• Sonuç bulunamadı

Çırakların Çalışmaya Başlama Nedenleri ve Çalışmaya İlişkin

3.3. Çırakların Çalışma Yaşamlarına ve Çalışma Koşullarına İlişkin Analiz

3.3.2. Çırakların Çalışmaya Başlama Nedenleri ve Çalışmaya İlişkin

Bu başlıkta çırakların çalışmaya başlama nedenleri ve çalışmanın çıraklar için ne anlam ifade ettiği istatistiki olarak değerlendirilmesinin ardından anlam çözümlemesi yapılarak çırakların çalışma algılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır. Ayrıca çırak olmaya nasıl karar verdikleri çırakların kendi bakış açılarından yansıtılacaktır.

Tablo 24. Çırakların Çalışmaya Başlama Nedeni

Sıklık Yüzde Geçerli

Yüzde

Birikimli Yüzde

Aile gelirine katkıda bulunmam gerekiyordu /

ekonomik nedenler 63 18,1 18,1 18,1

Ailem istedi 5 1,4 1,4 19,5

Okumadığım için /okulu sevmediğim için 105 30,2 30,2 49,7

İş öğrenmek, meslek edinmek 164 47,1 47,1 96,8

Denizli’ye GÖÇ ettik; kente uyum

sağlayabilmek, aileme ekonomik olarak katkıda bulunabilmek için çalışmak zorundaydım

7 2,0 2,0 98,9

Başka 4 1,1 1,1 100,0

Toplam 348 100,0 100,0

Çırakların çalışmaya başlama nedenlerine göre dağılımları incelendiğinde; birinci sırada % 46.8 ile iş öğrenmek/meslek edinmek için çalışmaya başlayanlar, ikinci sırada % 30.2 ile okumadığı için, üçüncü sırada aile gelirine katkıda bulunmak için çalışanlar (% 18.4) yer almıştır. Görüldüğü üzere, çırakların çalışma nedenlerinin başında meslek edinmek gelmektedir. Araştırmamızın bulgusu Kozcu’nun (1988) araştırmasıyla paralellik göstermektedir. Bu araştırmada da öncelikli çalışma nedeni meslek edinmek (% 62) olarak gözükmektedir. Erder ve Lordoğlu’nun (1993) araştırmasında da çırakların çalışmaya başlamalarında iki temel neden vardır, bunlardan birincisi meslek edinmek, diğeri ise aile bütçelerine katkıda bulunmaktır (1993: 141- 142).

Yukarıdaki tabloya göre, çırakların önemli bir kesiminin iş öğrenmek/meslek edinmek için çalışma hayatına atıldığı, meslek edinmenin hemen ardından çoğunlukla okumadıkları için çalışmaya başladıkları söylenebilir. Bu durum çırakların çalışmayı dolayısıyla meslek edinmeyi okula alternatif olarak tercih ettiğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Aile gelirine katkıda bulunmak için çalışmaya başlayan çırakların oranı da önemli bir paya sahiptir. Çırakların genelinin annesinin ev hanımı olduğu göz önünde bulundurulduğunda baba dışında aileye ekonomik katkı sağlama görevinin bu çıraklara yüklenmiş olduğunu söyleyebiliriz.

Denizli’ye göç ettiği için çalışmaya başlayan çırakların oranı ise oldukça düşüktür. Bu durum çalışmaya başlamada önemli belirleyicilerden biri olan göç olgusunun bizim çalışmamız üzerinde fazla bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Yukarıdaki tablo çıraklık eğitimdeki genel çerçeveyi sunması açısından önemlidir. Ancak derinlemesine görüşmelerde çocukların “çırak olmaya nasıl karar verdiniz?” sorusuna verdikleri yanıtlar dikkatimizi çekmiştir. Bu bağlamda çırakların bakış açısından nasıl çırak olmaya karar verdiklerini burada değinmek yerinde olacaktır. Çıraklarla yapılan görüşmelerde çırak olmaya nasıl karar verdiniz sorusu yöneltilmiş, “meslek edinmek için”, “okulu sevmediğim için”, “aile gelirine katkı için” yanıtlarının dışında sıklıkla “küçüklükten beri elim mesleğe yatkındı”, “okumayınca babam sanayiye kattı”, “tanıdık bir usta vardı yanına aldı”, “abi tavsiyesi”, “çalışmayı okuldan daha çok seviyordum”, “boş boş durmamak için”, “harçlığımı çıkarmak için”, “tesadüf eseri” yanıtları alınmıştır.

Çırak denildiğinde akla bazı kalıp düşünceler gelmektedir. Okumayıp haylazlık yaptığı için aklı başına gelsin diye, hayatın zorluğunu öğrensin diye sanayiye verilen ya da çırak aranıyor ilanlarıyla işe başlayan küçük çocuklar şeklinde geleneksel bir çırak imgesi vardır. Bizde çıraklarla görüşmelerimizde bu imgeyle örtüşen durumlarla karşılaştık. Ayrıca görüşmelerimizde dikkati çeken bir durum olmuştur. Kuaförlükte olan kız çırakların saç/makyaj yapmaya çok ilgili olmaları, tamirci çıraklarının arabalara olan hayranlığı, mobilya çıraklarının matkabı çok sevmesi vb. gerekçeler onları bu mesleklere yöneltmede etkili olmuştur.

Çıraklar çıraklığa adım attığı dönemlerde içinde bulundukları yaş dolayısıyla

çevrelerindeki kişilerden kolaylıkla etkilenmekte, onları kendilerine rol model almaktadırlar. Onların içinde bulunduğu sosyal çevre kimlik oluşumlarını dolayısıyla

meslek seçimlerini de etkilemektedir. Görüşme yaptığımız çıraklarda bu duruma sıkça rastlanmıştır.

