• Sonuç bulunamadı

Kamu harcamaları, ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi için temel güç olarak görülmektedir. Öyle ki bu güç, eğer önemli ekonomik sektörlere doğru, yerinde ve doğru yönlendirilebilirse üretim kapasitesinin artmasında pay sahibi olmaktadır. Yok eğer kamu harcamaları cansız ve ölü ekonomik sektörlere doğru yönlendirilirse bu durumda devlet bütçesini destekleyecek gelirler olmayacaktır. Bu durum da, devlet bütçesinde kesinlikle açığa neden olacak ve ardından ülkede ekonomik durgunluk meydana gelecektir. Kamu harcamalarının analizinin yapılması ve ekonomik hayattaki rolünün ortaya konulması için kamu harcamaları kavramının ve temel bileşenlerinin açıklanması gerekmektedir. Kamu harcamaları, milli harcamaların bir parçasıdır ve kamu sektörünün, gerekli mal ve hizmeti elde edebilmesi adına ekonomide üzerine düşen rolü yerine getirebilmesi için yaptığı bütün ödemelerde kendisini gösterir. (Jawartina James ve Ricardo Straw, S. 230-231). Kamunun farklı birimlerinin, mal ve hizmetleri satın almak için doğrudan yaptığı kamu harcamaları, onların ekonomik değerini gösterir. Kamu transfer harcamaları, milli gelirin yeniden dağılımını ve piyasanın sebep olduğu dengesizliklerin düzeltilmesini ifade eder. Fakat o kaynakları tüketmez, sadece gelir dağılımını yeniden yapar ve devlet bunun için herhangi bir karşılık almaz. Bu, fertlere nakit tranferini, iş yerlerine milli üretimi desteklemek amacıyla yapılan destekleri ve kamu borcundan kaynaklı faizleri ödemeyi kapsamaktadır. (Osama Al-dabagh v.d, 2005, S. 143).

Kamu harcamaları iki gruba ayrılır; bunlardan biri, yatırım harcamalarını temsil eden geleneksel finansal sistemler kapsamında istisnai/olağanüstüharcamalardır. Ve bu çeşit kullanımlar günümüzde daha genel bir hal almıştır. Öyle ki yatırım harcamaları kalkınmayı teşvik etmek için birçok nedenden dolayı olmazsa olmaz zorunlu etkenlerden sayılmaktadır. Bu etkenler arasında farklı ekonomilerin maruz kaldığı birçok dengesizlikler, gelişigüzel devam eden pazar mekanizmalarının ekonomiyi teşvik edeceği görüşünü ve aynı şekilde sermayenin üretim alanında yatırıma ihtiyacı olan bir ülkeden başka bir ülkeye intikal etmesiyle kalkınmanın da, ülkeler arasında gelişigüzel intikal edeceği fikriniyıkmasıdır.[Mohammed Nairobi, 1974, P (691- 693)].Ayrıca yatırımın, sektörler arasında tüketici olanaklarına ve ülkedeki kalkınma zorunluluklarına ve önceliklerine göre uygun dağılımının yapılması, bu çeşit yatırıma verilen önemi artırmıştır. İkinci türe gelince o, tüketim harcamalarıdır ki eğitim, sağlık, sosyal güvence ve yardımlar, yabancı rekabette karşı bazı üretim projelerinin desteklenmesi şeklinde karşımıza çıkan harcamalardır. Fakat bu çeşit harcamaların bir kısmı reel olmayabilir. Başka bir ifadeyle ifade edecek olursak, yardım ve parasal destek konularında olduğu gibi, bu mal ve hizmetlere hükümetin doğrudan talebi söz konusu olmayabilir. Çoğu mal ve hizmetlere doğrudan talep olmakta ve bu durum tüketim harcamalarının çoğunluğunu oluşturmaktadır. Burada hatırlatılması gereken bir durum da eğitim örneğinde olduğu gibi bu harcamaların bazıları insan unsuruna yapılan yatırım olarak görülmektedir ki bu da ekonomik kalkınmayı hızlandırmada önemli bir role sahiptir. (Ajmiyeh Mohammed v.d, 1983, 140)Bu çalışmanın önemi, birinci dereceden kamu harcamaları ile GSYİH’ki ilişkiyi incelemede gizlidir. Bunun yanında bir diğer önemi de kamu harcamalarındaki artış olgusunu incelemek, bu olguyu inceleyen ekolleri arzetmek ve kamu harcamaları ile GSYİH arasındaki nedensellik ilişkisini incelemek, ayrıca önem arzeden ekonomik sektörleri belirleyebilme ve gerekli önemi o sektörlere gösterebilme adına GSYİH’nın her maddesinin önem oranını beyan edip açıklamak ve sonrasında kamu harcamalarını diğer yatırımlara yönlendirmedir. Devletin ekonomi politika makanizmalarından biri olan kamu harcamalarının önemi, farklı grupların hayat standartlarını iyileştirmede pay sahibi olmasından ileri gelir. Bu da devletin üretim kapasitesini artırarak ekonomik kalkınmayı canlandırmasındaki rolünden ileri gelmektedir.

