık, sosyal refah, yoksulluk, insan hakları, çevre koruma ve çevre eğitimi gibi sorun alanlarına odaklanan çevreci örgütlerinin en önemli işlevleri sürdürülebilir ve yaşanabilir bir çevre hedefine ulaşmada çevre eğitimi ve araştırmaları yapmaktır.345

Dünyada özellikle ABD ve Avrupa’da çevre ile ilgili eğitim, araştırma, uygulama ve eylem faaliyetleri gerçekleştiren Greenpeace, Friends of the Earth, World Wide Fund

Nature, Conservation Society, Sierra Club, Wilderness Society, Audubon Society,

National Wildlife Federation, The Environmental Defence Fund, Worldwatch Institute,

World Resources Institute gibi kuruluşlar bulunmaktadır.346 Türkiye’de de gönüllü çevreci kuruluşlar faaliyet göstermektedir. Tüm bu STK’ların temel amacı birey, toplum ve tüm insanların çevre eğitimi alması ve çevre bilinci yüksek davranış geliştirmesinin sağlanması ve böylece çevrenin korunmasıdır.347 Bu dernek ve vakıflar çevre eğitimi çalışmalarını proje, alan araştırması, milli ve doğal park alanlarında inceleme, katılımlı eylem, pasif direniş, protesto gibi çok çeşitli kanallardan sürdürmektedirler.

STK’ların zengin deneyimleri sayesinde çevre eğitiminin hızla geliştiği Doğu Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinde verilen destek oranında faaliyetler yürütülür. Yerel düzeyde çevre araştırma merkezleri bile STK’lar tarafından kurulabilmiştir. Bu nedenle çevreci STK’ların eğitim çalışmaları hükümetler tarafından desteklenmektedir.348

Türkiye’de milli parklarda uygulamalı çevre eğitimi çalışmaları yapılmaktadır. TÜBİTAK bu konuda uyguladığı proje ve gerçekleştirdiği faaliyetlerle öncüdür. TEMA’nın, üniversiteler, Milli Eğitim Bakanlığı ve kurumlarla işbirliği içerisinde başlattığı çevre eğitimi faaliyetleri oldukça önemli bir yer tutmaktadır.349 Greenpeace başta olmak üzere uluslararası çevre örgütleri, Türkiye’de temsilcilikleri aracılığı ile çevre eğitimine katkı sağlamaktadır.

Okul dışı uygulamalı, alan araştırmasına dayanan, gezi ve gözlem yapabilme imkânı olan çevre eğitimi çalışmalarının daha verimli sonuçlar vermesi dernek ve vakıfların bu

344 Kiss, s. 57; Kate O’Neill, (2009), “The Environment and International Relations”, Cambridge University Press, 1. Edition, Cambridge, s. 48.

345 Peter P. Rogers, Kazi F. Jalal ve John A . Boyd, (2008), “An Introduction to Sustainable Development”, (Ed.), I. P., Earthscan, Glen Educational Foundation, London, s. 233; Mary M. Shirley, (2008), “Institutions and Development: Advances in New Institutional Analysis”, Edward Elgar Publishing, Cheltenham, s. 72.

346 Duru, s. 44-49.

347 Görmez, s. 147-152.

348 OECD, OECD Policies…, s. 86-87.

74

alanda yoğunlaşması sonucunu doğurmuştur. Günümüzde en etkili öğrenme şekli olarak kabul gören uygulamaya dayanan (yaşayarak) öğrenme, kişilerin öğrendiklerinin kalıcı ve anlamlı olmasını sağlamaktadır. Sorunlarla yüzleşmek ve bunlara çözümler üretmeye çalışmak insanların, verilen çevre eğitimini özümsemelerine de yardımcı olacaktır.350

STK’lar çevre koruma faaliyetleri konusunda insanların bir araya geldikleri, organize eylem ve faaliyetler yaptıkları ve çevre eğitimi aldıkları merkezlerdir. Bu merkezler sadece bilgi ve tecrübeleri topluma aktarmazlar aynı zamanda karar alıcılar üzerinde kamuoyu baskısı oluşturulmasını da sağlarlar. Bu nedenle yaşam boyu süren çevre eğitiminin toplumu kuşatması için çalışan çevreci STK’lar çok önemli katkılar yaparlar.