Görüşme yaptığımız tekstilde çalışan çıraklardan bir tanesinin çıraklığa başlama

hikayesi ise oldukça dikkatimizi çekmiş, köyde yaşayan okulu bırakmış çocukların fabrika patronlarınca ucuz emek olarak çocuk işçi çalıştırmanın talep cephesini göstermesi açısından da önemli bulunmuştur.

Bir Cuma bizim orda pazar oluyor, kahvede oturuyorduk çalıştığım işyerinin müdürü işçi aramaya oraya gelmiş okumayacak çocukları işe almak için. Benimde sınıfta kaldığım bilinince babamla da konuştular beni de o akşam götürdüler fabrikaya, akşam üzeri toparladım eşyaları. Buraya getirdiler ondan sonra işe başladım işte, çıraklığa (Derin).

Görüldüğü üzere görüşme yapılan çıraklar, çırak olma kararlarını ya kendileri vermekte ya da babaları tarafından bizzat işe sokulmaktadır. Çocukların çırak olmalarında mesleğe yatkınlık, okulu sevmeme, çevresine özenme, aile faktörü ve bazen de tesadüfler etkili olmuştur. Ancak içinde bulunduğu maddi imkansızlıklar da çocuğa çırak olmaktan başka seçenek de sunmamıştır.

Görüldüğü üzere çıraklar çeşitli nedenlerle çalışma yaşamına atılmışlar ve

çalışma hayatında çırak olarak yerlerini almışlardır. Bu noktadan itibaren çırakların çalışmaya ilişkin algıları da şekillenmeye başlamıştır. Çalışmanın çıraklar için anlamı Tablo 25’den hareketle irdelenecektir.

Tablo 25. Çalışmanın Çıraklar İçin Anlamı

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde

Birikimli Yüzde

Para kazanmak 80 23,0 23,0 23,0

Ailemin gözünde değerli olmak 15 4,3 4,3 27,3

Toplumdan saygı görmek 25 7,2 7,2 34,5

Kendi başına ayakta durmak 196 56,3 56,3 90,8

Çocukluğumu yaşayamamak 13 3,7 3,7 94,5

Büyüyüp, yetişkin olmak 19 5,5 5,5 100,0

Toplam 348 100,0 100,0

Çalışmanın anlamına ilişkin çırakların dağılımına bakıldığında; birinci sırada % 56.3 ile çalışmayı kendi başına ayakta durmak olarak algılayanlar, ikinci sırada % 23 ile çalışmanın para kazanmak anlamına geldiğini belirtenler, üçüncü sırada % 7.2 ile

çalışmanın anlamını toplumdan saygı görmek olarak düşünenler yer almıştır. Çalışmayı, büyüyüp yetişkin olmak olarak algılayanların oranı % 5.5 iken; aile gözünde değerli olmak şeklinde niteleyenler % 4.3’tür. Çırakların % 3.7’si için çalışmak, çocukluğunu yaşayamamak anlamına gelmektedir.

Bu tabloya göre çalışmanın çıraklar için öncelikli anlamının kendi başına ayakta durmak olduğu görülmektedir. Para kazanmak ise çıraklar için ikinci önemde gözükmektedir. Çıraklar için çalışmanın % 56.3 oranı ile birinci sırada yer alması (Tablo 25), çırakların çalışmaya ilk başladıklarında yaşları 15 ve üzeri olanlarla (Tablo 22) uyumlu sonuç verdiğini söyleyebiliriz. 15 yaş ve üzeri olan grup artık kazandığı para ile kendi ayakları üzerinde durabileceklerini kavrayabilecek bir yaştadır. Bu aynı zamanda bu yaştaki çocukların ergen olarak da değerlendirilmeye başlanabileceği yaşlara denk gelmektedir.

Derinlemesine görüşmelerde dikkatimizi çeken bir nokta olmuştur. Bazı

çırakların çalışmaya yüklediği anlamın, modern öncesi toplumların çalışmaya yüklediği anlamla aynı olduğu görülmüştür. Modern öncesi toplumlarda çalışma kelimesi “zahmet, yorgunluk, acı, ızdırap gibi çağrışımlara sahiptir. Yani çalışmak bir tür ceza olarak görülmektedir” (Bozkurt, 2006: 50). Bazı çıraklarda çalışmanın bir tür “eziyet” olduğu algısı oluştuğunu söyleyebiliriz.

Çalışmak: bir yandan eziyet çekmek demek bir yandan bir an evveli kendi ayaklarının üzerinde durabilmek demek (Derin).

3.3.3. Çırakların Çalışma Ortam ve Koşulları

Çırakların çalıştıkları işyerleri genellikle küçük ölçekli ve görece orta ölçeklidir. İşyerlerinin niteliğine bakıldığında bu işyerlerinin dükkanlar, küçük atölyeler ve orta ölçekli fabrikalar (sayıca azda olsalar bazı tekstil, mobilya ve PVC çırakları bu fabrikalarda çalışmaktadır) şeklinde olduğu görülmektedir. Araştırmamızdaki çıraklar mesleklerinin niteliğine göre tamir atölyelerinde; berber ve kuaför dükkanlarında; pidecilerde, kasaplarda pastanelerde, dondurmacılarda; marangoz atölyelerinde/mobilya fabrikalarında; haddecilerde; klima, doğalgaz firmalarında; sıhhi tesisatçılarda; elektrikçilerde; küçük ev aletleri satan mağazalarda; tekstil/dokuma fabrikalarında vb. işyerlerinde çalışmaktadırlar. Çalıştıkları mekânlar genellikle küçük mekânlar olup, işçi