Son olarak bir takım istikrar/kararlılık ve ortak entegresyon testleri standart modeline, Granger nedenselliğine, kamu harcamalarının önemi ve devletin kalkınmasını gerçekleştirmedeki rolüne göre, kamu artışı olgusunu açıklayan en önemli hipotezler incelenecektir. Ekonomistler çalışmalarında konuyu incelemişler ve artış nedenlerini ve önemini açıklayan çok sayıda çalışmayla konuya katkı sağlamışlardır. En önemli ekonomistlerden olan ve harcama boyutundaki artış nedenleri hakkında bir hipotez ortaya koyanAlman ekonomist Wanger’dir. Kamu hayatının karmaşıklığı, ekonomik ve sosyal gelişmeler, nüfus artışı ve aynı zamanda milli gelirin artışıyla beraber kamu hizmetleri dairesinin genişlemesine olan ihtiyacın artması gibi birçok etkenle görüşünü destekler. Wagner’in ortaya koyduğu hipotezinin doğruluğunu ispatlamak için kamu harcamaları esnekliğinin birden yüksek olması gereklidir. Bu hipotezi çürütmek için gelişmiş ülkelerde ortaya konulan bütün analitik çalışmalar wagnerin görüşüne uygun ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar bu hipoteze Wagner yasası tanımlamasının yapılmasına sebep olmuştur. Fakat bu hipotez gelişmekte olan ülkelerde farklı sonuçlar ortaya koymuştur. Bunun dışında bu olguyu (kamu harcamalarının artışı) açıklayan başka örneklerde vardır. Bunlara, kamu harcamalarındaki artışla alakalı Musgrave tarafından ortaya konan hipotez örnek verilebilir. Musgrave bu programında, ilk kalkınma/büyüme dönemininde, ekonomik getirisinin azlığı ve maliyetinin fazlalığı dolayısıyla özel sektörün isteksiz olduğu ve uzak durduğuyol, elektrik, liman gibi sosyal kamuhizmetlerine ciddi ihtiyaç olduğu üzerinde durur. Bu durum hükümeti bu hizmetlerin sağlanması adına kamu sektörü yatırımlarının toplam yatırımlardan daha çok yüksek olmasına zorlar. Daha sonra ekonomik gelişmenin yaşandığı ilerideki aşamalarda bu pay düşmeye başlar ve kademeli olarak özel sektörün katkısı artışa geçer. Bu bakış açısı gelişmekte olan ülkelerde geçerli olmayabilir fakat ekonomisi gelişmiş birçok ülkenin durumunu anlatmakta geçerlidir.

Burada, (GSYİH hasılakarşısında kamu harcamalarının oranı) konusunu temsil eden, kamu harcamalarının artışı olgusunu anlamak için ekonomistlerin kullandıkları bazı göstergelere değinmek gerekir. Bu durum aynı zamanda devletin ekonomik hayata müdahelesi olgusunda kamu sektörünün kapasitesini ölçme adına önemli bir araç olarak da görülür. Bütün bu bahsi geçenlerden sonra çalışmanın amaçları aşağıda ki şekilde belirlenebilir.

 Kamu harcamalarının, GSYİH üzerindeki rolünü belirlemek.

 Kamu harcamaları ile GSYİH arasındaki nedensellik ilişkisini belirlemek.

 GSYİH’nın her bir bileşeninin nispi önemini açıklamak.

 GSYİH’nın her bir bileşeninde meydana gelen değişimlerdeki kamu harcamalarının katkı oranını açıklamak.

 Kamu harcamaları için istihdama katkıda bulunabilecek öneri ve tavsiyeleri sunmak.