Toplumsal Çevre Bilinci ve Kamuoyu Baskısı: Son yıllarda çevresel bozulmanın

durdurulması için yapılan çalışmaların etkisiz kalması küresel çevre yönetişim tartışmaları ve toplumsal çevre bilinci oluşturma çabalarını yeniden gündeme getirmiştir. UNEP çeşitli verilere dayanarak durumun daha da kötüleştiğini vurgulamıştır.351 Bu nedenle UNEP bünyesinde bulunan Hukuk Çalışmaları Uzman Grubu, çevre eğitimi ve toplumsal çevre bilinci oluşturulması hususlarında ulusal bazda çeşitli kural, kanun ve standartlar geliştirme çalışmalarını desteklemekte ve yeni çalışmalar yapılmasını teşvik etmektedir.352 Çevre bilinçlendirmesi konusunda halk eğitiminin önemi görüldüğü için bazı uluslararası çevre anlaşmalarında devletlere toplumsal çevre eğitimi ile ilgili pozitif yükümlülükler getirilmiştir. Mesela Rio Bildirgesi’nde toplumsal bilincin artırılması ve halk eğitiminin (m. 10) ve Gündem 21’in 36. bölümünde Sürdürülebilir Kalkınma çerçevesinde öğretimin sürdürülmesi ve teşvik edilmesi ve halkın bilinçlendirilmesinin artırılması istenmiştir. Aarhus’ta (m. 5) ise bu konulara açıklık getirilmiştir.353

Tüketicilerin özellikle çevreye duyarlı tüketim alışkanları geliştirmeleri ve bu davranışların teşvik edilmesi toplumsal çevre bilinci ve çevresel kamuoyu oluşturulması yönünden büyük önem arz etmektedir.354 Zira tüm dünyayı saran tüketim toplumu anlayışı içinde çevre bilinci düşük tüketicilerin çevreye verdiği zarar günümüz modern

350 Oğuz Özdemir, (2007), “Yeni Bir Çevre Eğitimi Perspektifi: Sürdürülebilir Gelişme Amaçlı Eğitim”, Eğitim ve Bilim, Cilt: 32, Sayı: 145, s. 35.

351 Satoko Mori, (2004), “Institutionalization of NGO Involvement in Policy Functions for Global Environmental

Governance”, Ed. Kanie, N. ve P. M. Haas, Emerging Forces in Environmental Governance, UN University Press, Tokyo, s. 157.

352 Sands, s. 827.

353 Sands, s. 860.

75

toplumlarının en dikkat çekici sorun alanlarından birisi olarak görülmektedir. Bu sorun alanı toplumsal çevre bilincinin bir yansıması olarak bireylerde çevre baskısı oluşturacaktır. Toplum tarafından ayıplama, kötüleme, toplumsal soyutlama ve kamuoyu baskısı çevre bilinci yüksek kişilerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Böylece bireyler çevre bilinci kazanacaklardır.

Çevre bilinci kazandırılması aslında tüketici davranışlarının yönlendirilmesine yöneliktir. Çünkü insanlar ihtiyaçları için çevre kaynaklarını rasyonellikten uzak bir şekilde kullanmaktadırlar. Bu durum çevre kaynaklarının tükenmesi ve/veya kirlenmesi sonucunu doğurduğu için bireylerde ve toplumda olumlu davranış değişiklikleri meydana getirilmesi gerekmektedir. Topluma kentsel ve kırsal ayrımı yapılmaksızın yaygın çevre eğitimi çerçevesinde çevre bilinci kazandırılmalıdır.355

Günümüzde kitle iletişim araçları hayatımızın her alanında kendisini hissettirir. Bu araçlar bir güç merkezi olarak günlük hayata, politik ve hukuk hayatına yön verir. İletişim araçları sadece bir haber ya da bilgiyi topluma ulaştırmak amacıyla kullanılmaz. Aynı zamanda toplumu etkileyerek destek sağlamak için de kullanılır.356 Çevre bilincinin artırılması ve çevresel kamuoyunun oluşturulması hususunda kamu yönetiminin yanında çevreci STK’lar ve radyo, televizyon, gazete başta olmak üzere kitle iletişim araçlarının bilgilendirme, haber verme ve kamuoyu oluşturma bakımından önemli işlevleri vardır.357